O günde dersimiz erken bitmişti.
Sınıfta onu tutup konusamazdım koridora cıkmasını bekliyordum ki...
Yanında bir arkadaşı daha vardı...
Hemen koridorda yakalamıstım onu;
-Biraz konusalım mı? diyebilmiştim utanır bir sesle...
Yanındaki arkadaşı narna'ya bakıp gülümsemiş hemen yanımızdan uzaklasmıstı.
Narna'ysa her zamanki gibi oldukça şıktı.
Üzerinde güzel uzun kollu kırmızı bir t-shirt vardı.
Siyah pantolonla cok güzel durmustu üzerine...
Narna gülümseyerek;
-Noldu demişti masum bir şekilde yüzünüde hafifçe aşağı indirerek...
Bende utanmıstım kıpkırmızı oldugumu yanaklarımın alev alısından hissedebiliyordum.
Hemen fazla beklemeden o güzel mavi gözlerine bakarak;
-Yaaa bana yardımcı olma imkanın var mı? demiştim.
Anlamamıstı sanki teleffuzumda pek güzel değildi bu sefer daha acık
bir şekilde;
-Tarih projesinde benimle olur musun? demiştim.
Daha sonra ne dediğimi tane tane düşünmüştüm oldukça utanmıstım söylediklerimden...
Narna da oldukca kızarmıstı.
Bir elinde kitaplar vardı diğer eliylede saç uçlarına dokunuyordu.
Gözleriyse masumca bakıyordu...
Ondan cevap bekliyordum aslında kızıcagını düşünüyordum.
Fakat birden masumca;
-Olur demişti.
Baya mutlu olmustum...
Hemen ardındanda bana utanıp tiz bir sesle;
-Sadece yardım etmek için demişti.
Utanmıstı baya yanakları kıpkırmızı olmustu...
Hemen yutkunduktan sonra utanmıs bir şekilde;
-Sonra konusuruz o zaman demiştim.
-Peki demişti o masum sesiyle...
Bense saatin erken oldugunu fırsat bilerek her zamanki cafe'ye geçmiş.
Aldıgım fransızca kitaplarla bir şeyler öğrenmeye calısıyordum.
Baya meraklanmıstım bu işe...
Kafayada koymustum...
Dalgın bir şekilde kitapları okurken biri yanıma oturmustu...
Başımı kaldırıp baktıgımda narna yanıma oturmus.
Ne yaptıgımı soruyordu utanmıs bir şekilde...
Bende durumdan hafifçe bahsetmiştim.
Saskınlıkla o mavi gözleriyle bana bakıyordu.
Yanaklarıysa gene kızarmıstı.
Duygusal bir ortam olusmustu hemen gözlerinin içine bakarak;
-Eee napalım proje için demiştim.
Bana garip garip hanedanlardan bahsetmişti sanırım vikinglerle ilgiliydi.
Bense hemen ardından;
-Sizin bildiğiniz bir şeyi değilde bilmediğiniz bir şeyden bahsetsek demiştim.
Ne gibi demişti o gülümseyen gözleriyle...
Bende;
-Sen bana bırak cok güzel olucak demiştim.
Basını sallamıs içeceğinden nazikçe bir yudum almıstı utanarak...
Hemen ardından oldukca ciddi ve nazik bir ses tonuyla;
-Anlatmıcak mısın demişti.
Merakla ;
-Neyi demiştim.
Hemen ardından;
-Kendini, hayatını demişti.
Kısaca bir özet geçmiştim.
Ben anlatırken gözlerimin içine bakıyor beni pür dikkat dinliyordu.
Oldukça mutlu oldugum anlardan biriydi...
O sırada bana ;
-Peki kadınlar hakkında ne düşünüyorsun demişti.
Bunu derken suratı tamamıyla kıpkırmızı olmustu.
Saskınlıkla onun bu yüz ifadesini izliyordum.
Hemen ardından yüzümü asıp;
-...

O günde dersimiz erken bitmişti.
Hemen ardından yüzümü asıp;
-Aslında sana açık olmak istiyorum. Demiş içeceğimden bir yudum almıstım.
O heyecanlı gözleri ve meraklı bakıslarıyla ağzımdan cıkacak lafları
bekliyordu.
Hemen yutkunduktan sonra gözlerinin içine bakarak;
-Ben cok şey yasadım.Çokçada üzüldüm. Artık herkesten korkmaya baslıyorum demiştim.
Üzgün bakıslarıyla bana bakıyordu.
Ardından dalgın dalgın masa'ya bakarken bir anda bana bakıp;
-Seni üzmek istemezdim demişti.
Hemen gülümseyerek ona;
-Aslında aklımda biri var diğerlerinden cok farklı biri diyebilmiştim.
Birden gözleri daha da etkileyici sekilde bakıyor.
Yüzündeki tebessümüde oldukca belli oluyordu...
Sevinmişti oldukca ama utanıp hemen basını yere eğiyor gözleriniyse
yukarı kaldırıp bana bakıyordu.
Gözleri gerçekten mükemmeldi masmaviydi.
içinde kaybolup duruyordum.
Hemen ardından bana;
-Gitmem gerek demişti.
Bende;
-Peki demiştim.
Daha sonra onun arkasından bende kalkmıs yurda dogru yöneliyordum.
Melis karşıma cıkmıstı;
-bymuhendisss aksam konusalım mı? uzun zaman olmustu demişti.
Melis'e ;
-Tabi tabi olur demiştim.
Aksam oldugunda melis'e narna konusunu acıcaktım.
Sonucta bosuna umutlanmasını istemiyordum.
Oda'ya geçtiğimde her zamanki görüntüyle karsılasmıstım...
Rıfat masalardan birine geçmiş ders çalısıyor.
Ali'yse bizim edebiyatçımız gibi bir şeydi.
Zamanını sürekli şiir kitaplarıyla geçiriyor arada da bizlere yazdıgı
şiirlerinden bahsediyordu...
Hemen içeri girdiğimde rıfat ve ali;
-Hoşgeldin demişti.
Hoşbulduk diyip hemen üzerimi değişip yataga geçmiştim.
Kitaplarımı okumaya koyulmustum.
Daha sonra rıfat'a;
-Abi naptınız siz? Neyi anlatıcaksınız demiştim.
Ali rıfattan önce atılarak;
-Abi selçuklu sanırım emin değiliz sana bağlı biraz neyi anlatıcaksın sen? demişti.
Bende onlara;
-siz seçin işte birini ona göre bende seçerim demiştim.
Aksam'a kadar vakit rahatça geçmişti. Ardından melis mesaj atmıstı.
Hemen ona konuyu acmanın vakti geldi diyerek üstümü giyinmeye baslamıstım.
Bizimkilerede;
-Şans dileyin diyordum.
Rıfat;
-Noldu abi? diyordu.
Yok bir şey hemen geliyorum demiştim.
Melis'in yanına gittiğimde güzel bir elbise giymişti beyaz ve siyah renklerden olusan...
Melis'e oturmasını işaret etmiştim.
iki tane kahvesinide hazırlamıstı...
Ardından melis;
-Anlat bakalım bymuhendisss demişti o komik halleriyle...
Hemen ardından melis'in gözlerine bakarak ciddi bir ses tonuyla;
-Melis ben aşık oldum hemde çok demiştim.
Ardından melis...