-
1.
+4 -4Selam panpalar. Ben bu hikayeyi beğendiğim için okumayanlarla bunu paylaşmak istedim. Kesinlikle şuku cugu prim için yapmadım istediğinizi vermekte özgürsünüz ben sadece yazıcam. iyi okumalar.
o zamanlar 16 yaşındayım. ne liseden atılmıştım ne de sokakta kendimi parçalıyordum. tüm liseliler gibi bütün konsantrasyonumu kadın vücuduna endekslemiştim.
sınıfımız 45 kişiydi. taktan bir sayısal sınıf. sayısal sınıf nasıl 45 kişi oluyordu aklım almıyordu.
zaten fazla da düşünmüyordum.
en arkada sırada oturuyordum her zaman ki gibi. size yemin ederim sınıfın en önünde oturanları
tanımıyordum. hiç görmedim onları. zaten miyop muallaknin tekiydim bir de arkada oturunca ne
tahtayı ne de önde oturanları görebiliyordum. sırf bu yüzden kitap okuma alışkanlığı kazandım.
yapacak bir şey yoktu amk sınıfta mecbur kitap okuyordum.
yanımda iki kişi oturuyordu. bir sırada üç kişiydik. önümüzde iki kız oturuyordu. 3 sıra grubu vardı
ve biz ortadaydık. sol sıra grubunda en arkalarda ders dinleyene rastlamadım. sağ grupta kiler ise
çalışkandı. biz de ne yapacağımızı sol gruba göre belirliyorduk. onlar yatıyorsa biz de yatıyorduk.
maksat vicdan azabını azaltmaktı.
sınıfın büyük çoğunluğu kızdı. idealist olan güzel ve çirkin kızlar topluluğu.
önümde oturan iki kızdan birinin kalçaları gözünüzü nereye çevirseniz sizinle geliyordu. kız 1.60
boyundaydı. iyi bir vücut müthiş kalça ve göğüsler her an laf sokmaya müsait bir ağız. yanında ki
arkadaşıyla susmazlardı bütün ders. bizde arkada 3 mal tavana yere bakılmaması gereken her
yere bakardık. canımızı sıkıyordu huurlar. bütün sınıf canımızı sıkıyordu.
EDiT: http://inci-yuvasi.blogsp...im-ve-agir-abazaydim.html burdan okuyun yazmıyım ben. -
2.
+1 -1Tipe bak amk ahauahaoahao
-
3.
+1hadi dıbına tekme attığım kaç saattir bekliyoruz
-
4.
+1zapa hadi bekliyoruz
-
5.
+1Ananı gibem bune
-
6.
+1biz sırada üç mal: zapatista,(me)cemil, furkan. isimleri vermek istedim. mahide nin yanında ki
kızın adı bahar ve sağ grubun 2 kevaşesi deniz ve derya. ne kadar çok kişi varlan böyle savaş ve
barışa döndü olay.
yine bir gün dersteyiz normal olarak. önümüzde bu iki arzulanan kevaşenin konuşmalarına
ingilizce öğretmeninin saçmalıkları eşlik ediyor. ben iyice kendimi kaybetmiş haldeyim. kızı
tanrılaştırdım gözümde. sınıfta kendisi bir benim ilgi alanım galiba. diğerleri daha parlak kızlara
yöneliyorlar. çocukken sarışın kızlara aşık olmakla ilgisi var sanırım. yanım da cemil uyukluyor. bin
kurusu zaten bir sene kalmış sınıfta. bu sene de atılacak allah ın emri. furkan sa kadro kuruyor.
top oynamayı da bilmiyor yavşak. ama kadro kurmayı seviyor. bir anda çekiştirip "bak lan ön libero
gattuso olur mu" diyor. gibtir git diyorum. size sınıfın 2 kevaşesinden bahsedeyim biraz.
deniz: iyi denebilecek bir vücut. etek çok kısa, gömleğin düğmesi açık üstten, yüzünde huurlara
özgü bir sırıtma. eğer biri aşık olursa bu kıza belli hayatı gibilecek. huurlar gibilmişliklerinin
acısını başkalarını düzerek çıkarır.
derya: denizin daha güzel ve daha kevaşe olanı. buna hayat gibtirilebilir aslında.
ben mahide ye bakarken deniz yüksek sesle "oğlum şaşı olacaksın lan züt mü görmedin " diyor.
yanında ki şişmanlı zayıflı kızlar gülüyor. cemil uyuyor. mahide bana bakıp sinirli bir bakış atıyor.
cemil uyuyor. benim yüzüm kıpkırmızı oluyor. cemil bini hala uyuyor. tembel züt.
acayip utanmış vaziyette gözlerimi tahtaya dikiyorum. dediğim gibi miyop olduğum için bir şey
göremiyorum. ama rezil olmuş durumdayım. bahar hafiften kafasını bizim sıraya çevirmiş
vaziyette "kızım sen de vücut taş he" diyor mahide ye. mahide de yavşakça bir sırıtma. furkan
dürtüp "buldum aga scholes" diyor. bravo diyorum. ardından zil çalıyor. deniz kevaşesinin yanına
gidiyorum. -
7.
+1Bu tür oyunlarda zamanın nasıl geçtiğini anlamıyordunuz.Tümünü Göster
Halbuki karakteri savaştırdığım falan da yoktu.
minibüse binip okul çıkışına gittim. Denizi beklemeye başladım. Okuldan çıkanlar arasında iki kişi
kalabalığın arasından yanıma geldi. Cemit ve furkandı.
-oo aga naber ya dedi cemil.
+iyi nolsun.
-sınıfta hiç güzel bir şey yok. Çok sıkıcı lan okul.
+bunu zaten biliyoruz.
-evet. deniz de yine herifin biriyle çıkmaya başlamış. Derya ile ikisi tam mal bunların uyuz
oluyorum lan böyle kızlara. Yan sıramızda iki erkekle konuşmalarını duymak güzel değil.
+deniz hangi erkekle?
-ne bileyim üst sınıflardan herhalde.
kötü hissetmiştim kendimi. Sonra furkan konuşmaya başladı:
-okul gerçekten çok taktan.
+doğrudur.
-abi sanki ehr okuyan iş mi buluyor.
+haklısın. (o arada deniz yanında bir çocukla okuldan çıktı)
-hem bak zenginlere hepsi okumuş mu?
