-
1.
0ister misiniz ? isterseniz parça parça yazayım buraya ya da istiyorsanız direkt kopyalayım ???
-
2.
0uzun olur özet geç diyecekler olacağı için en iyisi ben 1 sayfa 1 sayfa kopyalayım. toplam 5 sayfa ama yarım daha bitirmedim
-
3.
+1konu ne panpa
-
4.
0lan oğlum gibleyin bir kere şu tarz başlıkları. dıbınızı zütünüzü gibicem ya
-
5.
0@3 konu yalnızlık temalı panpa . ama hayatımı anlatmıyorum. onu belirteyim
-
6.
0okursam gel benim zütümü gib o kadar iddialıyım
-
7.
0neyse beyler ben ilk sayfayı kopyalıcam şimdi. adam gibi değerlendirene nick6 vs veririz. olumlu olumsuz fark etmez
-
8.
0Uyandığında gün çoktan başlamıştı. Güneş ışığı perdenin arasından süzülüp gözüne nüfuz ediyordu. Yine aynı günlerden biri dedi kendi kendine. Yataktan kalkmayı hiç istemiyor güneşin kaybolmasını istiyordu. Fakat evren yine ona istediğini vermedi. Güneşin kaybolmasını istedikçe güneş ona inatla yükseliyordu. Güneş ışıkları azılı bir düşmanına saldırır gibi onun gözlerine saldırıyordu. Evrenden daha önce ne istemişti ki? Her insanın isteyeceği basit şeylerdi istekleri.Bir aile,bir dost, belki de bir sevgili..Ama olmadı evren onu yalnız bırakmak için vardı sanki.Bu düşüncelerle yatağından kalktı. işi bırakalı 2 gün olmuştu. Yeni bir iş bulması gerekiyordu. Yine kendi kendine konuştu:Madem işten atıldım tekrar neden iş bulmam gerekiyordu ki?Ya da madem bir işe ihtiyacım vardı neden sahip olduğu işi bırakmıştı ki?Bu soruları sorarken bir şeyin farkına vardı. Aslında her gün farkına vardığı her an farkında olduğu bir şeydi.O da sürekli kendi kendine konuşmasıydı. Kendi kendine konuştu yine:Ne kadar çok kendimle konuşuyorum deliriyorum galiba dedi. Daha sonra o sözü hatırladı.”Kendi kendine konuşmayana deli derler.”Deli olmadığının farkındaydı. Sadece yalnızdı.Ona göre sadece yalnızlar kendi kendine konuşurdu. Dünden kalan tost ekmeğini yedi ve dışarı çıktı.
Şehrin merkezine gidip yeni bir iş bulmak için otobüse bindi. Zihnindeki soruları en çok kurcaladığı alanlardan biri de otobüslerdi. Zihninde her zaman kurcalanacak sorular oluyordu. Yeni bir iş arayacak olması ona aslında yaşadığı hayatı hatırlatmıştı. işe ihtiyacı varken işi bırakıp gitmesi tıpkı geçmişindeki gibi “O”na, ailesine ve dostuna ihtiyacı olmasına rağmen gitmesi gibiydi.iş bunların yanında sıradan önemsiz kalıyordu elbet. Geçmişini hatırladıkça aklının karıştığını fark etti. Giden kendisi miydi? Yoksa onlar mıydı? Hatırlamıyordu.Hangi insan bile bile uçurumdan atlardı?Ya da hangi insan bile bile kendine acı çektirirdi ki?Onlara göre tek suçlu kendisiydi kendisi gitmişti onları bırakmıştı. Yine kendi kendine söylendi: “Beni hiç bir zaman anlamamışlardı.” -
9.
0Aslında gidenin terk edenin kim olduğunun pekte önemi yoktu. Giden ya o ya da onlardı ama sonuç olarak yalnız kalan oydu. Yalnızlıktan başka bir şeyi kalmamıştı.
Otobüs şehir merkezine gelmişti. Caddede dolaşırken Çin Lokantasında bir ilan gördü. Bulaşıkçı aranıyor. ilgisini çekti çünkü insanlarla uğraşmak istemiyordu. Bulaşıkçılık yaparsam uğraşacağım tek şey tabak bardak olacak diye düşündü. içeri girdi. Lokantanın sahibi ile konuştu.Öğleden sonra 3te başlayıp gece 11e kadar çalışması gerekiyordu. Alacağı para da aklına yatmıştı. Anlaşmışlardı ertesi gün gelip çalışmaya başlayacaktı.
Lokantadan çıkıp caddede biraz dolaşmaya karar verdi. Dolaşırken evreni düşündü. Evren yalnız kalmamı sağlamak için var diye söylendi kendi kendine. Aslında insanlarla uğraşmak istememeyi kendi istiyordu fakat yine de evrene söylenmekten alamadı kendini.Çünkü yalnız kalacağı bir işi evren direkt karşısına çıkarmıştı ona göre. Bulaşıkçılık.içerde mutfakta tek başına 8 saat boyunca tabak bardak yıkayacaktı. içerde yemek yiyen insanlar onu hiç bir zaman tanımayacak görmeyecekti. Varlığından bile haberleri olmayacaktı.Her zaman böyleydi diye düşündü.Her zaman hiçtim dedi kendi kendine. Belki de hiç bir zaman var olmadım dedi.
