-
1.
0konuyu bin ettiniz muallakler. diğer uzun yazılara aldırmayın. benimle alakası yoktur. sadece bu entry okuyun. ve yorumu yapın. allah rızası için. yalvarıyorum. yoksa gazatelerin 2. sayfasında cinayet haberi diye manşet olucam amk.
öncelikle yine aranızdan bazı zütverenler çıkacak sen terbiyesizsin evli kadına sarkıyosun falan diyecek. bir kere bunu kafanızdan atmanızı isterim. ön yargılı davranmayın. evet yanlış bir davranış olabilir ancak şimdi bunu değil de soracağım sorunun cevabını yanıtlamanızı isterim. evet sevdiğim kız evli. ben 1 seneyi aşkın bir süredir bu ilişkiyi sürdürüyorum. ciddi olmasa zaten buraya kadar sürdürmezdim. bişey biliyorum ki seviyorum ki devam ettiriyorum neyse. kızı, adamdan ayırdım. benim kız uzunca bir süredir ailesiyle birlikte kalıyor. peki neden hala aralarında boşanma işlemi gerçekleşmedi derseniz, akraba evliliği olduğundan dolayı boşanma işi uzuyor. onlardan çok aile büyüklerinin arasında kırgınlık tatsızlık falan oluyor. şuan her şekilde zor bir durumdayız. bunları olayı kafanızda toparlamanız, canlandırmanız için anlattım.
şimdi gerçek soracağım şey şudur. kız benimle görüşmelerini telefondan yapıyor. tabi kimsenin bu telefon görüşmelerinden haberi yok. hatta kızın kullandığı telefonu yok biliniyor. ancak benimle gizliden görüştüğü bir telefonu var. her istediğimiz de konuşamıyoruz elbette onun müsait olduğu bir zamanda konuşuyoruz. bu yüzden ben de bütün gün telefon başında her an arayabilir düşüncesiyle yaşıyorum. neyse dün gece mesajlaşırken, benim kız uyuya kaldı. yattığında her zaman telefonunu kapatır, saklar bi yere kaldırır. ama bu sefer dün gece telefonu açık uyuya kaldı. benide bütün gece uyku tutmadı. arıyorum mesaj atıyorum cevap yok. dedim kesin uyudu bu. uyanması lazım. telefonu açık birisi görürse yandık. benim üstüme birden iyice bir korku bir halsizlik bir titreme çöktü. sabaha kadar bekledim telefon hep açık. sonra bende sabah 9 gibi uyuya kaldım akşama doğru telefon çaldı kalktım. konuştuk. korktuğum başıma geldi.. gerçekten hissettim bişeyler olacağını. acaip bir halsizlik durduk yerde heyecanlanma titreme başlamıştı bende. işte o saatlerde annesi namaz için kalkmış ve kızın yattığı odaya girmiş. telefonu görmüş eline almış ve bakmış. benim attığım mesajları okumuş. kalk diyordum, uyan aşkım telefonunu kapat diyordum, annesi sanırım bunların hepsini ve daha fazlasını okudu. o sırada telefon annesinin elindeyken benim kız uyanmış. hemen annesinin elinden büyük bir şiddetle telefonu almış. annesi geri ver demiş. benim kız da kalkmış yataktan içeri gidip telefonu saklamış. evde misafir olduğundan ve gece vakti olduğundan annesi pek sesini çıkaramamış. sadece seninle sonra görüşücez demiş. evin boşalmasını bayram dolayısıyla gelen misafirlerin gitmesini bekliyor..
arkadaşlar şuan büyük bir tehlikenin içindeyiz. ciddi yardım istiyorum. lütfen oh canıma değsin, iyi olmuş, başına daha büyük belalar gelsin, böyle lütfen demeyin. elbette ben de istemezdim böyle şeylerle uğraşayım. ama aşk bu gerçekten nerde ne zaman geleceğini bilemiyorsun. büyük konuşmamak lazım. allah herkese nasibini veriyor. ben şuan olayın şaşkınlığıyla bişey düşünemiyorum. beynim durmuş durumda. yorum yapamıyorum. ileride ne olacağını kestiremiyorum. sizin sakin kafayla daha iyi düşüneceğinize inanıyorum.
