Ardından babama;
-Sen bilirsin baba demiştim üzgün bir ses tonuyla...
Ayaga kalkmıs odama geçiyordum ki anneme hala beni anlatıyor bundan adam olmaz diyordu normal bir ses tonuyla...
Bense oda'ya geçmiş kapıyı kapatmıstım.
Oldukca sinirliydim ya da fazlasıyla üzgündüm.
ikisinin ortasında bir şeydi hissettiklerim.
içeridense hala babamın arkamdan konusmaları geliyordu...
içimden sadece "babam sinirli o kadar" diyordum.
Bilgisayarın basında biraz zaman geçiriyordum ki...
Kardeşim kurs'tan gelmişti sesleri duyabiliyordum.
Babam kardeşime benim hakkımda bir şeyler söylüyordu.
O an sadece evden cıkmak istiyordum.
Hemen kapıyı acıp cıkmak üzereyken babam arkamdan bağırıyordu yüksek bir sesle;
-Gel buraya diye.
Ardından babamın yüzüne bakmayarak;
-Efendim demiştim.
Kardeşimse üzgün ve acıyarak bana bakıyordu.
Babam;
-Nereye cıkıyorsun gezip tozmaya mı? demişti.
Babama;
-Baba sakin ol altı üstü dısarı cıkıcam demiştim.
Babamsa kızgın sesiyle;
-Hiçbir yere gitmiyorsun demişti.
Babama biraz sesimi artırarak;
-Görüşürüz demiştim.
Annemse sesini çıkaramıyordu.
Oldukca üzgün bir şekilde bana bakıyor arada babama bakıyordu.
Tam cıkmak üzereyken babam tekrar yüksek sesle;
-Burayı otel gibi kullanamazsın sabah çık dışarlarda gez toz akşam gel eve yat sonra sabah gene kalk öyle bir şey yok. demişti.
Oldukca sasırmıstım bunu benim babam diyemezdi.
Hemen salonun kapısına yanasıp babama;
-Baba yapma bak o kadar emeğin var üzerimde lütfen. demiştim sakinliğimi koruyarak...
Aslında içimde içim içimi yiyordu...
Babam bu laflarıma daha sinirlenmiş gibiydi ve bana yüksek sesle;
-Bak oglum git basımdan bide gelmiş karsımda konusuyor yaaa gözüm görmesin seni demişti.
Oldukca bocalamıstım...
Babamın bu kadar ileri gidiceğiniyse düşünmemiştim.
Kardeşim basını eğmiş yere bakıyordu...
Annemse hafiften ağlayarak bana bakıyordu...
Hemen ardından dalgın dalgın yere bakarak gözlerim dolu bir şekilde basımı sallamıstım.
Kısık ve tiz bir sesle;
-Peki demiştim.
Oda'ya gidip masada bıraktıgım kitapları cantaya atmıstım.
Ardındansa arkama bakmadan kapıdan cıkmıstım.
Kapıdan cıktıgım anda annemin sesi geliyordu.
Babama telaşlı bir şekilde seslenerek;
-Çocuk gidiyo murat diyordu ve hızlıca kapıya geldiğini anlayabiliyordum.
Bunca laftan sonra arkamı dönüp hiçbir şey olmamıs gibi davranamazdım...
Belki annemi görünce üzülüp fikrimi değişebilirdim bu yüzden hızlıca apartmanın merdivenlerinden inmiştim.
Onların sesini duyabiliyordum benim için oldukca üzücüydü...
Üstelik o sırada babamsa beni telefonundan arıyordu...
Telefonu kapatıp evden hızlıca uzaklasmıstım.
Oldukca üzgündüm gözlerim kıpkırmızı arada ağlıyordumda...
Nereye gidiceğimi düşünüyordum.
Rıfat'ı aramak gelmişti aklıma ama oldukcada utanıyordum.
Ama hiç kimsem kalmamıstı.
Hemen rıfat'ı aramıstım.
Rıfat telefonu acmıs;
-Alo bymuhendisss,abi neden hiç aramadın yaaa demişti.
Rıfat'a;
-Abi ben erken gidicem haberin olsun demiştim.
Rıfatsa nedenini merak edip şaşkın bir şekilde;
-Abi daha 1 hafta var neden şimdi gidiyorsun demişti.
Üzgün sesimi hemen toparlayıp yutkunduktan sonra rıfat'a;
-Abi yaaa bazı durumlar oldu işte erken geçmem gerek diyebilmiştim.
Rıfatsa fazla üzerime gelmemişti.
Ardından rıfat imdadıma yetişircesine;
-Kardeşim *** gel bugün bizdesin o zaman demişti.
Rıfat'a ;
-Hiç gerek yok abi yaa yük olmama hem zaten evdeyim bende demiştim.
O an aklıma bir pansiyonda kalmak gelmişti.
Rıfatsa oldukca ısrarlıydı.
4-5 Dakika daha ısrarından sonra kıramayarak;
-Tamam tamam demiş bana söylediği yere dogru gidicektim ki...
Telefonum tekrar calmıstı.
Babamın cevapsız aramalarınıda görmüştüm...
