/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 51.
    +4
    Saçlarını kuruturken bir yandan da kendi kendine şarkı söylüyordu. Aynadan beni görebileceği için hafif eğildim ve yanına yaklaşıp aniden arkasından sarıldım. Önce bir korksa da daha sonra yanağından öptüğümde gülmeye başladık. Daha sonra ben o saçlarını kuruturken onu izledim. Çok güzeldi ve ben içimdeki endişelere rağmen mutluydum. Saçını kuruttuktan sonra "eee nereye gidiyoruz" diye sordum. "Burada kalsak pek dışarıya çıkasım yok" dedi keyifsizce. "Balık sever misin" dedim. "Güzel yapan olursa bayılırım" dedi. Hazırlandıktan sonra Pınar ı şehir dışında ama güzel balık yapan bir mekana zütürdüm. Tam denizi görüyordu. Zaten gözleri önümde iken denize ne gerek vardı ki?
    ···
  2. 52.
    +4
    Birlikte yemeği yedik, çıkarken yanıma aldığım Djarum paketinden bir tane çıkarıp yaktım. Karanfil kokusu dağılırken,biz de konuşuyorduk. işte işten falan konuştuk klagib şeyler işte zaten güzelliği içeriğinde değil Pınar ile gözgöze elele iken konuşmamızda idi. Daha sonra Pınar balığın yanında söylediğimiz şarabın aynısından bir tane daha söyledi. Konuşmalar ilerledikçe, onun biraz daha sarhoş olduğunu hissedebiliyordum. Daha sonra bunun devam etmemesi için hesabı istedim. Pınar onun sarhoş olmasından hoşlanmamama bozulmuş olacak ki üzgün bir bakış attı. Ben de "sahil de yürüyelim biraz, fena mı olur" dedim.
    ···
  3. 53.
    +4
    Daha sonra Sabri aradı. "Hadi la çık kapıdayım, o kadar işe girmişsin bir kutlayalım yemeğe gidiyoruz" dedi. Hemen üstümü değiştirip, aşağıya indim. Kapıda bekliyordu. Gidip yanına oturdum. "Ee nereye gidiyoruz" diye sordum. Bir meyhane bildiğini çok güzel mezeleri ve balıkları olduğunu söyledi. "Vay sen bizi çağırmadan yeni yerler keşfet" dedim. "Oğlum işte önce bir kalite kontrol yapıyoruz, sonra seni çağırıyoruz" dedi. "Hadi bakalım öyle olsun" dedim. Ve gitmeye başladık önce yengeyi alacak daha sonra geçecektik. Derken Pınar aradı, açtım. "Aşkım nasılsın" dedi. Beklediğimden hızlı olmuştu. Aynı şekilde cevap vermesem Pınar'ın verirsem de Sabri'nin dilinden kurtulamayacaktım. Uğraşması daha kolay olduğu için Sabri'yi seçtim. "iyiyim aşkım arkadaşım ile yemeğe gidiyordum" dedim. Sabri dönüp göz kırptı. "Çağırsana" dedi sessizce. Kafamı soru sorarcasına çevirdim, "la çağır işte yengeyi" dedi. "Şey sen de gelmek ister misin diye soracaktım" dedim. "Olur" diye yanıt verdi."Yeri sana mesaj atarım, o zaman hadi öpüyorum" dedim. "Hadi bekliyorum canım, öptüm" dedi ve telefonu kapattı.
    ···
  4. 54.