böyle bir durumda bir anne, kızını ele verir mi ? yani adama söyleyip benim kızım böyle böyle haltlar yediğinden senden ayrılmak istiyor falan diyebilir mi ? derse olacakların farkındadır diyemez diye düşünüyorum. aile yapısı olarak sert kişilikler, konuşarak anlaşma olmayabilir diye düşünüyorum. annesi elbet soracak, kim o ? nerden ? ne zamandır var ? bunlara benim kız nasıl cevap vermeli ? annesiyle nasıl iletişim kurmalı. herşeyi anlatmalı mı ? annesi şuan herşeyi onun ağzından duymak isticek. ya benim kız susacak, annesi kafasında nasıl düşünmek isterse öyle düşünecek gerçekleri duymayacak. nolcak ne denilmeli. lütfen yardım edin arkadaşlar. konuşup tartışıp bir yol bulalım. zarar elbette göreceğiz ancak en az zararı nasıl alırız ona bakalım. o şekilde halledelim kafayı çalılştıralım.
sen inci'sin büyük düşün...
-
2.
+3yazdığını gördüm ve arttırıyorumTümünü Göster
öncelikle yine aranızdan bazı zütverenler çıkacak sen terbiyesizsin evli kadına sarkıyosun falan diyecek. bir kere bunu kafanızdan atmanızı isterim. ön yargılı davranmayın. evet yanlış bir davranış olabilir ancak şimdi bunu değil de soracağım sorunun cevabını yanıtlamanızı isterim. evet sevdiğim kız evli. ben 1 seneyi aşkın bir süredir bu ilişkiyi sürdürüyorum. ciddi olmasa zaten buraya kadar sürdürmezdim. bişey biliyorum ki seviyorum ki devam ettiriyorum neyse. kızı, adamdan ayırdım. benim kız uzunca bir süredir ailesiyle birlikte kalıyor. peki neden hala aralarında boşanma işlemi gerçekleşmedi derseniz, akraba evliliği olduğundan dolayı boşanma işi uzuyor. onlardan çok aile büyüklerinin arasında kırgınlık tatsızlık falan oluyor. şuan her şekilde zor bir durumdayız. bunları olayı kafanızda toparlamanız, canlandırmanız için anlattım. şimdi gerçek soracağım şey şudur. kız benimle görüşmelerini telefondan yapıyor. tabi kimsenin bu telefon görüşmelerinden haberi yok. hatta kızın kullandığı telefonu yok biliniyor. ancak benimle gizliden görüştüğü bir telefonu var. her istediğimiz de konuşamıyoruz elbette onun müsait olduğu bir zamanda konuşuyoruz. bu yüzden ben de bütün gün telefon başında her an arayabilir düşüncesiyle yaşıyorum. neyse dün gece mesajlaşırken, benim kız uyuya kaldı. yattığında her zaman telefonunu kapatır, saklar bi yere kaldırır. ama bu sefer dün gece telefonu açık uyuya kaldı. benide bütün gece uyku tutmadı. arıyorum mesaj atıyorum cevap yok. dedim kesin uyudu bu. uyanması lazım. telefonu açık birisi görürse yandık. benim üstüme birden iyice bir korku bir halsizlik bir titreme çöktü. sabaha kadar bekledim telefon hep açık. sonra bende sabah 9 gibi uyuya kaldım akşama doğru telefon çaldı kalktım. konuştuk. korktuğum başıma geldi.. gerçekten hissettim bişeyler olacağını. acaip bir halsizlik durduk yerde heyecanlanma titreme başlamıştı bende. işte o saatlerde annesi namaz için kalkmış ve kızın yattığı odaya girmiş. telefonu görmüş eline almış ve bakmış. benim attığım mesajları okumuş. kalk diyordum, uyan aşkım telefonunu kapat diyordum, annesi sanırım bunların hepsini ve daha fazlasını okudu. o sırada telefon annesinin elindeyken benim kız uyanmış. hemen annesinin elinden büyük bir şiddetle telefonu almış. annesi geri ver demiş. benim kız da kalkmış yataktan içeri gidip telefonu saklamış. evde misafir olduğundan ve gece vakti olduğundan annesi pek sesini çıkaramamış. sadece seninle sonra görüşücez demiş. evin boşalmasını bayram dolayısıyla gelen misafirlerin gitmesini bekliyor..
