-
1.
0dinleyecek en az 3 kişi arıyorum .
-
2.
0beni yok say dinlemem
-
3.
0ben dinlerim ama konu önemli artık memeli amlı zütlü hikayelerden sıkıldım.
-
4.
0bak beyim;
sana iki çift lafım var: koskoca adamsın, paran var, pulun var, her şeyin var. Binlerce kişi çalışıyor emrinde. yakışır mı sana ekmekle oynamak? yakışır mı bunca günahsızı, çoluğu çocuğu karda kışta sokağa atmak, aç bırakmak? ama nasıl yakışmaz? sen değil misin öz kızına bile acımayan, bir damlacık saaddeti çok gören? anlamıyor musun beyim, bu çocuklar birbirini seviyor! ama ben boşuna konuşuyorum... sevgiyi tanımayan adama sevgiyi anlatmaya çalışıyorum... sen büyük patron, milyarder, fabrikalar sahibi saim bey... sen mi büyüksün hayır ben büyüğüm yani yaşar usta. sen benim yanımda bir hiçsin, anlıyor musun, bir hiç! gözümde pul kadar bile değerin yok. ama şunu iyi bil, ne oğluma ne de gelinime hiçbir şey yapamayacaksın! yıkamayacaksın, dağıtamayacaksın, mağlup edemeyeceksin bizi. çünkü biz birbirimize parayla pulla değil, sevgiyle bağlıyız. bizler birbirimizi seviyoruz. biz bir aileyiz. biz güzel bir aileyiz. bunu yıkmaya senin gücün yeter mi sanıyorsun! dokunma artık aileme! dokunmaçocuklarıma! dokunma oğluma! dokunma gelinime! eğer onların kılına zarar gelirse ben, ömründe bir karıncayı bile incitmemis olan ben, yaşar usta, hiç düşünmeden çeker vururum seni! anlıyor musun? vururum ve dönüp arkama bakmam bile...
özet: babanım -
5.
0doksanlı yılların ortaları, orta halli bir iç anadolu kasabasında yaşıyorum o sıralar. ergen bir bünyeyim ve o yılların modası olan kocaman james bond çantalarla okula gidip geliyorum. vücut yeni yeni yerli yerine oturma çabasında olduğu için çekicilikten zerre nasiplenememişim. sivilcelerim suratımda adeta bağımsızlıklarını ilan etmişler. sınıfın sessiz ve sakin çocuğuyum. yalnız gezmeyi, teneffüslerde ise tek başıma bir köşeye çömelip tost yemeyi tercih ediyorum. yani bir gün ölsem kimse okula gelmediğimi anlayamayacak uzunca bir süre. öldüğüm en az üç ay sonra anlaşılacak. kendimi bulduğum birkaç aktivite müzik dinlemek, kaset arşivi yapmak, yazı yazmak ve futbol oynamak.
-
6.
0@6 adam orhan bencegay
-
7.
0Devam ediyorum binler .
arkadaşlarımın aklına geldiğim tek zaman futbol oynanacak zamanlar. çünkü babam gümrükte çalıştığı için rengârenk ve bir sürü topu olan tek çocuğum o sıralar. kafam da yaşıtlarımdan biraz büyükçe olduğu için lâkabım "koca kafa". yalnız, sağ olsunlar bunu sadece erkek erkeğe muhabbetler esnasında dile getiriyor arkadaşlarım. kız tayfasının bu lâkaptan haberi yok. iyi de futbol oynuyorum. maç başına üç golden aşağı atmıyorum. sonra da eve gelip annemin yaptığı tarhana çorbasından içiyorum. günlerim böyle geçip gidiyor. hayatımda ne aşk, ne bir karşı cins, ne başka bir şey var. zaten okulun en güzel kızlarını da kasabanın doktorunun oğlu ve eczacısının oğlu kapıyor. küçücük kasabada boşuna çaba harcamanın alemi yok -
8.
0okul yine yaz tatiline girdi bir gün. tüm silikliğimle geçiriyorum tatilimi her zaman ki gibi. yüzümü görebilene aşk olsun. küçücük odama tıkıldım ve müzik dinleyip, bol bol yazı yazmaya çalışıyorum. yaz tatillerinde buralı olan ve başka şehirlerde çalışanlar tatile gelir. onların kızları olur ve hepsi de güzeldir. kasabanın en popüler çocuğu olan doktorun oğluna bile bakmazlar. tatillerini yapar ve giderler.
-
9.