+ben geliyorum.
yanlarından ayrıldım. Denizin yanına doğru gittim. Yanında gerçekten de bir çocuk vardı. Kol kola
yürüyorlardı. Benimleyken hiç böyle değildi. Şimdi o uyuz olduğum kızlar gibi hareket ediyordu.
Galiba kızlar size göre şekil alıyorlardı.
yanında ki çocukta boylu poslu biriydi. Benden büyüktü ama benim de sakalım ondan çoktu. deniz
gülüyordu her zaman ki gibi. Beni görünce yüzü asıldı. Karşılarında mal gibi bekliyordum.
yanında ki herif konuşmaya başladı:
-ne oldu birader.
+yanında ki kızla birlikteyim de.
-ne diyorsun lan sen .
+çok ciddiyim. Biz onla şeydik.
-neydiniz?
+o kelimeleri kullanmayı sevmiyorum aga.
-oğlum şaka mısın lan sen .
+hayır ama biz o kızla sevgiliydik . (üzerime kaya falan düşseydi de bu kelimeyi kullanmasaydım.
Midem kalkmıştı)
-doğru mu deniz?
• yani öyle bir iki takıldık.
+sahiden takıldık.
-tamam koçum geçmiş gitmiş işte.
+ama bu saçma bir durum. Yani o kız benimle gelmeli. Çünkü onunla hala birlikteyiz.
sonra yere düştüm. Yüzüme vurmuştu huur çocuğu. Deniz yukarıdan sırıtarak bakıyordu.
Ardından beni bırakıp yürüdüler. Yine toz tadı alıyordum. Kimse mi bu yerleri süpürmüyordu.
çok tuhaf bir durumdu. adamın biri birlikte olduğum kızla yanımdan geçip gidiyordu. ayrıca benim
onu dövmem gerekirdi. hayat sahiden çok taktandı.
üzerim toz toprak olmuştu. okulda artık tek tük kişiler haricinde boşalmıştı. cemil ve furkana
baktım hala olduk yerdeydiler. yanlarına gittim.
+bir şey mi oldu? dedi furkan.
-hayır dedim. ne yapalım?
+isterseniz bize gidelim. bilgisayar falan oynarız.
kabul ettik. sanki ne yapacaktık bilgisayarda onu da bilmiyordum.
furkanların evi de normal evlerden biriydi. 2 oda bir salon koltuklar televizyon bilgisayar perde vs.
furkanın odasına geçtik. tek çocuktu. iki sandalye verdi bize. üç mal monitöre bakmaya başladık.
furkan ciddi ciddi ferre açtı. gülüp eğleniyorlardı. bak bak o ha yarrağa bak gibi nidalar çıkıyordu
ara ara. herhalde bunlara bir kızla yattığımı söylesem belki kızın organlarından biri üzerime
sinmiştir diye beni gibebilirlerdi. yemin ederim bu ihtimali düşünüyordum.
aptalca ferreler komik videolar derken saat 7 yi buldu. kalkıp evlere gittik.
eve girdiğimde annem "işe gitmemişsin" dedi. fonda barış manço kara haber tez duyulur diyordu.
bir keresinde ilkokulda seviye belirleme sınavı yapılmıştı. sınıf çapında birinci olmuştum. ve
evdekilere bunu 20 defa söyledim. ama abim okul çapında dereceye girince kimse beni
giblememişti. abime biri neden tecavüz etmiyordu acaba?
evet anne bugünü kütüphane de geçirdim dedim. eminim öyledir dedi. odama gittim. abim tek
başına ders çalışıyordu. naber lan kaçak dedi. abi sen hiç biriyle birlikte olmadın değil mi diye
sordum.
-oğlum yani bizimde kendi çapımız..
+tamam tamam uzatma olmamışsın.
-olduk lan olmaz olur mu?
+sana zerre inancım yok.
-inanmazsan inanma. hatta biriyle yattım bile.
+hagibtir oradan.
-lan yeminlen.
+nasıl bir duygu lan anlat.
-otuzbirden bile güzel.
+hadi canım.
-sen inanma bakalım. ben ne yaşadığımı biliyorum.
+ben de ne yaşadığını biliyorum elini gibmişsin.
-sen ne anlarsın lan.
+bugün bir kız tarafından terkedildim. hem de terkettiğini bile söylemedi. tuhaf lan harbiden.
-harbi mi lan hiç bilmiyordum biriyle çıktığını. (yine bu kelime amk)
+öyle işte. çocuk bana da sağlam bir geçirdi ayrıca.;
-ne demek lan sağlam geçirdi. kime geçiriyor o. yarın okula gidiyoruz gösteririm ben ona.
+lan otur ya sen de dayak yeme boşu boşuna.
-olur mu lan öyle şey, kız güzel miydi bari.
+yani. kevaşeydi gerçi.
-kaşar yani.
+evet aynı anlama gelmiyor mu onlar?
-boşver üzülme olur öyle şöyler. daha iyilerini bulursun.
tak bulurdum. o kızda ki arkaü ben rüyamda bile görmedim.
abimle girdiğimiz bu aptalca diyaloglardan sonra babam eve geldi. anneme çağır şunu dediğini
duydum. abi git dedim. bana şunu demez dedi. huur çocuğu haklıydı.
annem gelip beni çağırdı. salona girdim.
-niye gitmedin işe?
+sevmiyorum baba işi, kütüphaneleri seviyorum ben.
-oğlum kütüphaneleri seviyorsun niye uzaklaştırma alıyorsun.
+(ya baba mantığını gibeyim) haklısın baba bir daha olmayacak.
-olmazsa iyi olur. git şimdi tamam. işe de gitmene gerek yok yarın.
+saol.
odaya geçtim tekrar. en azından bu güzel bir haberdi. bilgisayarı açıp msne girdim. deniz açıktı.
-sen cidden kevaşeymişsin.
+gibtir git.
-insan söyler bari.
+gibtir git lan.
-huur.
+huur çocuğu.
-kaltak.
+annesi gibişik (bu lafı asla unutmam9
sonra kapattı oturumu. benim de içime öküz oturdu. en azından son lafı ben söyleseydim. ama
yılmadım. oturumu kapalı olsa da yazdım:
"babası domalık"
gece uyuduk normal olarak. sabah uyandığımda dünya çok güzeldi. -
8.
+1Yaz panpa okurum ben
-
-
1.
0Yazıcam zaten iyi okumalar panpam
-
1.
-
9.
