-
76.
+3beyler kusura bakmayın yarın devam etsek olur mu. şu an kafam çok kalabalık gerçekten. yarın gün içinde yazıp internete bağlandığımda seri partlar halinde atarım
-
-
1.
0Ne okuyorsun
-
2.
0pgiboloji
-
3.
0Yarin bu paslik kalicak mi
-
4.
0Istahla okudum
-
5.
0Sonunu bekliykrum
-
6.
0eyvallah reis. yarın da devam edecez. yorum yaparsanız iyi olur
diğerleri 4 -
1.
-
77.
+4beyler affınıza sığınıyorum. sorunuz varsa cavplayabilirim. isterseniz sohbet de edebiliriz biraz
-
-
1.
0Yarin bu basligi nasil bulacaz
-
-
1.
0Ss al aq
-
1.
-
2.
0Yarin bu basligi nasil bulacaz
-
3.
0Bi part daha yaz
-
4.
0beyler yazamam şu an inanın. kuzenlerim başımda televizyon açık. ortam feci. düşüncelerimi toplayamıyorum. şimdi yazarsam taktan bir yazı olacak.
diğerleri 2 -
1.
-
78.
+2ben biraz ufaklıklarla uğraşayım. iyi geceler yarın görüşürüz
-
-
1.
0Yigen falanmi yoksa cocugunmu Ebruyla evlendinizmi
-
1.
-
79.
+5Beyler şu an kağıda yazıyorum. Birkaç part yazdım. Bilgisayara ulaşınca seri partlar halinde atacağım. Hepinizi seviyorum iyi gunler * buyuk ihtimal saat 5 gibi atarım. Burda olursuz.
-
80.
+2Beyler bir sigara icip basliyorum. Yerlerinizi alin. 1 saat gec oldu. Hepinizden ozur dilerim. Gun boyunca kagida gecirdiklerimi yazacam seri sekilde. Hepinizi seviyorum *
-
-
1.
0Bekliyoruz
-
1.
-
81.
+3beyler herkese iyi akşamlar dilerim. gün içinde sırf sizin için akşam düşüncelerimi toplamaya uğraşmayayım diye kağıda yazdım. şimdi girmeye başlıyorum entrileri yaklaşık 7 part halinde olacak. sizi tatmin eder umarım. sorulara gelecek olursak. sorduğunuz soruların cevabı hikayemde var. hepinize iyi okumalar dilerim sizleri seviyorum *
-
82.
+9evet bu garip bir durumdu zira aklıma farklı düşünceler gelmişti kafamın içi bir kez daha ana baba günüydü. bu bir oyun muydu yoksa. ama nasıl bir oyun olabilirdi ki çok saçmaydı. düşüncelerimden bir an sıyrılıp ebrunun yüzüne baktım. çok sert duruyordu. yoksa ben onu elimde sanarken o benden çoktan kopmuş muydu. sahi biz ebruyla en son ne zaman görüşmüştük... evet en son kafede bizim mekanda. zeynepten hemen sonra görüşmüştük. o zamana dair ne hatırlıyordum... karşımda duran belki de ilerde hayatımın kadını olacak kişiyi kendini bana teslim eden belki de dünyadaki en savunmasız insanı, sevdiğim zannettiğim kadına karşı darmadağın etmiştim. o bunu hak ediyor muydu? tabiiki de hayır. aslında seven kimse hak etmiyordu. tekrar düşüncelerden sıyrılıp ebru dedim. seni dinliyorum bir an önce ne söyleyeceksen söyle git burdan diyordu. Efendim? bu duyduklarım doğru muydu? evet evet tam olarak bana bunları söylüyordu... lanet olsun ne yapmıştım ben kendi elimle bir canavar yaratmıştım. halbuki ben ne sanıyordum. evet ben ne sanıyordum ki...
-
-
1.
0ipneye bak ipneye yedeklerle oynuyor bir de
-
1.
-
83.
