/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 26.
    +27
    Damlayla geçen muhteşem 2 günün ardından 3. gün Antalya'ya gitme vakti geldi. Pek önemli olmadığından o günleri geçiyorum. Antalya'daki sunum bittikten sonra bize 2 gün izin verildi. Ben de Damla'yı alıp Antalya'nin tarihi yerlerini gezdim. Gün sonunda nargile Cafe bulup kavunlu nargile söyledik. Nargileyi beklerken Damlayla sohbet ettik.

    -Hakikaten çok güzelmiş buralar. Belki yazın da gelip denize gireriz Serhat, ne dersin ? dedi.

    -Yanımda sen ol, istersen kurbağalı dere istersen Antalya koyları hiç fark etmez. dedim.

    -iğrençsin ya. dedi gülerek.

    -Öyle diyenler var. dedim.

    -Kim mesela ? dedi.

    -Hayatımın kadını mesela. dedim.

    Yaklaştı bana. Öpüşecek kadar yaklaştık birbirimize. Tam gözler kapanmıştı ki nargile geldi. O garsona ne sövdüm be beyler. Neyse nargilede tek ağızlık olduğundan öpüşmüş kadar olduk...
    ···
    1. 1.
      0
      Xd güldürdün panpa jshsbshs
      ···
    2. 2.
      +1
      Ne güzel günler yaşamışsın be abi allah hepimize böyle güzel günler nasib eylesin
      ···
  2. 27.
    +26
    Başka bi şey dileseyedim kabul olurdu kesin. Çünkü şirketin sokağına girer girmez Damla'yı gördüm kapının önünde arkadaşıyla sigara içerken. Tam söndürüp içeri gidiyodu ki yakaladım kapıda. iyidir senden dedim arkasından. Döndü ve yine yeni yeniden gülümsedi.

    -Ben de iyiyim. dedi.

    -Ya kusura bakma gider gitmez yatmışım gece 3'te gördüm mesajını cevap yazmadım. Hem boyle daha iyi oldu sanki ha ? dedim. ilk defa tek seferde düzgün bi cümle kurdum Damla'ya amk. Kendimi takdir ettim.

    -"Face to face" diyosun. Bana uyar. dedi. ingilizce konuşan ağzını yiyim canım yarim be. Mutluydum arkadaşlarım onun yanında mutluydum.

    -ingilizce bilen birinin yanımda olması iyi. Aspendos'ta çok turist varmış. dedim. Şirkete girmiş ilk katın merdivenlerini çıkmıştık yan yana.

    -Sen bilmiyor musun ki ingilizce ?

    -Anlıyorum da konuşamıyorum diyelim. dedim. Öyle olsun dedi, öyle oldu. Kolay gelsin dileklerimi iletip ofislerimize çekildik. Şu 2-3 dakika beni ne mutlu etti bilemezsiniz be beyler...
    ···
    1. 1.
      0
      Sonu kötü bitecek gibi
      ···
  3. 28.
    +25
    Endişe ve hızla arkamı döndüğüm için biriyle çarpıştım. Tamam kızı görmek güzel ama üstüm başım meyve suyu olmuştu. Onda da vardı ama daha az. Heyecandan mıdır nedir kekeleyerek

    -Özür dilerim. dedim.

    -Biraz daha dikkatli olsaydınız keşke. dedi.

    -Kusura bakmayın gerçekten. Dalgınlık. dedim.

    -Tamam tamam önemli değil. Tuvalet ne tarafta ? dedi. Ne biliyim ben aq.

    -Bilmiyorum. dedim. Sonra garsona sorup söyledim yerini. Arkasından da ben gittim tuvalete. Tabii ayrıldık bi yerden sonra amk. Neyse üstümü temizleyebildiğim kadar temizledim. Dışarı çıktım. Damla yine köşede oturuyodu. giberler utanma duygusunu diyerek yanına gittim.

    -Bi sorun yok umarım. dedim.

    -Yok yok sadece omzuma döküldü zaten.

    Siyah, güzel ve terbiyeli bir elbise giymişti. Çok yakışmıştı be.

    -Tamamdır. Bu arada ben Serhat. dedim el uzatarak. Elimi sıktı.

    -Ben de Damla. Memnun oldum.

