-
626.
0klagib türk filmi amk
-
627.
0heyecanını kaybetti beyler. hadi iyi geceler
-
628.
0@507 adam haklı beyler
-
629.
0baydı beyler iyi geceler
-
630.
0taka sardı beyler dağılın
-
631.
0ya hadi bin az hızlı yaz aq
-
632.
0dıbına goyum bülent başkan anlatcaksan anlat
-
633.
0hadi evladım uyan rüyadan yarın okula geç kalcan dıbına kodugumun liselisi
-
634.
010. sayfaya kadar iyiydi moruk
-
635.
0harbi amk lan iyice taka sardı lan... sonu getir be artık
-
636.
-2çok uzattın panpa cezanı kesiyoruzzzTümünü Göster
Kulüp Takımları Kariyeri [değiştir]
1982-1983 sezonunda 17 yaşında Romanya Liga 1'inde Farul Constanţa forması giydi 18 maçta 7 gol attı ve çok sayıda asist yaptı buradaki performansı ile Sportul Studenţesc kulübünün dikkatini çekmeyi başardı.
1983-1984 sezonunda 18 yaşında Romanya'nın Sportul Studenţesc kulübüne transfer oldu.3 sezon da 92 maçta oynadı ve bu maçlarda 53 gol attı. Futbolcuyu takibe alan Romanya'nın Dünya çapında güçlü takımlarından Steaua Bükreş 1986-1987 sezonunda Hagi 'yi transfer etti.
Hagi ülkesi Romanya'da 7 kez yılın futbolcusu ve son olarak da yüzyılın futbolcusu seçildi ( Hagi bu ödül dalında ayrıca 6 kere ikinci, 2 kere üçüncü, 1 kerede beşinci olmuştur (Yılın Romanyalı futbolcusu ödülleri) )
Steauda oynadığı dönemde Juventus, Liverpool, Chelsea ve özellikle AC Milan tarafından defalarca istenmesine rağmen dönemin komunist rejimi nedeniyle transfer gerçekleşememiştir. 1990-1991 sezonunda komunist rejimin devrilmesinin ardından Hagi 25 yaşında ispanya'nın dünyaca ünlü kulübü Real Madrid'in çabaları sayesinde transfer oldu. Real Madrid forması altında 2 sezonda 64 resmi maça çıktı. 2. sezonunda ise Lucescu'nun teklifi ile Real Madrid'de geçirdiği 2 sezonun ardından italya'nın Brescia takımına transfer oldu (1992-1993 sezonu) ve gelir gelmez liderliğini yapmaya başladığı takımda 2. sezonunda kaptanlığıda üstlendi.
Brescia'da geçirdiği 2 yılın ardından Hagi, 1994 yılında Amerika'da yapılan Dünya kupası sonrasında 1994-1995 sezonunda Cruyff'un çabaları ile Hagi tekrar ispanya'ya döndü. 2 sezon Barcelona forması giydi.
Daha sonra 1996 Avrupa Futbol Şampiyonası sonrası Fatih Terim'in ısrarlarıyla 31 yaşında Galatasaray ile sözleşme imzaladı. Galatasaray'daki ilk üç lig maçında galibiyeti getiren golleri attı.
Galatasaray'da 5 sezon forma giyen Karpatların Maradonası 'nın , kariyerinde en çok forma giydiği ve en çok ikinci gol attığı takım Galatasaray oldu.
2000-2001 sezonu sonunda Galatasaray'da taşıdığı 10 numaralı formasıyla 36 yaşında yeşil sahalara veda etti.