+10evet ne sanıyordum ben. darmadağın ettiğim kadının bana koşa koşa gelmesini mi umuyordum. evet tam olarak bunu bekliyordum. ama gördüklerim bunun çok ötesindeydi. hadi dedi aniden öfkeli bir sesle hadi seni dinliyorum. ne söyleyecektim ki hayır ne söyleyebilirdim bu durumda. kafamı kaldırdım gözlerinin içine baktım. evet bu onun kalkanıydı. beni bu kadar kolay silemezdi. bu fikre odaklandım. ben dedim seninle olmak istiyorum tekrardan. bunu kararlı bir ses tonuyla söylemiştim. gözleri dolmuş kalkanını yavaş yavaş indiriyordu. ve sonunda o güzel gözlerinden iri iri yaşlar dökülmeye başlamıştı. kalkanını tamamen indirmişti. şimdi hamlemi yapmalıydım ama o da ne... ebru bir savaşçı çevikliğinde kalkanını indirmiş ama kılıcını çıkarıp her seferinde kalbime saplıyordu. söylediği kelimeler benim kısa süreli felç geçirmeme neden olmuştu. tabiri caizse tabuttaki bir ölü gibi donakalmıştım. ebru o naif kız beni peş peşe beynimden vuruyordu. şu cümlelerden sonrasını duyduğumu hatırlamıyorum: sen ne ahlaksız bir insansın. beni her zaman bıraktığın yerde bulacağını sanıyorsun. hiç yüzün de kızarmıyor değil mi. beni defalarca kandırdın. başkasıyla oldun. ben seni bekleyen savunmasız ebruydum ama sen insanlıktan nasibini almamış sen...
-
84.
+13aman allahım ben neler duyuyordum böyle. kendi elimle yarattığım bir canavrdı bu. kalbime darbeler saplandıkça. truvadaki bred pitt misali yere yığılıyordum. gözlerim dolmuştu. konuşmak istedim ama düğümlenen boğazımdan tek bir kelime dahi çıkaramdım. sonunda ebru konuşmasını bitirdi ve hadi artık git burdan dedi. bu kez çok soğukkanlıydı. evet ben savaşa kesin zafer parolasıyla gitmiş, kendinden çok emin ordu komutanı misali ben... o savaşta tüm ordusunu kaybetmiş tek başına utanç içerisinde gerisin geriye dönen ben. çıktım ebrulardan. artık ağlıyordum. ağladığım nadir zamanlardan biriydi. sarhoş olmak istiyordum. hayatımda ağzıma içki sürmemiştim. ama bu kez delice içip sarhoş olmak istiyordum. cebimden sigara paketimi çıkardım. daha yeni almış içinden bir tanesini içmiştim. yaktım sigaramı. soğuk rüzgar yüzüme yüzüme vuruyordu. rüzgar kulaklarımı cam gibi keserken benim içim yanıyordu. bunun bir çözümü var mıydı bilmiyordum. sahile indim. soğuk bankın birine oturdum. denizden çok soğuk bir rüzgar esiyordu ama umrumda değildi...
-
85.
+11peki ya şimdi ne olacaktı... bir tak yemiştim ve şimdi ne olacaktı. ebru resmen beni terk etmişti. ben bu durumda ne yapacaktım. kafam bir kazan gibiydi. içmeden sarhoş olmuştum sanki. evet kurtarıcım meira en zor zamanlarımda yanımda olan kurtarıcı meleğim bu kez de aklıma gelmişti. bir kadın hakkında en doğru fikirleri sunacak olan yine bir kadındı. kalktığımda paketimde yalnızca iki dal sigaram kalmıştı. yalpalayarak yürüyordum. o kısımları hayal meyal hatırlıyorum. sigara almak için yolun karşısındaki büfeye büfeye geçmek için hareketlendim. bir korna acı bir fren sesi ve şimşek. ebruyla yeşillikli bir yerdeydik. üzerimde sade siyah bir damatlık onun üzerinde ise bembeyaz bir gelinlik vardı. çok mutluyduk. yeşilliğin üzerinde dans ediyorduk. ağzım kulaklarımdaydı mutluluktan. ebru da çok mutluydu. inanılmazdı. sanki rüyada gibiydim. ve sonra dotacı dotacı sesleri etrafımda bir uğultu. elimde bir sıcaklık var. hiçbir yerimi hissetmiyorum. sadece elimde bir sıcaklık var. anne diyebildim sadece. onu da belli belirsiz söylemiştim. ve sonrasında yine karanlık. hayal rüya karışımı çeşitli halüsülasyonlar görüyordum. hayal meyal hatırladığım soğuk bir yer. baya üşüyordum. sonrasında kaldırılıp sıcak bir örtünün üzerine konuldum...
-
86.