    -Ben de. Gidecek gibi yapıp geri döndüm.

    -Ya ben sizi hiç görmedim. Siz şirkette hangi bölümdesiniz ? dedim.

    -Dış mimarım. dedi. Siz ?

    -inşaat mühendisiyim.

    -Ne güzel. dedi. Mesleğim güzeldi de senin kadar değil be gülüm. iyi eğlenceler dileyerek masama döndüm...
    ···
    1. 1.
      +11 -1
      kardeşim sen keko musun da gülüm falan.
      ···
  4. 29.
    +25
    Gece 10'da Damla'nın odasına geldim. Damla uyanıktı. O hayat dolu kız eriyip gitti be beyler göz göre göre. Ağlıyodum sadece elimden başka bi şey gelmezdi ki amk. Neyse, Damla yaklaşmamı söyledi. Yaklaştım yanına. Elinde bir kağıtla bir kol saati vardı.

    -Serhat. dedi hasta hasta. Hayatımın erkeği. Seni çok sevdim. Her şeyden çok. Her şeyden fazla. Saf ve temiz sevdim ben seni Serhat. Sen de beni böyle sevdin. Adım gibi biliyorum. Ama korkuyorum Serhat. Ölümden değil. Sensiz kalmaktan Serhat. Beni unutmayacagini biliyorum ama yine de beni hatırla be Serhat. diyip elindeki kağıtla saati uzattı bana. Alıp koydum masaya. Elini öptüm. Elini öpüp başımı yasladım. Ağladım beyler, bu sefer onun yanında ağladım.

    -Serhat. dedi tekrar. Beni dinle canım. Bu not 2 Ocak 2011 gününe ait. Okuyunca anlayacaksın zaten. Kol saati ise babam verdi bana sözden sonra. Doğacak ilk çocuğuna ver dedi bunu. Hem kadın hem erkek takabiliyomuş bunu. Bana nasip olmayacak belli ki. Sen bunu al, çocuğuna ver erkeğim dedi. Son kelimeyi zor söylemişti beyler. Öldüm be beyler. Ağlaya ağlaya öldüm o gün.

    -Damla dedim. Damlam. O saati ilk çocuğumuza sen takacaksın. Sen kalkacaksın burdan ve evlenicez. Unuttun mu bak krediyi de çektik, yapicaz o düğünü. dedim. Bunu ağlaya ağlaya dedim beyler. Gözüm dolu dolu yazıyorum zaten.

    -Serhatım, sende kalsın bunlar. Son isteğim be. dedi. Sus Diyebildim sadece. Kalkacaksın dedim ama dayanamadım. Sabaha kadar ağladım o gün...
    ···
    1. 1.
      0
      Belamı gibtin be
      ···
  5. 30.
    +24
    4 Mart 2011. Saat 19.00. Bir anne babanın önünde ne kadar samimi olunursa o kadar samimi sarıldım Damla'ya. Sonra annesiyle babasıyla tokalaştım. Babası emekli albay Ahmet amca, annesi emekli öğretmen Suat teyze. ikisi de iyi insanlardı. Ama Ahmet amca ikide bir bana bakarken uzaklara dalıyo, beni korkutuyodu amk. Neyse işimi gücümü zaten bildiklerinden o fasla hiç girmedik. Anne-baba durumunu da Damla anlattığından sadece güncel şeyleri konuştuk. Yemekten sonra bi ara babası;

    -Yahu evladım, sana kanım çok ısındı. Sen hangi takımlısın ? dedi. Damlayla göz göze gelsem de orası benim hipnoz yuvamdı. Gözlerimi hemen çekip FENERBAHÇE'liyim dedim.

    -Olmadı bu işte. Ne var ki bu Fener'de oğlum ? dedi.

    -Alex var, Niang var, Santos var, Kocaman var efendim. dedim. (Duygulandım amk.)

    -Ohooo, oyuncuya bakıyorsan Quaresma gibi bi gerçek var Serhatcım. dedi.