+1** https://www.youtube.com/watch?v=wuywj-P6GHg **
zeki miydik? hayır. en az diğer mallar kadar aptaldık. önümüzde bir çocuk vardı. bir gün bu herifle
şöyle bir diyalog yaşadık:
ben: neden bu kadar kötülüyorsun lan sen komünistleri. (çok kötülerdi söz konusu muallak)
+hepsi allahsız kitapsız . baksana ayakkabı bağlarken bile ne kadar müthiş bir düzen var nasıl
allaha inanmazlar.
kısa süreli mavi ekran verdim.
o zaman bütün kolsuzlar allaha inanmamakta serbest.
-yok kardeşim beni anlamıyorsun dinle..
bu herif ak parti gençlik kolları başkanıydı ilçe de. ve gençlik kollarında toplam 3 kişi vardı. yemin
ederim yalan değil bu tiplerle bir aradaydım. sağda tam bir kevaşe oturuyordu. herkse kur
yapıyordu. yanında keza onun gibi bir kız. önlerinde kendini beğenmiş şişmanca kızlar. ben de
öndeki kalçalara bakıyordum.
bahsi geçen kalçalı kızın yanında sarışın polina egorova nın alt versiyonlarından biri oturuyordu.
1.65 vardı bu kız. yandaki ne göre daha mütevazi bir vücut. ama pantolon giyince bütün sınıftaki
kızlar ciks objesi halini alıyorlardı. pantolon hepsinin kalçalarını sıkıca çevreliyordu. bu kız en
nefret ettiğim insan tiplerindendi. tuhaf bir aşağılama tarzı vardı. buna değineceğim. ayrıca ağır
ergendi. biz de ergendikte bu çığır açmıştı. yanında ki kızla sevgilisiyle kaç çocuk istediklerini
kararlaştırdıklarını söylüyordu. bir anda kalbim sıkıştı. böyle cümlelere gelemem ben.
-çocuğun nasıl yapılacağını biliyorsunuz değil mi? dedim. tırsak bir züttüm ama kendimi
tutamazdım.
+sen işine baksana lan. söylemiyeyim bunu murat'a.
cevap vermedim huurya. çocukta boy 1.90. gelse beni gibmekle kalmaz bir de .. yok o kadarla
kalır. ne taktan bir devirde yaşıyoruz lan. mahallede 5 yaşında ki çocuk posta koyuyor laf
çıkaramıyoruz. tabi kürt mahallesinde. pekekent yanında 50 kişi getiriyor. bu da anekdot olsun.
her neyse. tabi ki size güzel vücutlulardan bahsediyorum. yoksa sınıfın çoğu tıfıl çirkin vücutlu
kızlardan oluşyordu. aralarında 5-6 tane bu çeşit kızdan vardı. bunalrdan biri de gamze diye bir
kızdı. bunun kalçalarda önümde oturan mahide adlı kızla yarışırdı. kazanamazdı ama yarışırdı.
mahide diye bir kız nasıl ciksi olur sormayın. bende bilmiyorum. -
-
1.
+1 -1Ya dıbına kodumun oğlu şuku cugu peşinde değilsen niye yazıyon ver linki merak eden okusun. Amcık herife bak ya. Çugu
-
1.
-
10.
+1Yerden kaldırırdım
-
11.
02. sınavlar geride kalmıştı ve karnemde 3 tane 3 üm vardı. Gerisi malumunuz. Ama sıramın ve
komünistlerin gurur kaynağıydım. Çünkü bu adamların arasında en yüksek not 29 du. Tarih
sınavında öğretmen “ zapa 60 “ dediğinde bana öyle bir baktılar ki “işte bu zapa tanıyoruz biz bu
çocuğu” der gibiydiler. Onlar için başarının peygamberiydim.
bir gün kimya dersindeydik. Kimya hocası aldığı paranın hakkını vermek yerine masasında
uyukluyordu. Yani en azından gibmemiz falan gerekti hakkımızı almamız için.
deniz erkek arkadaşıyla yaşadıklarını deryaya anlatıyordu. Şişmanlar bana nazire yaparken
cemile sordum:
-aga sen şişman giber misin?
+elbette.
bunu öyle bir dedi ki beni de gibebileceğinden emin oldum.
deniz in anlattıklarına şişmanlar ve derya kahkahalarla gülüp bana bakıyorlardı. iyice
sinirlenmiştim. Sıralarına uzanıp “ şişmanlar isterseniz deniz bizim yaşadıklarımızı da anlatsın”
dedim. Komünistler ve bizim sıra ile birlikte mahide de söz konusu cümleye kitlendiler. Şişmanlar
şok olmuştu. Deniz sinirli bir şekilde bana bakıyordu. insanların mutluluğunu bozmak çok güzeldi.
Şişmanlar denize bakma sen dediler. Cemil ve furkan aga sen anlat bize hadi dediler. Herhalde
anlatsam orada pantolonu indirip matürbasyon yaparlardı. Komünistler niye olayı dinliyordu
anlamıyordum. Belki de devrim yolu tak yolu diyerek başka amaçlara yönlenmişlerdi.
deniz sinirli bir şekilde konuşmaya başladı:
-sen ne hayvan birisin lan.
+ne alakası var.
-bak huur çocuğu (arka gruplar: oooooo dedi. Ama arka cemil de onlara niye eşlik etti anlamadım)
dayak yemek istemiyorsan kes sesini.
cidden dayak yemek istemiyordum. O yüzden susayım en iyisi dedim. Ardından vazgeçtim. Dayak
yemek sanıldığı kadar kötü bir şey değildi. Ama toz yoksa iyi olurdu.
+dayak yemek benim için sorun değil deniz. Bizim evde olanları rahatlıkla anlatabilirsin. Ayrıca
utanmana gerek yok makine gibiydin.
yüzü kıpkırmızı olmuştu denizin . şişmanlar şok olmuş komünistlerse devrimi farklı yerde
buldukları düşüncesiyle sırıta sırıta izliyorlardı. Furkanda sırtımı sıvazlıyordu. “bravo kanka”
diyordu. Artık emindim bunlar beni gibecekti. Çünkü vücudumda kadın organları taşıdığımın
farkına varmışlardı. -
12.
