1. 26.
    0
    saat çok geç olmuştu ve gözlerim yavaş yavaş kapanmaya başlıyordu. o gece hiçbir hatunu çağırmadım. içimden ciks yapmak gelmiyordu. yalnız başıma yatağımda uzanmışken, dilimde hissettiğim her asit etkisinde kızıl saçlı ve yeşil gözlü bembeyaz tenli kız odama geliyordu ve delicesine öpüşüyordum onunla. yine gerçekle hayal arasına sıkışmış o dünyada bulmuştum kendimi ve o sırada telefonum çaldı. telefondaki ses çok tanıdıktı ve bugün ona bahsettiğim şekerlerden almak istediğini söyledi. taksimde bir barda olduğunu ve gece yurda gitmeyeceğini bu yüzden ona teslimatı barda yapıp yapamayacağımı sordu telefondaki kız. sesi buğulu ve hüzünlü geliyordu. ona t-box'ın oraya gelmesini ve 5 dakika içinde orada olacağımı söyleyip telefonu kapattım. dandik haplardan 3 tane alıp evden çıktım ve t-box'ın oraya geldiğimde köşede bekleyen su'yu gördüm.
    ···
  2. 27.
    0
    rizörvedd
    ···
  3. 28.
    0
    su istanbul'u terketme ve yurtdışına gitme tekliflerini ısrara dönüştürünce kavgalarımız kaçınılmaz olmuştu. ancak, kavgalarımızda bile birbirimizi kıramayacak kadar çok seviyorduk birbirimizi. istanbul'dan gitmek konusunu düşüneceğimi söyledim ona ve bunu ciddi ciddi düşünmemi istediğini söyledi. istanbul'dan gitmeyi düşünmekten çok, su'nun neden istanbul'dan gitmek istediğini düşünmeye başladım. paranoyaklaşmak istemiyordum ancak, benden sakladığı bir şey olabileceği fikri hasarlı beynime çok küçük bir zaman dilimi içerisinde yerleşmişti.
    ···
  4. 29.
    0
    begendim reyiz sukular benden
    ···
  5. 30.
    0
    bilim kurgu neresinde bin
    ···
  6. 31.
    0
    onu uyandırıp hesap sormak istedim, kalkmasını söyledim bağırarak. yanına gittim, sarstım. uyanmadı. cansız bir bedenle karşılaşmıştım. su, kadınım, cansız bir şekilde, çırılçıplak yatıyordu. hiçbir cümle, hiçbir dil o an taşıdığım ağırlığı anlatamaz. hemen abim dediğim adamı aradım. telefonu açtı ve konuşmama izin bile vermeden bana hiçbir şeyi bitirmenin sanıldığı kadar kolay olmadığını ve bu sonu benim hazırladığımı söyledi. bütün delillerin suçlu olarak beni gösterdiğini ve bana kodeste mutluluklar dilediğini söyledi ve telefonu yüzüme kapattı. o telefon bir daha açılmadı. ordan kaçmalıydım. sevdiğim kadının cansız bedenine son kez sarılıp, oradan ayrıldım. bankadaki tüm paramı çektim ve su'nun dün gece kaldığı eve gittim. kapıyı açan ortak arkadaşımız bana su'nun her şeyi ayarladığından ve bizi mülteci olarak almanya'ya zütürecek aracın hazır olduğundan bahsetti. su'nun nerde olduğunu sorduğunda soğuk kanlı olmak zorundaydım ve son bir kaç işi hallettiğini söyleyerek evden çıktım. doğruca beni kodese tıkılmaktan kurtaracak araca doğru yola koyuldum. adama kendimi tanıttım ve araca bindim. tüm prosedürleri ve ne yapmam gerektiğini öğrendikten sonra su için ağlamaya başladım. ve neden bana bu işin gizli tutulmasını gerektiğini söylediğini anladım. benim gitmeme asla izin vermeyeceklerdi. beni öldürmekten daha çok zarar verecek tek şeyi yapacaklardı ve yaptılar da. artık almanya'da oturma iznine sahip herhangi bir adamım. sıradan başlayan hayatımı sıradan bir şekilde sonlandırmak için intiharı seçmek istedim. ama, içimdeki kin ve nefret beni hayatta tutmaya devam ediyor..
