- 37.
-
36.
0۞a""""aaxddxdxdDQ+&&&DQ!^!
- 35.
-
34.
0şakirt.avi
-
33.
0@31 söylediğin şeyler zaten @30 da cevabı var.. ama başka bir güzel yazı daha var.Tümünü Göster
"soru bu hakikatin ışığında incelendiğinde şu tezatlar ortaya çıkar:
allahü teâlâ'nın -hâşâ- yaratıldığı vehmedilirse o halde, o zât-ı mukaddes'in hem ezelî, hem hadis (sonradan yaratılmış), hem hâlık, hem mahlûk, hem sonsuz kadir, hem sonsuz âciz, kısacası, hem ulûhiyetin sonsuz kemâl sıfatlarına, hem de mahlûkiyetin sonsuz ekgib sıfatlarına sahip olması lâzım gelir.
soru böyle sonsuz çelişki ve zıtlıklar taşıdığı gibi, birçok imkansızlıkları da içine almaktadır. bunlardan sadece birisi olan "teselsülün muhaliyeti"ni nazara vermekle yetineceğiz.
bir an için o vâcib-ül vücud hakkında böyle bir soru sorulduğu farzedilse, o zaman bu soru o noktada kalmaz. yâni cenâb-ı hakk'ı yarattığı vehmedilen o halikın da bir halikı, onun da halikı... sorulur. böylece soru silsile haline sonsuza kadar gider. o hâlde bu sorunun mahiyeti muhale, imkânsızlığa dayanır ve böyle bir soru sorulamaz.
teselsülün muhal olduğuna dair bazı misaller takdim edelim:
on-onbeş vagonlu bir tren düşününüz. bu vagonlardan herbirisini bir önceki vagon çeker. ve nihayet iş lokomotife dayandığında artık "lokomotifi kim çekiyor?" diye bir soru sorulamaz. zira, çekip fakat çekilmeyen bir lokomotif olmazsa bu nizam bozulur ve hareket meydana gelmez.
aynı şekilde, bir şekerin nasıl yapıldığını sorsak, bize cevaben, şeker fabrikasında yapıldığı söylenecektir. şeker fabrikasındaki âletlerin nerede yapıldığını sorduğumuzda onların da tezgâhları gösterilecektir. sonunda mes'ele bir zatın ilmine, iradesine ve kudretine dayanmazsa, tezgâhın da tezgâhı sorulacak ve teselsüle gidilecektir.
diğer taraftan bir elma, tabiri caiz ise, elma fabrikası olan ağacında yapılmaktadır. bu ağaç ise kâinat fabrikasında inşa edilmiştir. eğer elma ağacının da, kâinatın da yapılması sonsuz bir ilim ve kudret sahibine verilmezse, kâinat fabrikasına da bir fabrika, o fabrikaya da bir fabrika gerekecek ve çıkmaza girilecektir.
bir asker emri onbaşıdan, o da yüzbaşıdan ve başkumandan da padişahtan alır. "ya padişah kimden emir alıyor?" şeklinde bir soru sorulamaz. zira padişah da birinden emir alsa, o da asker derecesine iner ve emir aldığı zât padişah olur. bu durumda birinci şahıs padişah değildir ki: "padişah kimden emir alıyor?" diye bir soru sorulabilsin. padişah denilince, emir veren, fakat emir almayan bir hükümdar akla gelir.
bu misâllerden anlaşıldığı gibi, bu kâinatın yaratılışının; zâtı, esması ve sıfatlarıyla ezelî ve ebedî olan allah’ın ilim, irade ve kudretine dayanması zaruridir.
"cenâb-ı hakk'ı -hâşâ- kim yarattı?" diye firavunâne soru soranlar “teselsülün muhal oduğunu” bilmediklerini ve nefisleriyle bir demogoji yaptıklarını açığa vurmuş olurlar." -
32.
0reserved
-
31.
0@30
o babayı doyuracak biri olmak zorunda değil demişsin? ama ben o babanın nasıl doyduğundan ziyade nasıl dünyaya geldiği ile ilgileniyorum. o babayı da dünyaya getiren bir anne-baba var sonuçta değil mi?
benim merak ettiğim, biz aciz, 80, 100yıl ömrü olan ama son derece mükemmel biyolojik sistemimiz olan, az önce anlattığın gibi nefes almamamızı unutmamamızı sağlayan, hiçbir şeyden haberimiz yokken bile yediklerimizi sindirmemizi sağlayan bir güç olmalı diyorsun ya. kabul ediyorum eyvallah... peki hiç yemeğe içmeye nefes lamaya ihtiyacı olmayan her şeye gücü yeten, ol deyince her şeyi anında yaratıveren (ama dünyayı ne hikmetse ol deyip hemen yaratmamış da 6 günde yaratmış)muhteşem bir varlık nasıl kendi başına var olabilir.
biz aciz insanlar bile bir yaratıcı olmadan nefes bile alamıyorsak, peki allah bir yaratıcısı olmadan nasıl kainata hükmetmeye güç yetiriyor.
sana senin verdiğin örnekle cevap veriyorum. o allah'ın da kainata hükmetmesini unutmamasını sağlayan, herşeye gücünün yetmesini sağlayan, onu sürekli kollayan bir üst yaratıcısı mı var? senin verdiğin örnek buraya çıkıyor.
allahı kimsenin yaratmadığını iddia ediyorsan, evrenin, insanın kendi başına olmuş olması muhtemel olmaz mı? sonuçta bir yerlerde kimsenin kendisini yaratmasına ihtiyaç duymadan var olabilen bir şeyler var değil mi?? -
30.