arkadaşlar şuan büyük bir tehlikenin içindeyiz. ciddi yardım istiyorum. lütfen oh canıma değsin, iyi olmuş, başına daha büyük belalar gelsin, böyle lütfen demeyin. elbette ben de istemezdim böyle şeylerle uğraşayım. ama aşk bu gerçekten nerde ne zaman geleceğini bilemiyorsun. büyük konuşmamak lazım. allah herkese nasibini veriyor. ben şuan olayın şaşkınlığıyla bişey düşünemiyorum. beynim durmuş durumda. yorum yapamıyorum. ileride ne olacağını kestiremiyorum. sizin sakin kafayla daha iyi düşüneceğinize inanıyorum.
böyle bir durumda bir anne, kızını ele verir mi ? yani adama söyleyip benim kızım böyle böyle haltlar yediğinden senden ayrılmak istiyor falan diyebilir mi ? derse olacakların farkındadır diyemez diye düşünüyorum. aile yapısı olarak sert kişilikler, konuşarak anlaşma olmayabilir diye düşünüyorum. annesi elbet soracak, kim o ? nerden ? ne zamandır var ? bunlara benim kız nasıl cevap vermeli ? annesiyle nasıl iletişim kurmalı. herşeyi anlatmalı mı ? annesi şuan herşeyi onun ağzından duymak isticek. ya benim kız susacak, annesi kafasında nasıl düşünmek isterse öyle düşünecek gerçekleri duymayacak. nolcak ne denilmeli. lütfen yardım edin arkadaşlar. konuşup tartışıp bir yol bulalım. zarar elbette göreceğiz ancak en az zararı nasıl alırız ona bakalım. o şekilde halledelim kafayı çalılştıralım.
sen inci'sin büyük düşün... öncelikle yine aranızdan bazı zütverenler çıkacak sen terbiyesizsin evli kadına sarkıyosun falan diyecek. bir kere bunu kafanızdan atmanızı isterim. ön yargılı davranmayın. evet yanlış bir davranış olabilir ancak şimdi bunu değil de soracağım sorunun cevabını yanıtlamanızı isterim. evet sevdiğim kız evli. ben 1 seneyi aşkın bir süredir bu ilişkiyi sürdürüyorum. ciddi olmasa zaten buraya kadar sürdürmezdim. bişey biliyorum ki seviyorum ki devam ettiriyorum neyse. kızı, adamdan ayırdım. benim kız uzunca bir süredir ailesiyle birlikte kalıyor. peki neden hala aralarında boşanma işlemi gerçekleşmedi derseniz, akraba evliliği olduğundan dolayı boşanma işi uzuyor. onlardan çok aile büyüklerinin arasında kırgınlık tatsızlık falan oluyor. şuan her şekilde zor bir durumdayız. bunları olayı kafanızda toparlamanız, canlandırmanız için anlattım. şimdi gerçek soracağım şey şudur. kız benimle görüşmelerini telefondan yapıyor. tabi kimsenin bu telefon görüşmelerinden haberi yok. hatta kızın kullandığı telefonu yok biliniyor. ancak benimle gizliden görüştüğü bir telefonu var. her istediğimiz de konuşamıyoruz elbette onun müsait olduğu bir zamanda konuşuyoruz. bu yüzden ben de bütün gün telefon başında her an arayabilir düşüncesiyle yaşıyorum. neyse dün gece mesajlaşırken, benim kız uyuya kaldı. yattığında her zaman telefonunu kapatır, saklar bi yere kaldırır. ama bu sefer dün gece telefonu açık uyuya kaldı. benide bütün gece uyku