beyler çin izlenimlerimi anlatıyorum

bir de ben kendi açımdan anlatayım olayları affınıza sığınarak.

cumartesi günü iş görüşmelerim bitti ve oradaki iş yaptığım kişiler bu salı'nın doğum günüm olması sebebiyle bana bir güzellik yapıp vegas'a gitmeyi teklif ettiler. iyi dedim gidelim oraları da görelim, cumartesi akşamı bindik ve pazar sabah 3-4 gibi vegas'a vardık. hagi panpamın iş bulamadığı ve parasının bittiği mesajını aldım. dedim hemen bana pasaport ön sayfası ile vize sayfasını scan veya resim olarak ulaştır, bir de banka hesabı aç, fabrikadakiler işlemleri halletsinler yarın geçer başlarsın. tabi ben çin'e gelirken çalışma izniyle geldiğini düşünüyordum o esnada, ama mesajlaşırken olmadığını öğrendim. bu şartlarda fabrikada yine çalışır, ama bir denetimde yakalanırsam o fabrikayı tuğla tuğla zütüme sokardı çinliler. zaten yabancı yatırımcıdan bir tek annesini istemiyor amın evlatları, zütüm yemedi açıkçası böyle bir risk almaya. o zaman dedim sen yine bana çalış, ben yine aynı maaşı vereyim, daha yapacağın iş belli değil ama oradaki firmalarla gider görüşürsün. o esnada kalacak yer için de önceden ödenmiş otel odam vardı, onu kullanırız diye düşündüm. en büyük sıkıntı, ben bu adama ne iş yaptırıcam. neyse dedim buluruz bişeyler allah büyük.

pazar öğlen civarlarında amcamın vefat ettiğini öğrendim ve apar topar türkiye'ye döndüm. tabi türkiye'ye dönüşüm sabah saatlerinde oldu saat farkı falan, arada hesap numarasını göndermiş hagi sagolsun, daha şirket açılmadan havalimanından hem faks çektim bilgilerini hem de mail olarak attım. bu arada vergi numarasını istedim ki buradan sigortasını da yatırabileyim, madem bir iş yapıcaz düzgün yapalım. cenaze evine geçerken yaklaşık 40 saatir uyuamadığımdan biraz kestirdim arabada, o esnada eve yaklaşırken muhasebecim aradı, bankayla görüşmüş, bankaya havale yoluyla gönderirsek 25 dolar kesinti var, 3 iş günü içerisinde geçer para dedi. lan dedim adamın cebinde ancak bugünü çıkaracak para var, başka yöntem bulun bana. western union ile gönderelim dedi, iyi dedim öyle yapalım, hemen western union bilgilerini istedim. o esnada eve de girmiyorum çünkü orada telefondan aralıksız mesaj kontrol etmek hepten ayıp olacak ama aklımda onda kaldı ne yapacak diye düşünüyorum. amcamın oğlu sağolsun anladı elimde bi iş var, zaten apar topar geldim işle alakalı birşeyler var diye düşündü, gel o zaman eve geçmeden bi kahvaltı yaptırayım sana dedi. dedim allah razı olsun, o esnada hagi'yi aradım, mesajımı geç görür belki diye birde sesli olarak bildireyim dedim. tabi telefonda nickimi falan söyleyemedim ama anladı allahtan.

12 civarında western union için gerekli prosedür için bilgileri öğrenmiş, hemen aradım ve haftalığı geçsin diye bildirdim. bahtsız bedevi misali, iş yerime yakın iki bankada da sistem çalışmıyormuş, eleman bile bu kadar ufak paranın bu kadar acil çıkması gerektiğinden kıllanıp topukları zütünü döve döve gitmiş 3km uzaktaki bankadan yatırmış. paranın çekilmesi için gerekli bilgileri hagi'ye ilettim, sonrasında da niyetimden şüpheli olduğuna dair bir mesaj aldım.

hani yapılan şeyler anlatılmaz, ama ben bugün amcam için iyi bilirim der demez hagi ne tak yedi diye hemen onu kontrol ediyorum. en son paranoyak mesajından sonra şu mesajı attım ona:

