-
26.
+2gel zaman git zaman para kazanmaya başladım. cebimdeki sigarayı l&m'den camel'a yükselttim. artık bira gibi hammal içkileri değil, cin ve rom gibi ismi bile çekici olan içkiler içiyordum. yeni arkadaşlıklar edindim. samimi dostluklarım oldu. 3-5 kızla birlikte oldum. barmen yalnız başına yaşayan 28 yaşında bir adamdı ve evini kullanmama izin veriyordu. bir abi olmuştu artık bana. memlekete dönmek istemiyordum. okul iyi gidiyordu ilk yarıyıl bittiğinde tatmin edici bir ortalamam vardı ve istanbul'da eve çıkmaya yetecek kadar param olduğuna inanıyordum. barmenle bu ev mevzusunu konuştum ve bana yanına çıkabileceğimi ve esprili bir dille zaten yanına çıkmış kadar olduğumu, bütün kızları onun evinde gibtiğimi yüzüme vurarak söyledi. utanmıyordum bundan. eski ben olsa utanırdı diye düşünmüyordum bile. zaman geçti barmenle ev arkadaşı olduk 2 odalı orta halli bir öğrenci eviydi. bir de kıytırık bir salonu vardı evin. odama ikinci el eşyalar aldık. ev beyoğlundaydı. hem okuluma hem de bara yakındı. inanımaz bir mutluluktu. evdeki ilk gecemde, bardan bir kaç kız arkadaşla ve barmenle ayrılıp rom gecesi yapmıştık ve kendimi engin denizlerdeki bir korsan gibi hissediyordum.
-
27.
+1bir kaç ay sonra artık tam olarak abi kardeş gibi olmuştuk. birlikte yemek yapıyorduk birlikte içiyorduk ayrı odalarda eş zamanlı sevişiyorduk. ciksten sonra salonda buluşup orgazm sigaralarımızı yakıyor, hatunlar üzerinde denediğimiz pozisyonları tartışıp taşşak muhabbeti yapıyor ve kalan postalar için odalara geri dönüyorduk. beni kardeşi gibi gördüğünü sık sık vurgulamaya başlamıştı ancak bu beni bir yandan mutlu ederken diğer yandan aklımdaki uyuşturucu kullanmak isteğine bir abi gibi karşı çıkar mı diye düşündürüyordu. kendisi mitsubishi, rolex, roj adında küçük haplar kullanırdı ve beni pek özendirmeden yapardı bunu. hapı atar odasına çekilir ve kapısını kilitlerdi. yaklaşık 4-5 saat sonrasında odadan inanılmaz mutlu çıkardı ve her zamankinden daha şeker gibi babacan bir adam oluverirdi. beni asıl özendiren buydu belkide. her ne kadar hayatımdan memnun olduğumu söylesem de, mutlu olduğum konusunda emin olsam da hayatımda kesin bir tatminsizlik vardı ve bunu o haplarla yakalayacağımı düşünüyordum. hepimizin hayatında var olduğuna inandığımız bir boşluk vardır ya hani, benimkisi o haplar veya beni o hale getirecek herhangi bir uyuşturucu çeşidiydi.
-
28.
0seri yaz a q sıkıldım
-
29.
+1bu konuyu ona açmaya karar vermiştim. bir gece yine bardan çıktık ve eve geldik. ona uyuşturucu kullanmak istediğimi çok net bir dille söyledim ve bana bu anı beklediğini ama hapla değil daha etkili ve daha çok mutluluk veren bir şeyle başlamam gerektiğini söyledi. bir arkadaşını aradı ve ona acil posta puluna ihtiyacı olduğunu söyledi. arkadaşı geldi ve gerçekten posta pulu getirmişti. arkadaşını kapıdan içeriye bile sokmamasını garipsemiştim ancak vardır bir bildiği diyerek sormamıştım. bana bir tane posta pulu uzattı ve almamı söyledi. bu posta pulunun beni uçuracağını ve aradığım mutluluğu bunda bulacağımı söyledi. benimle taşşak geçtiğini düşündüm. hem bu pulu ne yapacaktım zütüme mi sokacaktım. biraz kızdım ve sert bir dille nasıl kullanacağımı sordum. yalamamı söyledi. posta pulunu yaladım ve gerçeklikle hayal arasındaki dünyaya uzuun bir yolculuğa çıktım.