tutmadı. arıyorum mesaj atıyorum cevap yok. dedim kesin uyudu bu. uyanması lazım. telefonu açık birisi görürse yandık. benim üstüme birden iyice bir korku bir halsizlik bir titreme çöktü. sabaha kadar bekledim telefon hep açık. sonra bende sabah 9 gibi uyuya kaldım akşama doğru telefon çaldı kalktım. konuştuk. korktuğum başıma geldi.. gerçekten hissettim bişeyler olacağını. acaip bir halsizlik durduk yerde heyecanlanma titreme başlamıştı bende. işte o saatlerde annesi namaz için kalkmış ve kızın yattığı odaya girmiş. telefonu görmüş eline almış ve bakmış. benim attığım mesajları okumuş. kalk diyordum, uyan aşkım telefonunu kapat diyordum, annesi sanırım bunların hepsini ve daha fazlasını okudu. o sırada telefon annesinin elindeyken benim kız uyanmış. hemen annesinin elinden büyük bir şiddetle telefonu almış. annesi geri ver demiş. benim kız da kalkmış yataktan içeri gidip telefonu saklamış. evde misafir olduğundan ve gece vakti olduğundan annesi pek sesini çıkaramamış. sadece seninle sonra görüşücez demiş. evin boşalmasını bayram dolayısıyla gelen misafirlerin gitmesini bekliyor..
arkadaşlar şuan büyük bir tehlikenin içindeyiz. ciddi yardım istiyorum. lütfen oh canıma değsin, iyi olmuş, başına daha büyük belalar gelsin, böyle lütfen demeyin. elbette ben de istemezdim böyle şeylerle uğraşayım. ama aşk bu gerçekten nerde ne zaman geleceğini bilemiyorsun. büyük konuşmamak lazım. allah herkese nasibini veriyor. ben şuan olayın şaşkınlığıyla bişey düşünemiyorum. beynim durmuş durumda. yorum yapamıyorum. ileride ne olacağını kestiremiyorum. sizin sakin kafayla daha iyi düşüneceğinize inanıyorum.
böyle bir durumda bir anne, kızını ele verir mi ? yani adama söyleyip benim kızım böyle böyle haltlar yediğinden senden ayrılmak istiyor falan diyebilir mi ? derse olacakların farkındadır diyemez diye düşünüyorum. aile yapısı olarak sert kişilikler, konuşarak anlaşma olmayabilir diye düşünüyorum. annesi elbet soracak, kim o ? nerden ? ne zamandır var ? bunlara benim kız nasıl cevap vermeli ? annesiyle nasıl iletişim kurmalı. herşeyi anlatmalı mı ? annesi şuan herşeyi onun ağzından duymak isticek. ya benim kız susacak, annesi kafasında nasıl düşünmek isterse öyle düşünecek gerçekleri duymayacak. nolcak ne denilmeli. lütfen yardım edin arkadaşlar. konuşup tartışıp bir yol bulalım. zarar elbette göreceğiz ancak en az zararı nasıl alırız ona bakalım. o şekilde halledelim kafayı çalılştıralım.
sen inci'sin büyük düşün... -
3.
0özet geç lan bune aq
-
4.
0okumadım
-
5.
0beyler taşşağın zamanı değil. yardım etmezseniz gazetelerin 2. sayfasında cinayet haberi diye çıkacam amk
-
6.
0okudum lan.
-
7.
0okuyanı gibsinler
-
8.
0özet geç lan bin
-
9.
0okudum panpa.bu konu hakkındaki yorumum şöyle olacak. sende hepsini oku.
Çöl, yerkürede yer alan ana biyom tiplerinden birisidir.