+10tekrar gözlerim kapandı. ne kadar süre geçti bilemem. bu süre zarfında hatırlayamadığım çeşitli hayal rüya ve halisülasyonlar... ve sonunda gözümü açtım. bir hastahane odasıydı burası. meira murat Abdullah hakan ebru ve sınıftan arkadaşlarım. hepsi oradaydı. boynumda boyunluk bir bacağım alçıda, kollarımda ve ellerimde morluklar, kafamda sargı, göğsümde nefes alıp verirken oluşan bir yanma. meira hemen heyecanla doktoru çağırdı. çok sevecen bir adamdı adnan bey sonrasında da birçok kez ziyaretine gitmiştim. odadan içeriye gülümseyerek girdi. ellili yaşlarda saçları beyazlamış yarı kel bir adamdı. gülümsemesi içimi ısıtmıştı. hareket edemiyordum. oooo dotacı bey dedi gülümsemesine ara vermeden. ben de bunamukabil gülümsedim. ne kadar oldu diye sordum. 2 gün olmuş kaburgalarım kırıkmış ve çeşitli yerlerimde ezikler. ayağımda çatlak ve kafam kırılmış. acı çekmeyeyim diye ameliyattan hemen sonra uyandırmamışlar. durumu nasıl diye sordu meira. doktor adnan bey tekrar gülümsedi ve gayet iyi görünüyor aslan parçası baksana dedi. iç kanamam varmış ilk geldiğimde, ama durdurmuşlar. herkes geçmiş olsun deyip çıktı. bizimkiler dışında. sordum adnan beye daha ne kadar kalırım diye. koç daha yeni geldin bir sabret dedi...
-
87.
+8bizimkilerin biraz gözleri dolmuştu sonradan öğrendim sevinçtenmiş * kazadan sonra durumum ağırmış. uyanamayacağım sanmışlar. ben zar zor konuşabiliyordum. öldüm de cennete mi düştüm diye esprili bir ilk cümle kurdum gülümseyerek. benim gülümsememle meira sevinçten hakim olamadığı gözyaşlarını bıraktı artık. biraz muhabbet ettik. yalnız ebru yarı tebessümlü gözleri dolu bir vaziyette hiç konuşmuyordu. yatağımın alt kısmına oturmuş bakışlarını bana kitlemişti. bizimkiler durumu bozmamak için biz açız bir şeyler yiyecez diye uyduruk bir mazeret bulup çıktılar odadan. meira ve hakan önden çıktı. Abdullah yanıma geldi kulağıma eğilip hadi yine yırttın kefeni bin dedi. ikimiz de güldük. dur güldürme hastayım diyebildim anca. o da çıktı. sadece ebruyla ben kaldık. koltuğu alıp başucuma geldi. artık dayanamayacaktı belliydi. göz bebekleri oynuyor ve parlıyordu. ve çok geçmeden yaşları süzülüverdi gözünden. eli elimdeydi. benim yüzümden dedi. saatlerdir konuşmadğı belli oluyordu. tekrarladı bu cümleyi birkaç kez. ağlamasını durduramadı ve hıçkırıklarla ağlamaya devam etti. teselli etmeye çalıştım ama nafileydi. çok kötüydü. bir elini yüzünü yıka da gel dedim. kapıya doğru hareketlendiğinde kapı açıldı. 2 polis memuru içeriye girmişti. evet hiç karakolluk olmadığımdan biraz heyecanlanmıştım...
-
88.
+9polisler bir takım sorular sordular. hepsini hatırlayabildiğim kadarıya cevaplamaya çalıştım. teşekkür edip çıktılar. o an aklıma geldi. sahi annem ve babam neredeydi, haberleri var mıydı, ki olmasını istemezdim. bir müddet sonra ebru geri geldi. daha iyiydi. annem ve babamı sordum. buradalar dedi. ne buradalar mı? annem diyebildim sadece çünkü o hastaydı kaldıramazdı böyle şeyleri. gençliğinde çok şey yaşamıştı, çok zor günlerden geçmişti. yeni yeni toparlanmaya çalışırken bu ona çok ağır gelecekti. ebru duraksadı. haber vereyim mi dedi. olur manasında gözlerimi kırptım. odadan çıktı. 5 dakika sonra babam girdi odaya yine yüzüne takındığı sert ifadesiyle ama bir farkla bana baktığında ilk kez o sert ifadenin yumuşadığını gördüm. ama o da ne hemen arkasından giren hemşire annemi tekerlekli sandalye ile getirmişti. bu da neyin nesiydi şimdi. babam konuşmaya başladı hemen: neymiş efendim oğlunu görmeye gelecekmiş. ne yapayım o tutturunca ben de getirdim işte. tamam da anneme ne olmuştu böyle. hayırdır dedim. annem kazayı öğrenince fenalaşmış iki gündür yatıyormuş. çabuk kendine gelir demiş doktor. kendimi bıraktım ona üzülüyordum. ebru da odanın içinde kapıya yakın durmuş bizi izliyordu. bir an göz göze geldik. gözleri hala doluydu. göz kırptım biraz gülümsedi sulugöz. sahi Zeynep nerelerdeydi...