    +4
    HAYATIN GERÇEKLERi

    Bu olaydan hemen sonra gidip 15 gün izin aldım. 7 gün boyunca her gün içtim. Telefonumu kapatıp, ev telefonun kablosunu kestim. 3-4 kere sabri gelmiş yanıma, ona da açmamışım kapıyı, küfretmişim sesimi duyunca zaten gitmiş. Bir gün yine zilzurna sarhoşum. Sinirlenip kolleksiyon dolabıma yürüdüm ibrahim'den kalan her şeyi yok edecektim. Bıçağı aldım elime, elimi kesti, küfrederek elimden attım. Saatle silahı aldım kucağıma koydum. Camdan aşağı atacaktım. Bir iki çap adım atmaya çalıştım, derken elimden düşürdüm ikisini de. Saat düşüp içi açıldı. içinde bir kağıt vardı. Uzandım aldım elime. Elimin kanı bulaşmıştı kağıda. Okudum. Kısaca anlatmak gerekirse, "ibrahim'in kardeşi yıllar önce Pınar'ın babası tarafından öldürülmüş. O da intikam yemini edip, babasının yanında durmuş. Yıllar boyunca canını yakmak için zaman kollamış. Beni ise Pınar'ı ve Korhan'ı öldürmek için tutmuş. Onlar öldüğünde babasını da o öldürecekmiş , işlerin başına da o geçecekmiş. Ben ise sağ kolu." Güldüm. Yine birisi bize sormadan senaryolar yazıyordu. Kazananlar değişiyor, hep kaybeden ben oluyordum. Ertesi gün Sabri tekrardan eve geldi. Kapıyı yine açmadım. Kapıya tekme atmaya başladı. Bu sefer ısrarcı olacaktı. Kalkıp kapıyı açtım "Hoşgeldin demek istedim ama" dedim. Bana bir tokat vurdu. Kafamı öne eğdim, bir tane daha vurdu "Bana bak" dedi. Cevap vermedim "Bak bana lan, eğer ki kardeşiz diyor isek, her acımızı birlikte paylaşırız. Eğer ki bir daha öyle liseli kızlar gibi gibik triplere girersen seni öldürürüm." dedi bağırarak. Salona geçti. içki şişesini ona uzattım. Alıp, çöpe attı. Daha sonrasında ise beni yatağa yatırdı. Ben yatakta iken evi falan temizledi. O gece bende kaldı. Sabah uyandığımızda ise o yokken içki içmemem konusunda benden söz aldı. iznimin devamında da her gün yanıma geldi. Oturduk, konuştuk. Ben pek konuşmuyordum ama o ise her seferinde geliyordu.

    Tatilim(!) bittiğinde, işyerine gittim. Harap halimi zaten çoğu kişi farketmiş. Ama kimse sormamıştı. Sakallarımı hiç kesmemiştim. Gözlerimin altı mosmordu. istifamı verecektim. Sonradan öğrendiğim kadarı ile işlerin başına Korhan geçmişti. Zaten Pınar'ı da göndermesinin nedeni buydu. istifa durumunu ona anlattığımda bana kendimi toparlamam için bir 30 gün daha izin verdiğini söyledi. Zaman böyle geçti. O halde olunabilecek en iyi şekilde kendimi toparladım. taksa geri döndüm. Kitap okumaya geri döndüm. Pınar'dan beklediğim mesaj da hiç gelmedi zaten. Ben de atmadım. Geri döndüğümde bölge operasyon müdürü olarak terfi aldım. Daha iyi bir maaşım falan olacaktı. Ayrıca Korhan pekekentini de daha az görecektim. Hala orada çalışıyorum. Ayda bir ya da iki kere görüyorum Korhan'ı da. Pınar ise şu anda Amerika'da. instagram'dan numarasını alıp, hikayeyi yazmaya başladıktan 2 gün sonra nasılsın iyi misin gibisinden mesaj attım, Pınar'a o kadar zamandan sonra. Soğuk davrandı.Ben de üstüne mesaj atmadım.

    Sabri ile ise hala sık sık görüşüyoruz haftada 1-2 defa salona gidiyorum zaten. Zaten tek yanımda kalan o bütün bu olaylardan sonra.

    Uzun lafın kısası, hayat sizin için farklı farklı hikayeler yazıyor ,bu hikayelerin kazananı değişiyor her seferinde ama hep kaybeden siz oluyorsunuz.
    Bunu okuyan arkadaşlar, umarım bir daha hiç geceleri uykusuz kalmazsınız birileri için. Esen geceler.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      0
      güzelmiş hikaye panpa su sabri ile kavga olayınız falan vardı anlatsana onuda
      ···
    2. 2.
      0
      amk ya her hikaye hüzün mü olur
      ···
      1. 1.