Çöl, yıllık 250 mm'den az yağış alan bölgeler için kullanılan bir tabirdir. Sanılanın aksine Antartika ve Grönland'ın büyük bölümüde çöl tabirinin içine girer yani "çöl" kelimesi sadece sıcak bölgeleri değil soğuk ve kurak bölgeler için de kullanılır. Çöller birer ekosistemlerdir ve çöl atmosferinin düşük nemliliği gece ve gündüz arasında çok büyük sıcaklık farklarının oluşmasına neden olur. Çöller, aldıkları yağışın miktarında büyük değişkenlik gösterebilirler. Yağışın zamanı da öngörülememektedir. Sıcak çöllerde toprakta organik madde miktarı az olmasına karşın mineraller bol miktarda bulunur. En gelişmişlerinde bile bitki örtüşü çok seyrektir ve toprak güneş ışınlarına ve rüzgara doğrudan maruz kalır. Hem yıllık hem de çok yıllık bitkiler mevcuttur, ancak çok yıllık bitkiler olarak kaktüsler tipiktir, Kuzey kutbu'da 400'e yakın bitki türü olmasına karşın Antartika'da hiç bir bitki türü bulunmamaktadır. Bu bitkiler su kaybını azaltmak için genellikle çok küçük yapraklara sahiptir ya da hiç yaprakları yoktur. Bazı bitkiler ise yer altı organları olarak yaşarlar ve yalnızca aşırı yağışların olduğu kısa bir büyüme dönemine sahiptirler.
Çöllerde yaşayan hayvanlar, çok çetin koşullarla baş etmek zorundadırlar: su ve besin çok nadirdir, sıcaklık dramatik bir şekilde değişmektedir, kumda ve kalın kar tabakasında yürümek ve yuva kazmak zordur. Bu sorunları aşmak için çok çeşitli fizyolojik ve davranışsal uyumlar evrimleşmiştir. Sıcak çöllerde çoğu hayvan küçüktür, günün en sıcak saatlerini bitkilerin altında ya da yer altında geçirirler, gece avlanır ve besin ararlar. Kanguru faresi gibi hayvanlar, besinlerde bulunan ve metabolizma sonucu ortaya çıkardıkları su (metabolik su) ile canlılıklarını devam ettirirler. Canlı biyokütlesi çok düşüktür ve biyota oldukça özelleşmiştir.
Dünyaca ünlü çöller, Kutuplar'ın çevresinde bulunan çöller ve Kuzey Afrika'da Büyük Sahra, Güney Afrika'da Kalahari, Asya'da Gobi, Güney Amerika'da Atacama çölleridir. Büyük Sahara, Bilinen en büyük sıcak çöldür. Saharadaki Berberi kabileleri, yıllardır Sahara'da kaybolan insanlara misefirperverliklerini sunmaktadırlar. -
10.
0annesıne durumu anlatıcak sevyorum dıyecek ele verırse ıntıhar ederım kacarım falan fılan desın korkutsun ben op adamla mutluyum ruhumda hafıften huurluk var desın
-
11.
0annesine dürüst olsun panpa ama kocasıyla ayrıldıktan sonra seninle tanıştığını söylesin. sana olan sevgisine annesi inanırsa sorun olmaz diye düşünüyorum.
-
12.
0@10 hacı olabilir de bu her türlü risk oluyo ya. anasını gibiyim ne yapıcaz. kafayı yicem.
düşünme yeteneğinizin en üst seviyesine çıkın beyler. her şeyi düşününün amk. -
13.
0Albert Einstein (14 Mart 1879 - 18 Nisan 1955) , Yahudi asıllı Alman teorik fizikçi.Tümünü Göster
20. yüzyılın en önemli kuramsal fizikçisi olarak nitelenen Albert Einstein, Görelilik kurdıbını (diğer adları ile izafiyet Teorisi ya da Rölativite Kuramı) geliştirmiş, kuantum mekaniği, istatistiksel mekanik ve kozmoloji dallarına önemli katkılar sağlamıştır. Kuramsal fiziğine katkılarından ve fotoelektrik etki olayına getirdiği açıklamadan dolayı 1921 Nobel Fizik Ödülü'ne layık görülmüştür. (Nobel Ödülü'nün ve Nobel Komitesi'nin o zamanki ilkeleri doğrultusunda, bugün en önemli katkısı olarak nitelendirilen Görelilik kuramı fazla kuramsal bulunmuş ve ödülde açıkça söz konusu edilmemiştir.)