"lan olum saçmalama, çalışmak istemiyorsan çalışmazsın ama o ilk haftalığın. o parayı alıcan onun ötesi yok, ben bu kadar hengamenin içinde göndermek için elli takla attım, finansbank'ın ve teb'in sistemleri arızalıymış, tee garanti'den aktarmış çocuklar, normalde işi sallarlar ama acil bir arkadaş orada diyince 3 km yürümüş çocuk paran eline biran önce ulaşsın diye. otel için ben arayamadım bile, çine mail attım onlarda görüşüp bana böyle döndüler. ücret olarak da anlaştığımız gibi ayda 1500 yuan vericem, 70'in 15'ini kesecekler zaten eline 55 geçecek, önümüzdeki hafta 75 yatırıcam 60 geçecek, öyle 1500'e dengelenecek 4 haftada. fabrika işi için çalışma vizen yok, o riski alamam ne yazık ki. es kaza bi denetim olsa iflahımı giberler kaçak işçiden. açıkçası zütün açıkta kalmasın, orada biraz daha tutun diye teklif ettim işi, orada 55 tane elemanım var zaten benim, istediğim firmayla gönderip görüştürüyorum, anlaşacak olursak da ben gelip bağlıyorum. sen direk para almayı istemiyorsun diye de böyle bir formül buldum. sana gönderdiğim parayı şirkete bile işleyemiyorum yani öyle düşün, direk cebimden veriyorum üstüne iş bağlarsan da prim vericem. maaş olarak 1500 yuandan fazla vermem ama de ki panpa bana açıktan destek çık, her gün yatırayım hesabına 1500 yuan sorun değil o. parasında değilim ben olayın, oteldeki odanın geceliği zaten 1200 yuan. o parayı da eğer çekmemezlik yaparsan, adam başı 2 yuan dağıtırım yemin ediyorum tiananmen meydanının ortasında parça pinçik ederler seni:)"

niye az maaş veriyosun derseniz eğer, yine pekindeki fabrikamda 52 yaşında bir adam var. sağlık sorunlarıyla boğuşuyor, 2 çocuğu var onlara bu bakmak zorunda, ben bu adama 1500 yuan maaş veriyorum. çünkü tüm işçilere fiks 1500 yuan para veriyorum. ama işte ay bayramıydı, ulusal tatildi, ayın elemanıydı şuydu buydu her türlü durumda da prim veriyorum. geçen sene yaklaşık 7000 yuan prim vermişim, 3 ay önce gittiğimde adam o primleri harcamamış gitmiş bana 6000 yuanlık saf altın almış, içim aktı lan resmen. şimdi ben bu adama 1500 yuan verirken, hagi'ye daha fazla versem nasıl rahat uyuyayım? ona da söyledim çalışanım olarak bu parayı veririm, ama gibiyoruz reis olarak istesin her gün geçeyim hesabına 200 dolar.

bu sözlükte elimden geldiğince, gerçekten zor durumda olduğuna inandığım herkese yardım ettim. sadece maddi olarak değil, elimin kolumun ulaştığı her yerde, her şekilde gücüm yettiğince birşeyler yapmaya çalıştım. bunun karşılığı olarak da sadece ve sadece sözlükte bunun hiçbir şekilde anılmamasını istedim. arada ben daha bunu söyleyemeden birilerine yardımı anlatanlar oldu ve nick altımda üç beş bişeyler yazdılar. hagi'nin durumunda yurtdışında olduğumdan hiç dikkat edemedim ama bayağı belli yani yardım etmeye çalıştığım.

amcamı defnettiğimden beri aklımdaki tek soru lan bu çocuğa ben bir iş bulmazsam parayı kabul da etmez, iş bulayım ben buna birşeylerle oyalansın. yol parası iz parası falan derim bir bu maaş kadar da ekstradan çıkarım, bulduğu firma başına prim bağlanır iş olsun olmasın, çocuk oralarda sıkıntı yaşamadan, kendi ayakları üzerinde durduğunu hissederek ekmeğine baksın, hem arada o staj işini de bağlar hepten rahatlar diye düşünüyorum. sonra bir baktım ki resmen böbrek.avi modunda görülüyormuşum. şu anda saat akşam 9 ve ben saat 7'den beri ne iş yaratsam bu çocuğa diye düşünüyorum. Son 48 saatte yaklaşık 2 saat falan uyudum, bunu 22 saatini uçarak, 5 saatini cenazeyle geçirdim, sonrasında da bu muameleyi görünce insana koyuyor. yarın git gönül rahatlığıyla paranı çek, her türlü helal sana o para. ama bundan sonra bu sözlükte yaralı parmağa işersem adam değilim.