Milli Takımdaki Kariyeri [değiştir]
ilk olarak 1983 yılında 18 yaşında yer aldığı Romanya Millî Futbol Takımı'nın formasını 3 Avrupa Futbol Şampiyonası ve 3 Dünya Kupası da dahil olmak üzere toplamda 125 kere giymiş ve milli maçlarda 35 gol atmıştır. Hagi daha 18 yaşında iken A milli takım formasını giymeye başladı ve yaklaşık iki yıl sonra daha 20 yaşında olmasına rağmen milli takımın kaptanı oldu. Hagi son olarak da 2010 yılında Dünya Kupaları tarihinin en değerli 100 futbolcusu arasına seçildi. Hagi halen 35 golle Romanya milli futbol takımının tarihindeki en çok gol atan futbolcusudur.[1]
Teknik Direktörlük Kariyeri [değiştir]
Hagi, futbolu bırakır bırakmaz Romanya milli takım teknik direktörlüğüne getirildi. Daha sonra çalıştırdığı diğer bir takım Süper Lig ekiplerinden Bursaspor oldu. Bursaspor'da istenilen ortamı sağlayamaması sebebi ile sezon bitmeden ayrıldı ve birkaç ay sonra Fatih Terim'in istifası ile Galatasaray teknik direktörlüğüne getirildi. Birkaç yıl önce oyuncu olarak ter döktüğü takıma bu sefer hoca olarak gelen Hagi bekleneni veremedi. Galatasaray'dan sonra, Romanya'nın Politehnica Timişoara ve sonra da Steaua Bükreş takımlarını çalıştırdı ve Teknik Direktörlük mecerasına 2007'de son verdi.
Hagi Hakkında Söylenenler [değiştir]
Maradona: Bence son 20 yılın en iyi futbolcuları Zidane ve Hagi'dir.
Cristian Chivu: O öyle bir futbolcuydu ki bazen Romanya Milli takımında oynayacağız diye değilde Hagi ile aynı takımda oynayacağız diye heyecanlanırdık.
Johan Cruyff: Bu yıl Dünya'nın en iyi futbolcusu tartışmasız Hagi'dir.(1994)
Adrian Mutu: Sadece birkaç maç bile olsa onunla aynı takımda oynayabilmek çok güzeldi.
Mircea Lucescu: Her büyük futbolcu gibi onun da istikrar problemi var.
Jonathan Wilson: Romanya'da monarşi devam etseydi, Hagi kral ilan edilirdi.
Rıdvan Dilmen : Türkiyeye çok şey kazandırmış bir futbol adamıdır.
Henrik Larsson: O muhteşem bir sol ayak her an her şeyi yapabilir.
Luis Figo: Hagi hala dünya futbolunda bir modeldir.
Josep Guardiola: Onunla sadece kısa bir süre aynı takımda oynama şansı buldum, ama bu kısa süre onun ne kadar farklı bir futbolcu olduğunu anlamama yetti.
Kaynakça [değiştir]
1.^ Ulagay, Alp (2003-12-27). "50 yılın altın futbolcuları" (Türkçe). Hürriyet.com.tr. 12 Aralık 2009 tarihinde erişilmiştir.
Rumen futbolcu ile ilgili bu madde bir taslaktır. içeriğini geliştirerek Vikipedi'ye katkıda bulunabilirsiniz.
Başarıları [değiştir]
Kulüp
Avrupa Süper Kupa (1986, 2000)
UEFA Kupası (2000)
UEFA Şampiyonlar Ligi Finali (1989)
UEFA Şampiyonlar Ligi Yarı Finali (1988)
UEFA Şampiyonlar Ligi Çeyrek Finali (1991, 1995, 2001)
FIFA Kulüpler Dünya Kupası Finali (1986)
UEFA Kupası Yarı Finali (1992, 1996)
ispanya Süper Kupası (1990, 1994)
Romanya Ligi Şampiyonluğu (1986, 1987, 1988, 1989)
Romanya Kupası (1987, 1988, 1989)
Türkiye Süper Ligi Şampiyonluğu (1997, 1998, 1999, 2000)
Türkiye Kupası (1999, 2000)
Türkiye Cumhurbaşkanlığı Kupası (1996, 1997)
TSYD Kupası (1998, 1999, 2000)
Anglo-italya Kupası (1994)
Milli
1984 Avrupa Şampiyonası(Fransa) 1.Tur
1990 Dünya Kupası(italya) 2.Tur
1994 Dünya Kupası(ABD) Çeyrek Final
1996 Avrupa Şampiyonası(ingiltere) 1.Tur
1998 Dünya Kupası(Fransa) 2.Tur
2000 Avrupa Şampiyonası(Hollanda-Belçika) Çeyrek Final
2010 Dünya Kupaları tarihinin en değerli 100 futbolcusu arasına seçildi
Romanya milli futbol takımının en çok gol atan futbolcusu (35 gol)