0Ama bana çatla patla hareketini yapan kızı duvara dayayıp poposunu yumruklamak aklımdan
geçmiyor değildi.
bu sınav döneminde bütün sınıf ders çalışırken biz arka sırada oturan gerizekalılar sistemi
eleştirmekle meşguldük. Gerçi bizim sıra onu da yapmıyordu. Ama din derslerinde teneffüste vs
gündoğdu marşını söyleyen grup durmadan fuck the system tribindeydiler. Sınavları hep düşüktü
doğal olarak.
matematik sınavımızın olduğu anlar acınasıydı. Bağıntılarla ilgili sorular vardı. Sorunun neyle ilgili
olduğunu anladığımızda 15 dakika geçmişti. Ve bağıntıyla ilgili olduğunu söyleyen yan sırada ki
komünist çocuktu:
-beyler soruda bağıntı yazıyor galiba bununla ilgili demişti. Sevinmiştik o anda. En azından ne ile
karşı karşıya olduğumuzu biliyorduk. Ne formülleri biliyorduk ne de başka bir şeyi. Ama her
sınavdan düşük not almaktan sıkılmıştım mahide den yardım istedim. Sırtını dürtmeye başladım:
-zapa ne var dedi fısıldayarak.
+kağıt değiştirelim mi?
-hayır saçmalama.
+ama biz birlikteydik bir ara.
-ee nolmuş?
+yardım etmeliyiz eskilerin hatrına.
-ne yaaşdık ki sanki.
+sana tost ısmarlamıştım.
-git be salak dedi.
cemil in bir soruyu yapmaya çalıştığını gördüm. Kafamı uzatıp kağıdına baktım. 110 u üçe
bölüyordu. Ne yaptığını sordum. Bana 3. Sınavdan 100 alırsam dedi ve gerisini dinlemedim.
Furkan sallıyordu habire. Komünist çocuk furkana :
-aga söylesene nasıl yapıyorsun dedi.
+sallıyorum ya.
-oğlum nasıl sallıyorsunuz lan öğretin.
komünistin durumu bizden daha da beterdi.
tek yol devrim. -
13.
0bir süre oturup başarılarından bahsettiler. iyice sinirlenmeye başladım. Oturduğum çardağı 4Tümünü Göster
kişilik barzo bir erkek grubu kesiyordu. Bunlar kendi aralarında konuşurken ben onlara
bakıyordum. Büyük ihtimalle gay sanmışlardır beni. Ardından kızlardan birine hafiften laf attılar.
Bütün grup onlara dönüp baktı. Herifler ne bakıyorsunuz lan dediler. Bizimkiler de korkaktır
açıkçası. Hemen döndüler önlerine. Oradan o kadar ayrılmak istiyordum ki.
çocuklar yanımıza geldiler bir süre sonra. Aramızdaki en yakışıklı kişiye “noldu lan süt” dediler.
Süt diye bir tabir var bu ülkede.
- bir şey olmadı dedim. Hayır derdim, En yakışıklı kişi ben olsaydım. Başka birine söylemişti bunu.
Ama gördüğüm kadarıyla herkes üstüne alınmıştı.
+bir şey yok dedi süt.
-ne öyle bakıyorsunuz lan bize bir şey yapacaksınız. Kızların yanında havanız kime.
+kimseye bir havamız yok oturuyoruz sadece dedi süt.
-he akıllı ol.
acaba dayak yersem buradan ayrılma şansım olabilir miydi?
+baksana aga. Dedim bize laf atana.
-buyur dedi.
çardaktan indim hemen hızlı bir hamleyle kafa attım. Hayatımda ilk kez kafa atıyordum. Yüzüne
değilde omzuna kafa atınca işler taka sardı. Direk kaçmaya başladım. 4 izbandut arkamda ben
önde mahalleyi turluyorduk. Adrenalin patlaması yaşıyordum. Çok iyi koşarım bu arada.
ortaokulda koşu yarışında birinci olacaktım 3 kez dönülmesi gereken sahanın ilk turunda yarışı
bırakmasaydım. En sonunda peşimi bırakıp taş atıp annemin kulaklarını çınlattılar. Bunlara gülüp
“noldu lan” diye bağırdım. Biri yine koşmak için hamle yaptı ve kaçtım. Nefes nefese eve geldim.
abim kapıyı açtı. içeri girmeden soru sormaya başladı.
-lan parkelerde ki beyaz şeyler sandığım şey mi?
+evet abi ayran.
-dalga geçme oğlum. Git temizle lan onları su olmuşlar. Yoksa harbiden kızla seviştin mi?
+evet abi.
-lan sen başımıza iş mi açacaksın salak. Ya ailesine söylerse.
daha demin adriana lima yı gibmiş gibi sevinen ilkokullu gitmiş yerine mahallenin
muhafazakarlıktan sorumlu abisi gelmişti. Kendi gibemiyor ya biz de gibmeyelim istiyor.
+bir şey olmaz abi.
-ya annemin kulağında giderse?
+ya sanki annemi si…
-ne?
+nereden duyacak abi. Sen söyleme bir şey.
-iyi hadi bakalım. Ama sil şu parkeleri.
peçeteyle parkeleri sildim. Ardından msne girdim. Mahide “niye konuşmuyorsun” yazmıştı. Bu kız
hep mi gerizekalıydı yoksa yanlışlıkla beynini mi gibmiştim anlamadım. Yani görüyor online
olmadığımı ve bunu yazıyor. Sonra kızları neden ciks objesi olarak görüyorsunuz. Sırf bu yüzden
aciksüel olmaya çalıştım. Bazen korkuyordum bir aptalla yattığım için daha aptal olabilir miyim
diye. Sonra söz konusu amsa gerisi teferruattır mottosunu uyguluyordum. O aralar gerçek bir
sevişkendim. Abime ve babama üzülüyordum. Biri hiçbir kızla yatmamıştı diğeri sadece annemle
yatmıştı. Şimdi anneme bakıyorumda sınıf arkadaşım olsa hayatta muhabbet bile etmezdim. Yani
dünya da sadece ikimiz kalsak bile onunla birlikte olmaya çalışmazdım. Ne bileyim ağaca falan
hallenirdim herhalde.
Ardından işler rutine dönmeye başladı. Sınav zamanı da yaklaşıyordu bu arada. ne kitap yüzü
açmıştım ne de ders dinlemiştim. Vicdanımı yanımdakilere bakarak rahat ettiriyordum. Onlar da
ders çalışmıyordu. Mahide yi bırakın artık yalayıp yutmayı öpemiyordum bile. Bazen öyle bir
bakıyordu ki onu öperken arkaüme cop sokacağını düşünüyordum.
biyoloji sınavındaydık. Öğretmen kağıtları dağıtmış ve sınavı başlatmıştı. Cemile baktım. Cemil de
bana baktı. Ardından furkana baktık. Furkan diğer sıralara baktı. Bir anda mahide döndü arkaya:
-zapa
+valla mahide ben de hiç çalışmadım.