-
-
1.
0Hızlı yaz bin
-
1.
-
89.
+8evet beyler gün içinde yazdıklarım bu kadardı. gece sohbet etmek için gelecem. yarın yeni partlar girerim. gece geldiğimde burada olursanız sohbet ederiz. şimdilik işim var. kendinize iyi bakın hepinizi seviyorum *
-
90.
+21Beyler bakın. Seviyeli yorum yapın dedim. Yaşım birçoğunuzdan buyuktur. Burada adam akıllı bir ortam yapıp bir şeyler anlatmaya gibik gününüzü güzelleştirmeye çalışıyoruz. Ben hikayeyi bitirebilirim tek partta. Ama diyorum ki okuldan bunalan adam ya da işten ya da hayattan bunalan adam gelsin iki guzel şey okusun. Beğenmeniz hoşuma gitti. O yuzden devam ediyorum. Trend derdim olsa ard arda partları atar trendde birinci sıraya yerleşirim. Oyle bir derdim yok. Burada derdinizi de dinlerim derdimi de anlatırım. Adam gelmiş anama sovmuş. Bakın beyler hikayeyi bırakmak istemiyorum guzel kardeşlerim var burda. Kimseye de zorla okutmuyorum. Okumak istemeyen gidebilir. Hikaye bitene kadar elimden geldiğince uzun partlar yazacam ve atacam. Duzenli partlar olacak. Unutmayın benim de bir işim var. Gunluk hayatın koşturmacasında size en az 3 4 saat vakit ayırmaya çalışıyorum ve inanın bu çok zor oluyor. Evet beyler açıklamalarım bu kadardı. Hepinizi seviyorum bir muddet daha buradayım. isteyenle sohbet ederiz isteyen de eleştiri yazsın bekşiyorum *
-
-
1.
0Bırakma icimde bi boşluk olur inanki devam et de ogrenelim neler olmus reis
-
2.
-2hikaye tıkandı , kurgusu bitti , zorlanıyor artık betimlemelere girdi. bu hikaye 10 entry sonra ya saçma şekilde biter ya da bırakıp kaçar biri söylemişti diyip beni hatırlarsınız hadi eyv
-
3.
075 ayraç
diğerleri 1 -
1.
-
91.
+2beyler iyi günler sıkışık bir zamandayım. akşam part gireceğim saat gece 12 1 gibi. halısaha maçım var. şu an da elimden geldiğince part gireceğim. hepinizi seviyorum *
-
92.
+10evet sahi zeynep neredeydi. açıkçası çok da gibimde değildi. ebru karşımda duruyordu. ama aklıma gelivermişti öyle. annemle biraz konuştuk. çok üzülüyordu. ben de onun için üzülüyordum. babam ve annem çıktılar. yine ebruyla baş başaydık. tam gel yanıma diye gülümseyerek işaret ettim. o sırada kapı açıldı. 40 lı yaşlarda bir adam içeri girdi. ben salih dedi. bitik bir durumdaydı. bu bana çarpan arabanın şoförüydü. iyi bir adama benziyordu. ben dedi kelimeler boğazında düğümlenmişti belliydi. buyurun dedim gülerek. işini kolaylaştırmak istercesine. ben size çarpan arabanın şoförüyüm dedi. ebrunun yüzü bir an farklı bir şekil aldı. evet ben gayet sakindim. çünkü hatanın bende olduğunu biliyordum. zira adam da besbelli kazadan sonra toparlayamamıştı. ben aslında dikkatsiz değilimdir ama ne oldu bilmiyorum dedi. buyurun oturun dedim. oturdu salih abi. ebruya su getir dedim. getirdi. salih abi teşekkür etti. ben aldım sözü onu bu durumdan kurtarmak için. hata benim dedim. sakin olun. her ne kadar bu durumda olan bensem de hata benim. salih abi biraz rahatlamıştı. sizden şikayetçi olmayacağım dedim. şimdi tam rahatlamıştı. salih abi durumu iyi olan bir esnaftı. biraz durumumu sorduktan sonra okul durumumu sordu. okuyorum birinci sınıfım dedim. şimdi tekrar yüzünü bir kasvet kaplamıştı. seni de okulundan ettik dedi. yok abi ne olacak dedim zaten doğru dürüst gitmiyorduk. baksana hayattta olduğuma şükrediyorum ben. evet okul da vardı bu gidişle yarım dönem uzayacaktı. salih abi ben sık sık gelecem tekrardan koçum kendine iyi bak geçmiş olsun deyip çıktı. ebru şimdi bana imrenerek bakıyordu. ya sen ne dünya tatlısı bir insansın dedi. tabi ben de şımarıyordum. geldi gözümün üstü sargının altı bir kısımdan öptü. çok hoşuma gitmişti...