    -Quaresma bu ülkeye yatmaya geldi efendim. diye başlayan cümlemle en az 10 dakika futbol konuştuk. Arada iğneleyici laflar söylesem de karizmayı çizdirmeden atlattık bu bölümü. Tatlılar geldi bu sefer. Damla çok güzel bi burma tatlısı yapmıştı. Tekrar aşık oldum ona yediğim zaman...
    ···
  6. 31.
    +24
    O gün unutamadığım bir kahvaltı yaptım. Zeytin peynir salam değil Damla yüzünden unutamadım o kahvaltıyı. Ekmeğe bal kaymak sürüp birbirimize yedirdik, yumurta tokuşturduk, bazen pislik yapıp zeytin çekirdeklerini birbirimizin tabağına attık. Mutluyduk beyler. Bu cümleyi kaçıncı kez kuruyorum bilmiyorum ama mutluyduk amk. Yemek bitince Aspendos'a gittik. Orayı gezdikten sonra sahilde el ele dolaştık. Kayalıkların olduğu bir yer vardı. Bir paket çekirdek alıp kayalıklara oturduk. Soğuktu hava ama yan yana iken sıkıntı yoktu. Ceketimi verdim ona. Güldü. Onu gülümsemeyle görünce benim de içim ısındı be beyler. Biraz sohbet ettik. Sonra yolun olduğu tarafa baktık. Bir cenaze aracı geçti ordan. Aklıma o en tatsız şey, ölüm geldi.

    -Hayat ne kadar garip di mi Damla'm ? Daha dün sokakta misket oynayan haylaz çocukken bugün sevgilisiyle tatil yapan bir adam oldum. Hızlı geçiyor zaman. dedim.

    -Hem de çok hızlı geçiyor. Özellikle seninle daha bi hızlı geçiyor Serhat'ım. dedi.

    -Beni bırakma Damla. Sakın bırakma. diyip sarıldım ona. O da bana aynı şeyleri dedi. O gün orada söz verdik birbirimize. Ne olursa olsun biz birbirimizin kalacaktık...
    ···
  7. 32.
    +24
    Damla'dan gelen 1 kelime 9 harflik "Napıyosun?" mesajıyla enerji buldum adeta.  "Karşılıksız sevdiğim tek varlıkla ilgileniyorum." yazdım binliğine ben de. 2 dakika bekledim, cevap gelmedi. Heralde bu kız da boş değildi beyler. Kıskandığını hissettim içten içe. Ama şakayı uzatmadan "Fenerbahçe * ))" yazıp yolladım hemen. binsin Serhat bin. Hakikaten binsin dedim kendime. 1 dakika geçmeden cevap geldi. (+Ben -Damla)

    -Elimde 2 sinema bileti vardı da arkadaş beni ekti. Seninle giderim diye düşündüm ama meşgulsün. Kusura bakma. diye bi mesaj attı. O şakayı yapan her dirhemimi gibmek istedim.

    +Yok yok müsaitim. Sevgi, meşguliyet değildir benim için... yazıp puan toplamaya çalıştım. 1-2 uzatsa da güzel kıvırdım beyler. Sonra

    -Nerede buluşalım ? diye bi mesaj attı. Aklıma hiçbir yer gelmedi. Mecburen;

    +Salonun önünde buluşalım. dedim.

    -Optimum AVM'deki Avşar sinema salonu, saat 4'te buluşalım. Okey ?

    +Okey. See you Princess...

    Ulan acaba son kelimeyi yazmasa mıydım ? gibtir edip günlüğümü doldurmaya başladım. 2011'in ilk 4 gününde olanı biteni yazdım. Biraz daha vakit geçirip 15.20'de evden çıktım. Ciddi ciddi Damla'yla sinemaya gidiyoduk be beyler...
    ···
  8. 33.
    +25 -1
    Hani eller hani ???