        +1
        Başka hangi hikayede var ulan böyle hüzün* (bkz: dert yarak gibidir)

        Şaka maka güzel hikaye önerin beyler. Tatile de gidemedim Datça vardı aklımda ama gidemedim bazı işler girdi araya. Can sıkıntısı gitsin.
        ···
  5. 55.
    +3
    Biraz daha durduktan sonra bana, telefonu sordu. Durumu anlattım. Kafa salladı "ayrılıyor muyuz o zaman" dedi. "Bilmem ama biraz daha duralım ya böyle sonra ararım ibrahim Bey'i" dedim. "Iyi bakalım sonra ara ibrahim beyini" dedi alaylı bir tavırla. Biraz daha oturduk. Filmleri karıştırırken arada favori aşk filmimi buldum. Remember Me. Salona getirip ona gösterdim. "Ee ne o şimdi" dedi. "Film işte. Ben de izlemedim. Çok güzel diyor arkadaşlarım" diye yalan söyledim. Defalarca izlemiştim, hala da arada izlerim. Nedenini hiç bilmiyorum ama çok hoşuma gidiyor film. Her neyse filmi taktım. Pınar patlamış Mısır mı yapsak diye sordu. Evde olmadığını söyledim ve almak için üstümü giyinip dışarı çıktım.
    ···
  6. 56.
    +3
    Pınar gidip elini yüzünü yıkadıktan sonra, kahvaltının kalanını birlikte halletik. Ballı omlet yaptım. Üniversitede öğrendiğim gizli tarifti. En azından Barış (tarifi öğrendiğim arkadaş) öyle diyordu. Barış ile de hikayelerimiz çoktur ama daha sonra bana bir binlik yaptı, ondan sonra bir daha konuşmadık. Her neyse birlikte yemeği yedik. Başımda hafif ağrı olmasına rağmen, çok da kötü değildim. Ona nasıl olduğunu sordum. Hiç olmadığım kadar iyi, dedi. Gülümsedim. O da gülümsedi. Daha sonra yemeği bitirip, kahve faslına geçtik. Zaten, tezgahın üstünde duran fincanlar, gece ayılmak için birer fincan içildiğini gösteriyordu. Ancak hiçbir şey hatırlamadığıma göre, pek de işe yaramış sayılmazdı.
    ···
  7. 57.
    +3
    Ona sarıldım iyice. "Ne oldu Pınar, kim ağlattı seni" dedim. Cevap vermedi. Aklımdaki sorular ile boğmak istemiyordum onu ancak ne olduğunu öğrenmeliydim. Gidip su getirdim. "Al bak bunu iç ben de bize bir kahve yapayım. ne dersin ?" dedim. Suyu aldı. Daha sonra yanağından öptükten sonra mutfağa gidip kahve yapıp önüne koydum. "Kim üzdü benim güzel gözlümü, abin mi üzdü yoksa" dedim. Hıçkırarak kafasını evet manasında salladı. Açıkçası yapacak pek bir şeyim yoktu.Onu tanımıyordum ve abisiyle yapacağım bir konuşma ilişkimizi ortaya çıkarıp her şeyi berbat edebilirdi. O sırada bir şeyi farkettim ve cama doğru koştum. Araba evin önünde duruyordu ve ışığı açıktı. Hemen Serkan'ı aradım.
    +Alo Serkan neredesin
    -Senin evin önündeyim abi buyur.
    +Bak Serkan ne konuştuğumuzu hatırlıyorsun değil mi ?
    -Hatırlıyorum abi tamam.
    +iyi o zaman arayan olursa Pınar'ı arkadaşının evine bıraktığını söyle, hatta dur bekle.
    Deyip elimle telefonun mikrofonunu kapattıktan sonra Pınar'a döndüm. "Pınar bir arkadaşının adını söyle ama yakın bir arkadaşın olsun" dedim. "Deniz" dedi.
    +Deniz'in yanına bıraktığını söyle.Şimdi sen de al arabayı evine git.
    -Tamam abi iyi akşamlar.

    Telefonu kapattıktan sonra Serkan'a kanımın ısındığını farkettim. Bir ara bir yere içmeye zütürürüm diye düşündüm. Pınar biraz durulmuş ve kahvesinden küçük yudumlar almaya başlamıştı. Yanına oturdum. "Eee şimdi anlatacak mısın ne olduğunu" dedim. Evde o kadar fazla alkol aldığı için abisi ile kavga ettiğini anlattı. Asıl konunun ben olduğunu tahmin ettim. Ancak o beni kırmamak için söylememişti.
