edit: "hikaye, kesin yaşanmıştır" vs diyenlere şimdiden toplu yazıyorum. hastalıktan geberirken böyle bi hikaye yazacak kadar kalemi kuvvetli ve dirayetli biri değilim.ya gerçekten bu durumu anlayamayacak kadar kötü kalpli ve umarsızsınız ya da aile bireylerinizinden biri taksici. umarım ilkidir.

---

dün 23.40'da eskişehir - ankara treninden inmemle birlikte baş gösteren olay.

bu saatte ankarada dolmuş kalmıyor biliyorsunuz. gideceğim semte otobüs de yok maalesef.o yüzden bentderesine gidip, ordan gideceğim semte saat başı kalkan dolmuşlara binmem lazım. bentderesi yürünecek bir mesafe bu arada, 15-20 dakika falan çeker tahminen ama o kadar hastayım ki boğazlarım dolu, dakika başı burnumu çekiyorum, öksürüyorum it gibi,hem okuyup hem çalışmam sebebiyle uykusuzum, halsizim vs vs. inanın yürüyecek mecalim yoktu.

her neyse tren garının önünden sıraya girip taksi beklemeye başladım. taksi geldi, kapıyı açarken aradaki mesafenin darlığından dolayı kapının ucu mantar kaldırım taşının birine denk geldi. kapıda en ufak bir çizik dahi oluşturmayacak bir temas yani.o anla beraber taksinin içindeki kirli sakallı, haydut olduğu konuşma tarzından belli olan şoför (?) arabanın içinden küfürler yağdırmaya başladı. "hemşerim napıyorsun, kapının anasını gibtin, hepiniz bi garipsiniz,bu ne gece gece, dıbına koyayım yapacağın işin" vs vs. dahasını yazmaya gerek duymadığım küfürler. ardından arabadan inip kapının durumunu kontrole geldi, kendi de baktı. kapıda dediğim gibi en ufak bir çizik dahi oluşmadığından "tamam geç abi" diyip arabaya geçti. arabaya bindikten sonra onun insanlıkla alakası olmayan tavırlarına rağmen "abi kusura bakma, size de emanet bu arabalar biliyorum ama alan çok dar olduğu için oldu bu olay.bir de hastayım, elim kolum pek tutmuyor halsizlikten. sezemedim böyle olacağını, özür dilerim." dedim yine de.şahıs tek kelime etmeden "ee tamam tamam nereye gidiyorsun" dedi. bentderesine gitmek istediğimi söyledim. ondan sonra "ya bu nasıl iş, burdan bentderesi 2 dakika, garın arka kapısından çıksan benden önce varırdın zaten, gece gece oraya mı gideceğiz şimdi, direksiyon sallıyoruz biz de ekmek parası için" bilmem ne vs şeklinde yine söylenmeye başladı. gayet sakin bir ses tonuyla "hastalıktan geberdiğim için gecenin ankara ayazında yürümek yerine paramla taksiye binmeyi tercih ettiğimi, sorun varsa en müsait yerde inebileceğimi" söyledim. sonrasında "ya bırak ne inmesi, geldik zaten, eğlence için taksi mi çağırıyorsunuz anlamıyorum ki" demeye başladı. içimden "ulan tamam eyvallah adamın canı bi şeye sıkılmış belli ki,benle kavga etmek istiyor" dedim yine sustum bentderesine kadar.

her neyse, sonunda bentderesine geldi taksi. taksimetre "12.50 tl" yazdı. yanımda başka bir para olmadığından 50 tl uzattım. parayı aldı, cebine koydu, ardından bana para üstü olarak 25 tl uzattı."bu ne abi?" dedim, "ne ne" dedi, "taksimetre 12.50 yazdı, 50 tl'den 12.50'yi çıkarınca 37.50 tl kalır. reklamcılık okuyorum ama 4 işlemi biliyorum." dedim. sonra hayıflanarak elini cebine attı yine, 5 lira daha uzattı, bu sefer bir şey söylemeden sadece suratına baktım boş boş. ondan sonra"ne bakıyorsun aval aval" diyince benim tepem doğal olarak attı ve direk gözlerinin içine bakıp sert bi tonla "normalde ben bu saatte taksiye binecek kadar zengin birisi değilim, hem okuyup hem çalışıp hem kendimi hem de ailemi geçindirmeye çalışıyorum.ha çelimsiz görüntüme aldanıp adam gibmeye kalkıştığını da gayet iyi anlayabiliyorum ama şahsen 23 yaşındayım ve benden büyük olmana aldanmadan seni tekme tokat döverim. şimdi o dıbına koduğumun para üstünü ver sonra da sonra da bas git burdan" dedim. bunları duyunca herif arabanın içinde "sen kimi tehdit ediyorsun ulan, bu telefonla buraya bi kamyon adam yığıp ananı gibtiririm senin, kimsiniz ulan siz" diye çemkirmeye başladı. benim babam yok sözlük, bundan ötürü hayattaki tek kutsalım sayılabilecek anneme küfür edildiğini duyunca gayri-ihtiyari elimdeki su şişesini suratında patlattım lavuğun. kaşları patladı. sonra arabanın içinde boğuşmaya başladık, bağırışlar çağırışlar falan. bunları duyan bentderesinde dolmuş bekleyen 1-2 yolcu ve bir travesti gelip arabanın içinden çıkardı bizi.ben arabadan tek indim,onu 2 adam hala zaptetmeye çalışıyor ve hala küfür etmeye devam ediyor malum organizma "sen adamsan burda beklersin,bak şimdi neler yapıcam sana, senin ağzını bantlayıp cebeci mezarlığına çekip sabaha kadar gibicez tüm durak" şeklinde. bense sadece gülüyorum onun patlak kaşına bakıp. aynı anda travestiye durumu anlatıyorum. beni dinleyen travesti magandanın suratına dönüp "ulan hepiniz aynısınız huur çocukları,bi saksoya eryamandan altındağa atarsınız bizi ama böyle eli yüzü temiz öğrenci görünce 5 kuruş daha fazla almak için zütünüzü yırtarsınız. sabahtan beri ıkınıyorsun çağır bakalım hadi kimi çağırıyorsan,bak ben kaç pekekent çağırıyorum" dedi. bunu duyunca yarım saattir sağa sola hönküren at ağızlı bir anda sustu, onu tutan adamların kollarından sakince ayrıldı, usulca taksiye binip gibtir olup gitti sonra.ben de travestiden çakmağını isteyip sigara yaktım. kaldırıma oturduk, bi 10 dakika kadar muhabbet ettik.o müşteri gelince yanağımdan öpüp yanımdan ayrıldı. keşke öpmeseydi çok hastayım umarım ona da bulaşmaz.ben de dolmuş durağına gidip dolmuş bekledim. gelince bindim,eve gelip önce yaşananları anneme anlattım sonra da buraya yazdım işte öyle.bir huur çocuğu magandanın kaşını patlattım ve bir travesti tarafından yanağımdan öpüldüm 1-2 saat kadar önce.

soracaklar için taksinin plakasını vs almadım kerizlik yapıp.ama üstünde "yht gar taksi" yazdığını gördüm. taksiye en son 2 sene önce binmiştim yine zaruri bir ihtiyaçtan.bu da büyük ihtimal son binişim oldu. hasta bile olsam ve gideceğim mesafe fizan bile olsa yürüyeceğim. yürümek insana zarar vermiyor. kimbilir, belki bir dahaki sefere yürürken bir travesti de diğer yanağımdan öper.