-
29.
0Unutmayın imgeleme üzerine olan bu bölüm önemlidir önce bundan başlayın ve bunu uygulayın.
Her gün en az üç kez ve her seferinde 15 dakika olmak üzere imgeleme üzerinde çalışmalısınız. Oturarak imgeleme yapmak daha iyidir. Uzanırken fazla rahatlayarak uyuyabilirsiniz. Ayrıca dik olacağınız için imgeleme yaparken iç realitenizde dikey konumda olmak imgelemeniz açısından daha iyi sonuç verecektir. Özel bir pozisyona gerek yok. Sadece oturun. -
28.
0Yok neden anlattıgını anlamadım o
-
27.
0Teknikler üzerinde iyileşene kadar tek bir kişi üzerinde odaklanmak en iyisi olacaktır. Biraz pratikle, başka bir sürü insan üzerinde de kolayca etki sahibi olabilirsiniz. Kitaptaki teknikler pratik yapar ve kullanırsanız işe yarar. Çalışmaya başladığınızda pratik yapana kadar imgeleme yeteneğinizin sınırlı olduğunu fark edeceksiniz. Sesleri imgelemede zorlanabilirsiniz. Etkili imgeleme için sessiz bir yerde olmalısınız. Çevreniz sessiz olmalı. imgelemeyi öğrenmeye başlamanın en iyisi ışıkların olmamasıdır. ilk başta yapmanız gereken tek şey gözlerinizi kapatmaktır. Neticede, gözlerinizi açık tutabilirsiniz (kalabalık yerlerde) ve imgeleme beceriniz gün ışığında da gelişecektir.
Çevrenizde incinlık olmamalı, rüzgar esmemeli, yüksek ses ve diğer bölücü şeyler olmamalı. -
26.
0Zihniniz düşüncelerinize itaat eder ve arzunuzu gerçekleştirir. Zihninizin aynı parçası tüm fiziksel fonksiyonlarınızın sorumluluğunu alarak kozmosla ve etrafınızdaki enerji alanlarıyla nasıl iletişim kuracağını bilir. Zihin gözünüzle bir şey gördüğünüzde (imgelemenizle) yüksek benliğiniz işe koyulacak ve bunu sizin için gerçekleştirecektir. Zihniniz zihin gözünüzde neyi tuttuğunuza dayanarak düşüncelerini oluşturur. Yani acil durumlar, aksilikler ve sorunlar olabilir. Hepsi imgelemeyle çözülebilir ama becerinizi yaşdıbınızın tek bir aşamasında kullanmak isteyeceğinizi anlayacaksınız. Ben çok önemli şeyler için kullanırım diğer şeyleri “akışa” bırakırım. Araba kullanırken tüm yeşil ışıkların yandığını imgelemekle vakit kaybetmem…bunlar önemli değil. Sizinde yapmanız gereken bu; neyin önemli olduğunu bulun ve bilginizi bundan yana kullanın.
-
25.
0rezerve
-
24.
0DÖRDÜNCÜ BÖLÜM / NEYi GÖRÜYORSANIZ ONU ALIRSINIZ
imgeleme işin sırrıdır. imgeleme fikrinin sizi uçurmasını izin vermeyin. imgelem yapmak gereklidir çünkü zihin gücünüzü bu şekilde kullanırsınız. Zihninizde bir şeyi doğru bir şekilde görmeyi bilirseniz dünyanızda bunu gerçekleştirebilirsiniz. Daha önce bahsedildiği gibi daha yüksek bir boyuttaysanız zihninizde yarattığınız düşünceleriniz ya da imgeler hemen çevrenizde gerçekleşecektir. imgeleme fikri insanları şaşırtır oysa bu kavram insan hayatında sürekli kullanımdadır.
Mesela; teknik bir ressam bir evi tasarlarken neye benzemesini istiyorsa onu hayal etmek zorundadır. O zaman bu tip bir imgeleme “ezoterik” görülmez. -
23.
0Dünyamız oldukça yeni bir şeye dönüşüyor. Doğal kaynaklar, ozon tabakası, yağmur ormanları, kimyasallar, hastalıklar, nüfus artışı hep kötüye gidiyor. Aslında olan şey şu; dünya daha yüksek dalga boyutuna geçiyor. 7.23 cm’lik dalga boyu yavaş yavaş soluyor ve yeni bir dalga boyuna gidiyoruz. 4. boyutun 10. ve 12. arasındaki seviyelerine geçmek üzereyiz. Bu seviye “isa bilinci” (koşulsuz sevgi, şefkat, şükran) olarak da bilinir. Bundan dolayı “tüm gözler üzerimizde” yüksek boyut seviyelerindeki varlıklar izliyor, bekliyor ve gözlemliyorlar (müdahale etmeden).