-
93.
+5beyler hepinizden çok özür dilerim acil işime yetişmem gerek. en kısa zamanda burada olacağım olamazsam 12 gibi yeni partlar ve uzun partlar atacağım. hem yarın haftasonu benim de iş tatilim bol bol yazarım. hepinizi seviyorum *
-
94.
+7geldim beyler. yazmaya başlayacam ama bazı ergenler moralimi bozuyor. bakın beyler dediğim gibi sizin dışınızda da devam eden bir hayatım var. maçtan geldim ve o kadar yorgunum ki anlatamam. ama sizler için bir duş dahi almadan pc nin başına oturdum. bakın söven oldu falan filan bu güne kadar ağzımı açıp tek kötü söz söylemedim. siz de sabrımın sınırlarını zorlamayın. işin bu kadar uzun mu sürdü demiş biri. evet kardeşim uzun sürdü. misafirlerim geldi. ne yapsaydım onları oturtup buraya mı gelseydim. ayıp size. biraz mantıklı düşünün. bakın bu son uyarımdır. sövmeyin. güzel güzel zütürelim hikayeyi. bakın sövmenin de bir adabı vardır. bir daha anneme söven olursa hiç hoş şeyler olmaz. şimdi birkaç zıpçıktı çok bilmiş gibi yok gitmek istiyor yok senaryosu bitmiş diyecektir. ben söyleyeceğimi söyledim. gerisi sizlere kalmış.
-
95.
+8ebruyla biraz konuştuk sürekli moral veriyordu. telefonum geldi aklıma sahi neredeydi. kim aramıştı kaç kere kim bilir. ebruya sordum kazda elimdeydi diye hatırlıyordum. paramparça olmuş ebrunun dediğine göre. sim kartımı almışlar. ebruya sordum nerde diye meiradaydı. Zeynep geldi tekrar aklıma aramışmıydı acaba haberi var mıydı. ebruya soramazdım. nedeni malumdu. ama ebruya sormam gereken daha mühim bir soru vardı. kaza günü yaşananlar. ebru dedim yarı ciddi bir ifadeyle. o gün yaşadıklarımız dedim. birden donumştu. sanki soruyu bekliyor ama sorulmasını istemiyordu. bunu sonra konuşsak dedi. çok üstelemedim. ama ebru benim hayatımın kadınıydı. bundan artık emindim. ama neden ebru varken zeynebe gitmiştim. yoksa ben ayran gönüllümüydüm. zeynebe yakıştırdığım arı sıfatı benim miydi. anlayamamıştım. ebruylayken o beni bu kadar seviyorken yine onu aldatacak mıydım? bu sorular şimdilik cevapsız kalacaktı. babam geldi tekrardan. sanki konuştuklarımızı duymuş gibiydi. ebruya bir kayınbaba edasıyla baktı. hoşuna gitmişti sanırım. ebruya döndü tekrardan. kızım bize bir müsaade eder misin dedi. ebru da tam bir ev kızı edasıyla tabi efendim dedi ve gülümseyerek çıktı. babam oturdu o koltuğa. söze başlamadan önce aklındakileri baya bir ölçüp tarttığı belliydi. evladım dedi bak biz her ne olursa olsun senin arkandayız dedi ciddi bir ses tonuyla. ne neler oluyordu babam bir an önce aklındakileri anlatmazsa galiba ölecektim. ama bunu fark edecek olmuştu ki devam etti. bak oğlum doktorunla konuştum ayağındaki kırığın tedavisi uzun sürebilir dedi. ne demekti bu. babam devam etti. bir müddet kendi başına yürüyemeyebilirsin dedi. kafamdan aşağıya kaynar sular dökülmüştü. bu da neyin nesiydi şimdi...
başlık yok! burası bom boş!