beyler yaşanmış bişi anlatcam gelin artı 27

koridorda odam gibiydi. yine aynı tahta deseni ama herşey gerçektenin aynısı, pencerelerin yerleri, karşı koridora açılan ara, herşey aynıydı. ben odamdan yurdun koridorunun merdivenlerine doğru ilerlemeye ve aynı zamanda yan dönmeye başladım. sol omzum yere bakar halde ilerliyodm. tamamen kontrolüm dışındaydı bu hareketler. işin ilginç yanı ise uğultu sesleri azalacağına daha da artmıştı. bişeye doğru yaklaşıorm diye bi düşündüm.

@109 tepeden bakıp baygın bedenini goruyorsun ruhun cıkmıs oluyor neyse bliyosundur da altına sıcmak deil ama baya bi garip olurdu heralde. neyse eveet dnliyoruz.

@107 kendimi görsem altıma sıçardım heralde

@106 hagibtir lan şu an yazıyorm aq

@105 peki basını hıc mı ceviremedin yani asağı bakıp kendini gorenler vardır astral vs gibi bisey mydi? uykumda oluyo bana bunlar bu kdr anlatıcak kdr detay hicccc hatırlamam

lan zaten copy - paste ile devam ediyon bari hızlı yaz saat 5 olmuş amık

ayağımdaki ağırlık falan kalktı ve ilerlemeye başladım. ama benim kontrolümde diildi sanki, ilerlerken yan döndüğümü hissetim. havada sırtım yere dönük olarak ilerliodum. kapının açık olduunu ilerlerken farkettim, yağlı bi yüzde kayar halde, havada yurdun koridoruna doğru ilerliyodum istem dışı.

o anda etraf kaymaya başladı sanki

ve sonra kasandra girdi içeri :p

daha sonra neden hareket edemediğimi çözdüm, ayaklarım bi yere takılmış gibiydi. daha doğrusu sanki kocaaaaaaaamaaaan iki taşla ayaklarım bağlı gibiydi. çekmeye başladım kendimi, ama kollar da kıpırdamıyo. eğilip bişiler yapma şansım yok, beni tutan ne onu görme şansım da yok. sadece ileri doğru gitmeye çalışıyorm. bu arada ortamda yeni hiçbirşey yok, sanki ekran koruyucusu aq, sürekli aynı şekilde dalgalanan perde, masadaki durgunluk ve gardıropun açık kalmış kapısı. ( yatmadan evvel de açıktı o yüzden aklıma feci kaldı bu ayrıntı) kurtulmaya çalışıyorm ama o kadar zor ki

sdasdasdasdaşsldaşl skdşak sşdlka lskdşaskdşa şslk şaksdlkaşsl kdşalskş lakşsl kaşslkdaspdkqopwd şsad

özet : up!

sonra neden biraz yukarda olduumu anladım. siz bunu taa ilk söylediimde buldnuz belki ama oyle bi anda kafanız ne yazık ki celeron işlemci hızında çalışıyor yapçak bişi yok. yerleri incelemek en son aklıma geldiği için, havada olduğumu yere bakmaya akıl ettiimde yani baya bi süre geçtikten sonra farkettim. ama benim kontrolümde diildi, ileri gitmek istedim, gidemedim, sağa sola döneyim dedim dönemedim sadece etrafa bakabiliyorm, sanki bir kitabın bir sahnesine sıkıstırılmıs gibiyim. odamdayım ama herşey 100 sene öncesi gibi dekor yapılmış, pencere açık rüzgar esiyo ( benim başıma bunlar gelirken pencerem kapalıydı diye hatırlıyorm ama yanlıs da hatırlıyo olabilirm ) ve ben masama bakıyorm.

o faydalı bisey tamam mı
evet devdıbını bekliyoruz

@97 alt tarafı uplayacan aq yaptıına bak

facebook yüzünden adınızı değiştirmek zorunda kalabilirsiniz beyler kesin okuyun özet aşagıda var ama okunmasını tavsiye ederim " adam haklı beyler " capsleriyle dolacak burası şimdiden hissedebiliyorum ! hadi okuyun dıbına kodugum evlatları.

erich schmid. ( buda caps ) -> http://sphotos.ak.fbcdn.n ... 920_1557464_8227513_n.jpg

google’ın patronu eric schmidt, wall street journal gazetesine verdiği bir demeçte facebook kullanımı ile ilgili olarak çarpıcı tespitlerde bulundu.“insanların, her şeyin kaydedilmesi, erişilebilmesi ve bilinmesinin sonuçlarının ne olacağını göremediklerini düşünüyorum” diyen schmit gelecek yıllarda facebook’ta daha önce paylaştığı resim ve videolardan rahatsız olan kişilerin geçmişlerinin bilinmesinden rahatsızlık duyarak isimlerini bile değiştirmek isteyeceklerini sözlerine ekledi

gençlerin pek düşünmeden paylaştıkları fotoğrafların ve videoların ileride iş ararken başlarına bela olabileceğinini altını çizen schmidt, “bundan 20 yıl önce bir kişinin profilini çıkarmak oldukça zahmetli bir işti. şimdi ise bir barda hoşlandığınız bir kızın fotoğrafını çekip imaj tanıma servislerini kullanarak kişisel bilgilerine ulaşabiliyorsunuz” dedi. bu teknolojinin şu an kullanılabilir durumda olduğunu söyleyen schmidt “14 adet fotoğrafınız ile sizin tam olarak kim olduğunuzu ortaya çıkarabiliriz” diyerek olayın ne kadar ciddi olduğunu göstermiş oldu.facebook, friendfeed, twitter, myspace, linkedin, flickr, youtube derken neredeyse bütün kişisel bilgilerimizi herkesin erişebileceği şekilde internette yayınlamanın sonuçları üzerinde düşünme vakti geldi.yazdığımız her mesaj, yüklediğimiz her video ve her fotoğraf aslında arkamızda bıraktığımız izler olarak bizi hayatımız boyunca takip ediyor. özellikle gençlik yıllarımıza ait belgeler ileride saygın bir konuma geldiğimizde çok başımızı ağrıtabilir. bütün bunları düşünerek sosyal paylaşım sitelerindeki her hareketimizden önce iki kere düşünmekte fayda var!

uzunca bir süre inceledim sanırım, şaşırdığım şey odamın değişmesinden çok o sarı tahtanın tonundaki çekicilikti. tahtakurusu olmasam da çok nostaljik ve tatlı duruyodu. adeta büyülenmiştim, öbür türlü açıklayamıyorum çünkü bir insan odasını dakikalar boyunca zevkle incelemez öyle. herşey romandan fırlamış gibi, inanılmaz güzel. ama o uğultu yok mu sağır olacam sanki.

not: binler anlatırken bile biraz tırsıyorm aq ses geldi sağıma bi baktm :D

http://incicaps.com/images/upupupup.jpg

up up up up pu pup up pu pup

odamdaki herşey sarı eski bir tahtayla değiştirilmiş durumda, herşey ama. çalışma masam, dolabım yataklar. sanki zoraki yaşlandırılmış gibiler. etrafa koyu sarı bi ton hakim. inceliyorm her yeri. duvarlar bile tahta olmuş ama herşey yerli yerinde. sadece tahta olmuşlar, bi de sanki biraz alçakta duruyolar.

ap tıs çak tıss ap tıs çak tıss ap tıs çak tıss ap tıs çak tıss ap tıs çak tıss!

4/4

(bkz: sevdim öldü)
hadi bebeim hadi