Bireysel
1985 Romanya Ligi gol kralı
1985 Yılın Romanyalı futbolcusu
1986 Romanya Ligi Gol Kralı
1987 Yılın Romanyalı futbolcusu
1993 Yılın Romanyalı futbolcusu
1994 Yılın Romanyalı futbolcusu
1994 FIFA Dünya'da Yılın Oyuncusu Ödülünde son 5(4.)
1994 Ballon d'or ödüllerinde son 5(4.)
1994 94 Dünya Kupasında En iyiler Takımı 'na seçildi (FIFA Dünya Kupası Ödülleri)
1997 Yılın Romanyalı futbolcusu
1998 Türkiyede Yılın Futbolcusu
1999 Yılın Romanyalı futbolcusu
1999 Türkiyede Yılın Futbolcusu
2000 Türkiyede Yılın Futbolcusu
2000 Yılın Romanyalı futbolcusu
2000 Türkiye Cumhuriyeti Üstün Hizmet Madalyası (UEFA Kupası'ndan dolayı)
2001 TFF ve Galatasaray Spor Kulübü tarafından teşekkür plaketi
2004 UEFA Jübile Ödülü
2004 FIFA 100 listesine girdi
2005 World Soccer tarafından gelmiş geçmiş en iyi 25. oyuncu seçildi
2007 Romanya'da yüzyılın en iyi futbolcusu seçildi
2010 Dünya Kupaları tarihinin en değerli 100 futbolcusu arasına seçildi
Romanya milli futbol takımının en çok gol atan futbolcusu (35 gol) -
637.
0en sonunda kız bana msj attı. heycandan kucuk dılımı yutar gıbı oldum. parça kontorlerımın son parçasıyla msj attım. goz pınarlarım doldu. ellerım tıtrıyordu cewap beklıyordum.ama cevap gelmedı. yakın arkadasımı arayıp bana 5 mılyon atmasını rica ettım. o 5 mılyonlada kızı arayıp ana bacı sovdum. azıma gelenı soyledım. kızla hersey bıtmıstı. yarımsaat sonra mesaj geldı. kız bana baglanmıstı. o gun bugundur sıkıyorum parça kontorlerımıde o alıyor.
-
638.
0rezillikten kepazeliğe döndü bin.bir tadı kalmadı. Hadi beyler dağılalım.
-
639.
0sıktı beyler dağılın
-
640.
0heyecanı kaçtı beyler dağılıyoruz..
-
641.
0bu hikaye gibi tuttu sus artık 1 gömleğe herkezi gibtin dıbına kodumun yalaması
-
642.
0@493 cok güldüm zütveren
-
643.
0baslık gibertme teamTümünü Göster
frankenstein ya da modern prometheus, mary shelley'nin en ünlü romanıdır. i̇lk kez i̇ngilizce olarak 1818 yılında büyük britanya'da yayımlanmıştır. birçok kez sinema ve tiyatroya da uyarlanmıştır.
uyarı: yazının devamı, eserin konusu hakkında ayrıntılı bilgi içermektedir.
felsefi bir roman olan frankenstein, daha çok korku romanı olarak hatırlanır. aslında gotik romandır. öyle ki, kitabı okumayıp filmini seyretmeyenler için bile frankenstein adı bir korku unsuru olmuştur. ancak çoğu kişi'nin düşündüğünün aksine frankenstein yaratığın değil yaratıcısının adıdır. gerçekte frankenstein korku veren roman kahramanı değildir. roman toplum dışına itilen, kendi savaşını veren ve bu savaşta yenilen farklı insanların acıklı öyküsüdür aslında. romanın kahramanı tıp öğrencisi victor frankenstein hastalıklara son verebilmek için insanı yeniden yaratmayı, böylelikle de ölümsüzlüğe ulaşmayı istemektedir. deneyleri sonucunda yaşamın sırrını keşfeder ve bunu üstün bir insan yaratarak kullanmaya karar verir. çeşitli mezar ve mahzenlerden topladığı ceset parçalarını bir araya getirir.(i̇nsan vücudunun karmaşık parçaları'yla uğraşmanın zorluğu yüzünden 2,50 metre boyutlarında ve buna orantılı bir genişlikte üstün bir insan yaratmaya karar verir.)galvanizmve elektirik gücünü kullanarak aslında isimsiz olan ama bizim kendi adıyla, frankenstein olarak bildiğimiz ucubeyi yaratır. ama ondan memnun kalmaz ve kaçar. yaratık ise kendisini yaratanı tanıyordur ve neden insanların ondan korkup kaçtıklarını bilmiyordur, babasını (dr. frankenstein'ı) bulup, ondan hesap sormak ister. yüreği müşfik, mizacı yumuşak olsa da görenlerde korku uyandırdığı için toplumdan tecrit edilir. frankensteın bir aileyi izlemeye başlar. ailedeki fertlerin birbirlerine karşı duyduğu sevgiyi görür ve kendisini yalnız hisseder. babasından bir eş ister ama dr. frankenstein onun duygularını önemsemez. yalnızlığı arttıkça acımasızlaşır ve kendisini yaratandan korkunç bir şekilde öç almaya girişir.
