1. 7.
    0
    okumadım
    ···
  2. 6.
    0
    gerçekten çok güzel olmuş, yüreğine sağlık panpa, adı da sevebilme ihtimali olsun bence.
    ···
  3. 5.
    0
    yalan söylüyor beyler inanmayın. kolin kazımın şiiri bu
    ···
  4. 4.
    0
    necip fazıl
    ···
  5. 3.
    0
    son cümleyi okudum ve eskiledim
    ···
  6. 2.
    0
    iyi geldi panpa sag ol amk duygulandim
    ···
  7. 1.
    0
    ciddi olmayanlar lütfen bu başlıktan gitsin. evet yorumlarınızı bekliyorum.
    isim düşünmedim henüz. 'ben senin' gibi bir şey düşünüyorum.

    Soğuk ve şehirlerarası otobüslerde vazgeçtim çocuk
    Olmaktan
    Ve beslenme çantamda otlu peynir kokusuydu babam
    Ben seninle bir gün veyselkarani'de haşlama yeme
    ihtimalini sevdim
    ilkokulun silgi kokan, tebeşir lekeli yıllarında
    Ankara'da karbonmonoksit sonbaharlar yaşanırdı o zaman
    Özlemeye başladım herkesi
    Ve bu hasret öyle uzun sürdü ki, adam gibi hasretleri
    Özlemeye başladım sonra
    Bizim kemalettin tuğcu'larımız vardı
    Bir de camların buğusuna yazı yazma imkanı
    Yumurta kokan arkadaşlarla paylaşılan kahverengi
    Sıralarda
    Solculuk oynamaya başladık
    Ben doktor oluyordum sen hemşire, geri kalanlar
    Kontrgerilla
    Kırmızı boyalarla umut ikliminde harfler yazılıyordu
    Pütürlü duvarlara ve
    Türk dil kurumu'na inat bir türkçeyle
    Ağbilerimizden öğrendik, s harfinden orak çekiç figürleri
    Türetmeyi
    Ankara'ya usul usul karbonmonoksit yağıyordu
    Ve kapalı mekanlarda sevişmeyi öneriyordu haber
    Bültenleri
    Oysa ankara'da hiç sevişmedim ben
    Disiplin kurulunda tartışılan aşkım olmadı benim
    Sınıfça gidilen pikniklerde kıçımıza batan platonik
    Dikenleri saymazsak
    Ankara'ya usul usul kurşun yağıyordu
    Ve belli bir saatten sonra sokağa çıkmamayı öneriyordu
    Haber bültenleri
    Oysa hiç kurşun yaram olmadı benim
    Ve hiç bir mahkeme tutanağında geçmedi Adım
    Çatışmaların ortasında sevimli bir çocuk yüzüydüm sadece
    Sana şiirler biriktiriyordum fen bilgisi defterimde, ama
    Sen yoktun
    Ben, senin beni sevebilme ihtimalini seviyordum, suni
    Teneffüs saatlerinde
    Okul servisi seni hep zamansız, amansızca bir lojman
    Griliğine zütürüyordu
    Ben, senin benimle tunalı hilmi caddesi'ne gelebilme
    ihtimalini seviyordum

    Ben, senin beni sevebilme ihtimalini seviyordum

    Yaz sıcağı toprağa çekiyor da tenimin çatlamaya hazır
    Gevrekliğini
    Sonra otobüs oluyordum, kırık yarık yolların çare bilmez
    Sürgünü
    Ne yana baksam dağ ve deniz sanıyordum
    Muş ovasının yalancı maviliğini
    Otobüs oluyordum bir süre
    Yanımızdan geçen kara trenlerle yarışıyordum, yanağım
    Otobüs cdıbının garantisinde
    Otobüs oluyordum
    Bir ülkeden bir iç ülkeye
    Çocukluğuma yaklaştıkça büyüyordum
    Zap suyunun sesini başına koyuyordum şarkılarımın
    Listesinin
    Korkuyordum
    Sonra iniyordum otobüsten
    Çarşıdan bizim eve giden, ömrümün en uzun
    Ömrümün en kısa, ömrümün en çocuk
    Ömrümün en ihtiyar yolunu koşuyordum
    Çünkü sonunda annem oluyordum, babam kokuyordum sonunda
    Soğuk ve şehirlerarası otobüslerde vazgeçtim çocuk
    Olmaktan
    Ve beslenme çantamda otlu peynir kokusuydu babam
    Ben seninle bir gün van'daki bir kahvaltı salonunda
    Ben seninle sadece bilmek zorunda kalanların bildiği
    Bir yol üstü lokantasında
    Ben seninle, ağrı dağına mistik ve demli bir çay kıvamında
    Bakan
    Doğubeyazıt'ın herhangi bir toprak damında
    Ben seninle herhangi bir insan elinin
    Terli coğrafyasında olma ihtimalini sevdim

    Ben senin, beni sevebilme ihtimalini sevdim
    Tümünü Göster
    ···