-
6.
0Bir kalp düşünün, her atışında sevgi diye bağıran.Bu kalp olurda birgün ikiye ayrılırsa artık elimizde iki yarım kalp kalmış olur. Biri ben biri sen. Belki sen yarım kalbini tamamlamak için birini buldun ve gittin. Bensiz mutlusun.Ama arkanda yarım bir kalp bıraktın. Düşün yalnızca düşün. Dediler ki tek ilaç zaman. Kabul ettik bekledik. Bekledik.Bekledik. Yarım kalbimiz tamamlanmaya başladı acı çekerek. iyileştik kendimize geldik.En önemlisi olgunlaştık. Fakat bir gerçek var, bırakıp giden sen, artık gittiğin yerde istenmediğinde yarım kalacaksın.En acısıda geri geldiğinde kalbini tedavi edecek bir kalp bulamayacaksın.
Tüm bunlardan sonra anlarsınız kalbinizin tek kişilik olduğunu. Eğer siz zorlarsanız bir kişilik yere iki kişi sokmayı, biriniz duramaz o küçücük sevgi yuvasında. Kaçar gider arkasına bile bakmadan. -
5.
0Şehrin ışıkları kayboluyor yavaş yavaş, tıpkı içimdeki sevgi gibi. Yeni bir gün filizleniyor tohumundan. Kısır bir döngü, tekrarı rahatsız etmeyecek şekilde uyutuyor bizi. Yeniden ve yeniden...
Herkes gökyüzünün maviliğine hayran kaldı şu ana kadar. Oysa ona mavi rengini veren DENiZ dir.
Banada mutluluğumu veren sendin. Bana rengimi veren sendin. Belki DENiZ değildin ama beni ben yapan sendin.Şimdi nerdesin?
Sesimi duyan önümdeki kağıt ve odamın dört duvarı ,elimdeki kalem, yarım kalmış duvardaki posterlerim, köşede susuzluktan kurumuş süs bitkisi, hepiniz iyi ki varsınız.
Sen hiç binlerce kişinin içinde kendinizi yapayalnız hissettin mi?
Sen hiç yeni yıla yalnız girdin mi?
Kimin umrunda.
Sensiz olmaz diyenler zamanı geldiklerinde gitmesini bildiler. -
4.
0Sen hiç sabahı karanlık yaşadın mı?
Sen hiç zamanı kararsız yaşadın mı?
Sen hiç yaşadığını sandın mı?
Dışarda hava eksi beş derece, odamda soğuk ellerimi ısıtan yalnızca bir elektrikli soba var. Düşündüm döndüm, sobaya baktım. Senin ellerinin yaptığını artık bir soba bile yapamaz olmuştu. Sebebsizce küfrettim içimden, hatırlarken bu havada sırılsıklam uyandığımı. Sorun ellerim değildi, üşüyen ellerim sadece donmuş kalbimin bir tepkisiydi aciz vücuduma.
Sabah gelmek bilmiyordu.Ben geleyim diyorum sana ey sabah bitsin artık şu acı ,diyorum, diyorum ama sadece dudaklarımdan cıkan sessiz bir cümle olmaktan ileriye gidemiyor.
Kafamın içindeki cevabını bulamadığım sorular, geçmişimi tekrar tekrar öfkeyle hatırlatıyor bana. Oysa senin yalnızca kafamın içinde olman yetiyor bu salak insanın mutlu olmasına. Nihayet gün doğuyor ve ben teşekkür ediyorum sana. Uzun zamandır gün doğumunu görmemiş,bu saatte hiç uyanık kalmamıştım. Sayende güneşin turuncu tonları okşuyor suratımı. -
3.
0Bence paylaşma
-
-
1.
0neden panpa beni mutlu eden tek bu kaldı geride bunuda anlatmak istiyorum sadece
-
-
1.
0konusu ne
-
2.
0yaklaşık 20 gündür sesini bile duymadığım beni unutan ama benim unutamadığım birine olan duygularımı anlatıyorum panpa hissettiklerimi ve deneyimlediğim şeyleri
-
1.
-
1.
-
2.
0Yeter :D
-
-
1.
0panpa wattpadi gibtiret burası daha içten ve samimi ondan geldim
-
1.
-
1.
+1dinleyen olmasa bile bu başlıkta devam edicem. Artık kendi içimde düşünmekten bıktım. Yazmak tek rahatlatan şey beni. Dinleyen herkese şimdiden teşekkürler.
---
Buraya sizlere hayatının ışığını arayan birinin hikayesini paylaşmak için geldim. Kendi yazdığı senaryoda dublör ,tehlikeli tüm sahnelerde dublörsüz kalmış birinin hikayesi. Yeraltında ışıksız büyümeye çalışan bir karahindibanın hikayesi. imkansızı her zerresinde hisseden ama açıklamayan ,saklayan, gizleyen unutmaya çalışan birinin hikayesi.Kim bu kahraman diye sorduğunuzu duyar gibiyim. Emin olun bunu en iyi siz biliyorsunuz. Cünkü bu insan sensin...
Geceler kovalıyordu beni rüyalarımda.Sen rahatça uyurken o sıcak yatağında ben rüyalarımdaki beyaz gecede bir yıldızın kaymasını beklerdim gözlerimin önünde. Sırf umut bağlayabileceğim bir hayalim olması için. Uyanmak kolay değildi senin hayallerinle donatılmış bir rüyadan. Belkide uyanmak istemezdim, kandırırdım kendimi. Gerçekleşemeyecek bir hayal için çok tatmin ediciydi rüyalarımdaki sen.Ama yüzüne bakılamayacak kadar kirliydi rüyalarımdaki ben.
başlık yok! burası bom boş!