önce, dr. frankenstein'ın en küçük kardeşini öldürür, ve açılan dava sonucunda diğer bir kardeşi suçlu bulunur ve idam edilir. dr. frankenstein daha bu vicdan azabını çekerken, elizabeth'le evlendiği ilk gece elizabeth de canavar tarafından öldürülür. bunu üzerine canavarı yok etmek üzere peşine düşerek sonunda kuzey kutbu'na ulaşır. kutup kaşifler'inden kaptan robert walton tarafından kurtarılıp onun gemisine alınır.i̇yice yorgun düşen victor kaptan'a hikâyesini anlattıktan sonra ölür. brkaç saat sonra kaptan walton canavarı yaratıcısının cesedinin üzerinde ağladığını görür. canavar ona yaşamından nefret ettiğini vicdan azabından kurtulmak için kutbun uzak bir köşesinde kendini yakacağını başka birisi daha benzeri bir canavar yaratmasın diye bedenini yok edeceğini söyler daha sonra yüzen bir buz parçası'na atlar ve karanlıkla sisin ardında gözden kaybolur. (ölüp ölmediği kesin değildir.)
yaratıcısı dr. frankenstein, bilimsel kibrinin, tanrı'nın yerine geçmeye arzusunun, kadının rolüne soyunmak ve canlı bir varlık "doğurmak" istemesinin bedelini ödeyecektir. ucube ve yaratıcısının mont blanc'ın gölgesinde karşı karşıya gelmeleri ve kutbun ıssız ve vahşi arazilerinde birbirlerini kovalamaları, bir karabasanın sarsıcı etkisi içinde anlatılır. mary shelley victor frankenstein karakterini 17.yüzyıl'da almanya'da franckenstein şatosu'nda doğmuş olan simyacıjohann konrad dippel'den esinlenmiştir.
yaratığın, tanrısına başkaldırmasını işleyen romanda, mary shelley de tanrıya yaşadığı mutsuzlukların sebebini sormaktadır. annesinin ölümüne sebep olmasının acısı (annesi onu doğururken ölmüştür), mutsuz ve yalnız çocukluğu, sorunlu eşi, ölen çocukları nedeniyle, yarattığı kahraman aracılığıyla tanrıya başkaldırır: -"madem beni sevmeyecektin, beni neden yarattın?"
uyarı sonu.
mary shelley, kendi duygularının derinliklerinden çekip çıkardığı bir duyarlılıkla, yorgun gotik dehşete yepyeni bir soluk kazandırmış, bu sürükleyici ve ürpertici felsefi roman klasiğini yaratmış -
644.
0@500 burda sıçmışın işte ezeli kendine uyarlamaya başladı bu ama önce emreyi hallet sana güldüğü için elinde ne kadar ferre varsa al kudursun sinirden sonra eyşana pardon kıza gelsin sıra
-
645.
0Hakan Şükür (d. 1 Eylül 1971; Sakarya, Türkiye[1]) Türk eski futbolcu, futbol yorumcusu[2] ve köşe yazarı. TRT 1'de yayımlanan Stadyum adlı programda yorumculuk[3] ve Fanatik 'te köşe yazarlığı yapmaktadır.[4]Tümünü Göster
Hakan Şükür, futbola 1987 yılında, doğup büyüdüğü şehrin takımı Sakaryaspor'da başladı. Burada üç sezon boyunca top koşturan ve bir Türkiye Kupası şampiyonluğu yaşadıktan sonra 1990'da Bursaspor'a transfer oldu. 1992'de, Tanju Çolak'ın takımdan ayrılmasının ardından Galatasaray ile sözleşme imzaladı.