-
30.
0@23 panpa en hızlı şekilde devam ediyorum. bir dinleyici bile velinimetimdir. bu olayı anlatmadan rahatlayamayacağım çünkü.
-
31.
0rizorvıd
-
32.
0rengarenk bir dünya düşünün.. renklerle dolu havuzlarda yüzdüğünüzü, uçtuğunuzu, dünyanın en güzel kadınlarıyla beraber olduğunuzu ve hiçbir sınırınız olmadığını. işte bu küçücük posta pulunu yalamanın verdiği haz buydu. inanılmaz bir mutluluk yaşıyordum ve asla bitmesini istemediğim bir rüya gibiydi. sanki günler su gibi geçiyor ve geçen her günde daha çok mutlu oluyordum. sonra renkler solmaya ve kurduğum dünya yıkılmaya başladı. günler ağırlaştı ve mutsuzluk yavaş yavaş üstüme çökmeye başladı. uyandım ve uyandığımda başımda inanılmaz bir ağrı ve vücudumda inanılmaz bir yorgunluk vardı. evde kimse yoktu. tam olarak 12 saat geçtiğini duvardaki saate baktığımda farkettim.
-
33.
0reserved panpa dinlemedeyiz
-
34.
0Reserved
-
35.
0evlat kıçını kaldırda bas şu lanet klavyeye
-
36.
+1kendimi toparladım, bir şeyler atıştırdım üstümü giyindim ve geç de olsa bara döndüm. ama o posta puluna ihtiyacım vardı. bunu içimde, beynimde ve düşüncelerimde hissedebiliyordum. barmene yanaştım ve beni kolumdan sıkıca tuttu. burda konuşmamam gerektiğini ima eden şeyler söyledi ve nasıl hissettiğimi anladığını belirtti. sustum, sabrettim. ama içimde bir volkan patlamayı bekliyordu. hırçınlaşmıştım. posta puluna ihtiyacım vardı. ondan almam onu yalamam gerekiyordu. dilimin üstündeki karıncalanma geçmeden bir tane daha pula ihtiyacım vardı. bardan çıktık ve eve döndük. bana pul getirtebileceğini ancak pulun biraz pahalı olduğunu söyledi. para konusunda sıkıntım yoktu. kenarda biriktirdiğim biraz param vardı ve hali hazırda da o pullardan onlarca alacak param olduğunu ona söyledim. arkadaşının aslında arkadaşı değil torbacı olduğundan ve yaladığım şeyin asit damlatılmış bir pul olduğundan bahsetti. ne yaladığımı veya onu kimin getirdiğini umursamıyordum. telefon edildi ve asitler getirildi.
-
37.
0artık mutluluğun formülünü bulmuştum. yurt dışından getirilen asit damlatılmış pullar, jelibonlar veya kağıtlar. her gün bir pul yalıyordum ve artık gerçek hayatta, işimi yaparken, renklerle dolu bir dünyada yaşıyordum. her şey toz pembe ve güzel geliyordu. ciks hayatım mükemmel gidiyor, kötü giden okulu umursamıyordum. istanbula geleli bir buçuk sene olmuştu ve ilk seneden sonra okula hiç gitmemeye başlamıştım. renkli hayatım her gece başka bir kadının tenine dokunarak ve her gün başka renkte bir pul yalayarak devam ediyordu.
-
38.
0beklemedeyiz
-
39.
0amk hikaye anlatmadan önce bi olay örgüsü yapıp yazın serbest çagrışım yapıyon 5 saate yazıyon seri ol az
-
40.
0inanılmaz bir hazdı bu, tanrım. yaptığınız en ağır işin bile size bacaklarının arasını açan mükemmel bir kadın gibi göründüğünü düşünün. bu mutluluğun bedeli gitgide azalan birikmiş paramdı belkide ama o para bitene kadar bunu umursamamaya karar verdim. bir süre sonra param bitti. ama biten her güzel şey gibi bu renkli hayatımın bitmesine izin vermeyecektim. okula gitmediğim zamanı da nakite çevirmeye karar verdim ve ikinci bir iş aramaya koyuldum. ancak, ne kadar arasam nafileydi. torbacımız bana onun için iş yapabileceğimi ve ödemenin nakit olarak değil de asit olarak yapılacağını söylediğinde renkli hayatım artık bitmeyecek bir serüven olacak gibi geliyordu bana.
