bilgisayar ve beynin bazı ortak yönleri olsa da Beyin ve bilgisayarın birbirinden farklı özellikleri vardır. Bu benzetme üzerinden fikir oluşturmak mantıksız sonuçlara yol açabileceğinden beyin-bilgisayar ilişkisini inceleyelim. Bilinçli beyin düşünceleri oluştururken birçok temel adımı dizerek karmaşık çözümler oluşturur. Bu sistem bilgissyarlardaki algoritmalara epey benzer. Beynin bilgisayarlara benzeyen diger yönü ise işlemler sırasında bilgi depolama görevi. Bunu 1960larda oluşturulan üretim sistemi adlı programla açıklayabiliriz. Bu sistem 'işleyen bellek' adlı veri tabanı ve geniş bir 'eğer-ise' kurallarıyla yürür. Sistem kuralın o anki bellekle eşleşip eşleşmediğini her adımda kontrol eder. Eğer ortamda birden fazla kural varsa bu kurallar yarışır. Kazanan kural işleme sokulur. Bu rekabet ve kurallı işlemler beyin için de geçerlidir. Özellikle bilinç dışında farklı semboller arasında her daim bir rekabet vardır. Kazanan sembol bilinçli beyinde işleme sokulur. Ancak beyin paralel ve kendini değiştirebilen canlı organizasyonu sayesinde soyut sembollerden ziyade bütün olasılık dağılımlarını hesaplama yeteneğine sahiptir. 2009 da yapılan bir deney beyin ve bilgisayar arasındaki farklardan birini ortaya koyuyor. Zihinde hesap yaparken birinci işlem tam olarak bitmeden ikinci işlem başlayabilir. Basit bir algoritma düşünürsek n sayısına 2 ekle, Sonucun 5 ten büyük olup olmadığına karar ver gibi. insanlar daha n+2 Sonucunu elde etmeden bilinçdışı olarak n i 5 le kıyaslamaya başlarlar. Bir bilgisayar böyle bir hatayı asla yapmaz. Anasaat her adımı kontrol eder. Sayısal yönlendirme her bilginin istenilen varış yerine ulaşmasını garanti eder. Beynin bu özellikleri evrim geçirdiği çevreden kaynaklanıyor olabilir. Beyin yapısı olasılıklara açık bir dünyada hayatta kalabilmek için seçildi.