    http://c12.incisozluk.com.../11507/9/884279_oc0d1.png
    ···
    1. 1.
      +1
      Sen yardır kardeşim eline sağlık
      ···
  9. 34.
    +24
    Ertesi gün cumartesi, tatil günü yani. Sabah sadece 2 saatliğine Murat'la şantiyeye gidecektik sonra paydos. Saat 8.30 gibi Murat gelip aldı beni şantiyeye zütürdü. Murat şirkette bizden biraz daha eski olduğundan altına araba vermişlerdi. Benim ehliyetim vardı, baba yadigarı da var ama anılar canlandığından kullanmıyorum. Neyse gittik şantiyeye. Hasan ustadan brifing aldık. Ali usta işi bırakmış bu sabah. Sebebini sordum. Başka bi inşaatta baş usta olarak devam edecekmiş. "Hayırlı olsun dedik gönderdik." dedi Hasan ustam. iyi yapmış. Zaten sevmezdim bini.
    Murat katları dolaştı, ben de konteynerde  (yanlış yazdıysam affedin hala öğrenemedim ne tak olduğunu. şantiyedeki küçük beyaz kulübe işte.)
    oturup planları inceledim, bir kaç ekgib vardı onları topladım işte. Birer çay içip gittik Murat'la. Bir kafeye gidelim dedik. Beyler Kadıköy'de Kerem Pastanesi vardır bilenler bilir. Oraya gittik Muratla. Gitmeyen gitsin bence. Ben kazandibi Murat da sütlaç yedi. Hemen hemen şirkette tanıdık herkes Damla'yla yakınlaşmamızı fark etmişti. Telefona mesaj gelince Murat da konuyu açtı hemen, en yakın arkadaşlarım olarak.

    -Ee kardeş hangi salonu düşünüyorsunuz ? dedi.

    -Ne salonu lan, anlamadım ? dedim.

    -Damla değil mi oğlum mesaj atan ? Bir şeyi de anla be. dedi. Nerde Damla amk hava durumundan geldi.

    -Yok be kanka, o kadar ileri gidemedim. Onu görünce elim terliyo, ayaklarım birbirine dolanıyo, midem ağrıyo. Bana bi şey oluyo amk. dedim.

    -Ee kardeşim aşk böyle bi şey. Güldürürken düşündürmez, bi vezir eder bi rezil eder. dedi gülerek.

    Haklıydı beyler. Damla'yı görelim 3-4 gün oluyodu ve hayatımı sadece Damla kaplıyodu. Başka hiçbir şey düşünmüyodum. Yakınlarıma karşı vezirdim de gözümde rezildim be. Neyse yarı yarıya hesap ödeyip kalktık. Beni eve bıraktı. Ben de gider gitmez spor kanallarını turladım. Fener 9 puan fark yemiş hala transfer yapmıyo diye sinirlenip kapadım TV'yi. Bi çay&sigara yaparken Damla'dan mesaj geldi...
    ···
  10. 35.
    +23
    O günün ertesinde babamın mezarına gittim. Ama ne dua okuyabildim ne de mezarını sulayabildim. Mezar taşına kafamı koyup ağladım beyler. Sadece ağladım, için için bağıra bağıra ağladım. "Baba" dedim. "Ben kaçırmadım o kızı baba. Hayat elimden alıyor be baba. Gözümün önünde eriyip gidiyor Damla. Affet beni baba ne olur affet... " diyebildim zor da olsa. Yine ağlamaya başladım. Bu sefer telefonum çaldı. Ahmet amca arıyordu.

    -Oğlum. dedi açar açmaz. Damla'yı ameliyata aldılar. Hemen gelmen lazım. dedi. Ağlamıştı o da. Hastaneye nasıl gittim bilmiyorum beyler. Koştum mu uçtum mu valla bilmiyorum. Doğrudan ameliyathanenin olduğu kısma gittim. Ahmet amca ve Suat teyze ordaydı.

    -Ne oldu ? dedim zar zor.

    -Hastalık iyice içine işlemiş. iç kanama başlamış. dedi Suat teyze.

    Allah'ım ne bu böyle ? Yıkıldım olduğum yere. Yine ağladım kız gibi. Sonra Suat teyze yanıma geldi. Elinde kapkara bi defter; üstünde Turkcell yazan. Bu deftere Damla aşkımızı anlatmış. Yaşadığımız her şeyi yazmış, ekgibsiz. Aldım elime ağlaya ağlaya okudum defteri. "Mutluluğuma sebep adam" diyodu benim için Damla'm. En sevdiğim renk lacivert, en sevdiğim dizi Kurtlar Vadisi, en sevdiğim kitap Taht Oyunlarıymış. Beni benden fazla tanımış sevdiğim. Ve en sevdiğim şarkı, Mavi Duvar. Size burada anlattığım anıların hepsini o, oraya yazmış beyler. Kaydetmiş her şeyi, ekgibsiz. Kendime gelemedim beyler, bir kız bir erkeği bu kadar çok bu kadar saf ve temiz sevebilir mi ? Sevmişti Damla. Beni çok sevmişti. Ben de onu sevdim. Çok sevdim be beyler. Sonra doktor çıktı ameliyathaneden. Gelip o acı haberi verdi.

