/i/Başıma Geldi

Hayatta başınıza gelenlerden ibaret değil midir?
  1. 51.
    +18
    Pazartesi olmustu...
    Haftasonu'm cok güzel geçmişti...
    Sürekli aklımda ebrar vardı...
    Düşünmeden edemiyordum her sey basamı dönecekti.
    Ama olsun kokusu hala burnumdaydı.
    Daha fazla düşünmeye fırsat bulmadan okula gitmem gerektiğini hatırladım.
    Şayet aynanın karsısında biraz daha kalsam okula geç kalabilirdim.
    Artık içimde bir korku olusmustu acaba ne taraftan gitsem...
    Gine ebrarların grubuyla karşılaşmak istemiyordum.
    Tekrar oldugu gibi parktan gitmeyi düşündüm. Kimseylede karsılasmamıstım.
    Güzelce atlatmıstım bu kısmı da...
    Okula geldiğimde ebrarın ne yapıcagını nasıl davranacagını cok merak ediyordum.
    içimden sürekli;
    Umarım aynı şeyler olmaz
    diyip duruyordum.
    Pazartesi sınıflar ayrı oldugu için hızlıca yerime geçip Semih ve Yavuzla selamlasıp yerime geçtim.
    Ebrar da tam o sırada geldi.
    Bazı kişilerle selamlasıp yanıma yöneldi.
    Bölüm günleri sandalyeler de oturuyorduk.
    Tam yanıma sandalye cekip benimle ilgileniyordu.
    Ve birden;
    -bymuhendisss nasılsın?
    hangi anlamda sordugunu anlayamadıgım için 5-10 saniye afalladım.
    sonra tekrar;
    -heyyy beni her gördüğünde böyle bakıcaksan cok sanslıyım. demişti.
    Sadece gülebilmiştim huzurlu bir gülümsemeyle...
    Sonra birden;
    -istersen arkadaşlarının yanına git sürekli buraya bakıp duruyorlar.
    Ebrar:Baksınlar nolucakki
    demişti.
    Sasırmıstım. Sevinçle karışık bir şekilde...
    20-30 dakika sonra Buse ;
    -Ebrar napıyosun orda??
    Ebrar:Hiç projeyi konusuyoruz demişti.
    Hala kimseye bir şey söylemiyordu.
    Söylemekte istemiyordu.
    Herkes aramızda bir şeyler oldugunu biliyordu...
    Fakat baskalarının oldugu yerlerde biz kavrdıbını kullanamıyorduk...
    Tekrar moraliim bozulmustu.
    Sanki hiçbir şey olmamıs gibi ebrar bana dönüp;
    -bymuhendisss noldu yüzünü asmıssın gene bana bakıp gülüyorsun hemen
    bymuhendisss:Yok bir şey benim birkaç işim var.
    Diyerek yan sınıfa atmıstım kendimi...
    Amacım biraz Mustafayla dertlesmekti.
    Sınıfa girdiğimde Mustafa'nın yanında Gizem vardı.
    Gizem bir şeyler yapmıs Mustafa'yla birlikte yiyorlardı.
    Gülüşüp oynasarak...
    Onları öyle görünce sevinmiştim.
    Bende gülmüştüm...
    Hiç rahatlarını bozmak istemedim tam arkamı dönüp gidiyordum ki Gizem;
    -bymuhendisss burdayız
    Şaşırmıstım farketmişlerdi beni sanki görmemiş gibi;
    -aaa görmedim sizi nasılsınız?
    dedim.
    Gizem:iyiyiz bymuhendisss bize katılmak istermisin?
    bymuhendisss:Teşekkür ederim kahvaltımı yaptım afiyet olsun size.
    Mustafa anlamıstı bir derdimin oldugunu sende bir şeyler var dercesine kafa sallamıstı.
    Gülmüştüm ve;
    -Çıkısta görüşürüz diyerek ayrılmıstım oradan...
    Sınıfa döndüğümde ebrar'ların konusmalarını duyabiliyordum.
    Aksam konser gibi bir yere gidiceklermis.
    Bana neden söylememişti ki...
    Haftasonu boyunca hep birbirimizle konusmustuk bana söyleyebilirdi.
    Konser var konsere gidicem diye...
    Giyiceği kıyafetide cantasından cıkarmıstı.
    Öyle abartılı bir şey değil ama üstüne yakısıcagından emindim.
    Konsere bizim sınıftan süleymanların grubuyla gidiceklerini öğrendim.
    Ebrar bunları duydugumu öğrenmiş olmalı ki;
    -bymuhendisss söyleyemedim kusura bakma
    bymuhendisss:önemli değil merak etme. Diyebilmiştim.
    Daha sonra...
    Tümünü Göster
    ···
  2. 52.
    +18
    Hemen okula geldim...
    Sırama yerlestim. Fakat bir şey dikkatimi çekmişti.Önümüzde oturan Zeliha yerini değiştirmişti.
    Sağ çaprazımıza geçmişti. Arada farkediyordum.
    Mustafa'yı kesiyordu. Dersin ortasında kısık sesle mustafa'ya dönüp;
    -kardeşim anlatmıcakmısın?
    Anlamıs ve de utanmıstı ardından yutkundu ve biraz duraksayıp;
    -hala bakıyomu ki?
    Konusmasından anlamıstım. Sanırım hala zeliha'yı istiyordu. Peki gizem'e nolucaktı?
    Onu zeliha kırmışken gizem toparlamıstı.
    Bu bildiğin yediğin kaba ** gibi bir şeydi.
    Mustafa'ya da bir şey demek istemiyordum ama merakla;
    - gizem???
    Mustafa:Gizem cok iyi biri.
    Merakla;
    -Sadece cok iyi biri mi? diyebilmiştim.
    Mustafa da dayanamayıp;
    -Abi biliyorsun benim Zelihaya olan duygularımı...
    Sohbet kacarcasına basımı önüme cevirip tekrar dersi dinlemeye koyulmustum.
    O arada ebrar bakmak için biraz dogruldum. Buseyle göz göze geldik.
    Buse:Hayırdır kimi arıyor kara gözlerin demişti. Hemde dersin ortasında herkes dönmüş bana bakıyordu.
    Eee haliyle sinirlenmistim.
    bymuhendisss:Ne diyosun sen ya?
    Buse:Hadi hadi
    demişti basından savarcasına.
    Tam bir şeyler söyleyecekken aniden hoca bana bakıp;
    -Yeter bymuhendisss uzatma!!!
    diye bagırmıstı.
    Hemen sırtımı sırama yasladım.
    Camı açmaları için arkadaşlardan birine isaret ettim.
    içerisi fazlaca bunaltıcı olmustu.
    Sonra Buse;
    -cok soguk oldu ya camı kapatırmısınız bu havada da camı açan bi sizi gördüm.
    demişti.
    Hemen atılarak;
    -Açmalarını ben söyledim.Bir şey söyliceksen cocuklara değil bana söyle.
    Diyerek terslemiştim.
    O esnada hiç beklemediğim bir şey oldu. Ebrar arkasını dönmüş;
    -bymuhendisss yeter artık etrafı ateşe verip duruyorsun...
    demişti. Aslına bakarsan susmaya niyetim yoktu.
    Ama bunu ebrar söyleyince susmak zorunda kalmıstım...
    Savası kaybeden biri gibi son kaleme cekilmiştim.
    Artık gerekmedikçe kursunlarımı kullanmayacaktım.Son kurşunlarım kalmış gibi davranacaktım.
    Teneffüste mustafa'ya;
    -bi nefes alıp geliyorum dört duvar arasında kaldık.
    Demiştim. Biraz da buseye duyurmak istemiştim.
    Arkamdan ebrar gelmişti ve;
    -bymuhendisss noluyor sana cok garip davranıyorsun.
    Cevap vermeden yoluma devam etmiştim.
    Zil çaldıgındaysa sınıfıma dogru yöneldim.Çağla diye bir kız vardı.Çok güzeldi aslında.
    Öyle kimseye kolay kolay yüz vermezdi. Güvenmediği kimseyi yaklastırmazdı yanına ama çokcada arkadaşı vardı.
    Bi anda o yesil gözlerini bana cevirince korkup hemen gözlerimi kacırdım.O da gözlerini çevirmişti.
    Hemen sınıfa geçmiştim.
    Mustafa semihlerle sohbet ediyorken süleyman yanıma gelip bana selam verdi. Küçük bir sohbetten sonra telefonumu istedi.Bir şeyler göstericekti arkadaşlarına bende hemen;
    -seninkini versene ya bende oyun falan oyniyim zaman geçmez böyle demiştim.
    Hemen vermişti. Aslında amacım cok farklıydı.
    Hemen mesajlara girip ebrarla ne konustuklarını öğrenmem gerekiyordu.
    Ebrar:Ya cok seviyorum lütfen bir daha konussan eskiden benimle konusuyordu ama artık yüzüme dahi bakmıyor.
    Süleyman:konusuyorum ama olmaz o iş bitti diyor.
    Aradan günler geçmişti ve benimle oldugu haftasonu süleymana;
    -sarısınımı yarın görücem diyordu.
