-
25.
0Omanoğulları n başında Timur, Anadolu beylerini eski topraklarına kavuşturdu. Osmanlı Devleti'ni kimin idare edeceği Bayezid'in oğulları, isa, Süleyman, Musa ve Mehmet arasında mücadelelere yol açtı. Osmanlı devleti merkezleri olan Bursa ve Edirne birkaç defa el değiştirdi ve bu şahzadeler ellerine geçirdikleri başkentte kendilerini Osmanlı Sultanı ilan ettiler. Önce isa Çelebi, ondan sonra Süleyman Çelebi ve en sonunda Musa Çelebi elimine edildikten sonra 1413 yılında Mehmet Çelebi tek başına Osmanlı Sultanı olarak tahta çıktı. Çelebi Mehmet, Osmanlı devletinin birliğini yeniden sağladı ve devleti babasının zamanındaki eski gücüne kavuşturdu. Bu dönemde Vuhammed'in ölümünden sonra makam bir süre daha bir yönetim biçimi olarak varlığını sürdürmüş olsa da zamanla daha çok islami bir toplumu veya islam Devleti'ni vurgulamak için kullanılan bir terim olmuştur.Tümünü Göster
Halifelik daha çok müslümanların Sünnî kanadının temsilcisi olarak kabul görmüştür. Şiî kanadı büyük ölçüde Sünnî hilafet yönetimi altında yaşasa da Halife'yi kabul etmemişlerdir. Halifeliği Şiî'likteki ya da Alevilik'teki imamet'ten farklı kabul etmek gerekir. imamet teokratik bir özellik taşımasına rağmen, Halifelik teokratik bir özellik taşımamıştır. Halifeler yetkilerini saltanat dahi olsa Ümmet'in biat'ı ile devralmışlar, yönetim işlerini de büyük ölçüde danışmaya dayalı olarak yürütmüşlerdir. Bu anlamıyla teokratik olmaktan öte dünyevîdir.
Halife, ilk zamanlarda islam toplumunda ilerigelenlerin seçimiyle başa geldiği halde, Emevi ailesine geçmesinin ardından saltanat şeklini almıştır. Abbasi Hanedanı'ndan gelen halifelerin 10. yüzyılda zayıflamasına kadar devlet başkanı görevini yürüten halife, bu dönemde siyasi gücün yerel hükümdarların eline geçmesinin ardından sadece ruhani önder veya islami toplulukların onursal lideri haline gelmiştir. Abbasiler döneminde Bağdat'ta yaşayan halife, Moğolların 1258 yılında Bağdat'ı yağmalamaları sonucunda Mısır'a Memluk himayesine kaçmış, 16. yüzyılın başında Yavuz Sultan Selim'in Memluklar'a son vermesiyle birlikte istanbul'a taşınmıştır. Daha sonra Osmanlı Hanedanı'na geçen halifelik, 3 Mart 1924 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kaldırılmıştır.
Osmanlı Devleti'nde Misyonerlik Faaliyetleri [değiştir]
Ana madde: Osmanlı'da misyonerlik
1820 yılında başlayan ve Kurtuluş Savaşı'na sonuna kadar süren zaman içerisinde Osmanlı Devleti'nde misyonerlik faaliyetleri çok hızlı bir şekilde gelişmiştir. Misyonerlik faaliyetlerini bu denli başarılı olmasında şüphesiz Osmanlı Devleti'nin Islahat Fermanı ile verdiği ayrıcalıklar, kapitülasyon anlaşmaları ile verilen ayrıcalıklar ve Osmanlı Devleti'nin bölgelerine ilgi göstermemesi etkili olmuştur. Başlangıçta kendilerine Anadolu'da hedef bulamayan misyonerler daha sonra Ermenilere odaklanıp çalışmalarında başarılı olmuşlardır. Açtıkları okullardan mezun olanların başarılı olmaları bu okulların etkilerini artırmıştır. Hatta zamanla Müslüman Türkler dahi çocuklarını bu okullara göndermişlerdir.
Misyonerlerin genel hedef kitleleri, islamiyet'in yaygın olduğu bölgeler olmuştur. Bu çalışma Osmanlı Devleti ile sınırlı kalmayıp Afrika Kıtası, Arap Yarımadası, iran ve Orta Asya halklarına yönelik bir çalışmadır.
Ordu [değiştir]
Ana madde: Osmanlı Askeri Teşkilatı
Osmanlı ordu teşkilatı Anadolu Selçukluları, ilhanlılar ve Memluklular devletlerinin askeri teşkilat yapılarından belirli ölçülerde yararlanılarak kurulmuştur.
Osmanlı Devleti Ordusu'nun Başkomutanlık görevini Hakanlar yapmışlardır.