    ···
  7. 32.
    0
    lan huur çocuğu birinci sınıfların ne suçu var dıbına koduğumun muallaksi yavşak herif, gibtir git.
    ···
  8. 33.
    0
    rezerved
    ···
  9. 34.
    0
    o gece gelmişti. başlangıcı her zamanki gibi ben yapacaktım ve öyle de oldu başlangıcı yaparken, bunun bir şeylerin sonu olacağını öngöremezdim. uyandığımda odamda yalnızdım ve telefona baktığımda on saat geçtiğini farkettim. su beni defalarca aramış, mesajlar atmıştı. o gece su, ortak bir kız arkadaşımızın evine gitmişti ve o kızın yurtdışındaki bağlantılarıyla iletişim kuracaktı. hemen su'yu aradım ancak telefonu kapalıydı. kendimi toparlayıp odamdan çıkmaya karar verdim. üstümü giyindim ve odamdan çıktım. elimi yüzümü yıkadım ve manevi abimi kontrol etmek için odasına gittim. kapıyı açtığımda bütün dünyam ve hayallerim yıkılmıştı. su orada yalnız başına yatıyordu ve gözlerimden akan yaşlara engel olamıyordum. iki dakika öylece bakakaldım, nasıl yapardı bunu? o odada çırılçıplak manevi abim dediğim adamın yorganı altında nasıl yatabilirdi?
    ···
  10. 35.
    0
    abime bu olayı anlattım ve bana 10-15 tane ülke seçeneği sundu. ancak, gitmeden önceki son zamanlarımızda birlikte kafayı bulmamız gerektiğini, en azından birbirimizi böyle hatırlamayı istediğini belirtti. kabul ettim. bana meth kaynağı bulduğundan ve finali meth ile yapacağımızdan bahsetti. heyecan verici bir olaydı bu. nasıl reddederdim. methler geldi ve kullanacağımız gece için kenara ayırdık.
    ···
  11. 36.
    0
    @61 part 2 kısmetse başka bir geceye panpa.
    ···
  12. 37.
    0
    artık bu şehri terketmeyi düşünce olmaktan çıkartıp, uygulamaya koymanın zamanı gelmişti. kenardaki param yurt dışına çıkmaya yetecek de artacaktı bile. bize çalışma vizesi verecek ülkeleri aramaya başladım. tanınmadığım yerlerde soruşturdum, araştırdım. manevi abime bu konudan bahsetmem gerektiğini söyleyen bir hisse kapıldım. beni bugünlere getiren oydu. tüm dünya etiğine aykırı gelen bir yolla yapmış olması, bize aykırı gelmediği gerçeğini değiştirmiyordu. hem bunu isteyen bendim, o beni bu yöne sürüklememişti. kendim istedim, kendim yaptım. hepsi bu. su'ya, abime bu konuyu söylemek istediğimi söylemeye çalıştım ancak bunu kabul etmeyeceğini düşündüğüm için vazgeçtim. ben manevi abimle konuşmaya karar vermiştim ve konuşacaktım da.
    ···
  13. 38.
    0
    uyuşturucunun öldürücü etkisi diye bahsedilen şey, beni sarmalamıştı. su memleketinden dönmüştü ve onunla bu konuyu açık açık konuşmaya karar vermiştim. sorularıma başladım ve su'nun narin ellerini sert bir şekilde yüzümde hissettim. nasıl böyle şeyler düşündüğümü sordu bana. güven kaybı yaşadığımı ima etti ve ağlamaya başladı. yaptığım hatayı anlamıştım. kadınım karşımda ağlıyordu ve ben kıpırdayamıyordum. kendime geldim ve ona sarıldım. defalarca özür diledim, işte aşk; beynimin derinliklerindeki o paranoyayı aldı ve yok etti. uyuşturucudan daha sert ve daha etkili bir şeyin gücüne şahit olmuştum. artık istanbul'dan gitme konusunu gerçekten düşünmeye başladım. bırakmak istiyordum. uyuşturucunun son altı aydır bana keyif vermediğini ve yalnızca bağımlılıktan dolayı kullandığımı anlamıştım. gözlerimi açan su da böyle düşünüyordu bu yüzden gitmek istediğini söylüyordu. ancak bunun gizli olmasını istiyor, sessiz sedasız, bize kimsenin ulaşamayacağı şekilde gitmemizin yararlı olacağını düşünüyordu.