Güneş kaybolmaya başlıyordu. insanlar evlerine gitmek için koşar adımdılar sanki. Herkes işinden okulundan çıkmış şimdi meydanda koşuşturuyorlardı. Herkes dedi herkes birilerinin yanına gidiyor.O yüzden koşuşturuyorlardı ona göre. Onları bekleyen birileri vardı onların beklediği birileri vardı.Ve geç kalmak istemiyorlardı. Bütün gün çalışmışlardı zaten geç kalmadan gitmek istiyorlardı. Bunları düşünürken eve gitmek istemediğini fark etti. Evde biri olsa o da herkese uyar koşturarak eve giderdi.Ama hiç bir zaman herkese uyamamıştı ve herkesin olduğu gibi onun birileri yoktu.
Karnının acıktığını hissetti.Önce bir şeyler yiyecek daha sonra bara gidip bir şeyler içecekti. Kafasının içinde planı hazırlamıştı ve şimdi uygulamak için bir -
10.
0nasıl mk felsefi falan mı
-
11.
0yapıştır gitsin panpa okuruz en kötü başlık boş kalır ama paylaşmış olursun mutluluk verir
-
12.
0lokantaya gitti. Düşündüğü kadar da fazla aç olmadığını anladı ya da aç olmasına rağmen canı istemiyordu. Biraz bir şeyler yedi ve lokantadan çıktı.Her zaman gittiği bara gitti. Burası diğer yerlere göre fazla kalabalık değildi.Ve diğer yerlere göre fazla pahalıda değildi.Cam kenarındaki masasına oturdu ve bir bira söyledi. “Melancholy’s Man” şarkısı çalıyordu.Bu şarkıyı çok seviyordu nedense. Kendinden bir şeyler vardı o şarkıda ona göre.Ne zaman dinlese kendisi için bestelendiğini düşünüyordu. Daha sonra da kendi kendine hiç var olmamış biri için bir şarkı bestelenemez diyordu. Bestelenmiş olsa o şarkı da var olmazdı. Birasını bitirmişti. Bugün burada kalıp sadece içmek istediğini fark etti ve ikinci birayı söyledi.
içerisi bugün biraz daha kalabalıktı. Kendi cam kenarındaki masasında tek başına otururken içeriyi süzdü ve sadece kendisinin tek oturduğunu fark etti. Camdaki yansımasına bakıp gülümsemekle yetindi. Camdan caddeyi görebiliyordu. insanlar geçip gidiyordu. Binlerce insan ordusu vardı sanki dışarıda. Yarın işe başlayacağı yer buraya yakındı. Yarın bende o insanların arasında olacağım dedi kendi kendine bende geçip gideceğim bu caddeden dedi. insanların arasında olmak.. Komik geldi bu laf ona. Yine aynı şey oluyordu.O insanların farkındaydı fakat insanlar onu fark etmiyordu. Hiç kimse camın yanındaki masada tek oturan birini fark etmezdi zaten. Barmenden ve garsondan başka dedi ve güldü. Tekrar bir bira söyledi. Bunları düşünürken bir adamı gördü içerde. Yaşı 40-45 arasıydı sanki saçları biraz beyazlaşmıştı.Tek başına oturuyordu o da.Acaba yeni mi gelmişti? Yoksa en başından beri orda mı oturuyordu? Farkında değildi. Adam da tek başına oturuyor sanki kendi kendine konuşuyordu ve birasını içiyordu. Adam benden daha hızlı diye düşündü içki içme konusunda birasını içerken.Son bir bira söyledi ve o birayı içerken adamı gözlemledi. Onunda tek oturması ilgisini çekmişti.Son birayı içti ve bardan ayrıldı.
Saat çoktan gece yarısını geçmişti.Eve gitmek için bir taksi bulması gerekiyordu.Bu saatten sonra herhangi bir otobüs yoktu.Çok gecikmeden boş bir taksi buldu ve evine gitti. Yarın işe gideceği için önce bir duşa girdi ve direkt yatağına yattı ve uykuya daldı. -
13.
0Uyandı. Geceden açık kalan radyodan piyano sesi geliyordu. Piyano en sevdiğim enstrüman diye düşündü. Gerçekten de öyleydi. Piyano çalmasını bilmese de dinlemesini çok iyi biliyordu. Piyano dinlerken kendini çok iyi hissediyordu
edit: burada yarım kaldı işte. devam edicem. sizce nasıl akış falan filan -
14.
+1ya sen bence biraz daha okumaya devam et.
-
15.
+11-2 cümle okudumda , çok itici geldi. çok kasmışsın amk , azcık doğal olaydın
-
16.
+1@1 şampiyon beni anlamadılar temalı şeyler yazma. çok ergen. bişiler karalıyorsun ama devam et.
-
17.
0şimdi ilk defa öykü yazıyorum. o yüzden tak gibi gelebilir zaten bi beklentim yok. benim isteğim sizden akış falan nasıl çok mu sıkıcı yoksa zorlarsak 10.11. öyküde güzel yazar mıyım
-
18.
+1@15 bunu yazarken moralim çok bozuktu panpa ondan doğal davranamadım.
@16 ergenlik değil de moralim bozuktu panpa. aslında beni anlamadılar olayı yoktu ama sağol -
19.
0okudum panpa ama cümleleri cok kısa tutmuşsun ve olayları fazla uzatıyosun bence anlam derinliği katıp olayları kısaltırsan daha başarılı olur
-
20.
+1@19 haklısın panpa cümleler kısa oldu. ama dediğim gibi ilk kez yazıyorum o an sadece moralim bozuktu kafa dagıtmak ıstedım