    "Kurtaramadık." dedi beyler. Tek kelime yıktı hayatımı. Ahmet & Suat çifti tek kızlarını, ben ise ömrümü kaybetmiştim. Doktordan izin alarak ameliyathaneye girdim. Ve Mavi Duvar'ı söyledim ona. Son kez, ağlaya ağlaya...
    ···
    1. 1.
      0
      Ulan yapma ya :(( kurgu de amk
      ···
  11. 36.
    +23
    Daha yeni uyandım beyler. Bugün 3'e kadar partları hazırlıycam kafamda. 2 gibi yazıp 3'te atarım. Kitleye göre dün geceki gibi 11-2.30 arası beraber oluruz. Yıllık izindeyim zaten taşşağım serbest
    ···
    1. 1.
      0
      Abi hangi üniversitede okudun ?
      ···
    2. 2.
      0
      Boğaziçi Üniversitesi
      ···
    3. 3.
      0
      hadiiii iyyimiş baya abi
      ···
    4. diğerleri 1
  12. 37.
    +23
    Sabah 8'de kalktım. Dışarı baktım hemen. Evet, tuttu beyler. Kar tuttu o gün. Önce evde yengeç dansı yaptım sonra da keyif sigaramı içip hazırlandım. Damla'yı aradım. O güzel sesiyle "Alo" dedi ya, eridim bittim o soğuk havada be.

    -Tuttu Damlacım tuttu. dedim.

    -Eh, Erzurum'dan yırttık o zaman, sevindim. dedi.

    -Erzurum'dan yırttın da benden yırtamadın. 12'den vurucam seni. dedim gülerek.

    -Hadi ordan. dedi alaycı bi sesle. Ben albay kızıyım albay. dedi. "Albaydan kız almak da zor olur." demek geldi içimden de tuttum kendimi.

    -Görücez bakalım hanımefendi. Geliyorum sizin sokağa. Çaldırırım varınca. dedim.

    -Tamamdır hazırlanıyorum. dedi ve kapattı. Evden jet hızıyla çıktım beyler. 15-20 dakikalık yolu kar olmasına rağmen 10 dakikada gittim. Sokağın başında aradım Damla'yı. Telefonu cebime koyarken kafama bir şey atıldı. Arkamı döndüm, o gül yüzü gördüm. Tabii ikinci kartopunu da yedim tam surata. Hemen üstüne gidip yere yatırdım Damla'yı yüzüne gözüne kar attım. Kalktık parka gittik ısınma turundan sonra...
    ···
    1. 1.
      0
      Rezervasyon
      ···
  13. 38.
    +23
    Mart ayı dediğim gibi sıkıntılı geçti. Hiç bilmediğim yerlerden borcum çıktı. Damla'nın yengesi öldü 1 hafta görüşemedik. Varol'a araba çarptı. Semih Ceyda'ya çıkma teklifi edip tokat yedi. Böyle böyle 4 ay geride kaldı. Temmuz ayında Damla'yla tatile çıktık. Ağustosta ise unutulmaz bi an yaşadık. Ben, evet ben Damla'ya evlilik teklifi ettim. Ünlü oyuncularla dolu bir tiyatro oyunundan önce sahneye çıkıp bu konuşmayı yaparak evlilik teklifi ettim.

    "Merhaba değerli izleyiciler. Aslında ben de izleyiciyim ama deliler gibi aşık bir izleyiciyim. Bu aşk beni yaktı ama ateşi canımı acıtmadı. Aksine mutlu etti beni. Şimdi o mutluluğu sonsuza taşımak istiyorum. Damla, Damlam, kadınım. Benimle evlenir misin ?"