    Süleymanın en yakın arkadaşı murat'tı bu.
    Deli'ye dönmüştüm.
    Hemen mesajları kapayıp ebrarın nerde olduguna bakmak istemiştim ki o da bana bakıyor sahte gülücükler atıyordu.
    Daha sonra telefonu süleymana geri verdim. Sıramda oturup deliye dönüyordum.
    Hem bana hem murata nasıl oynayabiliyordu.
    Acaba bu yüzden mi kimseye duyurmak istemiyordu.
    Mustafa yanıma gelmişti durumu farketmişti ki şaşkın bir şekilde;
    -Noldu abi sana ?diyebilmişti.
    Sinirli bir ses tonuyla;
    -Mustafaaa şimdi olmaz. Kalbini kırarım bak diyebilmiştim.

    Son derslere yaklasmıstık yüzüm bayadır asık düşünüyordum.
    Ebrarsa mesaj atmıs;
    -noldu sana?
    diyordu. Madem murat'ı seviyordu. Neden benimle birçok sey yasamıstı.
    Tümünü Göster
    ···
  3. 53.
    +18
    Maç bitmiş lavobaya elimi yüzümü yıkamaya gitmiştim.Pek fazla terlememiştim. Aslında ama susamıstım.
    Kantine gittiğim sırada sınıfın cogu bir masada toplanmıs piknik için sohbet ediyorlardı.
    Kadir bana seslenerek;
    -bymuhendisss abi gel şuraya halledelim şu işleri ya demişti.
    Canım sıkkındı gitmekte istememiştim.
    bymuhendisss:gelmek istediğimden emin değilim?
    kadir:abi sen gelmezsen sınıfın yarısı gelmicek zaten.
    diyebilmişti. Sınıfça bir şeyler yapmak istiyordu hakkıydı da.
    Daha sonra;
    -olur tamam bakarız. Diyerek piknik işleriyle ugrasmıstık.
    Suyumu alıp benim için ayırdıkları sandalyeye gitmiştim.
    O sırada gizem bana seslenmişti;
    -bymuhendisss konusmamız lazım?
    Mustafa da yanımdaydı cok sasırmıstık mustafa hemen bana dönüp;
    -acaba benimle ilgili mi konusucak demişti.
    Sakince dönüp;
    -şimdi öğreniriz diyebilmiştim.
    Gizemin yanına geçmiştim. Başlarda garip davranıyordu.
    Yanmıs koluma parmaklarıyla dokunuyor gülüp arada;
    - acıyor mu ?
    diye soruyordu...
    Napmaya calısıyordu. Anlamamıstım acaba beni kullanarak mustafa'yı kıskandırmak mı istiyordu.
    Arkaya dönüp baktıgımda mustafa bizi bütün dikkatiyle izliyordu. Bakısları garipti ama bymmuhendisss bana bunu yapmaz der gibi bakıyordu.
    Gizeme dönerek...
    ···
  4. 54.
    +18
    Hemen ardından rıfat beni arıyordu;
    -Abi nerdesin? diyordu.
    Rıfat'a;
    -Hemen geliyorum demiştim.
    Ali'ye söz vermiştik bir cafe'ye gecicektik...
    Benim amacımsa cafenin ordaki kitapcıya ugramaktı...
    Hemen bahcenin bir köşesinde bulusmustuk.
    Yanlarına gelip;
    -Hadi abi gidelim işlerim vardı biraz demiş yolumuza devam etmiştik.
    Cafe'nin önlerine geldiğimizde rıfatlara;
    -Abi siz geçin takılın ben bikaç şey bakıp geliyorum demiştim.
    Ali;
    -Tamam abi erken gelde sohbet falan ederiz demişti.
    Tamam deyip hemen sokagın sonundaki geçen sefer gitmiş oldugum kitapcıya
    girmiştim.
    Yaşlı adam beni görünce tanımıs gülerek;
    -Genç adam sık sık ugrar oldun demişti.
    Hemen ardındanda ciddi bir ses tonuyla;
    -Uzun zamandır bilgiye susamıs gençler görmüyordum. demişti.
    Bu insanlar birbirlerine cok iyi davranıyorlardı.
    Hemen gülümseyerek yaşlı adama;
    -Teşekkür ederim sadece merak ettiğim bilgiler var demiştim.
    Yaşlı adam gülerek;
    -Aradıgını bulursun umarım diyerek gözlüklerini takıp önündeki
    kitabını okumaya koyulmustu.
    içerisi oldukca büyüktü.
    Hemen geçen aldıgım fransızca kitaplarının daha da fazlasını bulmustum.
    Hemen ardından baska kitaplara da gözüm catmıstı cantamı bir kenara atmıs
    kitaplarla ilgileniyordum ki...
    Bir anda biri yanıma gelerek...
    ···
  5. 55.
    +21 -3
    Ardından bana;
    -Hadi gidelim demişti.
    -Peki demiştim hafifçe gülerek...
    Ardından beni nereye zütürüceğini anlatırken yolda yanında yürümek
    çok güzel bir duyguydu.
    Daha sonra zütürüceği yere vardıgımızda bir çok insan resimler cekiliyor pozlar veriyordu.
    Şehrin göbeğiymiş...
    Adıda opera house diye geçiyormus...
    Beyaz heykeller vardı her tarafta...
    Oldukca da güzel yapılmıstı.
    Sırayla yanlarına geçip resimler cekiyorduk...
    Daha sonra oldukca üsümüştüm.
    Titrediğim sırada bana bakıp;
    -içeri geçelim ısınırsın demişti o masmavi gözlerle.
    içerisi AVM'ye benziyordu fakat güvenlik kapısı yoktu.
    içeriye girdiğimizde bir çok dükkan ve etrafta bir çok süs vardı.
    Ardından narna bana dönüp;
    -Begendin mi? demişti.
    Hafifçe gülümseyip;
    -Çok güzel diyebilmiştim.
    Daha sonra koluma girdiğinde oldukca heyecanlanmıstım.
    Az önce üşüyorken şimdiyse sıcak basmıstı...
    Yüzüne baktıgımdaysa koluma girdiğinin farkında bile olmadıgını anlamıstım.
    Etrafa bakıyor gülücükler dagıtıyordu ki bana dönüp o şaşkın bakışlarını attıgında heyecanla ona;
    -Yanımda olman cok hosuma gidiyor demiştim.
    Biraz gülüp yanaklarının kızardıgını farketmiştim.
    Hemen eğmiş basını kaldırıp gözleriyle bana bakıp;
    -Daha görmediğin bir sürü şey var burda demişti nazik bir ses tonuyla...
    O günü güzel geçirmiştik.
    Aslında düşünüyordum buralara kadar gelmiş eve döndüğümde hiçbir yere gitmedim ki mi? diyicektim.
    Bu düşünceler aklımdan geçerken o kızıl saçlarına bakıp;
    Peki ileride nolucak?
    Ya onu bırakmak zorunda kalırsam diye düşünürken...
    Arkasını gülümseyerek dönmüş bana;
    -istersen artık gidebiliriz demişti.
    Biraz tebessümle;
    -Sıkıldın galiba? diyebilmiştim.
    Garip bir aksağanla kendi dilinde bir şeyler söylemişti.
    Anlamadım demiştim şaşkın bakıslarımla...
    Ardından bana;
    -Sadece bize ait bir deyim diyebilmişti gülerek...
    Sonraysa içeride 1-2 saat dolasıp yakın bir şekilde yürüyorduk...
    Dısarı cıktıgımdaysa sabahki havadan hiçbir iz yoktu...
    Kar yagıyordu...
    Hemde oldukca fazla...
    Ama kimse sasırmıyordu...
    Şaşkın şaşkın bakarken narna bana dönüp;
    -Hiçbir şey getirmemişsin demişti.
    Şaşkın şaşkın bakarak ;
    -Bilmiyordum demiştim.
    Narna hemen üzerinde ki ceketinin cebinden eldiven ve şapkasını cıkarmıs.
    Eldivenleri elime tutusturmustu...
    Şapkayıysa o güzel parmaklarıyla kafama geçirmişti.
    Üzerimde sadece gömlek vardı.
    Oldukca ıslanmıs bir şekilde hemen yurdun önüne gelmiştik.
    Teşekkür edip sapkasını cıkarıp basına takmıstım.
    Eldivenleride verdikten sonra yavasca yanagına bir öpücük kondurmustum.
    Bembeyaz karda oldukca tatlı gözüküyordu...
    Yanakları pespembe duruyordu.
    Mavi gözlerine oldukca yakısıyordu.
    Hemen yurda girdiğim sırada melisle karsılasmıstım...
    Hemen selam verip odama geçmek istiyordum oldukca ıslanmıstım.
    Melis hemen ardımdan gelip;
    -Hasta olucaksın demişti.
    Hemen oda'ya girmiştim. Melisde arkamdan gelmişti.
    Rıfat ve aliler melisi görünce hemen toparlanmıstı.
    Rıfat hemen;
    -Abi hasta olucaksın üstünü değiş hemen demişti.