Telefonu actıgımda rıfat;
-Abi ali'yide aradım senin geliceğini duyunca o da aradan cıkarayım bari diye geliyorum dedi.
Gülüp biraz daha konustuktan sonra yoluma devam ediyordum...
Oldukca üzgün bir şekilde yürürken...

Oldukca üzgün bir şekilde yürürken...
Çağla'yı görmüştüm. Belki onu son görüşümdü.
Beni farketmemişken seyretmek istedim onu...
Tam bir hanımefendi'ydi.
Güzel bir elbise giymiş muhteşem gülüşlerini sacıyordu.
Ama sonra ona nefretle bakmıstım.
Fazlasıyla kızgındım ona...
Hem ona ihtiyacım oldugu zaman yanımda olmamıstı...
Ama kızamıyordum da...
Çünkü o konuda oldukca haklıydı ve bencilce düşünmemin bir anlamı kalmamıstı artık.
Hemen üzgün bir şekilde önüme dönüyordum ki...
Basımı hafifçe cevirdiğimde çağla bana üzgünce bakıyordu...
O an daha da sinirlenmiştim.
Çünkü bana acır gibi baktıgını düşünüyordum...
Daha sonra yutkundugunu farkettim ve bir eliyle saçını kulagının arkasına alıyordu.
Ardından önüme dönüp basım dik bir şekilde yanından geçiyordum.
O an benim için cok farklıydı...
içimde büyük bir iç savaş yasanıyor gibiydi...
Bir tarafım ona bak, git onunla konus diyorken bir tarafımsa yüzüne bile bakmamı söylüyordu.
Sanırım diğer tarafım kazanmıstı...
Yüzüne dahi bakmadan yanından geçiyordum.
O sıradada farkediyordum bana acıyarak bakıyordu...
Çağla ne kadar sinirlense ne kadar bagırsada sevdiklerine karsı her daim savunmasızdı.
Hemen yanından geçerek uzaklasmıstım...
Kendi kendime;
-Her şeyi kaybettin bymuhendisss her şeyi diyordum.
Oldukca üzgün ve dalgın bir şekilde rıfatlarla bulusucagımız yere gelmiştim.
Ali ve rıfat coktan gelmişti.
Hemen sarılıp ayak üstü sohbet etmiştik.
Ardından rıfat bana;
-Abi sana bişeyler olmus gözlerinden belli diyordu.
Gülümseyerek rıfat'a;
-Yok bişey be abi diyordum.
Ardından aliyle de konusarak rıfatların evine geçmiştik.
Apartmanın ikinci katında oturuyorlardı.
Hemen kapıyı caldıgımızda annesi karsılamıstı bizi o güler yüzüyle..
Ev biraz küçüktü ama hoştu.
Hemen evdekilerle tanısıp sohbet etmiştik.
Benimse moralim oldukca bozuktu...
Hemen bir köşeye geçmiş üzgün üzgün aklımdaki sorularla bakınıyordum etrafa...
O sırada yaşlı bir adam gözüme carpmıstı odanın diğer tarafında...
Rıfat ona baktıgımı görünce hemen üzgün bir şekilde;
-Babam cok kötü oldu demişti.
Oldukca kötü görünüyordu makineye baglanmıs yatakta uzanıyordu.
Hemen benim babam aklıma gelmişti.
Ya ona bir şey olursa...
Belki küs biticekti her şey ama ardından aklıma bana ettiği laflar gelmişti.
Oldukca sinirlenmiştim...
Madem beni evinde istemiyordu ona yük oluyordum...
Orada daha fazla kalamazdım sonucta...
Rıfat hemen üzgün bakıslarıyla bana;
-Abi baban iyiyken değerini bil demişti üzgün bir sesle...
Ardından yutkunarak;
-Keske benimde bir sansım olsaydı demişti ve ağlıyıcak gibi olmustu.
Elleriyle hemen gözlerini siliyordu.
Rıfat'a;
-Kardeşim üzülme her şey geçicek demiştim umutsuz bir şekilde...
Rıfatta basını sallamıstı.
Ardından annesi bize;
-Hadi sofra'ya geçin bakalım sizin için cok güzel şeyler hazırladım demişti gülerek...
Hemen sofraya geçtiğimizde ali ;
-Elinize saglık cok güzel olmus demişti.
Masada her şey var gibiydi börekler çörekler...
Ardından teşekkür edip hemen yemeye baslamıstık...
Yemekten sonra bir odaya geçmiş gün boyunca sohbet ediyorduk...
Tabi ben bir köşede oturmus arada sohbetlere katılıyordum.
Kapalı telefonumu şarja takıp açmıstım...
Babam, annem ve kardeşimden tonlarca arama vardı...
Sanırım mustafa'yı da aramış olmalılar ki mustafa bile 5-6 kez aramıstı beni...
Rıfat bir anda bana bir soru yöneltmişti;
-bymuhendisss abi sen napıcaksın üniversiteden sonra oslo da mı kalıcaksın yokse bizim gibi gelicekmisin geri? demişti.
Biraz dalgın dalgın bir köşeye bakıyordum.