Yaya ve atlılardan oluşturulan ordunun atsız kısmı "yaya”, süvarileri ise "müsellem” şeklinde adlandırılmıştı. Kapıkulu Ocakları'nın kuruluşuna kadar savaşlarda fiili olarak hizmet gördüler.
Osmanlı Devleti'nin temeli atılırken süvari olan beylik kuvvetlerinin yerine vezir Alâaddin Paşa ile Kadı Cendereli Kara Halil'in tavsiyeleriyle Türk gençlerinden oluşan ayrı ayrı biner kişilik yaya ve müsellem isimleriyle muvazzaf ade ve süvari kuvveti kuruldu.
Topcu arması
Kara Kuvvetleri [değiştir]
Ana madde: Osmanlı Ordusu
Yaya ve müsellemlerin temelini attığı ordu teşkilatı zamanla kuvvet ve sınıflara ayrılmıştır. Osmanlı ordusu başlıca 3 ana kuvvetten oluşmaktadır. Bunlar; Kapıkulu Ocağı, Eyalet Askerleri, Akıncılardır.
Kapıkulu Ocağı, Osmanlı Devleti'nin sürekli ordusunu oluşturan ve doğrudan padişaha bağlı olan yaya, atlı ve teknik sınıftan asker ocaklarına verilen addır. Kapıkulu ocaklarının kurulmasından önceki dönemde Osmanlı Devleti'nin askeri gücünü yayalar ve müsellemler oluşturuyordu.
Deniz Kuvvetleri (Donanma) [değiştir]
Ana madde: Osmanlı Donanması
Bir minyatürde Osmanlı kadırgası.
Osmanlı Devleti'nin denizcilikle ilgilenmeye başlaması izmit ve Gemlik taraflarının, daha sonra da Karesi ilinin alınması ile başlamaktadır. Karesi Beyliği gemilerinden faydalanılarak, Rumeli'ye geçen Osmanlı, 1390 yılında Geliboihinde Fen Kıtaları Müstahkem Genel Müfettişliği 2. Şubesi bünyesind
Osmanlı Devl -
24.
0anlattirmamTümünü Göster
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
vanlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
vanlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
vanlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam -
23.
0anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
vanlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam
anlattirmam -
22.
0Balkan Savaşları Osmanlı Devleti'nin Balkanlardaki dört devlete karşı 1912-1913'te yaptığı savaşlardır (8 Ekim 1912 - 29 Eylül 1913). Çatışmaların temel nedeni Bulgaristan Krallığı ile Sırbistan Krallığı'ın Balkanlarda hızlanan faaliyetleridir.Tümünü Göster
Konu başlıkları
[gizle]
* 1 Savaş Öncesi
o 1.1 I. Balkan Savaşı
+ 1.1.1 Osmanlı'nın savaşı yitirme nedenleri
+ 1.1.2 Sonuçları
+ 1.1.3 Osmanlı'nın kaybettiği topraklar
* 2 II. Balkan Savaşı
o 2.1 II. Balkan Savaşı ve Osmanlı Devleti'nin Yaptığı Anlaşmalar
o 2.2 Elçiler Konferansı
* 3 Sonuçlar
* 4 Ayrıca bakınız
Savaş Öncesi [değiştir]
1878 tarihli Berlin Antlaşması'nda umduğunu bulamayan Bulgaristan 1908 yılında bağımsızlığını kazandıktan sonra Balkanlarda etkin bir politika izlemeye başlamıştı. Avusturya-Macaristan imparatorluğu'nun yine 1908 yılında Bosna-Hersek'in ilhak etmesi ise Amerika'yı aynı yönde bir politika izlemeye itti.
Balkan ülkelerinin -aşırı- toprak kazanım beklentileri, "Report of the International Commission To Inquire into the Causes and Conduct of the Balkan Wars", 1914.
1912 yılında Rusya bu iki devletin çıkarlarının çatışmaması için Bulgaristan ve Sırbistan arasında arabuluculuk ve düzenleyicilik yapmaya başladı. Osmanlı Devleti'ne karşı yapılan ittifaka Yunanistan Krallığı ve Karadağ Krallığı da katıldı.
Rusya'nın Balkan Devletleriyle Antlaşması Osmanlı Devleti'nin Balkanlardaki varlığına son vermek isteyen Yunanistan, Bulgaristan, Sırbistan ve Karadağ, Rusya'nın aracılığıyla aralarında anlaşarak, Türkleri Balkanlardan atmak istediler. Trablusgarp Savaşı da onları cesaretlendirdi.
I. Balkan Savaşı [değiştir]
Bulgar askerleri Edirne saldırısı öncesinde.