    Öyle yapıcam demiş tuvalete girmiştim.
    Hemen t-shirt'ümü cıkarıp kurulanmaya baslamıstım ki...
    Kapının ardında bekleyenin melis oldugunu biliyordum...
    Melis'e;
    -Sonra bulurum seni beklemene gerek yok demiştim.
    Hemen nazikçe;
    -Peki diyerek cıkmıstı odadan...
    Hemen kurulanıp yataga atmıstım kendimi babamsa beni arıyordu...
    O an açmak istemeyerek kapamıs yataga uzanmıstım.
    1-2 Saat dinlendikten sonra rıfat;
    -Abi gelsene yemek yiyelim demişti.
    Hemen dogrulmus askılıktan ceketi mi montumu alsam diye düşünürken...
    Rıfta kocaman bir mont giymişti...
    Kapıyı actıgındaysa oda buz kesmişti...
    Ayak parmaklarım soguktan oldukca ağırmaya baslamıstı ki monto alıp yemek
    yemek için aşağıya inmiştik.
    Melisse bir masa'da oturmus üzerinde kalın bir montla kahvesini içiyor
    telefonuyla ugrasıyordu...
    Hemen yanına gidip;
    -Kusura bakma melis demiştim.
    Gülümseyip bana bakarak;
    -Önemli değil demişti...
    Hemen ardından dogrulmus gidiyordum ki bana;
    -Nereye demişti.
    Yemek yiyicektim demiştim.
    Anladım demişti ve ben direk rıfatın yanına yönelerek yemeklerimizi yemiştik.
    Kantinde bos bos otururken saate baktıgımda baya geç olmustu.
    Zaten oldukca yorgundum...
    Rıfat'a;
    -Hadi kalkalım biz zaten cok yoruldum bugün. Demiştim.
    Rıfatsa;
    -Dinlen abi yarın okul varmıs demişti.
    Sasırmıstım biraz sonucta eskiden 2 gün tatil yapıyorduk.
    Daha sonraysa derslerin rahatlıgından pek önemsememiştim bu konuyu...
    Hemen oda'ya geçip yataga uzanmıstım...
    Bizimkilere;
    -Ben yatıyorum sabah kaldırırsınız demiştim.
    O kadar yorulmustum ki basımı yastıga koyar koymaz uyumustum...
    Sabah oldugunda her zamanki gibi rıfat tarafından uyandırılmıstım...
    Elimi yüzümü yıkayıp hazırlanmaya baslamıstım...
    Her zamanki gibi heyecanlanıyordum sonucta onu görücektim...
    Daha fazla sabredemeden okul için erken cıkmıstım bizimkileride peşimden sürükleyerek...
    Okula vardıgımızda...
    Tümünü Göster
    ···
  6. 56.
    +18
    Anladım diyerek konuyu fazla uzatmak istememiştim ki...
    Çağla bir anda sesini yükselterek;
    -Keske insanlar sakinleşip birbirlerini dinleyebilse demişti.
    Gizem'de ona katlırcasına;
    -Haklısın demişti.
    Hemen saclarını kulagının arkasına almıstı.
    Fazla bakmaya calısmıyordum...
    Aksi halde onun için gitmemişmiydim buralardan...
    Hemen gülümseyip ortamdaki gergin havayı dagıtmak için mustafa'ya;
    -Süleymanlarla konusta gitmeden bir halı saha ayarlayalım demiştim.
    Ardından yavuz da konusmaya dahil olmus planlarımızı yapıyorduk ki...
    Gizem hemen atılarak;
    -Bize geliriz demişti.
    Hemen aklıma anılar gelmişti.
    Çağla'nın benimle ilgilenmeleri...
    Bana destek olması...
    Daha sonra bu düşüncelerden uzaklasmak adına içeceğimi yudumlayıp
    telefonumla ugrasmaya baslıyordum.
    Biraz daha sohbet ettikten sonra gizem;
    -Bizim kalkmamız gerekiyor demiş ve selamlasıp gitmişlerdi.
    Çağla bir ara selam vermek için bana bakmıstı fakat hiç onun tarafına dönmemiştim.
    Dalgın dalgın masa'ya bakıyordum.
    Kızlar gittikten bir süre sonra mustafa'ya;
    -Yarın bir sahile gidelim mi yaa boğaz kokusunu özlemişim demiştim.
    Mustafa da gülüp;
    -Olur demişti.
    O geceyide böyle kapatmıstık.
    Eve geldiğimde herkes benimle ilgileniyordu.
    Annemse bir sürü yemek yapmıs bana yedirmeye calısıyordu.
    Hemen özlediğim yatagıma geçip günün özetini düşünüyordum.
    Ardından bunca sıkıntılı düşünceden sonra aklıma narna gelmişti.
    O güzel saçları ve masmavi gözleri aklıma gelerek yatmak üzereyken...
    Ona mesaj atmak istemiştim hemen kartı değişerek narna'ya;
    -Seni düşünüyorum demiştim.
    Cevap gelmeyince yatıp uyumaya koyulmustum...
    Sabah oldugunda...
    ···
    1. 1.
      +4
      panpa yazıklar olsun sana orada çağlayı züt etmeni beklerdim senden
      ···
  7. 57.
    +18
    Daha sonra kendimi mutlu etmek adına bizimkilerle sohbete devam etmiştik.
    Aksama dogru rıfat'ın annesi rıfatın odasına yer yatakları getirmişti.
    Hemen onları serip üzerimizi değişip içlerine girmiştik.
    Öyle sohbet ediyorduk ki...
    Aklıma gene yasadıklarım gelmişti.
    Gizem'in yaptıgı...
    Mustafa'nın kardeşim dediğim adamın bir kız için beni dinlememesi...
    Çağla'nın yanımda olmaması...
    Ebrar'ın konusmaları...
    Hepsi üzmüştü beni...
    Ebrar sanırım haklıydı.
    "Bir gün yaptıklarının cezasını cekiceksin" demişti.
    Açıkçası bu kadar hızlı olucagını düşünmemiştim.
    Hatta ne yaptıgımı dahi bilmiyordum...
    Sonucta herkesin kendince nedenleri vardı...
    Hemen ardından elimdeki telefonumla narna'ya üzgün bir şekilde;
    -Şu an gerçekten sana ihtiyacım var demiştim.
    Narna'ysa hemen mesajıma geri dönmüştü;
    -Noldu naptılar sana demişti üzgün bir şekilde...
    Narna'ya;
    -Hiçbir şey sormasan şu an gerçekten iyi değilim sadece seninle konusmak istedim demiştim.
    Narna'ysa;
    -Peki demişti.
    Ardından ona;
    -Yarın ilk uçakla gelicem. demiştim.
    Ardından heyecanlı bir şekilde;
    -Gerçekten mi? demişti.
    Gerçekten diyip gülücük göndermiştim.
    Ardından biraz daha sohbet etmiştik.
    Hemen rıfattan wifi şifresini isteyip uçak biletlerine bakıyordum.
    Yaz döneminde oslo uçakları boş oldugundan yarın için hemen bir tane bulmustum.
    Fakat kartım olmadıgı için alamıyordum.
    Hava alanına gidip alıcaktım.
    Daha sonra rıfatlarla sohbet ettikten sonra uyumustuk...
    Güzelce uyuyorduk ki...
    Gece sürekli kabuslar görüyordum.
    Annemin yüz ifadesi, üzgün hali...
    Babamın bana yaptıkları...
    Bir an olsun gözümün önünden gitmiyordu bunlar...
    ···
  8. 58.
    +18
    Sabah oldugun eskisi gibi rıfat tarafından dürtülüyordum.
    Rıfat;
    -Hadi abi kahvaltı yapıcaz diyordu.
    Hemen ayıp olmaması adına aliyle kalkıp elimizi yüzümüzü yıkamıs sofraya nazik bir şekilde oturmustuk...
    Annesi oldukca güzel bir sofra hazırlamıstı.
    Hemen kahvaltımızı yaptıktan sonra ali'ye;
    -Ben gidiyorum osloda görüşürüz demiştim.
    Ali'de;
    -Kardeşim istersen geliyim yalnız kalma demişti.
    Ali'ye;
    -Yok kardeşim zaten bizbizeyiz hep ailenle kal demiştim.
    Daha sonra rıfatın ailesine teşekkür edip rıfatla görüşüp aliyle çıkmıstık evden...
    Bir süre sonra aliylede dagılmıstık sarılıp...
    Hemen ardından bir servise atlayıp hava alanına gelmiştim.
    ilk uçak için biletleri almıs beklemeye koyulmustum...
    Telefona baktıgımdaysa babam bir sürü mesaj atmıstı;
    -Oglum gel
    -Öyle demek istemedim
    -Kalbini kırmak istemedim gibi bir sürü mesaj atmıstı.
    Aynı sekilde annem'de;
    -Oglum madem gittin bari benimle konus babana söylemem demişti.
    Biraz gözlerim dolmustu yanımda oturan benim yaslarımda bir kızsa bana garip bir bakışla bakıp gülümsemişti ve;
    -Nasılsın demişti.