-başka bir şey söyleyeceğim.
+hoca böyle görürse kağıtlarımızı alabilir. Benim için sorun olmaz ama sen iyi not almak istiyorsan
önüne dön.
-ben ayrılmak istiyorum.
+hiç mi çalışmadın?
-sınıftan değil senden.
+heeee.
sonra mahide önüne döndü. Hiç mi sınav pgibolojisinden anlamıyordu. Önümde cevaplanmayı
bekleyen sorular vardı ve benden ayrılacağını söylüyordu. Hangi kız sınavda ayrılacağını söyler
ki? O sınavdan 11 aldıysam bunun sorumlusu bence mahidedir. Ayrıca 11 puan veren
öğretmenler var. 10 olsaydı kabul edebilirdim ama 1 puanı ne için vermişti acaba. Mahide denin
beni terkettiğini duyunca üzüldüm dersem yalan olur. Cemile :
-hiç bildiğin soru var mı? Dedim.
+ya aga o kadar kolay ki bu sorular.
-cidden mi biliyor musun?
+ya yemin ederim çok basit lan.
-e yap o zaman bakalım senden.
+ama çalışmadım işte. çalışsak çok rahat 80 falan alırdık.
cemile bakmaya devam ettim. Bu oflayıp pufluyordu. Furkana baktım “aga birinci soru mitokondri
olabilir mi” dedi. Birinci soruya baktım. Anlamadım. Herhangi bir hayvan y ada bitkinin içinde
bulunanlardan bahsetmiyordu. Belki mitokondrinin bununla da ilgisi yoktu.
1. Sorunun yanına mitokondri yazdım. Denemeye değerdi.
Hayatın her dönemini adlandırmak gerekseydi bu döneme çöküş derdim.
mahide ile ayrılmıştık. Tabi bu üzücü bir durum değildi. Gerçi ayrıldıktan bir gün sonra bir erkekle
önümde ki sırada birbirlerine sürtünmeleri falan hoş görünmüyordu. Yandaki şişmanlar çatla patla
anlsevgi gelen hareketi yapıyorlardı bana. Şu şişmanları arar ara gibmek istiyordum. Sayacı da ki
adam vajinalarını bulmak için iyice baldırları açmak falan gerek demişti. iğrenç bir adamdı kendisi. -
14.
0beni arkaüren çocuğun eski sınıftan arkadaşım olduğunu biliyordum ama yemin ederim adını
hatırlamıyordum. Ayrıca berbat arkadaşlarım varmış. Biri istemediği halde neden zorla
arkaürürsünüz ki onu. ilkokuldayken pek söz söylemekten çekinmezdim. Normal şeyler söyledikçe
sınıfta ki gerizekalılar gülmeye başlardı. ister istemez herkesle arkadaş olduğum falan sanılıyordu.
Bundan da nefret ederim. Düşünsenize bütün sınıf sizinle arkadaş. Bundan daha iğrenç ne
olabilir?
bir parka gittik yanımda ki çocukla. Bizim eve yakın bir parktı. Ben ve çocuk dışında 6 kişi daha
vardı. 3 kız ve ikimizle beraber 5 erkektik. Kızlar geldiğimi görüp arkalarını dönseler ve
pantolonlarını indirseler o arkaleri öpüp alnıma koyduktan sonra pantolonlarını yukarı kaldırırdım.
inanılmaz halsizdim. Diğerlerinin yanına gidince ooo zapa dediler. sevgi koyayım ismim “ooooo
zapa” falandı galiba. Kim gelse ooo zapa diyordu.
çirkin olanlardan biri konuşmaya başladı:
-naber zapa ya nerelerdesin?
+buradayım.
-hahaha aynısın.
bin kurusuna bak ya buradayım dediğimde niye gülüyorlardı.
-nasıl gidiyor okul falan?
+iyi işte . bir aksilik olmazsa takdir alacağım.
yalandı. Kümede kalmaya oynuyordum.
-ikokulda da öyleydin zaten. (ilkokul ve ortaokul yani)
gerçi ilkokulda böyle değildim ama öyle diyorsa öyle olabilirdim sorun değildi.
bu salaklar aptal aptal bana bakıyorlardı. Bir çardakta sıkışarak oturmuştuk. Kızlara baktım. Birisi
çirkin diğeri tuhaf öbürü güzeldi. Tuhaf diye bahsettiğimde güzeldi sanırım. 8 inin de ortak noktası
sınıfta ve okulda popüler olmalarıydı. Kendilerini üst tabaka da görüyorlardı herhalde. Yoksa hepsi
birbirini çağırmazdı. Kızlardan güzel olanı orta üçte bizim sınıfa gelmişti. Bütün sınıf aşıktı
kendisine. O ara kötü hissetmiştim kendimi. Ben de laf olsun diye aşık olmaya çalışmıştım ama
olmamıştı. Olmayınca olmuyor sahiden. -
15.
0ama vajina kadar güzel değildi. hafiften mide bulandırıyordu. olsun devam ettim. bu da dolabaTümünü Göster
vuruyordu eliyle. "ahh hadi" filan diyordu. bir an alında bu beni gibiyor dedim. ama bende hetero
muallakydim hoşuma gidiyordu. ardından penisimi poposuna değdirdim. iyice vücudum atmaya
başladı. penisi poposuna sokamıyordum. kız bağırdı "krem falan llazım" bir şaşırıp aaa öyle mi
oluyor dedim. ferrelerde hiç öyle değildi . kremi buldum banyodan. ne yapacağız dedim. ya ver
şunu dedi. kremi alıp deliğini açmaya başladı. iyice tiksindim bundan. ardından penisimi soktum
zar zor bir iki kere geldim ama zevkten yıkılıyordum. sonra?zil çaldı.
popousunun deliğine dil atınca hafiften yüzüm ekşidi.
Evet zil çal çaldı. Kızın içindeydim ve zil çalmıştı. Annem olabilirdi gelen bu yüzden
telaşlanmıştım. Mahide kafasını çevirip bana baktı.
-çok zevkli değil mi dedim.