Einstein 1879 yılında Güney Almanya ’nın Ulm kentinde dünyaya geldi. Babası küçük bir elektrokimya fabrikasının sahibi; annesi ise, klagib müziğe meraklı, eğitimli bir ev hanımıydı. Konuşmaya geç başlaması ve içine kapanık bir çocuk olması, ailesini tedirginliğe düşürmüşse de, sonraki yıllarda bu korkularının gereksizliği anlaşılacaktı. Giderek meraklı, hayal gücü zengin bir çocuk olarak büyüyordu.
Einstein 14 Yaşında, 1893
Okulu hiçbir zaman sevemedi. Gerçekten de, genç Einstein’ın ileride ortaya çıkacak dehasının temelleri, kendisinin de sonradan belirttiği gibi, okulda değil başka yerlerde atılmıştı: “Çocukluğumda yaşadığım iki önemli olayı unutamam. Biri, beş yaşında iken amcamın armağanı pusulada bulduğum gizem; diğeri on iki yaşındayken tanıştığım Öklid geometrisi. Gençliğinde bu geometrinin büyüsüne kapılmayan bir kimsenin, ileride kuramsal bilimde parlak bir atılım yapabileceği hiç beklenmemelidir!”
Lise öğrenimini 1894′te isviçre’de tamamladı ve 1896′da Zürih Politeknik Enstitüsü’ne (ETH) girdi.
Einstein, Sırp asıllı Mileva Maric adlı bir fizik öğrencisi ile evlendi. Mileva, Einstein’nın 1905′te çıkardığı araştırmanın matematik hesaplarında yardımcı olmuştur.
1955′te hayata gözlerini yumana kadar bilim dünyasına çok şey kattı. 1916′da yayımladığı “Genel Görelilik Kuramı“, 1921′de “fotoelektrik etki ve kuramsal fizik" alanında çalışmalarıyla aldığı Nobel Fizik Ödülü, dahinin en önemli başarılarından sadece ikisi ya bilinmeyen dünyası… Bern’de federal patent dairesinde görev aldı. Bu görevden arta kalan zamanlarda çağdaş fizikte ortaya atılmaya başlanan problemler üzerinde düşünme fırsatı buldu. Önce atomun yapısı ve Max Planck’ın kuantum teorisi ile ilgilendi. Brown hareketine ihtimaller hesabını uygulayarak bunun teorisini kurdu vedeğerini hesaplayarak teorisini test etti. Kuantum teorisinin önemini ilk anlayan fizikçilerden birisi oldu ve bunu ışıma enerj Avogadro sayısının isine uyguladı. Bu da onun, ışık tanecikleri veya fotonlar hipotezini kurmasını ve fotoelektrik olayını açıklayabilmesini sağladı.
1905 yılında “Annalen der Phygib” dergisinde bu çalışmalarını açıklayan iki yazısından başka, üçüncü bir yazısı daha çıktı ve bu yazıda görecelik teorisinin temelini attı. Teorileri sert tartışmalara yol açtı. 1909′da Zürih Üniversitesi’nde öğretim görevlisi oldu. Prag’da bir yıl kaldıktan sonra, Zürih Politeknik Enstitüsü’nde profesör oldu. 1913′de Berlin Kaiser-Wilhelm Enstitüsü’nde ders verdi ve Prusya Bilimler akademisine üye seçildi. Bir bilim adamı olarak 1. Dünya Savaşı’nda tarafsız kaldı. ilk eşinden Hans ve Eduard isminde iki erkek çocuk sahibi olan bilim addıbını 1914 yılında eşi terk etti. 1. Dünya Savaşı nedeniyle yiyecek kıtlığı sırasında mide ağrıları çeken bilim addıbına kuzeni Elsa bakmış ve ikinci defa kuzeni Elsa ile evlenmiştir.
Einstein Viyana'da ders verirken.(1921)
Birçok özlü inceleme yazısı yayımladı ve bunlarda teorilerini geliştirdi. 1921′de Nobel Fizik Ödülü’nü kazandı.