    Kabul etti gül güzelim. Ama bi sıkıntı vardı. Ben askerlik yapmamıştım hala. Eylül ayında söz kestik aile arasında. Kasımda patronla konuşup iş garantisi alarak aralıkta askere gittim. Mayısta döndüm. 2012 temmuzu için nikah tarihi aldık. Her şey bundan sonra başladı...
    ···
  14. 39.
    +23
    Saat tam 4'te bulduk birbirimizi. O gün, ilk defa sarıldık beyler. Huzur buldum onun kollarında, onun yanında mutluydum be. Yabancısıydım bu Avm'nin. Daha önce bir defa mı geldim ya da gelmedim. Ama Damlam biliyomuş nerde ne olduğunu. Filme 1 saat kala biraz oyalanalım diyip bu oyun salonu vardır resmini de atıcam. Oraya girdik 20 dakika falan çocuklar gibi oyun oynadık amk. O gün masa hokeyi ile başladık, evcilik ile bitirmek istemiştim be beyler.
    Neyse 5'e 20 kala içeri girdik. Biraz lafladık. Sonra ışıklar kapandı film başladı. Tabii amk herifleri filmi hemen başlatmadılar, reklam üstüne reklam, reklam üstüne reklam. Aldığımız mısırlar yarılanmıştı ki film başladı. Büyük kova mısır aldık, ortaklaşa yiyoduk. Damla filme dalmışken ellerimiz kovanın üstünde birleşti. 1 saniye sürdü sürmedi bu kısa tutuşma. Ona dokunmak, saniyelik olsa da ne güzeldi be beyler. Bugün ilklerin günüydü. Film bitti dışarı çıktık. Saat 19.15 olmuş. Bir yemek ısmarlamak istedim Damla'ya. Kırmadı beni 2 tane iskender söyledik. Çatalı tutuşuna, lokmayı çiğneyişine, ayranı içişine bile hayran kaldım. Bi ara yemeği bırakıp onu izledim be beyler. Farkına varmadı tabii. Yemekler bitti, dışarı çıktık. Beklenen olmuştu panpalar, hafta sonunda beklenen kar biz filmdeyken yağmıştı. 2 saatte tutcak değil tabii.

    -Damla, hatırladın mı verdiğin sözü ? diyip karları gösterdim.

    -Hatırladım hatırladım. Ama ya tutmazsa ? dedi. "Öyle şansı giberler" dedim içimden.

    -Ya tutarsa ? dedim

    -Ya tutmazsa ? dedi. Böyle 2-3 defa daha tekrarladık. Sonra susup bakınca kaybolduğum gözlerine baktım Damla'nın. O an ölsem dünyanın en mutlu insanı olurdum bee.

    -Tutarsa yarın parka gidip kar topu oynarız, tutmazsa Erzurum'a biletleri alıyorum. dedim. Güldü. Kabul etti. Acı ama gerçek, evlere dağıldık...
    ···
    1. 1.
      +1 -2
      Bir daha cümlenin sonunu be beyler diyerek bitirirsen senin ölünü giberim dıbına koduğumun kekosu.
      ···
  15. 40.
    +23
    O gün aslında bi sıkıntı yoktu. Eve döndüm. Telefonuma mesaj geldi.

    -Harikaydın. Babamın sınavından geçtin aşkım. yazıyodu. Tabii ki Damla'dan geldi mesaj.

    -Sen de sınavı geçtin. Evleneceğim kadın mutfakta aşçı olmalıydı, başardın aşkım. yazdım.

    -Gerçekten beğendin mi ya ? Çok sevindim şu an : ))) yazdı.

    -Senin elinden zehir olsa yerim sol yanım. yazdım.