Daha sonra kararlı bir şekilde rıfat'a;
-Abi ben kararımı verdim sanırım norveçte kalırım demiştim.
Sonucta burda kimsem kalmamıstı artık...
Hiçbirinin yüzünü dahi görmek istemiyordum...

Hemen üzerime kalın bir şeyler giymiş yataga uzanmıstım...
Ardından elime telefonu alıp narna'ya;
-Ben geldim diyip gülücük atmıstım.
Belki onu görmek bana iyi gelebilirdi bu kadar acıdan sonra...
Hemen mesajıma dönmüştü ve bana bir cafe'nin adını atmıstı sanırım hep gittiğimiz cafe'ydi.
Hemen gülümseyerek eşofmanları cıkarmıs üstümü giyinmiştim.
Atlet giyinmiş üzerine bir t-shirt onun üzerine bir kazak ve en sonda mont giyinmiştim.
Fakat hala üşüyordum.
Hemen bulusucagımız cafe'ye gitmiştim.
Yol boyunca etrafa bakıyordum bir özlemle azda olsa mutlu oluyordum...
Cafe'ye girdiğimde ilk gördüğüm kişi narna'ydı.
Kızıl saçları yüzünün hafifçe önüne düşmüştü ve mavi gözleriyle birlikte mükemmel duruyordu.
Ağzım açık bir şekilde yanına yanasıyordum.
Etkilenmiş gözlerle bakıyordum ona...
Elindeki telefonla tatlı bir şekilde ugrasıyordu.
Daha sonraysa kahvesinden bir yudum almıstı ve kahvesini yerine koyucakken beni farketmişti.
O mavi gözleri gözlerimin tam içine bakıyordu.
Bir anda inci gibi dişleriyle bana gülüyordu.
Bende hafifçe gülümsemiştim az önce titriyorken simdi sıcaktan eriyordum.
Hemen ayaga kalkmıstı bende hızlıca yanına yöneldim.
Sarılmıstık o an birbirimize ve ben narna'nın yanagına yavas bir şekilde
öpücük kondurmustum.
Oldukca güzel kokuyordu. Kokusunu nefesim yettiğince çekiyordum ardından nefesimi bırakıyor ve tekrar çekiyordum.
Bir süre böyle kaldıktan sonra cekmişti kendini yavastan elleri hala omzumdaydı ve yüzüme bakıyordu.
Yutkunarak yüzüne bakmaya devam ediyordum.
Bütün dertlerimi unuttugumu farketmiştim...
Sadece bir bakışı bütün dertlerimi silip atmıstı sanki...
Onun yanında bir ömür kalmak istiyordum.
Hemen geri çekilip yerine geçmişti bende hemen karsısına oturmus gözlerinin içine hasretle bakıyordum.
O da bana gülümseyen yüzüyle bakıyordu gözleriyle hafif bir bakısı vardı ve beni oldukca etkiliyordu.
Hemen ardından içeceğimi söylemiştim hava soguk oldugundan sıcak bir kahve söylemiştim.
Daha sonra narna'ya dalgın dalgın bakıyordum.
Bir anda o güzel yüzü düşmüştü.
Üzülmüştü ve yutkunduktan sonra bana;
-Sana noldu anlatmıyıcakmısın demişti.
Narna'ya;
-Gerçekten anlatamam hatırlamak istemiyorum lütfen demiştim.
Hemen elleriyle elime dokunarak bana destek olmak istemişti.
Yutkunup gözlerime bakarken bana;
-Ben senin yanındayım demişti.
Gülümseyip elimi yanagına zütürmüştüm.
O da gözlerini kapamıstı.
Ardından narna'ya;
-Anlat bakalım naptın ben yokken dediğimde...
Her şeyi anlatıyordu hatta kendini kaybetmiş gibiydi...
ilk defa onu bu kadar konusurken görüyordum dalmıs bir şekilde bana
yaşadıklarını anlatıyordu.
Bense gülüp kahvemi yudumluyordum.
Ardından bir anda kızarıp yüzünü asmıstı.
Bende korkmustum hemen narna'ya;
-Noldu demiştim merakla...
Narna'ysa;
-Afedersin cok konustum demişti yanakları kıpkırmızı olmus bir şekilde...
Hemen gülümseyip ona;
-Sen yeterki karsımda dur baska hiçbir şey önemli değil demiştim.
O da utanıp gülümsemişti.
Ellerini masaya uzatmıstı ve bende ellerini tutuyordum.
Elleri oldukca sıcak ve yumusaktı.
Hemen ellerini öpmüştüm bir özlemle...
O günün sonunda dağılmıstık...

Hemen odama geçtiğim sırada melis yanıma gelmişti.
Mutlu görmüştüm onu...
Melis hemen aynıma gelip;
-bymuhendisss hadi hazırlan bak teras'ta bekliyorum demişti.
Gülümseyip kıramayarak;
-Bekle bakalım geliyorum hemen demiştim.
Melis gülerek gitmişti.
Hemen odaya geçip eşofmanlarımı giyip montumu almıstım ki...
Rıfatları da özlemiştim oda cok boştu...