Yabancı ülkelere birçok gezi yapmakla birlikte 1933′e kadar Berlin’de yaşadı. Almanya’da yönetime gelen Nasyonal Sosyalist (Nazi) rejimin ırkçı tutumu dolayısıyla, pek çok Musevi asıllı bilim adamı gibi o da Almanya’dan ayrıldı.
Einstein, israil'li diplomat ve politikacı Abba Eban'la birlikte.
Paris’te College de France’ta ders verdi; burdan Belçika’ya oradan da ingiltere’ye geçti. Son olarak Amerika Birleşik Devletleri’ne giderek Princeton Üniversitesi kampüsünde etkinlik gösteren Institute for Advanced Study’de (ileri Araştırma Enstitüsü) profesör oldu. 1940 yılında Amerikan yurttaşlığına geçti.
Küçük oğlu Eduard akıl hastalığı nedeni ile Zürih yakınlarında bir bakım evinde hayatını geçirmiş; büyük oğlu Hans, babası ve annesinin karşılaştığı Zürih Polytecnic’te mühendislik okumuş ve daha sonra University of California, Berkley’de profesörlük yapmıştır. 1955′de Princeton’da ölmüştür; oğlu Hans yanında bulunmuştur.
Üvey kızı Margot Einstein, bilim addıbının kişisel mektuplarını özenle herkesten saklamış ve kendisinin ölümunden 20 yıl sonra daha saklı kalmasını vasiyet etmisti. Günümüzde Princeton Üniversitesi tarafından basılan bu mektuplar bilim addıbının gizli kalmış özel yaşamı hakkında ilginç bilgiler sunmaktaydı.
Buluşları
Einstein'ın fizik alanındaki çalışmaları modern bilimi büyük ölçüde etkiledi.
Bu teori üç bölüme ayrılır:
1. Newton mekaniğinin uygulanabildiği alanı kısıtlayan ve kütle ile enerjinin eşdeğerli olduğunu öne süren Özel Görelilik (1905);
2. Eğrisel ve sonlu olarak düşünülen dört boyutlu bir evrene ait çekim teorisini veren Genel Görelilik (1916);
3. Elektro-manyetizma ve yerçekimini aynı alanda birleştiren daha geniş kapsamlı teori denemeleri.
ilk iki teorinin geçerliliği atom fiziği ve astronomi alanında yapılan deneylerle çok başarılı bir biçimde sınanmıştır; çağdaş fiziğin temel taşları arasında yer alırlar. Einstein atom ile ilgili olarak: "Ben atomu iyi bir şey için keşfettim,ama insanlar atomla birbirlerini öldürüyorlar." demiştir. Ayrıca birçok kişinin ilgisini çeken "Neden Sosyalizm?" adlı yazısı Monthly Review adlı aylık dergisinin, ilk sayısının, ilk yazısıdır.
sen incisin büyük düşün -
14.
0@11 panpa annesine dürüst oldu diyelim de. adamla benim yüzümden ayrıldı. yani ben dedim artık ayrıl ailenin evine git diye o da ayrıldı. ona nası inandırcaz amk.
şuan kafamda düşündüğümde çok mantıksız duruyo. buna inandırabilirsek güzel bir olay olabilir. -
15.
0hay amınza koyim konuyu bin ettiler ya. uzun diye kimse okumucak amk.
- 16.
-
17.
+2@1 sus sen haksızsın muallak. seni kınıyorum ve sana laflar hazırladım
ilk kez kullanıom bu repliği lan doğru olmuşmu -
18.
0okuyacam aq
panpa okudum durum baya kotu görünü sert bi aile oldugunu yazmışsın annesi kızını cok seviosa kimseye solemez sade kızla konusuruz olayı kapatır ama cirkef biriyse hemen yetistirir kızın annesine herseyi anlatmasında fayda var -
19.
+1ekşi sözlükte zannetim kendimiz dıbına kodumun çocuğu.. kör mü etmeye çalışıyon insanları bin
-
20.
0bu ne amk noterdemi çalısıyon binçç özet gec amk