+zapa kapı çaldı.
-evet.
+açmayacak mısın?
-boşver basar basar giderler.
1 dakika kadar daha mahide nin içinde gidip geldim. Heyecan ve zevkten kafamı duvarlara
vurmak istiyordum. Sonra bir anda bulunduğumuz odanın csevgi taş atıldı. Cama çıkmadım. Gidip
gelmeye devam ettim yavaş yavaş. Mahide ve ben inlemekle meşguldük. Aslında mahide
inlemekten çok bağırıyordu. Orgazm taklidi dedikleri şeyden olabilir bu. Ardından mahide ye
geliyorum dedim. Penisimi çıkardım. Başım mahide nin sırtındaydı.ve parkeye boşaldım. Yüzünü
döndü mahide. Bu sefer başım göğüslerindeydi. Titriyordum hala. Mahide gülmeye başladı tekrar.
Çok zevkliydi dedi. Bence bunu diyen kız huurdur. Bunu demeyen kız sıkıcıdır. O zaman huurlar
evlenmek için idealdir. Üzerimizi giyindik. Gerizekalının biri hala cama taş atıyordu. Pencereyi
açtım. Abim bana bakıp sırıtıyordu. Pencerenin tam altındaydı.
-abi ne yapıyorsun burada?
+nasıl lan ne yaptınız?
-nasıl ne yaptık?
+hadi hadi anladın işte.
-sen mi zile bastın?
+evet. Yarıda bölmemeişimdir inşallah.
-aslında böldün.
+neeeeee? Aslanım benim be koçum benim be. Tamam tamam devam edin siz.
pencereyi kapatıp bunun tuhaf hallerini izledim. En azından mahalledeki çocukları alıp konvoya
çıkmamışlardı. Bu da iyiydi.
Mahide artık eve gideceğim dedi. Tamam dedim. Beni bırakmayacak mısın dedi.
-kendin gidebilirsin diye düşündüm.
+ya şimdi böyle olduk.
kızlar ne kadar taktandı.
-şimdi ne olduk?
+istediğini aldın tabi.
arkaten bahsediyorsa haklıydı.
-seni eve bırakırsam istediğimi almamış mı olacağım?
iyice sinirlendi mahide. Arkası dönüktü bana. Acaba yine yatabilir miydik? Zorlamadım. Penisim
de bu düşünceme karşı çıktığını mideme çekilerek gösterdi. Tamam gel dedim mahideye. Birlikte
onların evine doğru yürüdük. Mahide yi evine bıraktıktan sonra tekrar eve döndüm. ilkokul
arkadaşlarımdan biri kapının önünde bekliyordu. Ne bojk yemeye gelmişti acaba.
-oooo zapa neredesin kanka ya.
+buradayım.
-haha görüyorum. Ya birkaç kişi eski sınıftan toplandık gelsene bizimle.
+şimdi mi?
-aynen hemen gidelim.
+aslında ödevim vard…
dememe fırsat vermeden kolumdan tutup yürütmeye başladı. Yürürken ara arar suratına
bakıyordum. Hafiften korkmaya başladım. Bobreklerimi kontrol ettim. Çünkü bakışlarından iki
sonuç çıkarılıyordu: ya böbreğini alırız ya da böbreğini giberiz. Böbrek gerçekten kötü bir hayat
yaşayan organdı. -
16.
0mahide ayağa kalkıp beni dürtmeye başladı.Tümünü Göster
-utanmadın değil mi ?
ben o an ağlattın bin:( ruh halindeydim.
+yok canım ne olacak. hergün yaptığı...
-hahah çok acayipsin ya. kızlar böyle şeyleri bilmiyor falan sanıyorsunuz.
yok yok huursunuz bilmez miyiz.
+evet öyle.
bu sırada göbeğinde hala meni var.
göbeğini gösterdi:
-mahvettin her tarafımı, devam ediyor muyuz oyuna?
+edelim.
tam kumarbaz gibiydim. yenilemelere doyamıyordum. aslında trajedik açıdan bakmazsak bence o
kadar kötü bir durum değil. nihayetinde gerçek bir kız karşısında çekiyorsunuz. sorun yoktu benim
için. çamlıca döndü, cesaret dedi mahide. o da gözünü karartmıştı galiba. keşke direk hadi
veriyorum gel deseydi. bu kadar zahmete girmezdik.
mahideyi kaldırıp yatağa yatırdım . altındakini çıkardım. iyice kikirdeyip bacaklarını kapatmaya
çalıştı. kafamı daldırdım vajinasına. deli gibi yalamaya başladım. iyi ki çorba içmemiştim. mahide
inleme faslını geçip bağırma kısmına geldi direk. ne olduğunu anlamadan erkenden geldi. kafamı
kaldırdım aptal aptal sırıtıyordu. üzerine yattım olduğum gibi. kalçalarını elliyordum. sıka sıka
koparacaktım neredeyse. ama hakkım olduğunu düşünüyordum hergün böyle arkalere
rastlanmıyordu. daha kötüsü hergün arkae rastlanmıyordu. hatta kıza bile rastlanmıyordu, güzel
arkalü erkeğe bile rastlanmıyordu. neden yaşıyorduk ki bu hayatta.
kalçalarını sıkarken mahide öpmeye çalışıyordu beni. sevmiyorum böyle şeyleri ama arada
vakumlayıp geri çekiliyordu. ellerimle bu sefer göğüslerini sıkmaya başladım. bundan bir hayvan
nidası yükseldi gülerek. göğüslerinin sütyeni çıkaramadan ısırıyordum.
ne kadar kötü kopçalar yapıyorlar sanki hiç çıkarılmamasını istermiş gibi. galiba anti ciksist
müslümanlar topluluğu falan sütyen üretiyordu.
mahide nin her yerini sıkarken mahide hafiften doğruldu. bende kendimi sırtüstü bıraktım ardından
üzerime oturdu mahide. pantolonumu indirmiştim. mahide bi eliyle penisimi sıvazlıyordu diğer
eliyle "ay ayıp bu haha" babına ağzını kapatıyordu. penisimi elledikçe ben hayvanlaşmaya
başladım. içimde ki ıssız adam ortaya çıkıyordu. saçlarından kavramasam mı diye düşünüyordum
ama korkuyordum da. hem hayvanlığın lüzumu yoktu. bir süre sonra penisimin gerektiği kadar
sertleşmemesi dolayısıyla mahide kafasını gömdü penisime. dişlerine taka taka yalıyordu. penisi
koparma ihtimali vardı. olsun dedim her gün penisim bir ağızla karşı karşıya gelmiyordu.
düşünsenize penisinize çömen bir kadın var. göğüsleri hafiften sallanıyor sütyni açamamanız
dolayısıyla. bacakları birleşik ve size bakıyor. ağzı da penisinizi tatmin etmekle meşgul. ben her
gün kadın gören biri değilim . böyle analrı yadırgıyorum. keşke fotoğrafını falan çekseydim. çünkü
şu anda da bana inandırıcı gelmiyor. ben böyle bir şey yapmış olamam. ardından aah dedim.
dişleri iyice takılmıştı ama zevkten ölecek durumdaydım bir yandan. hayat ne güzeldi amlar filan.