Hemen anahtarı üzerime alarak terasa cıktım.
Melisin gine elinde iki kahve vardı ve birini bana verdi.
Gülümseyerek;
-Teşekkür etmiştim.
Saçlarıda rüzgarda hoş bir şekilde esiyordu.
Hemen melis bana;
-bymuhendisss anlat bakalım neler yaptın ailenin yanında demişti.
Melis'e;
-Hiç ya görüştük işte demiştim fakat aklıma gene ailemle yasadıklarım gelmişti bir an yüzümü asmıstım melis'te bunu farketmiş olmalı ki bana;
-noldu neden astın yüzünü demişti üzgün ve masum bir şekilde...
Hemen gülümseyip manzara'ya bakıp;
-Hiç yaa sadece biraz özledim sanırım onları diyebilmiştim yalancı sözlerimle...
Melisle biraz daha sohbet ettikten sonra odama geçmiştim.
Oda cok boş ve sessizdi.
Hemen basımı yastıga gömüp uyumaya koyulmustum...
Fakat telefonum yanıp sönüyordu dikkate almamaya calıssamda gözüme ışık vurdugu için
kalkıp kapatmak istediğimde narna mesaj atmıstı;
-iyi geceler diye.
Hemen gülümseyip narna'ya;
-iyi geceler demiştim.
Ardından telefonu ters bir şekilde masaya koyup uyumustum...
Sabah oldugunda tek basıma ıssız odada kalkmıs elimi yüzümü yıkamıstım.
Oldukca da acıkmıstım...
Telefona da bakmak isterken narna mesaj atmıs kahvaltıyı birlikte yapalım demişti.
Hemen heyecanla;
-Cok acıktım ama seni daha da cok özledim demiştim.
Utanmıs olmalıki sadece cafe de bulusup kahvaltımızı yapalım demişti.
Hemen üzerime kalın bir şeyler alarak cıkmıstım yurttan...
Hemen cafe'ye yönelmiştim.
içeri girdiğimde narna tekrar dünkü gibi kahvesini yudumluyordu.
Bu sefer daha renkliydi...
Gözlerinin maviliği saçlarının kızıllıgı mavi kazagına oldukca güzel yakısmıstı.
Hemen yanına oturarak öpmüştüm onu günaydın diyerek oldukca utanmıstı.
Hemen kızarmıstı ve yüzünü bana dönüp gözlerimin içine bakmıstı.
Ardından yutkunduktan sonra;
-Çok acıktım demiştim masumca...
O da;
-Hadi bir şeyler söyleyelim demişti.
Ardındansa kahvesini bana uzatmıstı hemen gözlerine bakarak;
-Teşekkür ederim demiş kahveyi yudumlamıstım.
Ardından siparişlerimizi vermiş güzelce kahvaltımızı yapmıstık.
Narna'ya;
-Bugün benimle kalsan demiştim.
Gülümseyip gözlerimin içine bakıp;
-Peki demişti.
Daha sonra yüzünü düşürüp bana;
-Bana hala bahsetmedin. demişti.
Oldukca ciddiydi ve merakla;
-Neyden demiştim.
Narna yutkunduktan sonra;
-Ne yasadıgını demişti ve ardından;
-Bana söylemeni istiyorum üzüntünü üzüntümüz yapmak istiyorum demişti basını hafif yana yatırıp masumca gülümseyerek...
Oldukça güzel sözlerdi bunlar...
Ama anlatamazdım...
Hem anlatırken bu acıları tekrar göz önüne alamazdım.
Dalgın dalgın masaya bakıp narna'ya;
-Anlatamam demiştim.
Narna'ysa;
-Neden demişti.
Kararlı bir ses tonuyla;
-Kendimi hazır hissetmiyorum yaşadıgım seyleri bilsen diyebilmiştim.
Fakat narna yüzünü iyice asmıstı ve ;
-Ben gidiyorum demişti.
Hemen ardından sasırarak narna'ya üzgün bir sesle;
-Yapma demiştim.
Narna üzgün bir şekilde ayaga kalkarken narna'ya;
-Beni bu halde bırakma demiştim.
Daha sonra gözlerimin içine bakmıstı bir süre...
O mavi gözlerinde dalıp gitmiştim ki...
Narna:Hazır oldugunda konusuruz demişti.
Bir hayal kırıklıgı daha yasamıstım.
Cagla'dan istediğim son istek gibiydi buda...
Cagla nasıl özür dileyip gittiyse narna'da o şekilde gitmişti yanımdan...
Ardından bende kafeden cıkmıstım...
Öğlene kadar oslo sokaklarında bir şeyler alıyor geziniyordum.
Aksama dogru yurda dönüp odama geçmiştim.
Ardından narna mesaj atmıstı;
-Özür dilerim sana anlayış göstermeliydim demişti.
Bir şey yazmak istememiştim oldukca kırılmıstım.
Fakat narna'ya da kızamıyordum.
Ardından dinlenmek adına telefonu kenara bırakmıstım.
20-25 dakika sonra odanın kapısı calmıstı.
Yataktan dogrulup kapıyı acıtıgımda karşımda narna duruyordu.