    ···
  14. 39.
    0
    panpa çok kötü anlattın a q filmin adını söylede izliyeyim konusu sardı.
    ···
  15. 40.
    0
    beni aldatıyor muydu? ailesiyle problemleri mi vardı? neden bana karşı hep gülerken belli zamanlarda, odamızda başbaşayken, istanbul'dan gitmekten bahsediyordu? su, bir haftasonu ailesinin yanına memleketine döndü ve ben de bu haftasonu bu konuyu değerlendirmeye karar verdim. su'nun hiçbir açığı yoktu, tutarsız davranışları dışında. biz yoksunluk çekmeyen iki bağımlıydık ve mutluyduk. fiziksel sıkıntılarımız yoktu ve kamu spotlarında gösterildiği gibi, çirkinleşmemiştik. kendimize dikkat ediyorduk. bu hayattan sıkılmış olamazdı. sıkılmak için bir sebep yoktu. hem ben yurt dışında nasıl geçinirdim? ne iş yapabilirdim? sebepler ve sonuçları düşünmekten başım çatlayacak gibi ağrımaya başladı. artık kesin olarak söylenecek tek bir şey vardı, paranoya beynimin en derinindeki kıvrımlarına yerleşmişti ve bunu engelleyecek pgibolojik gücü kendimde bulamıyordum.
    ···
  16. 41.
    0
    film falan değil panpa, elimden geldiğince anlattım bir sait faik abasıyanık değiliz olacak o kadar.
    ···
  17. 42.
    0
    istanbulda 2,5 seneyi geride bırakmıştım. 2010 yılında üniversitemize kayıt olan öğrencileri ayartmak ve onlara satış yapmak yeni görevimdi. her zamanki gibi sıradan ve izbe bir halde evden çıktım okulun yolunu tuttum ve 1. sınıflarla konuşmak için aralarına girdim. işte o an, her şeyi tersine döndüren ve renkli hayatımı siyah beyaza çeviren kızı gördüm. kızıl saçları ve yeşil gözleri vardı. harika bir fiziği vardı ve mimikleriyle bir insana her şeyi yaptırabilecek güce sahipti. tanıştık. adının su olduğunu ve sinema tv bölümünde okuduğunu öğrendim. muhabbetimiz bu kadar sürdü, onun olduğu gruptan pek iş çıkmadı ama herhangi bir şeye ihtiyaçları olduğunda beni arayabilecekleri iş numaramı bıraktım onlara.
    ···
  18. 43.
    0
    anlat lan dinliyorum ben
    ···
  19. 44.
    0
    anlat diyince doğumdan başladı oç. burdan biri senin tohumunun atılma evresini anlatarak sana eşlik etmesi hoşuna gider mi?
    ···
  20. 45.
    0
    yıl 2008, üniversiteyi kazanmışım. küçük bir şehirden; hayallerimin şehri olan, daha önce bilerek gitmediğim, gittiğimde ona tutulacağımı bildiğimden dolayı defalarca bilet alıp vazgeçtiğim yedi tepeli istanbul'a öğrenci olarak gelmiştim. köklü bir üniversitede sinema ve televizyon bölümü kazanmıştım ve bunun gururuyla ailemin gözünde bir tanrıydım adeta. küçük şehrimizin ünlü bir iş adamı tarafından bana sağlanan aylık bursla beraber devlet bursu da alıyordum. az ama öz bir şekilde geçiniyordum ilk aylar. ama sonrasında parasal sıkıntılar baş gösterdi ve çalışmam gerektiği kanısına vardım.
    ···