(şimdilik son entry arkadaşlar. ayrıca dün geçilen usain boltu buradan eleştirmek istiyoum. daha
konsantre olması geerekiyor. amerikayı bu alanda geçsin baari dünya)
geleceğimi yavaş yavaş anlamaya başladım. kafasını kaldırdım elimle. kıza baktım hala gülüyor.
herhalde alnımda filan charlie chaplin vardı neye gülüyordu bu kadar. yataktan kalktık vücudunu
dolaba dayadım. yüzüstü dolaba bakıyordu. izlediğim ferreler aklıma geldi. allahım şu arkaüde
aradan çıkaralım diyerek kafamı poposuna soktum resmen. ne güzeldi poposu. artık hiç yok
etrafımda öyle popo. artık etrafımda arkadaşım da yok gerçi. düşünün yani bırakın kızı erkek bile
yok. -
17.
0kız yine gülmeye başladı. bu gülünce ben de gülüyorum. iyice mala bağladık. mala bağlamakTümünü Göster
yerine mala vurma kısmına geçseydik. sonra dünyanın en güzel anı geldi. bu bir yandan gülerken
diğer yandan ayağa kalktı. ardından pantolonunu indirdi. o anda bırakın o anı yemin ederim şimdi
bile titreme geldi. kocaman bir aktar çıkmasın mı? şakaydı beyler.
ama sahiden aydınlanma yaşadım. ve şu an yazarken halimi tahmin edemezsiniz. kafam tuhaf
tuhaf kasılmaya başladı. pantolonu indirirken vücudunu da oynatıyor hafiften. ben vücudumu
dizginlemeye çalışıyorum. ardından pantolonu yatağa koydu. oldu mu dedi gülerek. bacakları süt
gibiydi. iç çamaşırı şu sıkıca saran boxerlara benzeyenlerden adını bilmiyorum. bu eyre oturdu.
bağdaş kurdu. bana bakıp yüz ifademe gülüyor. allahım cuma bu hafta kesin dedim.
bacaklarına bakmaktan şişeyi göremiyordum. ayrıca bu iç çamaşırı türünde vjina ve popo acayip
belirgin olur. bu da benimin kanımın çekilmesine neden oluyordu. mahide durumun farkındaydı bu
yüzde o melek kız gitmiş yerine karşısındakiyle alay eden bir şeytan gelmişti. şişeyi çevirdik.
allahım atayizlere bakma sen muhteşemsin.
cesaretlik dedi mahide. o an sevinç gözyaşlarımı içime akıttım. ben zapa, hayatımı bu anlar
sayesinde tutunmuştum. her gece yatmadan önce her sabah yataktan kalkmadan önce bu
fantezileri kurar hayatı çekilir kılardım.
-mahide gömleği çıkarsana dedim çatallaşan sesimle. yine güldü. bende güldüm salyalarım
akarak.
gömleğini çıkardı. destekli sütyen vardı, zaten göğüsleri büyüktü ama şimdi altlarına kova koyup
süt sağılabilirdi. çok tuhaf bir duygu bu. benim yaşımda neredeyse düzenli sesk hayatı olan
adamlar da vardı. ilginç ama bu olaylar oluyor. fakat siz yaşamadığınız için gerçekçi gelmiyor.
önümde bağdaş kurmuş halde iç çamaşırlarıyla duran süt gibi bir kız vardı. hala inanamıyordum.
acaba internetten ferre açıp izlesem mi diyordum. çünkü böyle bir arka olamaz. biçimli düzgün .
bence bu dış güçlerin oyunu. her anlamda yani. türk kızlarının en çirkinlerinin ferreleri yapılıyor.
aslında en az rusların ki kadar muhteşem vücuda sahip olanları var. ama inanamıyoruz.
inandırmıyor binler.
acaba hamle yapsam mı diye kendimle savaşıyordum. mahide ye kitlenmiş durumdaydım. ama
şişeyi çevirdik yine. teşekkürler çamlıca. ama bu sefer sıra ondaydı.
cesaret dedim. ve hayatımın top 10 utanç anına girecek olan şeyle karşılaştım.
-kendini tatmin et . dedi ve güldü.
+sahiden mi?
-evet hadi bekliyorum.
kızlar okulda ki gibi değillerdi. erkeklerden daha iğrenç ve sapkın fantezilere sahiptiler.
pantolonumu fermuarını açtım. utana sıkıla penisimi çıkardım. bu yine bir kahkaha koyverdi.
insanlarda sahiden edep kalmamıştı.
penisimi sıvazladıkça bu gülüyor. bilirsiniz matürbasyon yaparken yüzünüz şekilden şekile girer.
en iğrenç hallerinizi alırsınız. dorian grayin çirkin hali yanınızda halt etmiştir. cikste de boşalırken
bu olur. ama ben utançla karışık yapınca yüzüm acınası bir hal alıyordu. mahide nin vücuduna
bakarak işler kolaylaşmaya başladı. feci sertleşmiş durumdaydım. mahide de eliyle bacaklarını
sıkmaya başladı. gülmeleri hafif iç çekmelere dönmüştü. derken geldim. tam ferre izleyeceğinizde
gelen komşunun küçük çocuğu gibi geldim. fakat bir sorun vardı menilerin bir kısmı mahidenin
göbeğine falan gelmişti. kız hala gülüyordu. arkamı döndüm sümüklerimi çektim ve fermuarımı
kapattım. -
18.
0sonra en son olmasını istediğim şey oldu. Deniz yine ağladı Ve sınıftan derya ile birlikte çıktılar.Tümünü Göster
Ben de mideme oturan öküzle baş başa kaldım.
