1. 26.
    0
    Öyleki geçen onca zamanın ardından adını hala bilmiyordum. Belkide kimse ona bir isim vermemişti. Merakta etmiyordum, böylesi daha iyiydi.Bu sayede ona her gün,her an,her saniye bende acı tatlı(kabul ediyorum hepsi acı) anıları olan isimlerle seslenebiliyordum. Benim için o,bir gün Gökçen veya Şule oluyordu başka bir gün ise Aslı yada Seda. Kaybettiklerimi daha doğrusu hiç sahip olamadıklarımı onda buluyordum.
    ···
  2. 27.
    +1
    reserved
    ···
  3. 28.
    0
    Bu durumu hiç yadırgamadı, bana hiç kızmadı. Aksine beni çok iyi anlıyordu.Çünkü o da kaybettiklerini bende bulmuştu. Günümüz çiftlerinin aksine ne o beni ne de ben onu hiç değiştirmeye çalışmadım. Birbirimizi olduğumuz gibi kabul etmiş, böyle sevmiştik. Günlerimiz öyle güzel geçiyordu ki...
    ···
  4. 29.
    0
    Hayatımdan bir anda hiçbir neden yokken çıkması ne kadar tuhafsa hayatıma girmeside bir o kadar tuhaftı. Evin içinde, koğuşlar arasında volta attığım bir gündü. Oturma odasına gittim pencereyi açtım, bir sigara yakıp dışarıyı izlemeye koyuldum. itiş kakış top oynayan çocuklar, çocuklarını okuldan alıp eve dönen kadınlar,son model arabasını park etmeyen çalışan zengin adam, çöpleri karıştıran yaşlı teyze... Hepsi bana bu hapishanenin dışındada bir hayat olduğunu hatırlatıyordu. Sigaramdan derin bir nefes alıp odama dönecekken onu gördüm.
    ···
  5. 30.
    0
    Elinden şekeri alınmış masum bir kız çocuğu edasıyla sessizce aralık olan bahçe kapısından içeri girdi. Boş gözlerle benim burda ne işim var dercesine bakıyordu etrafına.Ben ise büyülenmiş gibi gözlerimi bir saniye ayırmadan izliyordum bu genç ve güzel bayanı. Ardından güzel gözlerini benim üzerime çevirmişti.Öyle tatlı gülümsüyordu ki... Rutkay Aziz'i andıran karşıkonulamaz ses tonum ile bayan iyimisiniz, pek iyi gözükmüyorsunuz dedim. Beni duymuştu fakat cevap vermedi.
    ···
  6. 31.
    0
    Minik adımlarıyla yavaşça yaklaştı bana doğru. Apartman kapısına baktı ardından uzun uzun bana. Kısa bir süre bakışmanın ardından apartmana girdi.Ben ise dürbündeki 1 çift meraklı gözle bu güzel kızın şimdi ne yapacağını merak ederken birden kapımı çaldı.Çok şaşırmıştım onunla tanıştığımızı sanmıyordum, daha önce gördüğümüde. Kimdi ki bu şimdi? Benden ne istiyordu? Gerçekten gelmek istediği yer burasımıydı emin değildim. insan yüzü görmeye hasret kaldığım bu hapishanede bu güzel kızın yolunu şaşırıp kapımı çalma olasılığı yüzde kaçtı?
    ···
  7. 32.
    0
    Ben kafamın içinde tüm bu sorulara cevap bulmaya çalışırken kapımı nazikçe birkere daha çaldı. Yavaşça kapıyı açtım sanırım yanlış yere geldin, kimi aramıştın acaba dememe kalmadan yavaş ve heyecanlı adımlarla içerigirdi Olmak istediğim yerdeyim sonunda ,hep seni aramıştım aptal dercesine kapıyı kapadı ve üstüme atlayıp dudaklarıma öpücüklerini kondurdu.
    ···
  8. 33.
    0
    kimseeeee yokmuuuuuuu lannn
    ···
  9. 34.
    0
    neyse giberlerrr ben devam ediyorum okuyanında okumayanında amk
    ···
  10. 35.
    0
    Destansı birşekilde başlayan bu hikayenin sonunun böyle masalsı bir şekilde biteceğini hiç tahmin etmemiştim.Ben bu düşünceler eşliğinde iken,onu düşlemekten başka hiçbirşey yapamayan beynim son gücüyle ,yollarını gözlemekten yorgun düşen göz kapaklarıma uyumam gerektiğini emretti. Karşı koyamadım buna ve derin bir uykuya daldım.