    Gülümseyerek;
    -iyi olmaya calısıyorum demiştim.
    Üzerinde uzun ve bol bir mavi elbise vardı.
    Ardından daha fazla kimseyle konusmamak için ayaga kalkmıs içeride
    biraz dolasıyordum.
    Biraz daha bekledikten sonra uçağımın anonsu yapılmıstı.
    Hemen uçağa dogru yönelmiştim...
    Daha sonra koltuguma yerleşip aklımdan şu cümleler geçmişti;
    -Evet bymuhendisss geri dönmek yok...
    -Yerini bulsalar bile oslo'ya gelemezler ki bile
    -Yeni bir hayat demiştim kendi kendime üzgünce...
    Basımı koltuga yaslamıs üzgünce çağla'nın son hallerini düşünüyordum.
    Gizemin attıgı tokadı...
    Mustafa'nın laflarını...
    Evi terkedişimi...
    Bu düşünceleri düşünürken uyuya kalmıstım...
    Uyandıgımda...
    ···
    1. 1.
      0
      Uçağı kacirdim deme bana aq
      ···
  9. 59.
    +18
    Uyandıgımda güzel bir yüz bana sesleniyordu.
    Geldik efendim diye gözümü hemen ovuşturduktan sonra hostese;
    -Teşekkür ederim demiş ayaga kalkıp çantamı almıstım.
    Oldukca utanc verici bir durumdu kıpkırmızı kesilmiştim.
    Oslo hava alanından cıkmıstım hemen bir servise atlayıp yurdun önünde inmiştim.
    Hava gerçekten kötüydü bu sefer gerçekten hasta oldugumu hissedebiliyordum.
    Soguktan titremeye baslamıstım...
    Hemen yurda girmiştim ki mehmet abi;
    -Oooo bymuhendisss hoş geldin nerde senin elemanlar demişti.
    Gülümseyerek;
    -Hoşbulduk mehmet abi onlar biraz geç gelicek benim işlerim oldugu için
    erken geldim demiştim.
    Gülerek bana;
    -Hasta olucaksın hemen geç odanada bir toparlan diyip odamın anahtarını
    vermişti.
    Hemen odaya geçmiştim aklıdaki düşüncelerle...
    Tam odanın kapısını actıgımda melisi görmüştüm...
    Gülümseyerek bana yaklasıyordu üzerindede ceketi vardı.
    Sarı saçlarına güzel gitmişti.
    Hemen sarılarak bana garip bir yüz ifadesiyle;
    -Sana cok kızgınım demişti.
    Gülümseyerek;
    -Neden demiştim.
    Melis:Bana gidiceğini söylemedin bile demişti.
    Melise;
    -Biraz acele oldu kusura bakma demiştim.
    Ardından melis;
    -Tamam seni fazla tutmiyim git toparlan demişti ardından;
    -Aksam bulusur konusuruz demişti.
    Göz kırpmıstım.
    Hemen odaya girip üzerimi değişmiştim.
    Sıcacık oda'da bile üşüyordum...
    Hemen üzerime kalın bir şeyler giymiş yataga uzanmıstım...
    ···
    1. 1.
      0
      olum 10 dk da bunu yazdın la neyse devam
      ···
  10. 60.
    +18
    Odaya geçtiğimde...
    Hemen aynaya yönelmiştim.
    Burnum güzelce kanıyordu hatta şişmişti.
    Dudağımda oldukca sismişti ve gözümün biri iyice morarmıştı...
    Bunların yanı sıra bacağım ve karnımdada ağrılar vardı.
    Baya kötü olmustum...
    Oldukca da üzgündüm.
    Tam o sırada kapı calmıstı...
    Melis'i görmüştüm endişeliydi ve meraklı gözleriyle bana bakıyordu.
    Elindede sargı bezleri gibi bir şeyler vardı.
    Hemen bana yönelerek meraklı bir ses tonuyla;
    -Cok kötü olmus nasıl oldu bu diyordu.
    O an benimle ilgilenen biri vardı ve ona kızamazdım...
    Melis hemen kolumdan tutmus ve beni yataga oturtmustu.
    Elindekilerle pansuma gibi bir şey yapıyordu bana...
    Canım oldukca acıyor fakat içimde tutuyordum.
    Melis bana acıyarak;
    -Canın cok acıyor mu? demişti.
    Melis'e dalgın ve sakin bir sesle;
    -Acıyor demiştim.
    Ardından benimle ilgilendikten sonra bana;
    -Nasıl oldu bu demişti.
    O an ne oldugunu anlamadan melise sarılmıstım.
    Sanırım kendimi cok kötü hissediyordum.
    Hemde cok kötü...
    Meliste bana sıkı sıkı sarılıyordu.
    O an sadece sinirleniyordum...
    Sadece kin tutuyordum içimde...
    Hem o an kimsem yokken melis benim yanımdaydı.
    Belki narna'yı arasam belki gelirdi ama ona nasıl anlatabilirdim ki...
    Neden dayak yediğimide düşünüyordum acıkcası...
    Narna o cocuklarla bir şey mi yasamıstı???
    Ya da o çocuklar mı narna'yı istiyordu???
    Daha sonra kendimi melisten cekerek;
    -Teşekkür ederim demiştim.
    Melis'se;
    -Hayır bu gece seni bırakmıyorum demişti tedirgin bir sesle...
    Melis'e ciddi bir sesle;
    -iyi ki varsın ama yalnız kalsam cok iyi olur demiştim.
    Melis oldukca anlayışlı biriydi ve bana;
    -Peki ama arada kontrol edicem seni demişti.
    Gülümseyip;
    -Peki diyebilmiştim.
    Ardından...
    ···
  11. 61.
    +18
    Ardından kendini geri çekip dudaklarımı öpüyordu ki...
    istemsiz bir şekilde bagırmıstım...
    Dudagım oldukca acıyordu.
    Narna'ysa üzgünce;
    -Özür dilerim diyip elleriyle saclarıma dokunup yavasca boynumu öpmüştü.
    Bir süre böyle kaldıktan sonra yataga oturmustuk ve yaralarımla ilgileniyordu...
    Ardından bana bir çok kez ısrar etmişti;
    -Noldu? diye.
    Fakat hiçbirinede cevap vermek istememiştim.
    Aksam oldugunda narna'ya;
    -Hadi sen git demiştim.
    Biraz daha yanımda kalmak için ısrar etmişti ki.
    Narna'ya yaklasıp onu kokladıktan sonra;
    -Biraz yanlız kalmam gerek dinlenmem gerek anla beni diyebilmiştim.
    Onu öpmek istiyordum fakat canım oldukca acıyordu.
    Daha sonra onu ugurlayarak yol etmiş ve yataga uzanmıstım...
    1-2 saat sonra elinde bir kahveyle melis gelmişti oda'ya...
    Gülümseyip;
    -Gene mi yedek anahtarla geliyorsun demiştim.
    Melisse gülümseyip;
    -Kahve de içemezsin simdi demişti.
    Bende gülümsemiştim ona...
    Sonucta beni düşünüyordu.
    Yatakta yatıyordum ve biraz dogrulmustum.
    Melisse hemen yanıma geçmiş oturuyordu.
    Kahve'yi zar zor da olsa içebiliyordum.
    Melis o gece de fazlasıyla ısrar etmişti.
    Bense melise;
    -Bir şeyim yok yeter artık demiştim.
    Ardındansa ona bagırdıgım zaman aklıma gelmişti ve melise;
    -Sana bagırdıgım için özür dilerim.O an sinirliydim o kadar demiştim.
    Melisse gülümseyip önemli olmadıgını söylemişti.
    O gece biraz daha konustuktan sonra melis kalkmıstı ve bense uyumustum..
    Sabah oldugunda...
    ···
  12. 62.
    +18
    Hemen yanına yönelip...
    Basımı sallayarak selam vermiştim.
    Narna'nın eli boynundaydı ve bana masumca;
    -Sanırım sana haksızlık ettim demişti.
    Bende gözlerine kararlı bir şekilde bakıp;
    -Keske beni dinleseydin demiştim.
    Ardından narna bana;
    -Neden onlara vurdun demişti ciddi bir şekilde...
    Narna'ya;
    -Aslında isteyerek olmadı ben kavga etmek istemiyordum ali bir anda sinirlenince bende karıstım. demiştim.
    Narnada bana sinirli gözlerle bakıp;
    -Ne yani arkadaşın saldırdı diye mi saldırdın hala aynısın demişti.
    Tam kalkmak üzereyken kolundan tutup;
    -Otur da hikayenin tamdıbını anlatiyim. demiştim.
    Narna oturmus meraklı gözlerle bana bakıyordu bende;
    -Senin o arkadaşların öncesinde demiş yutkunup duraksamıstım ve narna'ya;
    -Hani yüzüm falan kötü olmustu yaa diyebilmiştim.
    Narna hemen kaşlarını çatarak;
    -Yoksa demiş susmustu bir süre...
    Ardından kalkıp yanıma oturmus ve bana sarılarak;
    -Özür dilerim demişti.
