evet beyler , hafif aşklı hafif baş ağrılı bir dönemi anlatıyorum. çok uzun soluklu bir hikaye olmayacak başlayalım mı ?

çok değil bundan 3 sene evvelisi. güzel bir mesleğim , sevdiğim bir hatun , varlığını yakın zamanda ogrenecegim bir de tümörüm var *
yani güzel aslında her şey. taa ki uyku problemleri , aşırı baş ağrısı ve yersiz titreme şikayetleri ile doktora gidene kadar. bir haziran ayıydı sanırım , sevdigimle kolkola geziyoruz. malum yaz ayı , ortalık gevur amcığı gibi beyler...

inanılmaz bir baş dönmesi ile yere yığıldım , sıcak da tetiklemiş olacak ki burnumdan kan gelmeye başladı. hiçbir şey duyamıyordum beyler , sevgilim korkuyla etrafa çemkiriyor ağlıyordu fakat söylediklerini anlayamıyordum. her şey durmuştu benim için , aksiyon oyunlarında olur ya her taraf slow motion hah aynen o şekil.
bilincimi yitirmiş olucam ki hiç hatırlamıyorum , uyandığımda şevket yılmaz hastanesinin acil servisinde kolumda serumla buldum kendimi.
gözlerimi açacak gücüm yoktu , su içmek istesem de yorgunluğum ihtiyacımın üzerine geçti
ve tekrar , o gibik hastane odasında bedenimi derin bir uykuya teslim ettim.

yeniden uyandığımda artık gözlerim bambaşka bir hayata açılıyordu. tedavilerin baskın olduğu , doktorların hüküm sürdüğü bir imparatorluğa belki de...
ve evet sevgilim yanımdaydı , ağlamaktan kıpkırmızı olan gözleri artık biraz da olsa gülümsüyordu. o sıcaklığı hissettim beyler , sımsıcak gülümsedi suratıma.
'bahis iyi misin ?' diye sordu bana. ağzımı oynatamadım , cevap vermek istesem de tıkandım kaldım beyler. ses mes çıkmıyor benden
bu savaşa dayanamayıp yıldım ve vazgectim cevap vermekten belki de bu olay bile cevap niteliği taşıyordu...
iyidim sevgilim , iyidim herhalde bilmiyorum. yanımdaydın o zamanlar , yoruldun de mi benimle ? bıktın sıkıldın her şeyden , neyse ...

kimse yok mu lan