Komünistler “müthişsin zapa” diyorlardı. Devriminize bakın arkaler diyemedim. Sabah sabah
molotof yemenin anlamı yoktu.
korku içinde olacakları bekliyordum. Kimya hocası da hala uyuyordu. Ve nihayet zil çaldı. Kimya
hocasını uyandırdılar. “saolun çocuklar” diyip sınıftan çıktı huur. Şimdi bakıyorum da sahiden
keşke gibseydik hem notlarımıza arttırmak için şantaj yapardık. Teneffüste tam dışarı çıkacakken
sınıfa 3 izbandut girdi. Kedidir kedi diyerek kendimi motive etmeye çalışıyordum. Ama sırama
doğru gelmeye başladılar. Cemil ve furkanda tırmışlardı . keşke hz isa falan olsaydım ben göğe
yükselseydim benim yerime abim dayak yeseydi. izbandutun arkasından deniz çıktı. Bu huurlara
karışılmamalı dövdürüyorlar adamı.
-bilader sen ne ayaksın dedi izbandutlardan en önde olanı. Yine sevgili değiştirmişti kaltak.
Okulda her şubeye verme rekoru falan kırıyordu galiba.
+ayaktan kasıt dedim.
-dalga mı geçiyorsun bilader.
bilader diyenlerden nefret ederim.
+hayır.
-sen bu kıza ne dedin?
+bilmem ne demişim.
-makine gibiydin falan ne ayak lan.
+sen de bilirsin patron makineliğini.
o an buz gibi oldum. Cemil ve furkan korku dolu gözlerle bana bakıyorlardı.
-demek ben de bilirim.
+yani patron dürüst olalım şimdi. Bu kızın hiç biriyle yapmadığını falan düşünmüyorsundur
herhal…
huur çocukları suratıma vurmalarından nefret ediyordum. Tam yerde tekmelenirken momünistler
olaya müdahele etti. Ardından müdür yardımcısı geldi gördüğü herkese vura vura. Yerde
yatıyordum. Müdür yardımcısı noldu diye sordu:
-hocam bu sefer yerler tozlu değil tebrik ederim dedim. Gerçekten de pırıl pırıldı.
Dilimi tutamıyordum. gibik organım bağımsızlığını ilan etmişti. Bana danışmadan istediğini
söylüyordu. Oldboy da ki adama imreniyordum. Ben de kesebilir miyim diye bir ara makası
hazırladım. Sonra salaklaştığımın farkına varıp makası kaldırdım.
dayak yedikten sonra tekrar des zili çalmıştı. Yine oturdum sırama. Komünistler durumumu sordu.
Saolun dedim alışığım ben. Güldüler. Etrafımda gereksiz yere çok fazla gülen insan vardı.
girdiğimiz dersin ne olduğuyla ilgili bir fikrim yok. Ama denizlerin sırası yine benle dalga
geçiyorlardı. Mahide de öfke ve acıma duygusuyla karışık bir şekilde bakıyordu. Acıma sevgilisiyle
hiç yatmış mıydı? hEp bunu sormak istiyordum ama kolay değildi.
o gün okuldan sonra eve gittim. Abim evdeydi. O ara sosyalliğini kaybetmişti. Bütün gün gta ve
age of falan oynuyordu. Yüzüme baktı, gözümün altı morarmıştı. Yine gaza geldi bu:
-laan ne oldu lan yine .
+kızın biriyle yiyişiyorduk sıradan düştüm.
-aslansın lan afferin.
sonra durdu:
-oğlum biraz efendi ol lan nedir her kızla yatıp kalkıyorsun.
görende ferre yıldızı sanırdı beni. Her kızla yatıp kalksam eve mi uğrardım.
dolaba gittim yemek için. Bu kez bayat ekmek bile yoktu. ekmek almak için dışarı çıktım.
Mahallenin kevaşelerinden biri naber dedi. iyiyim dedim.
-hiç mallede yoksun yeeea sen.
+doğrudur.
-dur be nereye gidiyorsun hemen.
+benimle yatar mısın?
- ohaaaaaa
+o zaman git başımdan.
insanlar bunu demeyi zor sanıyorlar. Ama kolay. Yaşıyorsanız her şey kolaydır. Neden bu kadar
abartılıyor anlamıyorum.
huur arkamdan sapık diye bağırıyordu.
sınavlar bitmiş okul artık azalmıştı. fazla gelen yok okula. sınıfta toplasan en fazla 25 kişi
oluyordu. evde yapacak bir şeyim olmadığından okula geliyordum. arka sıraların okula gelmesinin
bir diğer nedeni devamsızlıktı. sanki derslerden geçeceklermiş gibi devamsızlığa dikkat
ediyorlardı. ders işlenmiyordu ve rehberlik hocası saçmalıyordu:
-evet çocuklar. bir yılı öyle böyle bitirdik. nasıl geçti yılınız?
herkese tek tek soruyordu. herkes iyiydi kötüydü diye saçmalıyordu. bana sormaması için dua
ediyordum. zaten beni tanımıyordu da . herkese ismiyle hitap ediyordu. sıra bana geldi:
-evladım senin nasıl geçti adın nedir?
cemil furkan ve ben what is love da çalsaydı eğer o jim carrey in arkadaşları gibi olurduk. ben o
ben o diye saçmalamaya başladık. ben miyoptum galiba ama diğerleri de görmüyordu. derya zapa
sen dedi sinirli şekilde.
+nasıl mı geçtim yılım
-evet adın nedir?
gibtiğimin salağı demin kız zapa demişti bana.
+zapa adım. yılım boşlukları doldurmakla geçti hocam.
-nasıl yani?
+her türlü delik, hava veren her türlü boşluğu kapattım.
-ne gibi?
+bunu söylersem okuldan atılırım.
-terbiyesi herif otur.
komünistler gülmeye başladı. eğer molotoftan korkmasam komünistler moskovaya diye
bağırırdım.
Türlü dayaklar ve başarısızlıklarla karne günü gelmişti. Önce dışarı da yeteneksiz öğrencilerin
müziğini dinledik. Yemin ederim ben bu kadar felaket bir şey görmemiştim. Sinirden ağlayacaktım.
Sesi berbattı söyleyenin , çalanların nasıl çaldığını bilmiyorum müzik bilgim pek yoktur. -
19.
0rezzaeafae
-
20.
0Lan olum hakiki güzel yaziyonla