Galatasaray'da iki sezon üst üste Süper Lig, bir Başbakanlık Kupası ve Türkiye Spor Yazarları Derneği Kupası şampiyonluğu yaşadıktan sonra 1995'te, Serie A ekiplerinden Torino ile anlaştı. Burada 4 ay oynadıktan sonra, aynı yıl içerisinde Galatasaray'a döndü. Takımın, dört yıl üst üste Süper Lig, üç yıl üst üste Türkiye Spor Yazarları Derneği Kupası, üç Türkiye Kupası ve 2000'de kazanılan UEFA Kupası şampiyonluklarında pay sahibi oldu. 2000'de tekrardan italya'ya giden Hakan, 2000-01 sezonunda Internazionale, 2001-02 sezonunda ise Parma formalarını giydi. Aynı sezon Parma ile italya Kupası'nın sahibi oldu.
2002 yazında, eski takım arkadaşı Tugay Kerimoğlu'nun da formasını giydiği Premier Lig ekiplerinden Blackburn Rovers'a transfer oldu. Fakat ingiltere'de sezonun 9. maçının ardından ağır bir şekilde sakatlanması sebebiyle Blackburn ile sadece 9 maça çıkabildi ve 2003'te tekrar Galatasaray'a döndü. Burada iki lig ile bir Türkiye Kupası şampiyonluğu yaşayan Hakan, 2008'de futbolculuğu bıraktığını açıkladı.
Çeşitli yaş gruplarındaki millî takımlarla Türkiye'yi temsil eden Hakan Şükür, Türkiye U-21 Millî Takımı'yla 1993 Akdeniz Oyunları'nda altın madalya kazandı. A Millî Takım formasıyla ilk maçına 1992'de, Bursaspor oyuncusuyken çıkan Hakan, 1996 ve 2000 Avrupa şampiyonaları ile 2002 Dünya Kupası'nda mücadele etti. 2002 Dünya Kupası'nda bronz madalyanın sahibi olan ve üçüncülük maçında 10,8. saniyede kaydettiği golle Dünya Kupası tarihinin en erken golünü atan Hakan Şükür, 2007'ye kadar giydiği formayla çıktığı 112 maçta 51 gol kaydederek, Türkiye formasıyla en çok gol atan oyuncu unvanının da sahibi oldu.
Hakan, 249 golle Süper Lig'de en çok gol atan oyuncu ve 38 golle Avrupa kupalarında en çok gol atan Türk oyuncusu unvanlarına da sahiptir. Hakan Şükür; 1996–97, 1997–98, 1998–99 sezonlarında Süper Lig Gol Kralı ödülleriyle birlikte, 2004 yılında son 50 yılın en fazla dikkat çeken Türk futbolcusu olarak UEFA Jübile Ödülü'nün sahibi oldu.[5][6]
-
wow ve motto girlin bu gece online olmaması
-
ınternet herkes anonimken daha güzeldi
-
560 bin kimse senin basligina yazmahinca
-
herkes yardimi gökten bekliyor
-
2 tane pc var
-
duvardaki king size tablo
-
feminist ruh 7delikli tombalagin aşk
-
o lahana sarmasini kim sardiysa
-
bu adamı kıskanmayın
-
kutluyor müyuz beley
-
ccc rammstein ccc günaydın diler 01 01 2025
-
keyifleriniz nasıl sözlük
-
uncivilized online
-
eğer kayra gibi tipiniz yoksa
-
1 gecede yaşlanırsın 10 yılda anlamazsın
-
ünlüler yaş kriterlerini hiçe sayıp
-
türk çocukları yerine kürt çocuklarını
-
12 üzüm olayi ne
-
cübbeli hem bu dünyada kral gibi yaşadi
-
2025 yılınızı kutluyorum sevgili sözlük
-
kanala ait bir video atiyorum
-
iyi geceler pelinn
-
gwynplaine seni takip etmeyi bıraktı
-
atam yılbaşı sabahları hangover olurdu
-
gwynplaine sen bu milletin gtndeki taksan
-
girdık mi
-
recep ivedik bu adama neden dalaylama
-
gartic io atar mıyız
-
gibisten daha zevklisi
- / 1