    Bende ona sarılmıstım özlem dolu bir şekilde...
    Sımsıkı sarılmıs kokusunu içime cekiyordum.
    Narna'da oldukca üzgündü ve bana;
    -Lütfen beni affet diyebilmişti.
    Narna'ya;
    -Sana nasıl küs kalabilirim ki diyebilmiştim ve narna gülümsemişti.
    Ardından ciddileşerek narna'ya;
    -Ama demiş biraz susmustum narna'ysa biraz huzursuz olmus yüzünü asmıstı ve bana;
    -Ama ne? demişti.
    Ardından narna'ya;
    -Bana bir söz vermeni istiyorum demiştim.
    O da tatlı yüzüyle basını sallamıs ve bana;
    -Dinliyorum demişti.
    Narna'ya;
    -Bir daha ne olursa olsun beni dinliyiceksin demiştim.
    Gülümseyerek bana sarılıp;
    -Söz veriyorum demişti.
    Ardından rıfatların gidiceği aklıma gelip narna'ya;
    -Gitmem gerek bizim cocuklar gidicek onları ugurlamam lazım demiştim.
    Narna'yla bakısarak ayrılmıstım ordan...
    Yurda geçtiğimde...
    ···
  13. 63.
    +17
    Evde de durumlar pek güzel gitmiyordu.
    Kardeşimin dersleri oldukca kötüydü ne kadar yardım etsemde olmayınca olmuyor işte.
    Babam onca borcun içinde birde kardeşimi kursa yazdırmıştı.
    Bide üstüne haftasonu kızlarla cıkıcaktık.
    Ona yetecek param vardıda sonrasını napıcam bilmiyordum.
    Perşembe sabahı tekrar okul için hazırlanmaya basladım.
    Günden güne aynada daha fazla zaman geçirdiğimi farkettim.
    Okula vardıgımda Mustafa coktan gelmiş beni bekliyordu.
    Hızlıca selamlasıp sınıfa dogru yoneldik ve dün ki olayın özetini hızlıca geçtik.
    Ebrarla daha yüzleşmemiştik hala endişeliydim.
    Ders aralarında önde oturdugu için ara sıra cantasına dönmek bahanesiyle bana bakıyordu.
    Yani bunu farkedebiliyordum.
    Tam baktıgı sırada bizim hergele Mustafa, Zelihaya satasırken hoca bize siz ikiniz gelin bakalım diyerek tahtaya cıkardı.
    Derside dinlemiyordum:çünkü felsefe cok sıkıcıydı
    Sasırdım. Hızlıca tahtaya geçtik
    Sizce bu masanın ayagı neden yamuk diye bir soru sorunca Mustafa birşeyler sacmaladı.
    Bende saskın saskın bakıyordum.
    Sonra bagırarak dersten attı bizi
    herkes gülüyordu.
    Hayatımda böyle bir şeyi ilk kez yasıyordum.
    Tabi bana koyan Ebrar'ın gülmesiydi
    ···
  14. 64.
    +17
    Sınıfa cıktıgımızda gün boyunca bakısıyorduk...
    Ben bakmak istemiyordum ama acaba bakıyor mu diyerek onu aradıgımda onu bana bakarken görüyordum.
    Aksam eve geldiğimde kitaplarımı yerlestirirken sabah burusturup attıgım kagıdı düzeltip
    günlüklerimin arasına koymustum.
    Artık ne olursa olsun o da acılarıma,
    Anılarıma eklenmişti...
    Defteride masanın üzerinde bırakmıstım.
    Aksam saatlerinde kapı calmıstı.
    Annem biriyle konusuyordu.Bir anda odamın kapısı acılmıs annem;
    -oglum ödeviniz varmıs neden haber vermedin bir şeyler yapardım? demişti.
    Şaşkın şaşkın bakıyordum ki arkada ebrarı görmüştüm.
    Masumca bakıyordu.
    Ebrar:Hadi istersen hemen baslayalım. Demişti.
    Annem iyi dersler diyerek kapıyı cekmişti.
    Kısık sesle;
    -Ne işin var burda senin?
    Ebrar:bymuhendisss gözlerime bak.
    Masumca söylemişti bunu...
    Gözlerine yenik düşmüştüm.
    Bana yakınlastıgını farkediyordum gözlerinide kapamıstı. Dudaklarıma dogru...
    Dudaklarının değdiğini, nefesini,kokusunu her seyi hissediyordum.
    Kalp atışlarımda yükselmişti.
    Gözlerim kapalı bir şekilde başımı hafifçe sol'a kaydırmıstım.
    Yapamazdım...
    Ebrar hüzünle geri çekilmişti ve;
    -Beni eskisi gibi istemiyormusun bymuhendisss. demişti.
    Burdan bakınca çok güzel görünsede yapamazdım.
    Bu haksızlık olurdu sevdiğim dediğim çağla'ya...
    Çağla beni düşünürken ben ona bunu nasıl yapabilirdim ki??
    ···
    1. 1.
      0
      Uzdun be pnp
      ···
  15. 65.
    +17
    Bir süre daha durduktan sonra kimseye bir şey demeden uzaklasmıstım ordan.
    Mustafa da hemen arkamdan geliyordu kalabalıga dönüp tiz bir sesle;
    -Teşekkürler diyip uzaklasmıstık ordan.
    Sınıfa geçtiğimde ebrar bir sırada oturuyordu.
    Selamlasıp hemen yanıma gelmişti.
    Ebrar:Nasılsın?
    bymuhendisss:iyiyim ebrar sen nasılsın?
    gibi küçük sohbetler etmiştik sonra ebrar;
    -Çıkısta gidiyoruz değil mi?demişti.
    Neyden bahsettiğini anlamamıstım ama bize geçicektik hemen ebrara gülerek;
    -Sanada uygunsa gidelim demiştim.
    Utanıp bas sallamıstı.
    O gün cok bos geçmişti.
    Çıkısta ebrarla bulusup bize geçmiştik.
    Evde kardeşimden baska kimse yoktu.
    Ona selam verip hemen odaya geçmiştik.
    Odanın kapısını kapatıp okul cantasını kenara koymustum ki.
    Ebrar bana tatlı bakıslarıyla bakıyordu.
    Hemen sarılmıstık birbirimize...
    Ebrara sarıldıgım anda ona tatlı sözler söylemiştim;
    -Seni seviyorum.
    -Çok güzelsin.
    Gibi.
    Boynunu kokluyor kokusunu içime cekiyordum.
    Bir anda terlemiş bir sesle;
    -Ben cok kötü oluyorum demiş. Arka saçlarımı tutmaya baslamıstı.
    Ellerimi bir anda kalçalarında bulmustum.
    Çok güzel bir duyguydu.
    O da elleriyle beni tahrik ediyordu.
    Kapıyı kitlemiştim herhangi biri gelip bizi böyle görmemesi adına
    Ebrar yatağa uzanmıs yatıyordu.
    ikimizde terlemiştik...
    Üzerine cıkıp öpüşmeye baslamıstık.
    Bir anda dudaklarını çekip;
    -Üzerime fazla binme demişti.
    Altımda kaldıgından daralmıstı biraz terlemişdikde.
    1-2 saatimizide böyle geçirmiştik ufak temaslarla...
    O gün tekrar ebrara eşlik edip onu metroya kadar bırakmıstım.
    Gece boyunca mesajlasıp birbirimize iltifatlar etmiştik.
    Sanırım çağla'yı yavas yavas unutuyor ebrara yöneliyordum.
    Sabah oldugun da mustafa ilk iki ders'in bos oldugunu mesaj atmıstı.
    Bende ebrara bunu söyleyerek gel bir yerlerde bulusup bir şeyler yapalım
    demiştim.
    Ebrar'la bulustuktan sonra mustafa mesaj atmıs;
    -Abi ben gizemleyim simit sarayındayız gelsene kahvaltı yapalım demişti.
    Ebrarla birlikte gelicegimi söylemiştim.
    O sabah hava biraz soguktu.
    Ebrarın eli benim belimde benim elimde onun belindeydi.
    Bu yürüyüş cok hosuma gitmişti.
    Arada ebrarla kesişiyor;
    -yaaa bymuhendisss öyle bakma diyor.
    Gülüşüyorduk...
    Simit sarayına vardıgımızda güzelce kahvaltımızı yapmıs sohbet ediyorduk.
    Gizem yüzüme dahi bakmıyordu...
    O da haklıydı...
    Sonucta en yakın arkadaşını üzmüştüm.
    Masada tekrar gergin bir ortam olusmustu.
    Sonra gizemle konusmak adına;
    -Gizem bizim ilk iki dersimiz bos sen gitmedin mi okula? demiştim.
    Gizem cevap vermemişti.
    Bozulmus bir şekilde;
    -Anladım diyebilmiştim...
    Hemen ardından okula geçmiştik.
    Buse ebrarla beni görünce yanımıza gelip;
    -bymuhendisss kapmıssın kızı demişti.
    Ebrarla gülüserek...
    Barısmıslardı demek...