0bir gün bu ailelerden biri bize misafirliğe geldi. benden üç yaş büyük bir de kızları var. sarışın, beyaz tenli, kıpkırmızı yanaklı, rüya gibi bir kız. bize geldikleri bir gün kız çok sıkılmış, sanırım. annem de "bak benim oğlum var, onunla oturup müzik dinleyebilirsin" diyerek odama getirdi. ben tüm kalaslığım ile "hoş geldin" bile demedim.
-
10.
0up up up
-
11.
0kız uzunca bir sessizlikten sonra "kasetlerine bakabilir miyim?" diye atağa kalktı. "evet!" dedim ve yazımı yazmayı sürdürdüm. kız, kasetlerime baktıkça "hımmmm, hömmm, hımmmm" gibi tuhaf sesler çıkarmaya başladı. sonra muhabbete girdi: "bu grupları nereden duydun ki bu kasabada? bunları şehirde bile on arkadaşıma sorsam ikisi ya bilir ya bilmez!. kesmeşeker, mavi sakal, bulutsuzluk özlemi, kramp, pentagram ne ararsan var valla, takdir ettim!".
-
12.
+1başımı yazı yazdığım kâğıttan kaldırmadan cevap verdim: "biz hep burada değildik. i̇ki yıldır buradayız. babamın tayinleri yüzünden. seneye buradan da gideceğiz. sen takdir ediyorsun ama buradaki kızların umurunda bile değil, boş ver."
kız çeşitli laf açmalarla muhabbete her giriştiğinde umursamaz tavırlarımı sürdürdüm. bu küçük kasabada, ergenliğin tam ortasında, en çirkin ve silik halimle kendime olan güvenimi iyice yitirmiştim belli ki. kendimi bu işlerden tamamen soyutlamış ve yüzümde ki sivilceler de dahil, ergenliğimin kendiliğinden, en az hasarla geçmesini bekliyordum. kız sonraki gün yine geldi, ve sonraki gün yine -
13.
+1artık her gün geliyor ve benimle müzik, edebiyat, şiir gibi konularda muhabbete kalkışıyordu. ben ise kendime olan tüm güvensizliğim ile "çek bi git başımda be!" dercesine tavırlarımı sürdürüyor ve taviz vermiyordum. "nasıl olsa bana bakmaz" diye düşündüğümden olacak, ki kendisine çekici bir karşı cins gözüyle bile bakma gereği duymuyordum. veyahutta ergenlik dönemimi olabildiğince vukuatsız ve sakin geçirmek istiyordum. fakat, sanırım o beni bir karşı cins gözüyle çoktan görmüştü. hatta kafaya takmıştı, evet! ne yaptım ne ettim hep kaçtım. adeta "git kendini çok sevdirmeden" tavırlarında gezinen bir tuna kiremitçi olmuştum. sonunda bir gün dayanamadım ve kızla konuşmaya karar verdim.
-
14.
0anlat panpa dinliiyorum ben
-
15.
0- ne istiyorsun benden?
- senden hoşlandım.
- neyimden hoşlandın be! ergenliğinin en silik döneminde kendi kendine takılan bir çocuk. üstelik bu berbat dönem de babasının tayini nedeniyle kimsenin adını bile bilmediği küçücük bir kasabaya denk gelmiş. lakabı koca kafa, arkadaşları tarafından tek bilinen özelliği bir sürü futbol topu olması ve en az üç gol atabilmesi. bence bana hiç müdahale etmemelisin ve ben bu dönemi bildiğim gibi atlatmalıyım. ben memnunum bundan! lütfen!
- benim hiç senin gibi dolu dolu bir arkadaşım olmadı. istanbul'daki erkek arkadaşlarımın içinde bile senden daha kültürlüsü yok. buranın yerlilerine sen iç dünyanı göstermemişsin, sadece su yüzünde ki tarafını görmelerine izin vermişsin ve onlar da seni onlarla tanımış yalnızca. ama ben senin iç dünyanı gördüm, oraya girdim ve sana hayran kaldım -
16.
0Devam edeyim mi binler ???
- 17.
-
18.
0çok uzun yawf
-
19.
0bu sözler beni etkiledi. aramızda bir şey olmasa bile o günden sonra kızla en azından oturup muhabbet etmeye, konuşmaya, hoş geldin demeye başladım. kasabalının tek eğlencesi olan ve ırmak kenarına kurulu olan çay bahçesine gidip gelmeye bile başladık. kızın yanında notre dame'ın kamburu gibi kaldığımın farkındaydım. günler böyle geçip gitti. tüm tatil boyunca iyi bir arkadaşlık yaşadık ve tatil sonu geldi.
-
20.
0reserved