+10
evet sahi zeynep neredeydi. açıkçası çok da gibimde değildi. ebru karşımda duruyordu. ama aklıma gelivermişti öyle. annemle biraz konuştuk. çok üzülüyordu. ben de onun için üzülüyordum. babam ve annem çıktılar. yine ebruyla baş başaydık. tam gel yanıma diye gülümseyerek işaret ettim. o sırada kapı açıldı. 40 lı yaşlarda bir adam içeri girdi. ben salih dedi. bitik bir durumdaydı. bu bana çarpan arabanın şoförüydü. iyi bir adama benziyordu. ben dedi kelimeler boğazında düğümlenmişti belliydi. buyurun dedim gülerek. işini kolaylaştırmak istercesine. ben size çarpan arabanın şoförüyüm dedi. ebrunun yüzü bir an farklı bir şekil aldı. evet ben gayet sakindim. çünkü hatanın bende olduğunu biliyordum. zira adam da besbelli kazadan sonra toparlayamamıştı. ben aslında dikkatsiz değilimdir ama ne oldu bilmiyorum dedi. buyurun oturun dedim. oturdu salih abi. ebruya su getir dedim. getirdi. salih abi teşekkür etti. ben aldım sözü onu bu durumdan kurtarmak için. hata benim dedim. sakin olun. her ne kadar bu durumda olan bensem de hata benim. salih abi biraz rahatlamıştı. sizden şikayetçi olmayacağım dedim. şimdi tam rahatlamıştı. salih abi durumu iyi olan bir esnaftı. biraz durumumu sorduktan sonra okul durumumu sordu. okuyorum birinci sınıfım dedim. şimdi tekrar yüzünü bir kasvet kaplamıştı. seni de okulundan ettik dedi. yok abi ne olacak dedim zaten doğru dürüst gitmiyorduk. baksana hayattta olduğuma şükrediyorum ben. evet okul da vardı bu gidişle yarım dönem uzayacaktı. salih abi ben sık sık gelecem tekrardan koçum kendine iyi bak geçmiş olsun deyip çıktı. ebru şimdi bana imrenerek bakıyordu. ya sen ne dünya tatlısı bir insansın dedi. tabi ben de şımarıyordum. geldi gözümün üstü sargının altı bir kısımdan öptü. çok hoşuma gitmişti...