Tüm güzelliğiyle birlikte karşımdaydı...
Mavi gözleri mahcup bir şekilde bakıyordu.
Ardından kekeleyerek;
-Hoş geldin diyebilmiştim heyecanla...
Narna da yanakları kızararak bana;
-Özüür dilerim ama mesajlarıma bakmayınca gelmek istedim demişti.
Ardından onu içeriye davet etmiştim...
Utanarak içeri girmişti ve bana;
-Özür dileri demişti mahcup ve güzel bakıslarıyla...
Hemen ellerimle kollarını tutarak;
-Özür dilemen bile cok güzel bir şey demiştim.
O an gülümsemiş gözlerimin içine bakıyordu yanaklarıysa kıpkırmızıydı.
Arada utanıp gözlerini kacırıyordu.
Ardından narna'ya;
-Aksam geldin, baban merak etmesin demiştim.
Montunu cıkararak önemli değil demişti gülümseyerek...
Rıfatın yatagının üzerinde oturuyordu.
Ardından iyice yaklasmıstım ona oldukca güzel duruyordu.
Mavi gözleri de heyecanla bakıyordu bana...
Ardından bir elimle saçlarına dokunuyordum...
Hemen atılarak dudaklarını öpmüştüm korkarak...
O da bana karsılık verince hafifçe yataga yatırmıstım onu...
Bir elimi saçlarında gezdiriyor bir elimlede beline tutuyordum...
Bir anda elleriye yanaklarımı tutunca daha da güzel hissetmeye baslamıstım.
Sevdiğim kadınla aramda hiçbir şey kalmamıstı.
Sonucta o kadar acı çekmiştim...
Ve şuan mutluydum...
Narna t-shirt'ümü cıkartmam için hafifçe elleriyle t-shirt üme dokunuyordu.
Ardından hızlıca t-shirt'ümü cıkarmıstım...
Sonra dudaklarını dudaklarımdan cekip göğsümü öpmeye baslamıstı.
Narna'nın üzerinde duruyordum ve bu duygu cok hoştu...
Ardından narna kıpkırmızı olarak bana;
-Hadi birlikte uyuyalım bu gece demişti.
Hemen benim yataga öpüşerek geçmiştik...
Narna hemen kollarımın arasında bana sarılıyordu ve göğsümü öpüyordu.
Oldukca hosuma gidiyordu ve onu ara sıra öpüyordum...
Ardından yanıma yatarak masum bir şekilde;
-Seni cok merak etmiştim diyerek dudaklarıma yapısmıstı ve sonra geri çekilerek;
-Seni üzen şeyi de merak ediyorum demişti.
Ardından onu omuzlarıma alarak her şeyi anlatmıstım.
Oldukca üzülmüştü ve dudaklarımı öperek;
-Ben senin yanındayım demiş ve saçlarımla oynuyordu.
Ciddi bir şekilde narna'ya;
-Bana bak demiş ve bir elimle çenesini tutmustum.
Ardındansa;
-Seni seviyorum diyerek dudaklarını öpmüştüm.
O gece birlikte uyurken bana;
-Ne olursa olsun onlar senin ailen. demişti ardından yutkunarak;
-Onlar ne yaparsa yapsın ailen demişti.
Narna'ya tiz bir sesle;
-Senin düşüncelerin benim için cok önemli ama yapamam demiştim.
Fazla üzerime gelmek istememişti ve beni biraz daha öpüp basını omzuma koymustu...

Ardından ellerimle omzunu ovalıyordum...
Teni oldukca sıcak ve yumusaktı.
Gözlerini kapatmıs omzumda yatıyordu.
Öylece onu seyrediyordum.
Daha sonra gözlerini hafifçe açıp bana gülümsemişti.
Aynı şekilde bende ona gülümsemiştim.
Hemen ardından bana;
-Ne bakıyorsun demişti tatlı bir dille...
Biraz gülümsedikten sonra ciddileşip;
-Sadece seni seyretmek istiyorum demiştim.
Gülümseyip yanagıma güzel ve sıcak bir öpücük kondurmustu.
Basını omzuma koyması gerçekten çok hoşuma gitmişti...
Kokusu bütün vücudumu sarmıstı.
Yaklasık 10-15 dakika sonra narna'ya baktıgımda güzelce uyuyordu.
Hemen yorganı güzelce üzerimize çekmiştim.
Biraz daha onu seyrettikten sonra sırt üstü yatıp önüme bakıyordum...
O an aklıma ailem gelmişti...
Babamın bütün sözleri hala aklımdaydı.
O an bunları düşünürken ağlamak istiyordum fakat ağlayamazdım...
Suçlu ben değildim ve o evden cıkarken eve bir daha asla dönmemeyi göz önüne almıstım...
Artık olgunca davranmam gerekiyordu.
Ailemle bütün baglantımı yavas yavas koparıcaktım.
Üniversite'den sonraysa buralarda kalmayı düşünüyordum.
Ardından narna'ya bakıp kendime şu sözleri söylemiştim;
-Hem onu bırakamam ki...
O esnada saçlarıyla oynuyor yanaklarını oksuyordum...