    ···
  8. 58.
    +3
    Kapıyı açtım. Kapıdaki Pınar'dı. Ağlıyordu. Daireyi nasıl bulduğu hakkında bir fikrim yoktu. Ancak onu daha sonra öğrenecektim. Pınar'ı gördüğümde ona sarıldım ve içeri aldım. Ayağım ile kapıyı kapattıktan sonra salona zütürdüm. Ağlaması kesilmemiş hatta daha da çok artmıştı. Hani böyle mal gibi kaldığınız bir an olur, bir şey yapamazsınız ya aynen o durumda kalmıştım. Birlikte koltuğa oturduk.
    ···
    1. 1.
      0
      Burak az daha seri kardeşim
      ···
      1. 1.
        0
        Ohal ilan edilmiş yeni öğrendim ona bakıyordum kardeşim. Allah sonumuzu hayır eylesin. Devam ediyorum.
        ···
      2. 2.
        0
        Tamam aga. Kimse okumasa bile ben okurum rahat ol sen
        ···
  9. 59.
    +3
    işte daha sonra evlerinin bahçesine çıkıp biraz oturduk. Hava pek soğuk değildi. Pınar likör çıkarıp ikimize de likör bardağında biraz koydu. Oturup havadan sudan konuştuk. Doğum gününü falan sordum. Biz tanışmadan 14 gün önce imiş. Anladım dedim.Pek sevmem ama doğum günlerini dedi. Neden diye sordum. Hep yalnız geçiyor da ondan dedi. Bir dahakine geçmeyecek dedim. Söz mü diye sordu. Söz dedim gülerek. O gülerek söz veren adam o an kaderin kendisi için nasıl bir desen ördüğünü bilmiyordu. Derken kapıdan bir adam geldi. 25-30 yaşlarında 1.75 boylarında, sakallı üzerinde pahalı bir takım elbise olan bir adam. Yürürken bizi gördü. Daha sonra gelip izin istemeden yanımıza oturdu. O gelirken pınarın yüz hali değişmişti. Onu sevmediğini anladım. Adam gelip yanımıza oturduktan sonra "Merhaba, ben pınar'ın abisiyim, adım korhan" dedi. "Ben de brk4ever Pınar'ın iş arkadaşıyım" dedim. Yüz hali birden değişti ve nefret dolu bir bakışı biraz Pınar'a yönelttikten sonra geri bana çevirdi. Korkacak değildim. Elini uzattı. Yakaladım, elleri bir bayanınki kadar narindi. Gülümseyerek elini sıktım. Canı acımasına rağmen bozuntuya vermedi. 10-15 saniye daha oturduktan sonra ayağa kalktı, arkasını döndü. Ve omzunun üstünden Pınar'a "iyi akşamlar" dedikten sonra yürürken bana da "tanıştığımıza memnun oldum brk4ever" dedi.
    ···
  10. 60.
    +3
    Geldim beyler başlıyorum birazdan.
    ···
    1. 1.
      0
      Eee hadi amk yaz şunu bi sabahtan beridir seni okuyodum. Hayal gücüne hastayım moruk
      ···
  11. 61.
    +3
    Haklı olarak söveceksiniz beyler ama kaç gündür uykusuzum, o zamanlarda sizinle yazışıyor akşamları da uyuyorum. ilk defa rahat bir şekilde uyuyakaldım. Devam ediyorum birazdan.
    ···
  12. 62.