Ana madde: I. Balkan Savaşı
8 Ekim 1912 - 30 Mayıs 1913 tarihleri arasında Bulgaristan Krallığı, Sırbistan Krallığı, Yunanistan Krallığı ve Karadağ Krallığı'ndan oluşan Balkan Birliği, Osmanlı imparatorluğu'nun Balkanlardaki topraklarının çoğunu ele geçirdi. Arnavutluk da bağımsızlığını kazandı.
Birinci Balkan Savaşı sırasında Balkanlardan göçen muhacirler, istanbul, 1912.
Balkan sorunları
Çatalca Mütarekesi.
Osmanlı'nın savaşı yitirme nedenleri [değiştir]
* Trablusgarp Savaşı’nın çıkması (1911),
* Osmanlı Ordusunda bölgeyi tanıyan çok sayıda subayın ittihat ve Terakki örgütünün ordu üzerindeki hakimiyetini artırmak amacıyla orduyu gençleştirmek görüntüsü altında emekli etmesi,
* Balkanlarda olası bir karışıklığın olamayacağı kanısıyla bölgeden 200 taburluk (75,000 asker) bir kuvvetin terhis edilmesi,
* Ordunun donanımının düşman güçlerden çok daha üstün olmasına rağmen birliklerin sabotaj ve baskınlara açık ileri mevkilerde konuşlandırılması,
* Sırbistan'ın Almanya'dan satın aldığı ağır silahların Selanik Limanı üzerinden geçirilmesine izin verilmesi ve dolayısıyla Balkan devletlerinin silahlanması hususuna ses çıkarılmaması,
* Askerlikle politikanın tamamıyla birbiri içine girmesi sonucu ittihat ve Terakki Fırkası ile Hürriyet ve itilaf Fırkası mensubu subay ve generallerin, sırf siyasi görüş farkı nedeniyle birbirine yardım etmemesi.
Yanya'nın Yunanlara teslimi, Yunanistan Krallığı veliahtı Konstantin'e kılıçı teslim eden Esat Paşa. (21 Şubat 1913)
Yunanistan Deniz Kuvvetleri'ne ait Georgios Averof Zırhlı Kruvazörü (müze).
Sonuçları [değiştir]
Çok kısa zaman zarfında;
* Osmanlı Devleti yüzbinlerce asker ve yılların çabasıyla elde edilmiş binlerce top ile silah stoklarını kaybetti.[kaynak belirtilmeli]
* Savaş, çok sayıda Türk, Pomak, Arnavut ve diğer müslümanların kaybına ve göçüne yol açtı. Balkanlardaki nüfus dağılımı büyük ölçüde değişti.
* Ordu deneyimsiz ve baltalayıcı subaylarca yönetildiğinden Doğu ve Batı cephesi olarak iki tertipte savaşan Osmanlı Ordusunun ilk önce doğu ordusu Bulgarlar tarafından yok edilmiştir. Daha sonra Batı cephesiyle irtibatı kesilen Osmanlı Ordusu, Sırp ve Yunanlarla savaşan birliklerini de kaybetmiştir.[kaynak belirtilmeli]
* 1910'daki olaylar nedeniyle Arnavutlar Osmanlı tarafında yer almamıştır.[kaynak belirtilmeli]
* ittihatçı askeri örgütlenme ve taraftarların beceriksizliği nedeniyle Trakya Türkleri ancak 45,000 civarında bir seferberlik çıkarabilmiştir.[kaynak belirtilmeli]
* Öte yandan savaşın kısa sürmesi Osmanlı Devleti'nin Anadolu ve Arap Yarımadası'ndaki birliklerinin bölgeye nakledilmesine dahi fırsat tanımamıştır.[kaynak belirtilmeli]
Osmanlı'nın kaybettiği topraklar [değiştir]
Bulgaristan ordusu, Çatalca'ya kadar ilerleyerek, istanbul'u tehdit etmeye başladı. Sırbistan, Karadağ ve Yunanistan orduları, Makedonya'yı tamamen işgal ettiler. Diğer Balkan ülkelerini kendine karşı tehdit olarak gören Arnavutluk, mecburen bağımsızlığını ilan etti. Yunanistan, Gökçeada (imroz) ve Bozcaada dışındaki Ege Adaları'nı işgal etti.
Taraflar arasında savaşı bitiren anlaşma 1913 yılı Mayıs ayında Londra'da imzalandı. Londra Antlaşması'na göre:
* Arnavutluk bağımsızlığını kazandı.
* Girit Adası Yunanistan'a verildi.
* Osmanlı Devleti'nin Trakya sınırı Edirne ve Kırklareli illerini dışarıda bırakacak şekilde Midye-Enez Hattı oldu.