Beyin dalgalarınızı değiştirdiğinizde “dalga boyu farkındalığınızı” da değiştirmeye başlarsınız. Farklı dalga boylarına ayarlanmaya başlarsınız. Beyin dalgalarınızı değiştirmek demek bir başka boyuta tamamen geçmenin yolu değildir. Ama beyin dalganızı değiştirdiğinizde farkındalığınızı da hafiften değiştirirsiniz ve 4.boyut parladığında 3. boyutun sisi biraz kalkar. Düşünceler hemen belirir. 4. boyut dalga boyuna ayarlandığınızda ve orada sabit kalabildiğinizde bir şey düşünmek zorundasınız ve düşünceleriniz anında kendini yaratacaktır. Ama şu anda önemli olan şey farkındalığınızı biraz değiştirdiğinizde düşüncelerinizin dünyanızda küçük hızlı bir etki bıraktığıdır. -
22.
+1Etrafınızdaki 3.boyut dünyasında bulunan tüm nesneleri ölçerseniz ortalama dalga boyu 7.23 cm. olacaktır. Kuantum fiziğinde, her nesne partiküllerden ya da dalgalardan (ses)(dalga boyu) oluşur. Ölçülebilir kendi sinüs dalgası “imzası”na sahiptir. Bu ortalamasıdır ve ayarlı olduğumuz 3.boyut evreninin dalga boyudur (7.23 cm.). Tibet veya Hindu öğretilerinde bu OM sesidir. Bilincinizi başka bir dalga boyuna getirince, etrafınızda gördüğünüz şeyler yeni dünyanın dalga uzunluğuna göre değişecektir. Nerede olduğunuza ve hangi dalga boyu uzunluğuna ayarlı olduğunuza göre hayat bu farklı boyutlarda değişik olacaktır. 3.boyutta insanların olması gibi, daha yüksek dalga uzunluklarında da yaşam ve bilgi bolluğu vardır. Bilim adamları gezegenlerde hayat tespit edememişlerdir. Anlamanız gereken şudur ki bunlar üzerinde çalışan bilim adamları bu gezegenlere 3.boyut dalga uzunluğuyla bakıyor 3.boyut dünyasında yaşıyor ve teleskop, bilgisayar, radar, lazer gibi bir sürü 3.boyut araçlarla çalışıyorlar. Yine de başka dalga boyuna ayarlanamazlar ve gezegenler üzerinde farklı dalga boyu üzerinde çalışırlar. O dalga boyuna ulaşabilselerdi soğuk ve kıraç gezegen tanımlamalarından başka daha farklı bir şeyler bulurlardı. Taş devri 3.boyut dünyasına ayarlıyken aşınmış kaya parçalarının güzelce hizalandığını görürdünüz. Ama farkındalığınızı başka bir dalga boyuna ayarladığınızda çok daha farklı bir şey göreceksiniz.
Mısır’daki piramitler 3.boyut dalga boyundan bir mimarlık harikası olarak görülür. Ama farkındalığınızı bir dalga boyuna ayarladığınızda, piramitler karmakarışık görünmez, tamamen farklı bir şey olarak görülür. -
21.
+1Şu an 3.boyutta olduğunuz kadar 10.boyuttasınız da. “Boyut” kelimesi realite seviyeleriyle ilgili kavrama verilen isimden başka bir şey değildir. “3” ise etrafınızdaki dünya’yı tasvir etmek için kullanılır. Siz 3.boyut dünyasına ayarlısınız. Eğer yüksek diğer boyutlarda da bulunuyorsak neden onları göremiyoruz ya da deneyimleyemiyoruz?
Göremez ya da deneyimleyemezsiniz çünkü bunlara ayarlı değilsiniz. Tıpkı televizyona benzer bu durum eğer kanal4’e ayarlanmışsa kanal 11’i göremez ya da deneyimleyemezsiniz. Daha basit kelimelerle ifade edersek, boyut dünyalarının arasındaki fark dalga uzunluklarıdır. 3.Boyutun bellik bir dalga uzunluğu vardır ve siz buna ayarlısınız. Başka bir boyutun dalga uzunluğuna ayarlı olsaydınız şu anda içinde bulunduğunuz yerden başka bir dünyayı görecek ve deneyimleyecektiniz! Dalga boyu anahtardır ve nadir bilinen bir bilgidir. Tıpkı televizyon kanallarını ayarlamak gibi farklı boyutlara ayarlayabilirsiniz kendinizi, tabii nasıl yapacağınızı bilirseniz. -
20.