    +3
    Arabaya binip Pınar ile öpüştükten sonra,"Her gün daha da bir güzel oluyorsun" dedim. Serkan'a dönüp " Eee nasılsın bugün Serkan" dedim. Aynadan bakarak, "iyiyim abi ne olsun sen" dedi. "iyi Allah'a şükür ya." dedim. Serkan, Pınar'a dönüp "Direk şirkete gidiyoruz değil mi Pınar hanım " dedi. "Evet" dedi Pınar. Yolda önceki günden konuştuk. Şirkete gittiğimizde beni Esin isimli bir bayan karşıladı. Yapacağım işi anlattı. Zaten daha önceden bildiğim şeyler olduğu için zaman geçirmek amacıyla dinleyip ona işin incelikleri ile zorlanacağı sorular sordum. Mühendisler ve çalışanlardan bir kaçı ile tanıştım. iyi adamlara benziyorlardı, o yüzden onlara içten davranma kararı aldım. Tabii onların bana karşı tavırları aynı şekilde değildi. Yönetim kurulundan bir bayanın arabası ile şirkete gelen, belki kendilerinin uzun süredir terfi almayı beklediği pozisyona bir anda yükselen, kendilerinden yaşça küçük bir adama karşı tavırları az bile sayılırdı. Zaten yöneticiler kendilerine yöneltilen nefret ile çalışır diye düşünürüm hep. Her ne ise günü onları izleyerek başladım.ilk günden işlerine müdahale etmeye niyetim yoktu. Zaten iyi yöneticiliğin temeli, müdahale etmeden önce sürekli izleyip görülen yanlışlardan önce yapılan hatayı düzeltip; düzeltilen hatayı abartarak anlatıp, onun haricinde rutinde gelen başarıları kendine mal etmektir. Tabii,bir de stalin tavuğu misali; onları yerin dibine soktuktan sonra, bir iki ufak kıyak ve şirketin verdiği bir partide aldığın plaketin onların eseri olduğunu söyleyerek gözlerinde iyi bir yönetici olabilirdiniz. Ancak yine de plaket ve para sizde kalırdı. Onları izleyip not alıyormuş gibi yaparken bir yandan da Pınar'a şiirler yazıyordum. Tabii etrafta ilham perim olacak bir şey yoktu.

    Yazdıklarımın üzerini karalayıp, çöpe attım. Derken saate bakıp, harıl harıl çalışan arkadaşlara(!) ilk kıyağımı yapıp 15 dakika önceden paydos verdirdim. "Ama bakın ilk sefere mahsus" dedim, gülümseyerek. Hepsinde "çok komikmiş tipini gibtiğim" bakışı vardı. Ama gibimde değildi. Dışarıya çıkıp, ibrahim Beyi aradım. Esin hanımın yanına gitmemi bana bir araba tahsis edildiğini. Artık Pınar'ın yanında olmadığım dönemde iş için onu kullanabileceğimden falan bahsetti. Esin hanım tekrar yanıma gelip anahtarı verdikten sonra arabayı gösterdi.Bir jetta vermişlerdi. Güzel bir arabaydı. En azından şu an bir arabam olmadığı gözönünde bulundurulduğunda benim çok işime yarayacağı aşikardı. Arabaya bindim. Şirket arabası olduğundan yakıtı fullenmişti.
    Tümünü Göster
    ···
  13. 63.
    +3
    Gece 2 gibi Pınar uyuyakalmış,ben ise şarkı dinleyerek bir sigara yakmış, belli olmamak için ışığı kapatmış bekliyordum. Geceyi o şekilde geçirdim. Stresli olduğumda çok sigara içerdim. O gece yaklaşık 2 paket sigara bitirdim. Sabah olduğunda ise artık daha fazla bir şey olmayacağını anladım ve kahvaltı hazırladım daha sonra bizim için en güvenli yer olan hastaneye irem'i görmek için gitmeye karar verdik. Hem zaten bu işe girmemin asıl sebebi olan kız, bugün ameliyat olurken çalışmam biraz abes kaçar diye düşündüm.
    ···
  14. 64.