    -Canımmmmm < 3  yazdı. Yine mutluydum be. Bir film izledim. Filmin yarısında uyuya kalmışım o gece. Bir rüya gördüm o gün. Bir beşikte siyah saçlı mavi gözlü bi erkek bebek yatıyordu rüyamda. Damla bebeğin başına gelip kucakladı bebeği. Arkasını dönüp emzirdi. Sonra benim kucağıma verip "ağlatma sakın babası" dedi. Çocuk hık demiş burnumdan düşmüştü beyler. Gözler annesi geriye kalan herşey benimle aynı. Sonra bebeği düşürdüm. Bebek yere temas etmeden uyandım. Saat 7.30 olmuştu. Giyinip şirkete gittim.
    ···
  16. 41.
    +22
    Beyler şantiyede bi sıkıntı olmuş izinde olmama rağmen beni çağırdı muallakler. Kendinize iyi bakın akşam devam edicem gece de kesintisiz 3 saat burdayım bugün hakikaten mutlu olacaksınız
    ···
    1. 1.
      0
      Yapma be
      ···
    2. 2.
      0
      reis bekliyoruz
      ···
    3. 3.
      0
      Neredesin kardeşim
      ···
    4. 4.
      0
      yenge ölürse seni giberim olum
      ···
    5. diğerleri 2
  17. 42.
    +22
    Millet burdaysanız, o günlere dair hatıraların fotosunu atıcam birazdan. Ama burdaysanız. Hadi biraz ses verin
    ···
    1. 1.
      0
      Oooo tabii buradayız abeeğ
      Bu arada yarim birakmassan bu da efsane olur *
      ···
    2. 2.
      0
      Bekliyoruz reis
      ···
  18. 43.
    +22
    Hikayede 2 not vardı. Biri bu diğerinin yerini hikaye sonunda açıklayacağım. Şimdi ses verin. Devam edeyim mi ???
    ···
    1. 1.
      0
      Soru mu bu
      ···
    2. 2.
      0
      reserved hocam gercekten iyi gidiyorsun alkolu sigarayi hazirladim seni okuyorum
      ···
  19. 44.
    +22
    Geldim beyler. Eğer burdaysanız başlıyorum ve gece 2.30'a kadar kısa molalar vererek devam ediyorum. Bu benim olduğu kadar sizin de hikayeniz. Hikayeye sahip çıkalım, hep beraber gülüp hep beraber ağlıycaz. Siz varsanız ben de varım. Yoksanız sonsuza kadar yokum beyler...
    ···
    1. 1.
      0
      Hade yaz artık
      ···
  20. 45.
    +23 -2
    10'dan geriye saydık müziklerle neşelendik falan derken gece 2 gibi organizasyon bitti. Herkes evlere dağıldı. Ben de biraz dolanıp Damla'yı aradım gözlerimle. Bulamayınca dışarı çıkıp taksilere bakındım. Bi tanesini çevirip evin yolunu tuttum.

    Yastığa baş koydum ama uykum gelmedi. Telefonu aldım elime. Didem kaşarının instasına girip Damla'yı bulmaya çalıştım.  1 saat aradım bulamadım hiçbir sitede. Sonra gözümün acısına dayanamayıp yattım. Yarın zaten tatildi.

    Ertesi gün saat 12ye gelirken yattım. Bizimkiler saat 2'de toplanıp kafeye gidecekmiş. Beni de çağırmışlar. Hemen kahvaltımı yapıp biraz oyalandıktan sonra evden çıktım. Yürüye yürüye, içim kıpır kıpır kafeye gittim. Bizimkilerden Mert, Murat ve Emirhan olsaydı. Semih ile Varol gelmemişti. Neyse oturdum. Nasılsın iyi misin faslını geçtik. Ekip tamamlanınca söz dün geceden açıldı. Geyiğe başladık. Sonra merak ettiğim soruyu sordum kankilerime.

    -Beyler, dış mimarlardan Damla diye bi kız var. Tanıyor musunuz ?

    Muratla Varol duymuş diğerleri bilmiyor. Kızın sevgilisi falan var mı dedim Muratla Varol'a. Bilmediklerini ama gözlerine bi şey çarpmadığını eklediler. Grubun yavşağı Semih lafa girdi tabii.

    -Ne o lan napıcan o kızı ? dedi yavşak yavşak. Severdim bini her şeye rağmen.

    -Aşk be kanka napıcan'ı mı var ? dedim. Vayy falan sesleri yükselince utandım be beyler. Biraz dostlarla konuştuk bu konuda. Güzel taktikler de aldım. Sonra evlere işte...
    ···
    1. 1.
      0
      Bro Varol gelmemişti diyorsun varola soru soruyorsun editle orayı
      ···
    2. 2.
      0
      Ekip tamamlanınca demişim ya birader.
      ···
    3. 3.
      0
      Ekip tamamlanınca demişim ya bro
      ···
      1. 1.
        0
        Atlamışım orayı k.bakma
        ···
    4. diğerleri 1