0
havanın soğuk olması nedeniyle tribünlerde yer yer boşluklar vardı. maça yıldırım demirören gelmemişti. ayrıca anjiyo olan denizli takımın başında değil, takımın en önemli oyuncularından ferrari kadroda yoktu. tribünlerin 15. dk.da boşaltılacağı dedikodusu ise kafalarda soru işareti bırakıyordu.
beşiktaş maça her zamanki gibi kontrollü başladı ve oyun kısır bir şekilde geçiyordu. ta ki gençler defansının arkası atılan bir topta kaleciyle karşı karşıya kalan nihat kahvecinin pozisyonuna kadar. işte o dakikadan sonra beşiktaş maça asılmaya başlamıştı.
beşiktaş bastırıyor, takım hırslandıkça tribünler coşuyordu. ve sonunda beklenen oldu, bobo nun pasıyla buluşan sivok skoru 1-0 a taşıyordu. bu golden sonra oyunun kontrolünü iyice eline alan beşiktaş sağlı sollu ataklarla rakibini yıpratıyor, ibrahim toraman'ın kafa şutu direğe takılıyordu.
ilk yarı 1-0 beşiktaş lehine bitti.
ikinci yarıya iki takım da yine vasat bir başlangıç yapıyordu. bu vasatlığa noktayı gençlerbirliği koydu, 52. dakikada gelen güzel gol durumu 1-1 e getirdi. beraberliktan sonra gençlerbirliği oyuncuları sık sık yere yatıyor, oyunu soğutmak istiyor, 1 puana razı oldukları izlenimi veriyorlardı. skor arayan beşiktaş risk aldığı için kontraatakla gelen rakibi karşısında zaman zaman zor durumda kalıyor, bir pozisyonda ise her yerinden öptüğümüz rüştü sayesinde geriye düşmekten kurtuluyordu.
maçın dönüm noktası yapılan değişikliklere geliyor sıra. nihat ve tello'nuın yerine yusuf ve holosko giriyor, bu dakikalardan sonra beşiktaş topa daha fazla hakim oluyor ve rakip kaleyi abluka altına alıyordu. güzel paslarla gelen beşiktaş bobo ile aradığı gole ulaşıyordu. daha bu golün coşkusu bitmeden holosko nun attığı gol ile rahatlayan beşiktaş, 4. ve son golünü basit bir korner organizasyonu ile buldu. korneri çabuk kullanan yusuf tabata ya pas veriyor, tabata tekrar yusuf ile bir verkaca girerek çaprazdan plase ile uzak köşeye nefis bir gol atıyor, ve beşiktaş tribünlerini sevince boğuyordu.
•
**
özet; maça gittiğime değdi.