    +3
    Mevzu bahis entry yanıtındaki doğum günü resmi olarak 6-7 kişinin evde uyuya kalması ile sona erdi *

    Kısaca özet geçmek gerekir ise, ameliyat tamamlanmıştı. Doktorların söylediğine göre, ameliyat başarılı geçmişti. Ancak gözleri birkaç ay kadar görmeyecek ve kulakları da yeterince iyi duymayacaktı. Ancak bu mühim değildi sonuçta, irem belli bir süre sonra yürüyebilecek ve normal insanlar gibi konuşabilecekti. işte bu olaydan yaklaşık 20 gün sonra falan ibrahim beyden telefon geldi. Beni yanına çağırdı, gittiğimde masanın üzerinde bir çanta içinde bir sig sauer p226 özel üretim model, ekipmanları vardı i. Çantanın yanında ise bir son model telefon, bir bıçak ve cep saati vardı. ibrahim bey bunları almamı söyledi söylediğini yaptım. Artık Pınar ile daha fazla zaman geçirdiğimi dolayısı ile daha teçhizatlı olmam gerektiğini anlattı. Cep saatinin ise aileden olan kişilere verildiğini, artık kendisi için bir yeğen gibi olduğumu falan söyledi. Mutlu olmuştum "Anladım efendim" dedim. Bunları aldıktan sonra eve doğru yola koyuldum.
    ···
  15. 65.
    +3
    10 dakika sonra Pınar odama gelip, ne olduğunu sordu. Bu akşam yemeğe çıkıyoruz abin de orada olacak dedim. Mutlu olmuştu. işten biraz erken çıktım. Ozan'ın yanına uğradım. irem'e bakıp, biraz Ozanla muhabbet ettikten sonra oradan çıktım. ibrahim beyi aradım.
    +Alo ibrahim bey
    -Buyur yeğenim
    +Ya bu ev işini halledelim artık ben size belgeleri getireyim. Borçlu kalmak istemem.
    -Bak brk4ever, ben sana yeğenim demişim aileden biri olarak saymışım sen kalkıp da benimle hala para konuşursan alınırım. O ev sende kalsın, o ameliyatı da bir hayır işi olarak düşün. Hem sen o kadar şey yaptıktan sonra böyle bir şeyin sözü mü olur. Bir daha duymamış olayım. Sakın bak.
    +Teşekkürler efendim. Ama içime sinmiyor gerçekten.
    -Siner siner hem bak gün gelir ben de senden bir şey isterim değil mi ? Şimdi ben kapatıyorum,bir görüşmem var. Bir daha da bu konuyu açtığını duymayayım.
    +Peki efendim teşekkürler gerçekten.
    -Lafı olmaz yeğenim, hadi kapatıyorum ben kendine iyi bak.
    +Siz de efendim. iyi günler dedim.
    Telefon kapandı. Harbiden çok kral adam diye düşündüm. Bunun mutluluğu ile arabaya binip evimin yakınındaki bir avmye doğru yola çıktım.
    ···
  16. 66.
    +3
    Adamları arayıp anayola gelmelerini istedik, hemen sonra ibrahim'i arayıp durumu anlattım. Geleceğini söyledi. 20 dakika sonra ise whatsappa bir mesaj düştü. Açtım baktım, fotoğrafta irem vardı. Yatakta yatıyordu. Gözlerime inanamadım. 2 dakika sonra telefon çaldı. Arayan o'ydu. "Bana ihanet ediyorsun değil mi ? Sana yeğenim demiştin oysa. O adamların hepsi bana çalışıyor, oradan kaçamayacaklar. ikisi de.Senin yerini de biliyorum.Bu ihaneti canınla ödeyeceksin brk4ever." dedi ve kapattı. Korhan'a durumu anlattım. Beni neden diğerlerinden ayrı tutmuştu anlayamadım. Senin yerini de biliyorum derken neyi kastetmişti ? Gerçi o anda düşüneceğim son şey olmasına rağmen aklıma takılmıştı. yannanı yemiştik, tek çıkış yolumuz o anayoldu.Bir plan yaptım. Korhan'ın arabasının camları siyah olduğu için içinde kim olduğu gözükmeyecek böylece, ben çıktıktan sonra onlara eğer peşimden geliyorlarsa 1 gelmiyorlarsa 2 diye mesaj atacaktım. Onlar da benim arabayla oradan uzaklaşacaklardı. Yerdeki eşyalarımı alıp, Korhan'ın arabasının sürücü koltuğuna oturdum. Adamlar 10 dakika içinde gelecek olsalar bile hala kaçma şansımız vardı. Patikada araba bir iki patinaj yaptıktan sonra hızlanmaya başladı. 2 tane siyah range gözüküyordu uzaktan. Gaza biraz daha yüklendim.