    Sınıfa girdiğimde semih ve yavuzlara selam verip yerimize yerleşmiştik.
    Dersin ortasında merakla mustafaya dönerek;
    -Gizem bir şey dedi mi? demiştim.
    Mustafa biraz yüzünü asmıstı. Sonra başını hafifçe bana cevirerek;
    -Ateş püskürdü demişti boğuk bir sesle...
    Kaşlarımı havaya kaldırıp;
    -Hadi yaa diyebilmiştim.
    Ama daha fazla düşünmiyecektim bu konuyu.
    Sıramdan ebrarı gözetliyordum. Buseyle cok güzel konusuyorlardı.
    Teneffüste süleymanlar yanıma gelip selam vermişti.
    Biraz konusup maç ayarlamak istedikleri söylemişti.
    Olur yapalım demiştim.
    içime bir kurt düşmüş acaba ebrar tekrar süleymanla konusuyormuydu diye
    düşünmüştüm içimden...
    O sırada murat ve yavuz süleymana seslenmişlerdi.
    Tam o esnada süleyman diyip;
    -Şu hakanın numarasını verirmisin? demiştim.
    Süleyman:bymuhendisss sen bakta verirsin bana diyip telefonu vermişti bana.
    Önce etrafımı kontrol edip hemen mesajlara bakmıstım.
    Dün benle ayrıldıktan sonra süleymanla murat hakkında konusup durmustu.
    Hala onu istediğinden söz edip duruyordu.
    Hemen duygularımı belli etmeden hızlıca süleymana telefonu verip teşekkür
    etmiştim.
    Üzgün ve tekrar hayal kırıklıgıyla sırama oturmustum ki ebrar'ın muratı
    kestiğini farketmiştim.
    Tam o anda arkasını bana dönüp gülüyordu...
    Yalancı gülüşlerdi bunlar...
    Madem istemiyordu beni neden oynadı ki bu kırık kalbimle...
    Hemde ona sormustum sana son kez güvenmek istiyorum diye...
    Ama onun yaptıkları ortadaydı...
    Bir kez daha oynamıstı benimle...
    O an cok sinirlenmiştim...
    Birkaç ders sonra yanıma gelmiş bana ne oldugunu soruyordu.
    Sakince kafamı cevirip;
    -Neden bana yalan söyledin? diyebilmiştim.
    Kelimeler ağzımdan zar zor dökülmüştü.
    Ebrar anlamamazlıga yatıyordu.
    Daha fazla bir şey söylemeyerek gitmesini istemiştim.
    Sonra konusucaz bymuhendisss diyip hüzünlü hüzünlü gitmişti.
    Hava almak için bahçeye cıkmak istemiştim.
    Koridora geldiğimde Çağlaların grubunu sınıfının kapısında görmüştüm.
    Mustafa da aralarındaydı.
    Hepsi birden bana bakmıstı.
    Hiçbirini önemsememiştim.
    Koridoru hızlıca geçmiştim duruşumu bozmayarak...
    Mustafa da hemen arkamdan gelmişti.
    Noldu dercesine bakmıstı.
    Hemen durumu kısaca özet geçmiştim.
    O da saskın saskın bakıyordu.
    O da sasırmıstı...
    Daha sonra sınıfa girmiş ebrarın yüzüne dahi bakmamıstım.
    O günü pek bir şey yasamadan bitirmiştim.
    Eve geçtiğimdeyse ebrardan mesajlar vardı;
    -bymuhendisss noldu?
    -Anlatmıcakmısın?
    -Ne olmus olursa olsun ben senin yanındayım demişti.
    Madem baskasını seviyordu neden böyle davranıyordu anlam veremiyordum.
    Ebrara;
    -Ebrar lütfen canımı yakmaktan bıkmadın mı artık??? Diyebilmiştim.
    Ebrar:Ya sen ne diyorsun bymuhendisss naptıgımı bir anlatsan lütfen. demişti.
    Bir süre yazmamak için kendi kendimi yedim ama daha fazla dayanamayıp;
    -Hani muratla ilgilenmiyordun. Amacın onu daha da deli edip senin peşinden
    koşmasını mı sağlamaktı.
    Ebrar sasırmıstı hemen;
    -Hayır bymuhendisss bak sen gene aynı seyi yapıyorsun demişti.
    Hemen;
    -Ya da murat sana bakınca beni bırakıp gidicektin öyle mi? demiştim.
    Ebrar:bymuhendisss kalbimi kırıyorsun bak böyle konusamıyıcaz demişti.
    bymuhendisss:Gerekirse konusmayalım birde süleymanı uyarmıssın burda muratla
    ilgili konusuyoruz telefonu kimseye verme daha ne diyim ki? diyebilmiştim.
    Ebrar:bymuhendisss yapma bak yüz yüze görüşelim lütfen beni dinlemelisin. demişti.
    Ardından bir çok mesaj atmıstı hiçbirine bakmak istememiştim...
    Tümünü Göster
    ···
  16. 66.
    +17
    O gün heyecanlanmıstım.
    Çıkısa dogru çağlayla göz göze gelmiştim.
    Gözleri çok güzel bakıyordu.
    Sanki kendisi değil gözleri heyecanlanıyordu ve yerlerinden cıkmak için
    çabalıyordu.
    Utanıyordu da...
    O masum yüzüne yakısıyordu...
    Mutlu bir şekilde iç çekip gülümsemiştim ona beden dersleriydi muhtemelen
    eşofmanlarıyla cıkıyordu...
    Eşofmanlarda üzerinde cok sık duruyordu...
    Her şeyi yakısıyordu ona.
    Sanki her şey ona göre yaratılmıs gibi.
    Mustafayla evin yolunu tutmustum dağılıcagımız yere geldiğimizde mustafa;
    -Kardeşim özlemişim senin şu mutlu hallerini demişti.
    Gülüşüp;
    -Eyvallah kardeşim valla bende özlemişim demişti.
    Hemen ardından mustafaya;
    -Mustafa süleymanlar maç yapalım demişti biliyorsun sen ben yavuz semih birde
    merti alırız demiştim.
    Tamam tamam deyip onaylamıstı.
    Mertte bizim gruptandı.
    iyi çocuktu dindardıda biraz...
    Çokta iyi kaleciydi her maçta kalemizin bekçisi olurdu hakkı yenmezdi.
    Onun sayesinde kaç maç almıstık...
    Eve vardıgımda çağlaya mesaj atmak istemiştim.
    Saçma sapan bir şeyler yazıp yollamak istediğimdeyse siliyordum.
    Daha sonra onunda çevrimiçi oldugunu farkettim.
    Korkmustum.
    Heralde arkadaşlarıyla konusuyor diye düşünmüştüm.
    Yanlıslıkla mesaj atarım diye klavyeye dokunmuyor.
    Aklımdan bir şeyler düşünüyordum.
    O sırada bir şeyler yazmak istediğimde çağla'nın yazdıgını farkettim.
    O esnada bende bir şeyler yazmak üzereydim.
    Sonra ikimizde yazdıklarımızı silmiş birbirimizden gelecek mesajları
    bekliyorduk.
    Ayaküstü yatağı 10-15 kez turlamıstım.
    Cok heyecanlanıyordum sanırım o da utanmıs ve heyecanlanmıs olmalı ki
    Yazmıyordu.
    Hemen ardından çağlaya;
    -Nasılsın demiştim.
    Saniyesinde;
    -iyiyim sen nasılsın ? diye cevap gelmişti.
    Korku içerisinde ve kelimelerimi özenle seçerek sohbet etmiştik.
    Ev bostu. Kardeşim okul cıkısı kursa gidiyordu. Babam işte annemse
    arada komsuya gidiyordu.
    O esnada kapı calmıstı. Annemin geldiğini düşünerek kapıyı actıgımda
    karşımda ebrar'ı görmüştüm şaşırmıstım...
    Kötü görünüyordu.
    Tiz bir sesle basıda hafif öne eğik;
    -içeri girebilirmiyim demişti.
    Emin bir şekilde;
    -önemli bir şeyse buyur demiştim.
    içeri girmiş ardından kapıyı kapamıstım.
    Bir anda ağlamaya baslamıstı ve;
    -bymuhendisss diyip sarılmıstı. Hemen cekmiştim kendimi.
    Artık ona sevgi değil bir öfke besliyordum.
    Ağlayarak ebrar;
    -Ya bymuhendisss beni bir dinlesen diyordu.
    Sesimi hafif yükselterek;
    -Ya ebrar anlat ne anlatıcaksın şu saatten sonra demiştim.
    Ebrar:Ya bak beni yanlıs hatırlamanı istemiyorum.
    Hiçbir şey dememiştim.
    Hemen ardından ebrar sinirlenerek;
    -O kız değil mi? demişti.
    bymuhendisss:Evet artık onu istiyorum demiştim.
    Ebrarı biraz daha kırarsam benden uzaklasacagını düşündüm.
    Hemen ardından ebrar yüzünü burusturmus;
    -bymuhendisss lütfen kiminle takılırsan takıl ama kendini benden uzaklastırma demişti.