0http://3.bp.blogspot.com/...x_4JYrKE/s1600/images.jpg
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM / DAHA YÜKSEK BOYUT SEViYELERi
Boyutlar kavrdıbını anlamanız bu tip çalışmaları yürütmeniz açısından çok önemlidir. “Boyutlar nedir?” sorusuna cevap vermek zordur. Bilim adamlarının kendilerine göre fikirleri vardır ve sadece teoriden ibarettir. Boyut kavramı yüzlerce sayfalık derin bir kavramdır. Anlamanız gereken ilk şey tüm yüksek boyut seviyeleri birbirine kaynaşmıştır. Biri bir başka boyuta yükselmekten bahsettiğinde (bu konuda konuşacak çok fazla insan yoktur) bu dikey olarak yukarı çıkma anldıbına gelmez. Farkındalığı değiştirecek yüksekliğe çıkmak anldıbına da gelmez. Yüksek boyutlar yukarıda, aşağıda, civarda, içinde, yani sizin içinizde ve etrafınızdadır. Hepsi bir kekteki malzemeler gibi birbirine karışık haldedir. Tabii ki bu, siz kendiniz etrafınızdaki 3.boyut dünyasından başka yüksek boyutlardasınız anldıbına da gelir. -
19.
0Yalnızken beyin dalgalarını yavaşlatma sanatını geliştirmek için daha fazla vaktiniz olur. Kalabalıkta iken, kolaylıkla derin durumlara geçemezsiniz çünkü çok fazla uyaran vardır. Bu engeli aşmak için beyninizi önceden programlayabileceğiniz bir teknik vardır. Bu teknikle kalabalıkta bile derinlere inebilirsiniz. Buna “çapalama” veya “anahtar” denir. Böyle bir şeyi yıllardır duymadığınız bir şarkıyı duyduğunuzda yaşamışsınızdır…bu şarkı geçmişteki bir anı tamamen hissetmenize ya da hatırlamanıza sebep olur. Müzik o zamana sizi çapalamıştır. Zihin gücü tekniklerini uygularken belli bir beyin hali için bir çapa kullanabilirsiniz. Böylelikle o beyin haline şarkı örneğindeki gibi çabucak ve kolayca girebilirsiniz.
Zihin gücü tekniklerini kullanacağınız en önemli beyin hali alfa mesafesi ve teta mesafesidir. Becerinizi önce alfa mesafesinde geliştireceksiniz. Beyniniz bu mesafeye geldiğinde rahatlamış olacaksınız, hayal kuruyormuş gibi. Bu ilk anahtardır. Bu halde iken düşünceleriniz zaman ve mekan engelini aşar. Düşüncelerinizi evrene gönderebilirsiniz. Düşünceleriniz vardığı yerde engelleri rahatlıkla aşabilir. Yani düşünceleriniz bir başkasının düşüncelerine rahatlıkla karışabilecek yeteneğe sahiptir. Bu halde kişiyi programlayabilirsiniz. Beyninizi alfa durumuna getirmek zihninizi lehinize kullanmanın ve etkilemenin ilk anahtarıdır. -
18.
0olm insan okuyacak bunları
-
17.
0reserve değerlenir buralar
-
16.
04. Beyin dalgalarınız yavaşladıkça daha iyi odaklanırsınız.
5. Siz beyninizin farklı bölümlerine ve fonksiyonlarına ulaşırken bu konuda eğitimsiz olanlara fark atarsınız.
Bazılarınız bu beyin durumlarına ulaşmanın oldukça zor olduğunu düşünebilir. “Beyin dalgası senkronizasyon sağlayıcılar” ses bantlarıdır, hipnozdan, bilinçaltı çalışmalarına ve yeni çağ müziğine kadar çeşitlenirler. Hiçbiri gerekli değildir ama kendinizi rahat hissediyorsanız kullanabilirsiniz. Meditasyon yapmanın binlerce yolu olduğu gibi “aşağıya inmenin” de binlerce yolu vardı sır şudur: kendi yolunuzu bulmaktır…kendi yolunuz doğru yol olacaktır. Zihin güzünüzü kullanma biçiminiz parmak izleriniz kadar eşsiz olacaktır! Bu kitap size harika teknikler verecektir ama siz kendi varyasyonunuzu bulacaksınız. Ben kesinlikle size bunu tavsiye ediyorum, kendi tarzınızı bulamazsanız yaratıcılığınızı kısıtlıyorsunuz demektir. -
15.