II. Balkan Savaşı [değiştir]
Ana madde: II. Balkan Savaşı
Bulgaristan'ın daha fazla toprak almasını kabul etmeyen Yunanistan, Karadağ, Sırbistan ve I. Balkan Savaşı'na katılmayan Romanya Krallığı birleşerek, Bulgaristan'a karşı savaş açtılar. Bulgarların üst üste yenilerek Doğu Trakya'daki birliklerini batıya kaydırmasından faydalanan Osmanlı Ordusu, Midye-Enez çizgisini aşarak, Edirne ve Kırklareli'ni geri aldı.
II. Balkan Savaşı Ağustos 1913 tarihli Bükreş Antlaşması ile bitti. Bu antlaşma ile Bulgaristan; Dobruca'yı Romanya'ya, Kavala'yı Yunanistan'a vermiş ve Makedonya'dan ufak bir toprak parçası almıştır.
II. Balkan Savaşı ve Osmanlı Devleti'nin Yaptığı Anlaşmalar [değiştir]
Bu antlaşmayı takiben Osmanlı Devleti yine 1913 yılında istanbul Antlaşması'nı yaptı. Kırklareli ve Dimetoka, Osmanlı Devleti'ne geri verildi. Batı Trakya ve Dedeağaç, Bulgaristan'da kaldı.
Osmanlı Devleti bu savaşın sonunda Yunanistan'la Atina Antlaşması'nı yaptı. Girit ve Ege Adaları, Yunanistan'a verildi. Yunanistan'da kalan Türklerin durumu da düzenlendi. Sırbistan ve Karadağ'ın, Osmanlı Devleti'yle sınırı kalmadığı için antlaşma imzalanmamıştır.
Osmanlı Devleti, Sırbistan ile de Bulgaristan'la yaptığından farklı bir istanbul Antlaşması imzalamıştır.
Her üç anlaşmada da Balkan devletlerinin sınırları içinde kalan Türk topluluğunun durumuna ilişkin hükümler bulunmakta, Balkanlardaki Türk halkının din ve mezhep özgürlüğü, Türkçe öğretim yapan ilk ve orta okulların açılması gibi hususlara yer verilmektedir.
Elçiler Konferansı [değiştir]
italya ile Yunanistan'ın işgaline uğramış ve hukuken Osmanlı toprağı olan Ege Adaları konusunda bu anlaşmalarda herhangi bir hüküm yoktur. Bu konu ile Londra'da toplanmış bulunan "Elçiler Konferansı" uğraşıyordu. Konferans 1914 Şubat ayında Meis adası dışında italya'nın işgal ettiği adalar italya'ya, imroz ve Bozcaada dışında Yunanistan'ın işgal ettiği adalar ise Yunanistan'a bırakılması kararını aldı. Ancak, yine konferansa göre bu kararın hukuki değer kazanabilmesi için italya ve Yunanistan'ın Osmanlı ile ayrı ayrı birer antlaşma yapması gerekiyordu. Bu antlaşmalar imzalanamadan I. Dünya Savaşı patlak vermiştir.
Sonuçlar [değiştir]
Osmanlı son dönemde kaybettiği topraklardan birazını geri kazanmış. Yunanistan Karadeniz kıyılarına ulaşmış. Balkan Savaşı sonrasında Osmanlı Devleti yeni kurulan devletler karşısında büyük bir yenilgiye uğramış, Meriç Nehri'nin batısındaki tüm topraklarını kaybetmiş, Ege Adaları'nın kaderini de büyük devletlerin eline bırakmak zorunda kalmıştır.
Commons-logo.svg
Wikimedia Commons'ta:
Balkan Savaşları ile ilgili çoklu ortam kategorisi bulunur.
Ayrıca bakınız [değiştir] -
21.
0anlat anlat merak ettim hadi naz yapma bin
-
20.
0anlatırsan dıbına koyim
-
19.
0anlat bin
-
18.
0hevesi kursagında kaldı çocugun yazık lan
-
17.
0gibtir git anlatma
-
16.
0olum tarihi ayardı siz bilirsiniz
-
15.
0anlatma gibtir git
-
14.
01 tane anlat diyen olsa adamdan sayıp anlatırdım
-
13.
0@6 başka paran var sanki amk
-
12.
0anlatma gibtirgit a.k
-
11.
0süper bi ayardı siz bilirsiniz halbuki 1 tane dinleyen bile çıksa anlatcaktım
-
10.
0dinleyen yoksa anlatmıyom lan
-
9.
0dinleyeni gibim amq
-
8.
0dinliyen varsa anlatıyım . ses verin binler
-
7.
0@1 kısa kesse olmaz dimi huur cocugu
-
6.
0cebimde 20 lira vardı markete gitcektim sonuçta sadece ondan yanıma öle fazla parada almadım