Oldukca güzel duruyordu.
Onunla aynı yatakta yatmak bile çok güzel bir duyguydu.
Bense uyumaya calısıyor uyuyamıyordum sebebiyse sanırım yanımda narna'nın oluşuydu...
Ama aklımdan yasadıklarım gitmiyordu...
içimde cok büyük bir acı vardı.
Her taraftan saldırıya ugramıstım ve hepsindede yenilmiştim...
Mücadele etmek yerine kaçıp gitmiştim belkide en büyük pişmanlıgım buydu...
Daha sonra narna arkasını dönmüştü.
Hemen ona sarılıp uyumaya baslamıstım.
Sabah oldugunda oldukca erken kalkmıstım.
Narna'ysa hala kollarımın arasında uyuyordu.
Hemen boynuna güzel bir öpücük kondurmustum ve kokusunu nefesim yettiğince içime cekiyordum.
Bir insan uyurken bile nasıl bu kadar güzel olabilirdi ki...
Hemen elimi yüzümü yıkayıp üzerimi değişmiştim.
Arada narna'yı seyrediyordum hazırlanırken...
Ardından masama geçmiş kitaplarımla ugrasıyordum ara sıra narna'ya bakarak...
Saat'se daha 6'ydı hava oldukca kararıktı.
Günlüklerimi cıkarıp narna'ya bakıp onu not ediyordum büyük bir heyecanla...
Yasadıklarımızı yazmak bile oldukca mutlu bir şeydi...
Fakat ondan önce yazdıklarımsa beni bir hayli üzmüştü.
Cocuklugumdan beri ailemleydim.
Beni büyüten ailemdi...
Bana emek veren...
Değer veren onlardı.
Ne zaman yalnız kalsam onlar her zaman yanımdaydı diye düşünüyordum.
Fakat verdiğim karara sırt cevirmek istemiyordum.
Daha sonra aldıgım kitaplarla ugrasıyordum.
1-2 saat sonra narna masmavi gözlerini acmıs ve gülümseyerek;
-Günaydın demişti.
Bende ona;
-Günaydın demiştim.
Ardından kalkıp arkama geçip bana sarılmıstı.
Oldukca hosuma gitmişti ve kokusu daha da güzel bir biçimde yayılmıstı oda'ya...
Ardından boynuma güzel ve sıcak bir öpücük kondurmustu.
Ardındansa önümdeki kitaplara bakıp;
-Fransızca değilde norveççe öğrensen daha güzel olmaz mı ? demiş güzel gözleriyle gözüme bakıyordu.
Bunu o kadar masum demişti ki...
Oldukca saskın bir şekilde gözlerine bakarak;
-Üzgünüm bu sene sonu için kurs bile ayarlandı biraz hazırlıklı gitmek istiyorum demiştim.
Narna'ysa kaşlarını kaldırıp bana gülümseyerek;
-O zaman ben sana öğretirim demişti.
Gülümseyerek ;
-Peki demiştim.
Ardındansa ciddi bir şekilde bakıp dudaklarıma yönelmişti.
Cok kısa sürmüştü 1-2 dudak hareketinde sonra cekmişti kendini...
Sanırım cok utanmıstı yüzünden anlayabiliyordum kıpkırmızı olmustu.
Ardındansa bana;
-Artık eve gitsem iyi olur demişti.
Masumca narna'ya;
-Kahvaltı yapsak sonra gitsen diyebilmiştim ısrarla...
Masumca basını eğip;
-Gerçekten gitmem gerek demişti.
Fazla üzerine gitmek istememiştim sonucta geceyi benimle geçirmişti.
Ardından ayaga kalkıp ellerimle basını avuçlarımın içine alıp...
Dudaklarına bir öpücük kondurmustum oldukca kızarmıstı ardından gülümseyerek;
-Ararım seni demiştim.
Ardından kapıya kadar eşlik etmiştim ona tam kapıyı actıgımız sırada...

Hemen üzgün bir şekilde yataga oturmustum elimdeki kırık sim kartınıysa bir tarafa fırlatmıstım.
Daha sonra bir iç çekip ayaga kalkmıs kantine bir şeyler almaya gitmiştim.
Odaya geri dönmek üzereyken melisle karsılasmıstım.
Gülümsemiş bana selam vermişti.
Üzerinde güzel bir deri ceketi vardı.
Ayakkabılarıysa oldukca tatlı duruyordu altın sarısı bir ayakkabı...
Ayak üstü sohbet ediyorduk ki bir anda yüzünü ciddileştirip meraklı gözlerle bana;
-O kız neden senin odandan cıkmıstı dedi.
Melis'e;
-Tamam o zaman şöyle yapalım elimde bisküviler ve terasa geçiyorum. Demiştim.
Ardından melis gülümseyip;
-O zaman bende kahve alıp geliyorum demişti.
Hemen terasa geçip güzel bir masa tutmustum.
4-5 Dakika sonra melis yanıma gelmişti elindeki kahvelerle...
Kahvelerimizi yudumlayıp melis'e;
-Dün gece benimleydi yanlıs anlama ama sadece sarılıp uyuduk demiştim.