0Alfa ve Teta durumu özellikle en yararlı olanlarıdır ve bu iki beyin durumuna daha çok başvurulur. Beyin durumu ne kadar düşerse kafanız o kadar rahattır.
Bu beyin durumlarına ulaşmak;
1. Beyin dalgalarınız iyonosferin doğal frekansına daha yakın olacaktır…yani çevrenizi lehinize kullanmak ve etkilemek daha kolay olacaktır. Çevre derken bulutlardan, yerden, ağaçlardan bahsetmiyoruz…yaşadığınız alanı kapsayan mekanı, enerjiyi,zamanı kastediyoruz.
2. Zihninizi kullanmak için farkındalığınız ve yeteneğiniz daha kolay ve daha güçlü hale gelecektir. Bu tüm zihin gücü çalışmanızı etkileyecektir. Farkındalığın çeşitli hallerine ve bilincin çeşitli aşamalarına ulaşabileceksiniz.
3. Kalp atışınız yavaşlayacak ve bedensel fonksiyonlarınız rahat konuma gelecektir. Unutmayın giriş bölümünde içsel bedensel fonksiyonlarınızla bilinçaltınız nasıl ilgileniyordu? Zihninizin uğraşacağı bir sürü işi var, hücre bölünmesinden tutun, kan pompalamaya, sinir uyaranlarını analiz etmekten anı depolamaya kadar bir sürü şey. Zihniniz kesinlikle meşguldür ve tüm bunlar olurken sizde başka şeylerle uğraşıyorsunuzdur. Bunları düşünmenize bile gerek yoktur. Temel olarak, beyin dalgalarınız yavaşladıkça ve zihniniz daha da rahatladıkça bedeninizde rahatlar. O zaman zihniniz bedeninizle daha az uğraşır. Farkında olmayan zihniniz teknikleriniz üzerinde daha çok vakte sahip olur. Beden rahatladığında beyninize daha fazla kan pompalanır ve beyin daha fazla beslenir. Bunun tam tersi beden rahatlamayıncaya kadar bu teknikleri uygulayamayacağınız anldıbına gelmez. Enerji seviyeniz açısından bazı şeyleri kolaylaştırmak için teknikleri boş mideyle deneyin (aç değil, boş) farkı hissedeceksiniz. -
14.
0reserved
-
13.
0insan beyninin yaptığı zihinsel aktiviteye göre belli frekansları vardır.
BETA: 14-30 cps – zihin fiziksel bir aktivite ile meşgulse ya da tetikteyse
ALFA: 7-13 cps – hayal kurduğunuzda ya da düşüncelere daldığınızda
TETA: 3.5-7 cps – uyuya kaldığınız an
DELTA: 0.5-3.5 cps – en derin uykuya daldığınız an
Frekansları Teta’dan Alfa’ya be Beta’ya değişmesine dikkat edin. Nasıl arttığını fark ettiniz mi? Gezegenin frekansı artıyor…bu gezegeninde uyandığı anldıbına gelir mi?…içinde bulunduğumuz zamanlara bakarsak ilginç bir düşünce! Tüm bu farklı durumlara 24 saatlik zaman diliminde girebilirsiniz (uykusuzluk hastalığınız yoksa). Yüksek ölçüde gelişmiş bir zihniniz varsa, bu frekanslara istediğiniz an bilinçli olarak girebilirsiniz. Bu kitabı uygulamaya soktuğunuz an sizin de bunu başarabileceğini umuyorum. Böylelikle her türlü beyin durumuna göre yükseltilebilir ya da alçalabilirsiniz. Beyin dalgalarınız 7 cps ise, bu düşük alfa ya da çok yüksek teta olarak düşünülebilir. Beyniniz bu farklı durumlara girdiğinde olayları farklı bir şekilde deneyimlersiniz. Düşünceleriniz in sizin ve çevreniz üzerinde farklı etkileri olur. -
12.