    Napmaya calısıyordu.
    O esnada...
    Tümünü Göster
    ···
  17. 67.
    +17
    O günde dersimiz erken bitmişti.
    Hemen ardından yüzümü asıp;
    -Aslında sana açık olmak istiyorum. Demiş içeceğimden bir yudum almıstım.
    O heyecanlı gözleri ve meraklı bakıslarıyla ağzımdan cıkacak lafları
    bekliyordu.
    Hemen yutkunduktan sonra gözlerinin içine bakarak;
    -Ben cok şey yasadım.Çokçada üzüldüm. Artık herkesten korkmaya baslıyorum demiştim.
    Üzgün bakıslarıyla bana bakıyordu.
    Ardından dalgın dalgın masa'ya bakarken bir anda bana bakıp;
    -Seni üzmek istemezdim demişti.
    Hemen gülümseyerek ona;
    -Aslında aklımda biri var diğerlerinden cok farklı biri diyebilmiştim.
    Birden gözleri daha da etkileyici sekilde bakıyor.
    Yüzündeki tebessümüde oldukca belli oluyordu...
    Sevinmişti oldukca ama utanıp hemen basını yere eğiyor gözleriniyse
    yukarı kaldırıp bana bakıyordu.
    Gözleri gerçekten mükemmeldi masmaviydi.
    içinde kaybolup duruyordum.
    Hemen ardından bana;
    -Gitmem gerek demişti.
    Bende;
    -Peki demiştim.
    Daha sonra onun arkasından bende kalkmıs yurda dogru yöneliyordum.
    Melis karşıma cıkmıstı;
    -bymuhendisss aksam konusalım mı? uzun zaman olmustu demişti.
    Melis'e ;
    -Tabi tabi olur demiştim.
    Aksam oldugunda melis'e narna konusunu acıcaktım.
    Sonucta bosuna umutlanmasını istemiyordum.
    Oda'ya geçtiğimde her zamanki görüntüyle karsılasmıstım...
    Rıfat masalardan birine geçmiş ders çalısıyor.
    Ali'yse bizim edebiyatçımız gibi bir şeydi.
    Zamanını sürekli şiir kitaplarıyla geçiriyor arada da bizlere yazdıgı
    şiirlerinden bahsediyordu...
    Hemen içeri girdiğimde rıfat ve ali;
    -Hoşgeldin demişti.
    Hoşbulduk diyip hemen üzerimi değişip yataga geçmiştim.
    Kitaplarımı okumaya koyulmustum.
    Daha sonra rıfat'a;
    -Abi naptınız siz? Neyi anlatıcaksınız demiştim.
    Ali rıfattan önce atılarak;
    -Abi selçuklu sanırım emin değiliz sana bağlı biraz neyi anlatıcaksın sen? demişti.
    Bende onlara;
    -siz seçin işte birini ona göre bende seçerim demiştim.
    Aksam'a kadar vakit rahatça geçmişti. Ardından melis mesaj atmıstı.
    Hemen ona konuyu acmanın vakti geldi diyerek üstümü giyinmeye baslamıstım.
    Bizimkilerede;
    -Şans dileyin diyordum.
    Rıfat;
    -Noldu abi? diyordu.
    Yok bir şey hemen geliyorum demiştim.
    Melis'in yanına gittiğimde güzel bir elbise giymişti beyaz ve siyah renklerden olusan...
    Melis'e oturmasını işaret etmiştim.
    iki tane kahvesinide hazırlamıstı...
    Ardından melis;
    -Anlat bakalım bymuhendisss demişti o komik halleriyle...
    Hemen ardından melis'in gözlerine bakarak ciddi bir ses tonuyla;
    -Melis ben aşık oldum hemde çok demiştim.
    Ardından melis...
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      0
      Knk sevdim seni
      ···
  18. 68.
    +17
    Sabah oldugunda hemen okula yönelmiştik...
    Sınıfa girdiğimde her zamanki gibi herkes dolusmustu.
    Bu sefer çekik gözlü arkadaşlardan Nan yanımıza gelip bizimle
    biraz sohbet etmişti.
    Aslında narna'nın yanına geçicektim ki Nan bizimle sohbet edince yanından ayrılamamıstım...
    Sohbet esnasında narna'yı ara sıra kesiyordum o da aynı sekilde utanarak bakıyordu bana.
    5-10 dakika sonra yanına anca geçebilmiştim.
    Hemen ardından ona yarın muhtemelen bulusamayız...
    Ama bu aksam bir şeyler yapabiliriz demiştim.
    O da;
    -Benim için uygun olur demişti.
    Aksam için karar kılmıstık...
    Hemen heyecanla sırama geçip rıfatlarla sohbet ediyordum...
    O gün pek bir şey işlenmeden 2 saat ders görüp çıkmıstık.
    Yurda geldiğimizde oldukca yorulmustum aynı zamanda da uykuluydum.
    Rıfat'a;
    -Ben biraz daha uyuyim demiştim.
    Tamam demişlerdi.
    Ardıdan odaya yönelip yatağa uzanıp uyumak istiyordum.
    2-3 saat sonra uyanmıstım.
    Hemen rıfat ve alilerle sohbet ederek aksamı getirmiştik.
    Ardından güzelce giyinmiştim.
    Aynada fazla zaman geçirmemek adına hemen dısarı cıkmıstım.
    Bulusucagımız yere vardıgımda narna açık yeşil bir elbise giyinmişti oldukca sık duruyordu.
    Üzerindede ceket vardı...
    Bu sefer bende ceket getirmiştim.
    Hava sürekli değişiyordu.
    Güneş açıyorken birden kar yagıyordu çünkü...
    Hemen ardından şaşkın ve heyecanlı gözlerimle gözlerinin içine bakıyordum.
    Aynı sekilde o da gülümsemiş gözlerimin içine bakıyordu...
    Hemen yakınlasmıstık ve alnını öpmüştüm.
    Mutlu bir şekilde koluma girmişti saçını bir eliyle düzelterek...
    Güzel bir cafe'ye geçmiştik...
    Siparişleri verdikten sonra gözlerinin içine bakıyordum...
    O da gözlerimin içine bakıyordu.
    Kıyafetiyse üzerine cok güzel oturmustu.
    Birden bana;
    -Ailen nasıl biri demişti.
    Hafifçe gülümseyerek telefonumu cıkarıp resimlerimizi gösteriyordum.
    O sırada da yanına geçmiştim...
    Resimleri gösterdiğim sırada basını omzuma koymustu...
    Oldukca heyecanlanmıstım...
    Hemen basını kaldırıp bana bakmıstı bende ona bakıyordum.
    Onu öpmemek için kendimi oldukca zor tutuyordum...
    Birde etraftaki insanlardan cekiniyordum.
    Daha sonra önüme dönerek utanmıstım...
    O da utanmıstı önüne dönmüştü yanaklarıysa tekrar pembeleşmişti.
    Ardından;
    -Sinemaya gidelim mi? demiştim
    Soguktan titredikten sonra da sözlerime şunları eklemiştim;
    -Bakalım norveçliler nasıl film yapıyor.
    Ardındanda gülüşmüştük.
    Olur demişti.
    Sinema salonları oldukca güzeldi.
    Hemen ingilizce dil seçenekli bir film bulup girmiştik.
    Patlamıs mısırlarımızla beraber...
    Filme oldukca dalmıs bir şekilde izliyordum ki...
    Narna'ya dönüp bakmak istediğimde oldukca güzel bir yüz ifadesiyle
    filmi izliyordu ardından elini tutarak güzel bir ortam olusturmak istemiştim.
    O da elimi tutuyordu fakat yanakları pespembe olmustu tekrardan...
    Oldukca güzel duruyordu.
    Salonun bos oldugunu bildiğimden daha da yakınlasmak istemiştim.
    Basımı dudaklarına kadar yavasca getirmiştim.
    Aslında oldukca korkmustum.
    Bana dogru yaklasmıyordu bile...
    Tam kendimi geri çekicekken gözlerini kapattıgını görünce...
    Dudaklarını öpüvermiştim.
    Çok güzel bir histi.
    Daha önce öptüğüm hiç kimsenin dudakları bu kadar sıcak değildi.
    2-3 Dakika aralıksız bu şekilde kalmıstık...
    Ardından utanıp basını hafifçe geri çekmişti.
    Bende hemen geri çekilmiştim.
    Ardından filme dönüp hafifçe gülümseyerek parmağımı dudaklarımda gezdiriyordum.
    Film cıkısı film hakkında sohbetler ediyorduk.
    Daha sonra dagılma yerine gelmiştik.
    Tekrar guygusal bir ortam olusmustu.
    ikimizdende ses cıkmıyordu ki.
    Bir anda atılarak;
    -Beni bekle diyebilmiştim.
    O an ne diyeceğimi bilmeden...
    Ardından gözleri parlamıs bir şekilde bana bakıyordu ki...
    Son kez öpmek istemiştim onu...
    Elimle beline tutup kendime cekmiştim.
    Ardındansa son bir kez daha öpmüştüm onu...
