1. 1.
    +1
    @1 niye yaptın ki bunu şimdi? bu genel güvencesizleşmenin kaynağı nedir? yaratıcı endüstri, kültür endüstrisi gibi öznelerini köleleştiren bir sistem midir, yoksa bu güvencesizleşme sürecinde aktörlerin de özel bir dahli mi söz konusudur? bu ikinci unsuru, kültür alanındaki çağdaş özneleşme tarzlarını değerlendirmek için, ısabell lorey’nin “biyopolitik yönetimsellik ve kendi kendini güvencesizleştirme” konusundaki iddialarını ele alacağım.[18] lorey güvencesizleşmeden liberal yönetimsellik ve biyopolitika toplumlarındaki bir kuvvet hattı olarak söz eder. modern çağın ilk dönemlerine kadar uzanan bu kuvvet hattı, 1970’lerde ortaya çıkan yeni toplumsal hareketlerin yaşam ve çalışma koşullarında ve 1968 sonrası kuşakların ilkelerinde özgül bir biçimde hayata geçti: kiminle, nerede ve ne zaman çalışacağına kendi adına karar verme; özgürlük, özerklik ve kendi kendini belirleme ve bu bağlamda güvencesiz yaşama ve çalışma koşullarını bile isteye seçme. lorey burada seçilmiş güvencesizlik veya kendi kendini güvencesizleştirme kavrdıbını geliştirir: insanlar liberal yönsetimsellik koşulları altında zaten benlikleriyle yaratıcı ve üretici bir ilişkiyi kurmayı öğrenmek zorundaydı; bu yaratıcılık temrini ve insanın kendi benliğini geliştirme yeteneği 18. yüzyıldan beri yönetime ait benlik tekniklerinin bir parçası olagelmişti. fakat ısabell lorey’ye göre burada değişen şey, güvencesizleşmenin işlevidir: güvencesizleşme, liberal yönetimselliğe içkin bir çelişkiyken, neoliberal yönetimsellikte normalleşmenin bir işlevi haline gelmiş; toplumun çeperlerinde kapsamlı bir dışlama iken, toplum geneline yayılan bir sürece dönüşmüştür. adorno ve horkheimer’in tarif ettikleri fenomenlerin mevcut yaratıcı endüstrilere dönüşme sürecini de açıklayan bu gelişmelerde, 1970’lerin normalleşmiş ve kurala bağlanmış çalışma rejimlerine alternatif olarak geliştirilen kendi yaşam ve çalışma koşullarını kendi belirleme deneyleri bilhassa etkili olur. gündelik hayatın mekânsal ve zamansal açıdan katı bir nizama tabi tutulduğu düzenden kurtularak kendi egemenliğine sahip çıkma yönündeki bu hayalle birlikte, toplumsal tabiiyetin ötesindeki özneleşmenin sadece özgürleştirici bir çerçevede düşünülmesini engelleyen kuvvet hattı da pekişir:
    ···
  2. 2.
    0
    özür dilerim beyler bu başlığı buraya açtım ama içimi boşaltacak başka bir yerim yok kusura bakmayın
    ···
  3. 3.
    0
    (bkz: bu erkeklerde çoooooookk garip yaa pfffffffffffff)

    Oku kendini gorursun belki ahhha
    ···
  4. 4.
    0
    @5 sanırım haklısın ne yaptığını öğrenmek belki de beni üzecekti mutlu anlarımızla hatırlamak daha iyi olacaktı sanırım
    ···
  5. 5.
    0
    @3 yeni tasarımdan mı lan bu ekşime
    ···
  6. 6.
    0
    Hiiim pcye gelme zamani..
    ···
  7. 7.
    0
    hangimiz kimleri özlemedik ki. bırak özlediğimiz gibi güzelliğiyle kalsın. onu hep hatırladığında içini ısıtan bir gülümseme ile an
    ···
  8. 8.
    0
    @3 kardeşim neden dalga geçiyorsun ayıp değil mi yaptığın
    ···
  9. 9.
    0
    herşey onu hatırlatıyor yaptığım her hareket belki bir umut arar diye telefonu ayırmıyorum baş ucumdan, her sigara yaktığımda her içime çektiğimde her dumanı üflediğimde geliyor aklıma hüzünlü şarkılar acı dolu filmler izlemek istemiyorum hep eğlenmeye çalışıyorum ama onunla gülmek istiyorum çok özledim ulan 10 ay oldu kim bilir ne yapıyor unuttu mu acaba beni çok uzağımda ben kilometrelerce uzağımda.. bir sigara daha yaktım olmuyor onsuz arayamıyorum da korkuyorum ya terslerse? ya artık git istemiyorum seni derse?.. başkaları asla dolduramaz onun yerini 10 aydır onsuzum ve kimsem olmadı istemiyorum da başkasını gel be kadın gel gitme ne oldu hayallerimize.. bir toz olup uçtu mu? peki şimdi ne yapıyorsun unuttun mu beni? he? cevap ver be kadın çok özledim ben seni.. çok..
    ···
  10. 10.
    0
    @9 sadece rezil bir huursun başka bir şey değil *
    ···