bu konuyu hobi edinmek istiyorsan bu işten zevk almalısın ve körü körüne girersen zevk almış olamayabilirsin sadece birşeyler anlatmış olursun bu şeyi karşında bunu okuyan kişide haz uyandırarak yapmalısın diksiyon kitabını oku ve bol bol şiir oku ben şiir yazmicamki deme şiir seni geliştirir diksiyona fayda eder şimdiden yazmaya başla ve bir yandan kitabı okuyup şiir okuyup çalışda bi kaç ay sonra yazdıklarınla ilk seferkilere bakınca farkı anlarsın örnek olarak benim bir önsöz hazırlamıştım şiir kitabına ona bak;
Herkes aşkı tanımlıyor ya hani; Kalp sıkışması, gözlerine bakınca anlamak falan filan. Benim sana aşkımı tanımlamamı istiyorlar her an, her yerde. Tüm dostlarım ve ailem.
-“Bu da” diyorlar.. “Bu da öncekiler gibi olacak”.
itiraz etmem birşey değiştirmiyor onlar için. Onlar beni düşünüyorlar bizi değil.
Aşk. Yani bana göre aşk insanın özüne dönmesidir.
Ee tabi bunun için insanın özünü anlatmak gerekir.. Kendi tabirlerimle
insan her zaman aynıdır, her zaman daha fazlasını ister gözü hep yükseklerdedir. Aşkta böyledir aslında yada “Gerçek Aşk” diyelim. Onunla oldukça, aşık oldukça her geçen gün fazlasını istersin. Daha fazla aşık olmak, onunla olmak, yanında olmak. Gözün yükseklerdedir; mutlu hayallerde, mutlu anılarda ve güzel bir hayatta
insan da öyleydi ta ki istediklerine ulaşana kadar. “Maymun iştahı” deriz belki ama aşkta böyledir.
* Sakın yanlış anlama aşktan kastım bu aşkı arayış bu şekildedir. insanlar “Gerçek Aşk”ı bulana kadar maymun iştahlıdır sever, istediğine ulaşır ama yetinmez. Daha iyisini bulana kadar çabalar
insan da öyleydi ta ki iştahı bitip hayattan artık birşeyler beklemeye başlayana kadar, düzen isteyene kadar. isteklerini bırakıp bir hayal oluşturdu ve onun uğruna yaşadı; zenginlik, düzenli iş, ev, araba veya hepsi bir arada farketmez.. Bir andan sonra fikirler sabit kaldı ama bu isteklerine nasıl ulaştığını unutmadı yada en azından Gerçek insanlar bu şekildeydi, Sözde insanlar değil..
işte ya! Aşkta böyle diyorum sana. Bir hayal kurdu insan aşkı uğruna artık. Sonra “Gerçek Aşk” çıktı karşısına. O an bıraktı hayallerini insan. O hayallerinin çok üstünde biriydi ve bıraktı ondan iyilerini hayal etmeyi (Nasıl Edebilirdi Yeter Miydi Bir insanın Zekası? ) insan.. Bundan sonraki tüm hayalleri onunlaydı. Ev, araba, düzenli iş değil di eşi ve çocuklarıydı tek hayali.
Aşkın 3 aşaması bu şekildeydi bence hayatta da olduğu gibi.. 3 Aşamalı Mutluluk…
…Benim Sende Bulduğum Mutluluk.
Hep fazlasını istedim senden, bizden yada.. yada daha da fazla. insanlığımdan istedim daha fazlasını. Ne demek bu şimdi diyeceksin bana.. Anlatmamı ister misin?
Neydi insanlığından fazlasını istemek? Belki.. Kokunu çekmek ama unutmamayı istemekti koku alma duyumdan. Yada belki.. Sana haftalarca, aylarca hatta yıllarca sarılsam bile özlemeye devam etmem miydi? Ah! belki de.. Elini tuttuktan sonra evime döndüğümde sırf elin değdi diye elimi başımın altına alıp, rahat uyumam mıydı? Boş versene yastığı, yorganı. Başımın altında elinin değdiği bir yastığım var zaten. Üstümde sarıldığımızda kokunun sindiği kıyafetlerim var, beni her türlü soğuktan koruyan. Kulaklık takıp uyumaya ne gerek.. Kulaklarımda tekrar eden sesin oldukça.
Şimdi Anlatınca Farkettim..
Ben senden fazlasını beklemiyormuşum ki. Senin bana hissettirdiklerinmiş bunlar. Yada belki aşık olma sebebimmiş bunlar.
Evet.. Evet kesinlikle öyle.