-
41.
0küçük işlerle başladım. kafam hep iyi ve yüzüm hep gülen bir haldeydi. üniversiteye yeni başlamış öğrencilere sapıyla çöpüyle iki fişeklik otu bana satmam söylenen fiyattan daha yüksek bir fiyata satıyordum ve bu şekilde aylık nakit olarak da katkı sağlıyordum kendime. bu iş benim tekrar okula dönmeme ve yeni öğrencilere mallarımı tanıtmama fırsat verdi. derslerime giriyordum tekrar ve tekrar okulda ortamlar kuruyordum. küçük işler büyümeye başladı ve artık okul şenliklerinde, üniversite partilerinde, istanbulun ünlü kulüplerinde haplar satmaya başladım. kullandığım tek şey asitti ve böyle kalması benim işime gelecekti. yine 4 ayak üstüne düşmüştüm ve hiçbir şekilde yakalanmadan yavaş yavaş bu işi hallediyordum.
-
42.
0anlat lan dinliyorum ben
-
43.
0istanbulda 2,5 seneyi geride bırakmıştım. 2010 yılında üniversitemize kayıt olan öğrencileri ayartmak ve onlara satış yapmak yeni görevimdi. her zamanki gibi sıradan ve izbe bir halde evden çıktım okulun yolunu tuttum ve 1. sınıflarla konuşmak için aralarına girdim. işte o an, her şeyi tersine döndüren ve renkli hayatımı siyah beyaza çeviren kızı gördüm. kızıl saçları ve yeşil gözleri vardı. harika bir fiziği vardı ve mimikleriyle bir insana her şeyi yaptırabilecek güce sahipti. tanıştık. adının su olduğunu ve sinema tv bölümünde okuduğunu öğrendim. muhabbetimiz bu kadar sürdü, onun olduğu gruptan pek iş çıkmadı ama herhangi bir şeye ihtiyaçları olduğunda beni arayabilecekleri iş numaramı bıraktım onlara.
-
44.
0rizörvedd
-
45.
0saat çok geç olmuştu ve gözlerim yavaş yavaş kapanmaya başlıyordu. o gece hiçbir hatunu çağırmadım. içimden ciks yapmak gelmiyordu. yalnız başıma yatağımda uzanmışken, dilimde hissettiğim her asit etkisinde kızıl saçlı ve yeşil gözlü bembeyaz tenli kız odama geliyordu ve delicesine öpüşüyordum onunla. yine gerçekle hayal arasına sıkışmış o dünyada bulmuştum kendimi ve o sırada telefonum çaldı. telefondaki ses çok tanıdıktı ve bugün ona bahsettiğim şekerlerden almak istediğini söyledi. taksimde bir barda olduğunu ve gece yurda gitmeyeceğini bu yüzden ona teslimatı barda yapıp yapamayacağımı sordu telefondaki kız. sesi buğulu ve hüzünlü geliyordu. ona t-box'ın oraya gelmesini ve 5 dakika içinde orada olacağımı söyleyip telefonu kapattım. dandik haplardan 3 tane alıp evden çıktım ve t-box'ın oraya geldiğimde köşede bekleyen su'yu gördüm.
-
anlık hava 44 derece
-
millet tepki verdikten sonra
-
varlıklı bir bin lazım
-
bu gidisle kaptan kirkle evlencem galiba
-
telefondan anlayan var mıııı
-
seven kız belli eder mi
-
minguziyi öldürenler 15 yıl sonra çıkıpppp
-
bazı şeyleri başınıza gelmeden anlayın lan
-
yerli ve milli vaciş
-
yangınlar gerçek değilmiş
-
ne istediğini bilen elit pasifler yazsın
-
giden kız gittiği gün bitmiştir aga
-
banana koy anana
-
canım sıkılıyo ağlıcam sıkıntıdan bak
-
beyazniganin bullugu yalasak
-
illa bir sey uykumu mahvediyor
-
ferro altincisi silindiği an sözlük ölmüştü
-
lan bu ozgur ozel her gun bagiriyor
-
berber çırağına bahşiş verdim
-
abi yediğim seylerden tat gelmiyor noldu bana
- / 1