    ···
    1. 1.
      0
      Panpa rez okuyorum haberin olsun
      ···
      1. 1.
        0
        Tamamdır baco geldim devam ediyorum buralardaysan 2 entry kaldı zaten.
        ···
    2. 2.
      0
      Ben burdayım aga sen devam et nasıl ediyosan eyvallah yeni hikayeni de takip edicem
      ···
  17. 67.
    +3
    1 saat sonra çıkıp Pınar'ı aldım. Üstünde siyah bir elbise, elinde de altın işlemeli bir çanta vardı. Çantanın üstünde yine o kurt. Abin gelmiyor mu diye sordum. Daha sonra gelir o dedi. iyi peki dedim. Pınar geldikten sonra umurumda değildi. Tanışmak istemiyorsa tanışmayacaktık. Restoranta gidip oturduk. 10 dakika sonra da Sabri ile sevgilisi geldi.
    ···
  18. 68.
    +3
    Kutudan telefonu çıkarıp, telefonumun sim kartını çıkarıp yeni telefona takacağım sırada vazgeçtim, benim telefonumu bana sabri almıştı. Ben de ona şimdi yeni telefonumu vereyim diye düşündüm. Sabri ile buluştuk. Antrenmanı yaptıktan sonra dışarı çıktık. Ben bir sigara yaktım. Sabri'ye telefon kutusunu uzattım. "Bu ne la" diye sordu. "Telefon işte oğlum. Benimkini sen almıştın ya. " ilk başta kabul etmese de sonunda kabul etti. Telefonu verdim. "iyi o zaman yarın akşamki yemek benden. " dedi. "iyi hadi bakarız,ama söz vermeyeyim bak." dedim. O günü öyle bitirip ayrıldık. Akşam ibrahim Bey aradı, işte yeğenim nasılsın, beğendin mi hediyeleri gibi şeyler söyledi. Çok beğendiğimi söyleyip teşekkür ettim. Cep saatine baktım. Üzerine altın renginde işlenmiş bir kurt vardı. Silahın kabzasındaki işleme ile aynıydı. Bıçak ise daha sadeydi. Ama şam çeliği tarzında yapılmıştı. Pahalı olduğu her yanından belli oluyordu.

    Beyler hikayenin sonuna çok yaklaşıyoruz haberiniz olsun bu bitince Sabri ile olan hikayemi anlatıcam.
    ···
  19. 69.
    +3
    Eve gidip, duşa girdim. Pınar'ın sevdiği parfümü sıkmak için kenara koyduktan sonra, üstümü giyinirken Sabri'yi aradım. "Reis takım çek bir tane Pınar'ın abisi de geliyor bu akşam" dedim. "Tamamdır reis, büyük gün bu gün demek. Aile tanışma fasılları falan." dedi. "Yok be baco, öyle normal bir yemek. Daha o kadar ileri gitmedik" kurt başlı kol düğmelerini taktım. Taşıdığım silah ile uyumlu olacaktı. Her şey tamamdı. Sözleşip telefonu kapattıktan sonra, Pınar'ı aradım.
    +Alo aşkım ben seni almaya gelicem birazdan. Sen de hazırlan.
    -Tamamdır canım, yarım saate hazır olurum.
    Telefonda vedalaştıktan sonra kendi kendime güldüm. 1 saat sonra çıktığımda ancak hazır olurdu. Bir şeyler atıştırdıktan sonra televizyonun karşısında ayakta dikeldim. Daha yeni ütülemiştim, kırışmasını göze alamazdım. Hem zaten takım ile oturmak da hiç rahat değildi.
    ···
  20. 70.
    +3
    Avmye gidip, biraz pahalı sayılabilecek bir mağazaya girdim. Pahalı siyah bir takım ve beyaz bir gömlek aldım. Önemli bir gün olacaktı. Belki de işin ciddileşeceği gün bugündü. Yahut ayrılacağımız. Bilmiyordum. Tek bildiğim kendini nasıl tanıtırsan öyle hatırlanacağındı. Kıyafetleri alıp, eve döndüm. Kalabalık ortamları pek sevmediğim için pek durmadım. Hem çok zaman da yoktu.
    ···