1. 1.
    +1
    güldüm bin şuku.
    ···
  2. 2.
    +1
    oyhşş ibretlik
    ···
  3. 3.
    +1
    noldu komşunun köpeği mi havladı?
    ···
  4. 4.
    0
    up up up
    ···
  5. 5.
    0
    up up up
    ···
  6. 6.
    0
    up up up
    ···
  7. 7.
    0
    up up up
    ···
  8. 8.
    0
    up up up
    ···
  9. 9.
    0
    up up up
    ···
  10. 10.
    0
    up up up
    ···
  11. 11.
    0
    beğenmenize sevindim millet. diğer inci hikayeleri hakkında ne düşünüyorsunuz bilmiyorum ama bu yazdıklarım konusunda samimiyim, zaten öyle dillere destan bir olay da değil. acı bir tesadüf geldi beni buldu. ben çok korkmuştum ama sonradan eğlendim tabi. umarım siz de eğlenmişsinizdir.
    ···
  12. 12.
    0
    belli süper ölçülü değil amk.
    ···
  13. 13.
    0
    ben benim ağaçların dibindeki duvarın dibini terkedip yola doğru uzadım yine, başladım yürümeye. ama nasıl tırsıyorum. her yer kupkuru kocaman kel tepe, etraf ıssız bir tek yapı yok, iki yanım mezarlık, zaten mezarlarda da kapkara dikitler var mezar taşı niyetine. ışık desen tepede ay var, başka bi nane yok. zütüm üç buçuk atıyor, her bir adımda bin defa yusufluyorum. o kadar da kaptırmışım ki, sanki kıyametten kaçıyorum ha, madem o kadar korkuyosun dönsene eve geri salak. ama yok işte... tak var ya tak... illa o tak içilecek.

    mezarlığın ortasından asfalt geçiyor böyle yanyana iki araba genişliğinde. bire metre de mezarlık duvarlarına mesafe var, işte hepi dopu 4-5 metra falan yolun genişliği. tam da ortasından yürüyorum, iki mezarlığa da yanaşmaya züt yemiyor. ne varsa amk. sanki mefta kalkıp utanmıyor musun sigara içmeye diye beni koşalayacak.

    mezarlıkların ikisinin de arka taraflarındaki kel tepelerin eteklerinde ve kısmen de üstlerinde de çimenlik var, çok seyrek ama. oradan sonra da köyden çıkp devam edince sağlı sollu tarlalar başlıyor asfalt hizasının altında.

    benim ileride gözüme bir tarlanın dibinde 2-3 tane ağaç ilişti. dedim tamam, ben gideyim de şu ağaçların altında bir sigara içeyim, açık alandan ölümüne tırsıyorum, kafamı altına sokabileceğim sık yapraklı ufak ağaçlık işte. öyle yerde uyusam bile koymaz.
    ···
  14. 14.
    0
    ok dan sonrasını okumadım
    ···
  15. 15.
    0
    devam devam dinleyen var
    ···
  16. 16.
    0
    lan ben o sesi duyunca (siz hiç yaşadınız mı bilmiyorum ama, çok anlık böyle saniyenin onda biri bir soğuk kanlılık hissediyor insan) olduğum yerde zınk diye çakıldım kaldım. göz açıp kapayıncaya kadar geçen bir boşluk anında sol tarafa dönüp baktım ki ne görsem iyi...

    yerden şöyle 130-140 cm yüksekliğe kadar çıkan duvarın arkasında dikilmiş, bana bakan simsiyah bir keçi, up uzun da boynuzları var. gayet iri.
    ben mezar duvarına çarpıp "tok! tok!" eden ik toynak sesi duyuncaya kadar korkudan sersemlemiş bir halde bakakaldım. emin olun iradeyle alakası yok, bildiğiniz şok geçiriyorum, görüşüm falan bulanıklaştı resmen travmalardan travmalara koşuyorum.

    sonra kontrolsüzce koşmaya bir başladım kiii, o 15 dakikalık yolu belki bir belki iki dakikada tepmişimdir beyler. can havli denen şeyin ne olduğunu yaşamayan bilemiyor.
    ···
  17. 17.
    0
    neyse vardım eve. ama içeri girmedim. evin orada bir kuytu buldum. dedim arkadaş benim sakinleşmem lazım. önce fırsat bulup da içemediğim kola aklıma geldi, malumunuz, korkana şerbet içirirler, o kolayı bir dikişte tertemiz ettim. sonra skerim dedim belasını, yaktım sigaramı onu da bir içiş içmişim ki, sanki yer yüzündeki son sigara, kimseye bırakasım yok, o derece... somurdum resmen...

    neyse bi sigara daha yaktım, elimin ayağımın zangır zangır titremesi falan geçti, onu da içtikten sonra naneli sakız attım, elimi yüzümü kolonyalı mendille sildim girdim eve. hiçbirşey olmamış gibi davrandım. bi süre sonrada unuttum zaten vakayı.
    ···
  18. 18.
    0
    yalaaaaaaan
    cok okuyan kültürlü gencmis de ta 20-21inde anca girmiş üni.ye amk snn yalanççı
    ···
  19. 19.
    0
    ertesi sabah kahvaltıya oturduk. dayımla babam konuşuyor, bi muhabbet dönüyor ama bilmiyorum tam neyden bahsediyorlar.

    kulak kabartınca şunu anlattıklarını keşfettim, benim bu olayı yaşadığım gece, mezarlık yakınında biriki genç sözüm ona cin görmüşlermiş. o kadar korkmuşlar ki kaçmışlar köye gelmişler, ikisi bayılmış birini de yakındaki kasabaya hekime zütürmüşler, çarpıntı tutmuş, sakinleştirici falan vermişler.

    fakat sonradan işin aslı ortaya çıkmış. o gün akşam üzeri köyün gerizekalı çobanı, sürüsündeki keçilerden bir tanesini arkada unutmuş, mezarlığın arka tarafları otlaklık hep, oradan ipini kopartan keçi mezara atlamış, ama yoldan mezarın duvarına çıkmak kolay fakat mezarın tabanı asfalt hizasından aşağıda olduğu için, mezardan yola geçmek için duvarı aşmak güç. salak hayvan oralarda umarsız umarsız takılıp duruyormuş ama bi süre karanlık bastırınca sonra korkmaya başlamış, ne zaman insan sesi duysa ya da insan görse, "beni kurtarın" diye inliyormuş. tabi gençler sarhoş oldukları için keçiyi farkettiklerinde toparlanamamışlar, ödleri patlamış.

    sonra dan da bendeniz keçinin kurbanı olmuş oldum.

    bitti beyler. umarım canınız sıkılmamıştır. normalde çok kısa bir öykü ama, olayı daha iyi verme adına biraz lafı uzattım, takip eden herkese şuku basacam şimdi.
    ···
  20. 20.
    0
    at gibi
    ···