0@26 7/24 online değilim.
Öncelikle bu mesajı laf yarıştırma suretinde yazmadığımı bilmeni ve ona göre okumanı tavsiye ederim. Çünkü inancım gereği bu gibi konuları sidik yarıştırma, laf cambazlığı suretinde tartışmam caiz değildir. Eğer sen bu surette tartışıyorsan hiç okumana pek de gerek yok. Laf yarıştıracak başka kulvarlar mevcut.
Değindiğin konuyu daha iyi anlamak için bir örnek verelim.
Şimdi 5 çocuklu bir aile düşünelim. Bu 5 çocuk her türlü giyecek, içecek maddeleri temin ediliyor. Ağlasalar ona bakacak anneleri; üşüseler giyecek alan babaları, acıksalar yiyecek temin eden babaları var. Ama o babayı besleyen başka bir baba olmak zorunda değil.
Şimdi bu 5 çocuk hal böyle iken, "bütün biz bunları kendi gücümüz ve kuvvetimizle yapıyoruz" dese elbette bir tatlı tokatı hakeder. Çünkü bütün bunları o küçücük çocukların yapması imkansız, muhal. Onları besleyen bir anne/baba vs olmak zorunda. Olmama ihtimali var mı? yok..
Aynen öyle de, bizim vücudumuz son derece hassas mizanlarla kurulmuş olağanüstü bir sistem. Öyle hassas bir mizan var ki krom, civa, karbondioksit gibi maddelerin çok küçük miktarlardaki değişiklikleri ölümle sonuçlanabiliyor.
Hatta çok ayrıntıya girmeye gerek yok. Yıllardır kalbimiz hiç ara vermeden çalışıyor. Nefes almayı unutmuyoruz. Uyuduğumuzda bile unutmuyoruz.
ihtiyarımızın en kuvvetli olduğu alan yeme, içme olduğu halde.. o işlemde sadece ağzımıza atıp iki çiğnedikten sonra son derece muntazam sindirim sistemi hareketlerinden hiç haberimiz olmuyor. Yeme işleminde sadece ağza atıp iki çiğneme, sonra da tuvalette iki ıkınma hareketi. tamam..
Şimdi ihtiyarı böyle kısıtlı bir zat nasıl olur da ilk başta verdiğimiz örnekteki çocuklar gibi kendi kendine ilahlık dava edebilir?
Elbette böyle bir insanın da o çocukların babası olduğuna benzer şekilde bir rabbi, bir yaratıcısı, bir besleyicisi olması lazım gelir.
Örnekteki çocukların babasının babası olmak zorunda değildi. Çünkü onun kuvveti var. Çalışabilir. Para kazanabilir. Allah da işte bu örneğe benzer şekilde yaratılmaya muhtaç değildir.
Sevgiler.. Konuyu uzatmaya gerek yok. Farklı yönlere kayabilir -
29.
0@26da sorduğum soruya cevab veremedi :(
-
28.
0@1 tıp okuyosa ben de huur çocuğuyum
-
27.
0çünkü kardeş değiliz
-
26.
0@24 son derece mükemmel, her şeye gücü yeten, kainatın efendisi allahın yaratıcısının olmayacağını kabul ediyorsun da, dünyanın, insanların bir yaratıcısının olmayabileceğini nasıl kabul etmiyorsun?
ayrıca allah nasıl ortaya çıktı? kendi kendini mi yarattı?
edit: cevab veremedi :( -
25.
0http://tinyurl.com/43lcduw bunu da izleyebilirsiniz arkadaşlar. bu da süper.
-
24.
0@22
zaten allah yaratılmış olsaydı yaratamazdı.
tren lokomotiflerinin önünde mutlaka bir lokomotif vardır ama en öndekinin önünde bir şey olması gerekmez. -
23.
0adam haklı lan ama
-
22.
+1hiçbir şey kendi kendine var olmaz.
bu mükemmel düzen, bu muhteşem varlık, bu denge, bu güç tesadüfen ortaya çıkmış olamaz.
her şeyin bir yaratıcısı vardır.
o zaman allah'ın yaratıcısı kim??? -
21.
0lan amık şakirt bini giberim sülaleni kaybol git lan lahana cücüğü
-
20.
0doğadaki başka bir ilahi mucize http://inci.ca/ubjmlo2otk izleyin ateist panpalar. ibretlik..
-
19.
0baktıktan sonra yorum yapcam reservi
-
18.
0@16 ciddi misin?
belirli bir biyoloji bilgisine sahip birinin evrimi inkar etmesi imkansiz gibi bir sey.
evrim hic bir zaman bi tanrinin varligini inkar etmedi ki zaten.
evrim sadece, dinleri yalan oldugunu ortaya kayan bi bilimsel gercek.