Melis gözlerini oldukca düşürmüştü.
Anladım diyerek gülümsemeye calısıyordu bana...
Biraz daha sohbet ettikten sonra aklıma;
-Acaba şu an ne durumdalardır???
-Ne kadar üzülmüşlerdir acaba diyordum...
Moralim sürekli olarak bozuluyordu.
Mustafa hatasını anlamıstı ama artık cok geçti hemde cok geç...
Üzgün ve dalgın bakıslarla oslodaki güzel manzarayı izlerken melis bana;
-Gene noldu sana demişti.
Melis'e dönerek;
-Hiçbir şey olmadı demiştim.
Hemen ardından kahveyi elime alıp melis'e;
-Kahve için teşekkürler daha sonra tekrar konusalım olur mu? demiştim.
Üzgün bakıslarıyla;
-Peki diyebilmişti.
Ardından odaya geçmiş telefonuma uzanmıstım ki narna'dan mesaj vardı;
-bymuhendisss üstüne kalın bir şeyler giyin Centrium'dayım(AVM) oraya gel bulusalım demişti.
Hemen ona mesaj atarak;
-Geliyorum hemen demiştim.
Üzerim kalın montumu giymiş bulusacagımız yere dogru gitmiştim ki...
Bir anda kar yağmaya baslamıstı...
Kaşlarım küçük kar taneleriyle dolmustu.
Hemen narna'yı farketmiştim.
Siyah bir montun içinde çok tatlı duruyordu...
Ellerindeyse birer eldiven vardı basındada ayriyetten kırmızı noel baba süslü bir şapkası vardı...
Ben oldukca titrerken o dik bir şekilde durabiliyordu.
Hemen yanına gidip selam vermiştim...
Karlarla birlikte gözü cok güzel duruyordu.
Hemen yanaklarından öpmüştüm onu...
O da bana sarılmıstı.
Ardından bana meraklı bakıslarıyla;
-Çok üşümüşsün sen demişti.
Hemen elindeki eldivenleri cıkarıp elime geçiriyordu.
Onun bu meraklı hali cok güzeldi benim için...
Ardından teşekkür edip merakla sormustum ona;
-Napıcaz diye...
Bana gülümseyerek;
-Şimdi sana cok güzel bir yer göstericem demişti.
Hemen bir otobüse atlamıstık.
Yan yana otururken etrafıma baktıgımda bizim otobüslere hiç benzemiyordu.
Koltuklar doldugunda kimse otobüse binmiyordu.
Ayakta duran hiç kimseyi görmemiştim.
Ama fazlaca da otobüs vardı...
Hemen narna bana gülümseyerek;
-Kayak yapıcaz demişti.
Şaşırarak;
-iyide ben yapamam ki demiştim.
Bana gülümseyerek;
-Merak etme ben yanındayım demişti ciddi ve güzel bakıslarıyla...
Ardından iniceğimiz durakta inmiştik.
Fazlasıyla insan vardı ama kayak yapılacak yer cok geniş oldugu için kimse kimseyle
çarpışmıyor oldukca eğleniyordu herkes...
Daha sonra...

Daha sonra elimden tutarak;
-Hadi gel demiş koşuyordu...
Arkasındanda ben kosuyordum.
Hemen kayaklarımızı almıstık fazla pahalı değildi...
Kiralamıstık 4-5 kron vermiştik yaklasık 1 tl'ye yakın bir fiyattı.
Hemen bana;
-Benimle gel bak burası en güzel yeri demişti.
Gülümseyerek peşinden gitmiştim 4-5 dakika sonra bir dağın tepesinde duruyorduk.
Oldukca korkuyordum aşağı'ya baktıgımda insanlar çok küçük görünüyorlardı.
Narna'ya endişeli bir sesle;
-Hayır hayır ben yapamam demiş korkarak aşağı inmeye calısıyordum yürüyerek...
Narna bir anda diz çökmüş elleriyle yüzümü avuçlamıştı.
Ardındansa dudaklarımdan öpmüştü ve bana;
-Yanında ben varım demişti.
Hemen o an içimi bir cesaret kaplamıs ve narna'ya;
-Aslında korkulucak bir şey yokta sana bir şey olur diye korktum demiştim.
Gülümseyerek bana;
-Eminim ki öyledir demişti.
Bende gülüp yanına cıkmıstım.
Narna ayakta durup kaymak için hazırlanıyordu bense oldukca korkmus bir şekilde kızağa oturmusdum.
O bunu bir çok kez yapmıstı bense fazlasıyla korkuyordum...
Çevreye bakındıgımda bizden daha da yukarda olan insanlar sevinçle gülüyor aşağıya dogru büyük hızla
kayıyorlardı.
Narna onlara baktıgımı görünce bana;
-Aslında daha da yukarı cıkmalıydık demişti.
Korkulu gözlerle basımı sağa sola sallayıp;
-Yok yok iyi burası demiştim heyecanla...
Ardından bana bir süre bakmıstı.
Merakla;
-Noldu demiştim.
Gülüp bana;
-Arkamdan gel demişti.