    O gece yurda döndüğümde heyecandan uyuyamıyordum.
    Bir yandanda üzülüyordum...
    Narna'dan ayrılacagım için...
    Ama ailemide görmeyi oldukca fazla istiyordum...
    Ardından uykuya dalmıstım...
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      0
      Yarın kaçta gelirsin ona göre boşa yormayalim
      ···
      1. 1.
        0
        kardeşim öğlen gelmeye calisicam malum işlerim oluyor okul falan
        ···
    2. 2.
      0
      Yarın kaçta gelirsin ona göre boşa yormayalim
      ···
    3. 3.
      0
      Knk ne çapkınsın la :D
      ···
    4. diğerleri 1
  19. 69.
    +17
    Çağla bir süre gözlerimin içine bakıp yutkunduktan sonra tiz bir sesle;
    -Bak bymuhendisss ben sadece biraz onunla konustum... demişti.
    Ardından tekrar yüzümü asmıs sağa sola bakınıyordum ki çağla sözlerine tiz bir sesle;
    -Senin haberin olmasını istememiştim. Boşuna üzülmeni istememiştim. demişti.
    Ardından gözlerine bakarak;
    -Seninle birbirimize bir söz vermiştik. Hani bir şey saklamak yoktu.Bu durumu bana anlatabilirdin. Demiştim.
    Ardından çağla;
    -Senin yaptıkların peki. demişti.
    Ardından gözleri dolarak;
    -Senin yüzünden ne kadar acı çektik... Ama sonunda seni dinleyerek sana güvenerek atlatmıstık bunları. Demişti.
    Aslında haklıydı.
    Oldukca sinirlenmiştim.
    Bencillik yapıp onu dinlememiştim bile...
    Cagla'ya ne diyiceğimi bilemiyordum.
    Hemen çağla'ya;
    -Keske sana mesaj attıgımda benimle öyle konusmasaydın.O konusmaların yüzünden basımıza bunlar geldi. Demiştim.
    Ardından çağla;
    -Sinirliydin... Hemde sözlerime güvenmiyicek kadar... demişti.
    Daha fazla konusup üzülmek istemiyordum.
    Çağla'ya üzgün bir sesle;
    -Umarım hayatında mutlu olursun demiş arkamı dönüp gitmeye baslamıstım.
    7-8 adım sonra arkama baktıgımda çağla'nın bası yere bakıyor elleriyle
    göz yaşlarını siliyordu.
    Artık her şey için cok geçti.
    Sonucta narna vardı...
    Onu umutlarla bırakamazdım...
    Hem narna'ya daha da bağlanmıstım.
    Ya da ben öyle zannediyordum...
    Düşüncelerim bulanık bir şekilde eve geçmiştim...
    Eve geldiğimde herkes uyuyordu.
    Hemen kendimi yataga atmıstım.
    Çağla'yla olan konusmalarımın özetini geçiyordum beynimde...
    Daha sonra narna mesaj atmıstı;
    -Nasılsın demişti.
    Hemen narna'ya;
    -Kötü diyebilmiştim.
    Hızlıca bana;
    -Biliyordum demişti. Ardından;
    -Noldu anlatmak istermisin demişti.
    Oldukca mutsuzdum narna'ya;
    -Daha sonra anlatsam burda oldukca geç oldu ve uykum geldi demiştim.
    Peki diyip biraz daha konustuktan sonra uyumustuk...
    Sabah oldugunda...
    ···
    1. 1.
      +2
      sonunda gibtiri çektin amk adamsın
      ···
  20. 70.
    +17
    Ardından babama;
    -Sen bilirsin baba demiştim üzgün bir ses tonuyla...
    Ayaga kalkmıs odama geçiyordum ki anneme hala beni anlatıyor bundan adam olmaz diyordu normal bir ses tonuyla...
    Bense oda'ya geçmiş kapıyı kapatmıstım.
    Oldukca sinirliydim ya da fazlasıyla üzgündüm.
    ikisinin ortasında bir şeydi hissettiklerim.
    içeridense hala babamın arkamdan konusmaları geliyordu...
    içimden sadece "babam sinirli o kadar" diyordum.
    Bilgisayarın basında biraz zaman geçiriyordum ki...
    Kardeşim kurs'tan gelmişti sesleri duyabiliyordum.
    Babam kardeşime benim hakkımda bir şeyler söylüyordu.
    O an sadece evden cıkmak istiyordum.
    Hemen kapıyı acıp cıkmak üzereyken babam arkamdan bağırıyordu yüksek bir sesle;
    -Gel buraya diye.
    Ardından babamın yüzüne bakmayarak;
    -Efendim demiştim.
    Kardeşimse üzgün ve acıyarak bana bakıyordu.
    Babam;
    -Nereye cıkıyorsun gezip tozmaya mı? demişti.
    Babama;
    -Baba sakin ol altı üstü dısarı cıkıcam demiştim.
    Babamsa kızgın sesiyle;
    -Hiçbir yere gitmiyorsun demişti.
    Babama biraz sesimi artırarak;
    -Görüşürüz demiştim.
    Annemse sesini çıkaramıyordu.
    Oldukca üzgün bir şekilde bana bakıyor arada babama bakıyordu.
    Tam cıkmak üzereyken babam tekrar yüksek sesle;
    -Burayı otel gibi kullanamazsın sabah çık dışarlarda gez toz akşam gel eve yat sonra sabah gene kalk öyle bir şey yok. demişti.
    Oldukca sasırmıstım bunu benim babam diyemezdi.
    Hemen salonun kapısına yanasıp babama;
    -Baba yapma bak o kadar emeğin var üzerimde lütfen. demiştim sakinliğimi koruyarak...
    Aslında içimde içim içimi yiyordu...
    Babam bu laflarıma daha sinirlenmiş gibiydi ve bana yüksek sesle;
    -Bak oglum git basımdan bide gelmiş karsımda konusuyor yaaa gözüm görmesin seni demişti.
    Oldukca bocalamıstım...
    Babamın bu kadar ileri gidiceğiniyse düşünmemiştim.
    Kardeşim basını eğmiş yere bakıyordu...
    Annemse hafiften ağlayarak bana bakıyordu...
    Hemen ardından dalgın dalgın yere bakarak gözlerim dolu bir şekilde basımı sallamıstım.
    Kısık ve tiz bir sesle;
    -Peki demiştim.
    Oda'ya gidip masada bıraktıgım kitapları cantaya atmıstım.
    Ardındansa arkama bakmadan kapıdan cıkmıstım.
    Kapıdan cıktıgım anda annemin sesi geliyordu.
    Babama telaşlı bir şekilde seslenerek;
    -Çocuk gidiyo murat diyordu ve hızlıca kapıya geldiğini anlayabiliyordum.
    Bunca laftan sonra arkamı dönüp hiçbir şey olmamıs gibi davranamazdım...
    Belki annemi görünce üzülüp fikrimi değişebilirdim bu yüzden hızlıca apartmanın merdivenlerinden inmiştim.
    Onların sesini duyabiliyordum benim için oldukca üzücüydü...
    Üstelik o sırada babamsa beni telefonundan arıyordu...
    Telefonu kapatıp evden hızlıca uzaklasmıstım.
    Oldukca üzgündüm gözlerim kıpkırmızı arada ağlıyordumda...
    Nereye gidiceğimi düşünüyordum.
    Rıfat'ı aramak gelmişti aklıma ama oldukcada utanıyordum.
    Ama hiç kimsem kalmamıstı.
    Hemen rıfat'ı aramıstım.
    Rıfat telefonu acmıs;
    -Alo bymuhendisss,abi neden hiç aramadın yaaa demişti.
    Rıfat'a;
    -Abi ben erken gidicem haberin olsun demiştim.
    Rıfatsa nedenini merak edip şaşkın bir şekilde;
    -Abi daha 1 hafta var neden şimdi gidiyorsun demişti.
    Üzgün sesimi hemen toparlayıp yutkunduktan sonra rıfat'a;
    -Abi yaaa bazı durumlar oldu işte erken geçmem gerek diyebilmiştim.
    Rıfatsa fazla üzerime gelmemişti.
    Ardından rıfat imdadıma yetişircesine;
    -Kardeşim *** gel bugün bizdesin o zaman demişti.
    Rıfat'a ;
    -Hiç gerek yok abi yaa yük olmama hem zaten evdeyim bende demiştim.
    O an aklıma bir pansiyonda kalmak gelmişti.
    Rıfatsa oldukca ısrarlıydı.
    4-5 Dakika daha ısrarından sonra kıramayarak;
    -Tamam tamam demiş bana söylediği yere dogru gidicektim ki...
    Telefonum tekrar calmıstı.
    Babamın cevapsız aramalarınıda görmüştüm...
    Telefonu actıgımda rıfat;
    -Abi ali'yide aradım senin geliceğini duyunca o da aradan cıkarayım bari diye geliyorum dedi.
    Gülüp biraz daha konustuktan sonra yoluma devam ediyordum...
    Oldukca üzgün bir şekilde yürürken...
    Tümünü Göster
    ···