0Gezegenle birlikte yankılanırsınız ve birbirinizle enerji alışverişinde bulunursunuz. Ne kadar uzaklıktan enerjinizi yeryüzünün elektromanyetik kovuğuyla paylaşabilir ve enerjinizi yayabilirsiniz? Yaklaşık 40.000 km. ya da gezegenin yaklaşık tüm çevre uzunluğu kadar. Başka bir deyişle, zihninizden ve bedeninizden gelen sinyaller bu iyonosfer kovuğu vasıtasıyla tüm gezegene yaklaşık saniyenin yetmişte biri kadar hızda yayılır. insan bedenleri ve çevre arasındaki frekans bağı nedeniyle güneş/ay/fırtına/gökgürültüsü ve insan davranışlarındaki değişiklikler (mesela: dolunay deliliği) arasında bir ilişki vardır. Hatta benzer ilişki güneş ışınları ile hisse senedi fiyatları arasında da buna benzer bir ilişki vardır. Sadece biz çevremizi etkilemiyoruz, çevremiz de bizi etkiliyor. Çünkü her ikimiz de aynı frekansta (7-9.5 cps) titreşiyoruz. Ya da daha iyi bir ifadeyle biz ve gezegen aynı şekilde frekans değiştiriyoruz.
Zihin gücü tekniklerini uygulamaya başladığınızda düşünceleriniz “bulanık geçici arzular” peşinde olmadığında isteğiniz somut ve gerçek olur. Zihnin frekanslarını anladığınızda başkalarının düşünce dalgalarının da kolaylıkla sizinkiyle uyumlu olduğunu göreceksiniz. Gezegensel frekans arttıkça sizin kişisel frekansınız da artacak. Bu nedenle, gerçekleştirme gücünüzü daha kolay ve daha hızlı kullanabileceksiniz. Bu noktadaki şunu bilmelisiniz ki içinde bulunduğumuz gezegenin modern zamanı zihin gücünüzü geliştirmek için en iyi zamandır. -
11.
0iKiNCi BÖLÜM / BEYiN FREKANLARI VE BEYiN BAŞLATICILARI
Beyniniz bir radyo gibidir… elektrik dalgalarını alır ve yayar. Frekanslar, elektrik faaliyetlerinin ölçüldüğü ve grafiğinin çıkarıldığı aralıklardır. Her şey bir ölçüde frekans yaydığı için frekanslar etrafınızı sarar ve bedeninize bile nüfuz eder. Yeryüzünün ise kendine özgü frekansları vardır.
Bedeniniz hareket ettiğinde, bu hareketler etrafınıza iletilir. iyonosfer katmanı (buna iyonosferik kovuk da denir) yaklaşık 9.5 cps’lik(saniyedeki devirler, 7.5 civarındaydı ama şimdi çok hızlı şekilde artıyor) frekansa sahiptir. Bedeniniz 6.8 ve 9.5 Hz arasında titreşiyor. iskeletiniz ve iç organlarınızın birbiriyle uyumlu hareketleri yaklaşık 8 ile 9 cps hızındadır. Bu da şu anlama gelir: bedeniniz ve iyonosferik kovuk toplamda eş zamanlı hareket eder. -
10.
+1iMGELEME
Düşüncelerinizin yaşdıbınızı ve çevrenizi ustalıkla idare etmesi için iç görünüzü kullanarak bunun içinizde olduğunu görmelisiniz. Bu kavrama imgelem denir. Ve zihin gücünüzü geliştirme çalışmanızın temelidir. Zihin gözüyle görmeyi öğrenmek zorundasınız. Daha ileride ne imgelerseniz onu hissedebilmeli, dokunabilmeli ve koklayabilmelisiniz. Zihninizde bir hedefinizin gerçekten oluyormuş gibi gördüğünüzde, etkili bir şekilde zihninizi kandırırsınız. Zihin gözünüz zincirleme etki oluşturur. her şeyin başladığı nokta burasıdır. imgelemeniz işi başlatır ve sonra zihninizin bir parçası olayları etkiler.
-
ccc rammstein ccc günaydın diler 02 12 2024
-
the vikings sözlüğü savunuyor
-
kamyoncukamil nick analizii
-
beyler dün yedigim yemeği paylasiyorum
-
sana arkadan versem
-
uludag sozlukteki cinleri kovamadik
-
topal odlek ordek hayırlı geceler diler 02 12 2024
-
salako neden filmin sonunda
-
bir kız için değmez pampa
-
beyler yarın masaj salonuna gideceğim
- / 1