Sonra kendisini hafifçe itmiş aşağı'ya dogru kayıyordu.
Oldukca korkuyordum...
Bir süre orda kaldıktan sonra narna'ya yukarıdan baktıgımda küçücük görünüyordu.
Bense korkuyla gidemiyordum.
Yavas yavas cıktıgım yerden inmeye calısıyordum.
Kayma korkusuyla orda oturup beklemeye baslamıstım.
4-5 dakika sonra narna anca yanıma gelebilmişti nefes nefese ve bana;
-Korkak demişti gülümseyerek...
Ardından bir kurnazlıkla ona;
-Seni bekledim hadi önüme otur da birlikte gidelim demiştim.
Hemen o masmavi gözleriyle bakıp;
-Peki demişti.
Hemen önüme oturmustu ve hazırlıksız oldugum bir anda itmişti bizi...
Narna'ya korkuyla sarılıyordum...
Narna gülüyordu bense sadece korkuyla bagırıyordum...
Aşağı vardıgımızda bana;
-Hadi bir daha yapalım demişti.
Olmaz diyerek baska bir şey yapmamızı söylemiştim.
Ardından peki demişti ve güzel bir yere gidip buz pateni gibi bir şey yapmamızı
söylemişti.
Daha sonra ayakkabılarımızı giyip oldukca eğlenmiştik.
Arada duygusal ortamlar olusuyor ve öpüşüyorduk...
Günün sonunda bana;
-Yarın ormanda kosalım mı? demişti.
Gülüseyerek ;
-Peki demiştim ve ardından yanaklarından öpmüştüm onu...
Yüzü gene kıpkırmızı olmustu ve ardından dağılmıstık...
Saat oldukca geç olmustu ve ben direk yataga gömülmüştüm...
Sabah oldugunda biri tarafından dürtülüyordum...

Biraz daha sohbet ettikten sonra telefonum calmıs ali aramıstı...
Merakla telefonu acmıstım ve bana;
-Abi senin diğer hat noldu ya anca buna ulasabildim demişti.
Ali'ye;
-Noldu olum demiştim.
Aliy'se bana;
-Yarın ordayız haberin olsun demişti...
Gülümseyerek;
-Gelin yaa ulan özledim sizi demiştim.
Ali'de;
-Bizde özledik bizde bir şey istiyomusun burdan demişti.
Hemen aklıma yasadıklarım gelmişti...
Aliye kararlı bir sesle;
-Yok kardeşim sağsalim gelin de demiştim.
Ardından telefonu kapayıp narna'ya;
-Hadi gel cafe'ye geçelim demiştim.
Onayladıktan sonra üzerime daha şık bir şeyler alıp hemen kantine melisin yanına gitmiştim.
Melis saskın bakıslarıyla bana bakarken melise;
-Çıkmam gerek daha sonra konusuruz demiştim.
Melisse garipsemişti ama basını sallamaktan baska bir şey yapamamıstı.
Hızlıca kafe'ye dogru gittiğim sırada önüme biri çıkmıstı yanında da iki kişi vardı.
Hemen önümü kesip bana bir şeyler söylemeye basladılar fakat dediklerinden hiçbir şey anlamıyordum.
Önce adamlara bakmıstım dogrularak...
ikisi benim gibi duruyordu tam önümdekiyse benden epeyca kalıplıydı...
Ve ardından aralarından biri bana;
-Narna'dan uzak dur demişti işaret parmagıyla beni göstererek...
Dik durmaya calısıyor birazda korkuyordum...
Yutkunduktan sonra göz kırpıp;
-Neden ondan uzak durucakmısım demiştim.
Biraz tedirgin olmustum kalıplı olan cocuk bana yönelip;
-Çünkü biz öyle istiyoruz demişti.
Gülümseyip;
-Yolumdan çekilin dedikten sonra yanlarından geçip gitmiştim.
Narna'yla bulusucagımız cafe'ye vardıgımda elindeki telefonuyla ugrasıyordu ve oldukca güzel görünüyordu.
Üzerinde güzel mavi bir bluz vardı...
Cafe'den cıkan müzikle birlikte içim kıpır kıpır olmustu.
Hemen yanına yönelmiştim.
Masa'ya dayanarak onu izliyordum o tatlı mavi gözleriyle gülümseyip bana bakarken narna'ya;
-Çok güzelsin demiştim.
Biraz utanmıs bir şekilde;
-Gerçekten mi demişti yüzü gülümseyerek...
Hemen dudaklarını öpmüştüm nazikçe...
Hemen geri cekildiğimde gözleri kapalı bir şekilde duruyordu.
Daha sonra gözlerini acıp gülümseyerek;
-Otursana diyordu.
Oldukca güzel görünüyordu.
Ardından yerime geçmiştim.
Hemen içeceğimi sipariş ettikten sonra narna gülümseyerek bana;
-Sabah cok üzdün beni demişti yüzünü asarak...
Elimi narna'nın yanağına getirip;
-Uykuya kalmısım yoksa seni üzermiydim hiç demiştim gözlerinin içine bakarak...
O günüde böyle geçirdikten sonra yurda dogru yöneldiğimde...