savaştan militarizmden tiksinen, insan öldürmenin düşüncesinden bile nefret eden panpalar.
biliyorsunuzdur türkiye'de az sayıda da olsa vicdanı gereği askerlik yapamayacak durumda olduğunu belirtip askerlik yapmayı reddeden insanlar var. bunların başına gelenler malum, hapis ve işkence. bizim hukuk sistemimizde askerlik anayasal bir zorunluluk değil, sadece vatan hizmeti zorunlu ve bu prensip olarak her vatandaş için geçerli. bu vatan hizmetinin nasıl yerine getirileceği kanunla düzenlenir diyor anayasada. bu hizmet de sadece askeri hizmet kanunu gibi kanunlarda erkekler için zorunlu askerlik olarak uygulanıyor.
ama türkiye'deki vicdani retçiler kendi vakalarını avrupa insan hakları mahkemesi'ne taşıyorlar ve defalarca türkiye'yi mahkum ettiriyolar. türkiye hem tazminat ödüyor hem de avrupa konseyi bakanlar komitesi tarafından uyarılıyor. avrupa konseyi türkiye'nin de vicdani ret hakkını tanımak zorunda olduğunu belirtiyor, hatta bu yılın sonuna kadar da süre verildi. avrupa konseyi olup bu hakkı tanımayan iki ülke var biri biz diğeri de azerbaycan. ermenistan da yakın zamana kadar tanımıyordu ama mahkum olunca o da tanımak zorunda kaldı.
vicdani ret hakkının kaynağı da avrupa insan hakları sözleşmesi'nde yer alan düşünce ve kannaat özgürlüğü. ve tabi türkiye de bu sözleşmeye ve avrupa insan hakları mahkemesi kararlarına uymaya mecbur, çünkü bunu kendisi taahhüt etti. yani yapmama şansı yok.
yakın zamanda türkiye'de de vicdani ret hakkı yasallaşacak, bunun için anayasa değişikliğine de gerek yok. ama vicani ret hakkı kullananların askerlik yerine ne yapacakları sorun. avrupa ülkeleri'nde zorunlu askerlik yerine vicdani ret hakkını kullananlar sivil kamu hizmetlerinde vesaire çalışıyorlar. yani yine ülkelerine yönelik bi hizmet yapıyolar. ama askere gidip patates soymuyolar ya da orduevi barında barmenlik-garsonluk yapmıyolar.. (bizde her zaman genelkurmay asker açığımız var der ve bu açık bi türlü kapanmaz)
şimdi askerliğini yapmamış yüzbinlerce insan var, bunlar vicdani retçi olduklarını iddia ederlerse bunlara yaptırılabilecek kamu hizmeti bulunamaz, çünkü öyle bi organizasyon yapılamaz. bunların hepsi birden askere gitmek istese bile bunları alacak kışla bulunamaz. yani her hâlde köklü bi değişiklik şart. zaten kısmen profesyonel orduya geçildi, sözleşmeli erler istihdam ediliyor. bir taraftan da sözleşmesiz erlerin kullanılması zaten işin doğasına ters. birileri para alıp hayatını riske atarken birileri para almadan aynı riski alacak hatta daha az eğitimli olduğu için daha çok alacak.
işte bu birikmiş kitleyi eritmek için önce bedelli askerlik çıkarılacak. bunun için de yaş sınırı düşük tutulacak. bi yerden duyum aldığım filan yok herkes gibi gündemi takip eden bir insan olarak bu sınırın 30'un altında kesin olacağını, 25-27 civarında gezineceğini söyleyebilirim. (bkz:
26 yaşındayım ve 1 kez olsun askere gitmedim) bu sayede hükümet bir taşla iki kuş vurmuş olacak: hem çok büyük maddi kaynak elde edecek hem de sistem değişikliği konusunda gelecek tepkileri baştan önlemiş olacak.
2012 yılı bu açıdan önemli değişiklere sahne olacak. ama vicdani ret hakkı konusunda tsk yine direnmek isteyecek, ama sadece isteyecek. çünkü şu anda hükümete karşı en ufak bir ağırlık koyabilecek durumda değil. hükümet de aradaki dengeleri gözeterek bu işi sonuçlandıracak yoksa türkiye ciddi yaptırımlarla karşı karşıya kalacak.
tags: vicdani ret, profesyonel ordu, güçlü türkiye