    ···
  11. 36.
    0
    sana bunu yazdıran leyla ile mecnunun anlatılan gibindirik finali dimi
    ···
  12. 37.
    0
    Derin uykumdan korkunç bir sıçramayla uyandım. Dışarıda kıyamet kopuyordu.Bir sürü araba alarmı ötüyordu, ayrıca uzaklardan çözemediğim sesler geliyordu. Nedense önce saate bakma gereği hissettim. Saat hemen hemen gecenin dört buçuğuna geliyordu. Zaten uyku problemi çeken bünyem anlaşılan bugünde 1,5 saatlik bir uykuyla idare edecekti.
    ···
  13. 38.
    0
    @32 yok reyis keşke öyle olsa yaşadığım bir olay
    ···
  14. 39.
    0
    reserved
    ···
  15. 40.
    0
    Uykumu kaçıran bu lanet sesin kaynağının ne olduğunu anlamak için herdaim açık olan penceremden dışarıya baktım. Fakat görebildiğim tek şey sanki bu gürültüden benden başka kimsenin rahatsız olmadığıydı. Koskoca mahalleyi sokak lambaları ve odamın ışığından başka hiçbirşey aydınlatmıyordu. Garip bir şekilde bu gürültüye uyanan tek kişi bendim. Acaba son birkaç zamandır ne zaman uyuyup ne zaman uyandığımı bilmediğim için rüyadamıydım şuan?
    ···
  16. 41.
    0
    Rüya, kabus,hayal... ne derseniz deyin, öyle olmasını o kadar çok isterdim ki
    ···
  17. 42.
    0
    Gittikçe yaklaşan bir şekilde geliyordu gürültü. Biraz kulak kabarttığımda yaklaşan sesin bir köpek sürüsü olduğunu anladım. Baştan birbirleriyle dalaştığını sandığım köpeklerin patilerinin asfaltta çıkardığı hışırtıdan, soluk soluğa koşturmalarından birbirlerine saldırmadıklarını aksine bir şeyi kovaladıklarını anladım. Onları göremiyordum fakat sesleri cidden çok yakından geliyordu.
    ···
  18. 43.
    0
    Daha önce hiç bayılmamıştım, nasıl birşey olduğunu bilmem bu yüzden. Fakat o an bayılmamak için kendimi nasıl zorladığımı çokçok iyi hatırlıyorum.Çünkü bahçeye giren köpeklerin en iri olanının dişleri arasında bir o yana bir bu yana savrulup can vermek üzereyken gördüm onu Kedimi...
    Neredeyse 1 yıldır, belki pişman olur geri döner ümidiyle kapatmadığım şu gibtimin penceresinden şimdi onun can çekişini izliyordum.
    ···
  19. 44.
    0
    Bir ara acı dolu gözlerini gözlerini gözlerime çevirdi,o bakışı ömrüm boyunca atamamıycam hafızamdan.Bu kısa süreli şoktan çıkıp kendime geldiğimde elime ne geçtiyse fırlattım köpeklere;kalem, silgi,çakmak, küllük,bardak... 3 tanesi korkup kaçmış,2 tanesi ise hala canını almak istercesine ısırıyolardı onu.O ise kaçmaktan yorgun düşmüş,kan revan içindeki bedeniyle kaderine razı bişekilde bekliyordu ölümünü. Buna razı gelemezdim tabi ki.Elime geçen ilk votka şişesiyle çıktım evden. Onları gördüğüm gibi fırlattım şişeyi. Iskalamıştım fakat köpekler kaçmıştı. Kaçmasalardı eminimki o an ikisini birden öldürebilirdim.
    ···
  20. 45.
    0
    Hemen ona koştum. Ufak bir çam ağacının dibinde sessiz ve hareketsiz bir biçimde yatıyordu.Bir an için öldüğünü düşünmüştüm şükür ki yavaşta olsa nefes alıp veriyordu. Fakat heryeri yara bere ve kan içindeydi. Canını yakmayacak şekilde, çok dikkatlice elime alıp hikayemizin başladığı yere; eve zütürdüm onu.En sevdiği yer olan yatağımın üstüne koydum onu fakat elimden gelen sadece yaralarını temizlemek oldu.Ne yapacağını bilmez bir halde çaresizce başında bekledim.
    ···