Tam o esnada yanımızdaki kızlardan biri çağla'ya seslenmişti.
Ayağa kalkmak üzereyken duraksamış tekrar oturmustum.
Mustafa da durumu anlamıs göz kırpmıstı.
Bu tarafa geliyordu...
Arada gözlerimiz birbiriyle kesişiyordu.
Yanımıza gelmiş bizlere selam vermişti ki hala gözlerimi ondan alamıyordum.
Çağla tam bir şeyler söyliycekken telefonum caldı. Arayan ebrar'dı.
Tekrar yüzüm düşmüştü.
Sanırım etrafımdakilerde anlayıp;
-Noldu sana böyle bir anda?
demişlerdi.
Hızlıca kapıya yöneldim ve telefonu açtım;
bymuhendisss-Efendim.
Ebrar:bymuhendisss:bymuhendisss sana bir şey sormam lazım.
Saskınlıkla birlikte 2-3 saniye duraksayıp yutkunduktan sonra;
-Hızlı olursan sevinirim demiştim.
Ebrar:Murat'a benle ilgili bir şeyler mi söyledin???
O an tekrar yıkılmıstım belki ama moralimi bozmak istememiştim.
Biraz duraksadıktan sonra boğuk bir sesle;
-Hayır diyebilmiştim.
Ebrar tekrar aynı soruyu yöneltmişti bana;
-bymuhendisss lütfen benimle ilgili bir şey söylemedin değil mi?
Aralarında bir şey olmustu ki direk benden şüphelenmişti.
Daha da üzülmüştüm. Terler döküyordum ve aniden;
-Ebrar yeter diyebilmiştim.
Anlamıstı üzüldüğümü sanırım ama şuan görmek istemediğim tek kişide oydu...
Durgun bir şekilde içeri'ye yöneldim.
Bizim mustafa kızlarla ortamı kurmus gülüşüp sohbet ediyordu.
Fakat çağla'yı görememiştim.
Açıkcası o an pekte görmek için hevesli değildim.
Mustafa anlamıstı üzgün oldugumu ve;
-bymuhendisss hadi gidelim istersen yüzün düşmüş noldu sana böyle?
Kararlı bir şekilde;
-Ebrar aradı diyebilmiştim.
Üstüme fazla gelmemişti. Anlamıstı üzüldüğümü...
5 Dakika sonra mustafa bana dönerek;
-kızlar bile farketti sende bir şeyler oldugunu çağla'nın meraklı bakısını görsen heyecanlanıcagına emindim dedi.
Sadece küçük bir tebessüm gösterebilmiştim.
Belki bir çok şeyle karsılasmıstım. Hepsiylede nasıl mücadele ediceğimi biliyordum.
Fakat böyle bir şey ilk defa basıma geliyordu.
Ebrar resmen beni kullanmıstı.
Ona cok sinirliydim. Hemde cok...
Benim yerimde baskası olsa belki baska seylerde yapabilirdi.Bu konunun üzerinede gidebilirdi.
Bu düşünceler aklımdan geçerken mustafayla ayrılmıs.
Eve varmıstım...
Süleymanlarla konustugumuz deniz işini yapmak için konusup planlaştık.
Pazartesi günü okula gitmiyicek ve denize gidicektik.
Daha sonra aklıma bir çok soru takıldı;
-Acaba Ebrar napıcak muratlarla takılıcagımızda???
-Ya da murat bana bir şey diyecek mi bu konuyla ilgili gerçi o da bir şey bilmiyordu.
Aksam mustafayı da bilgilendirmiş.
Pazartesi için hazırlanmıstık...

Pazartesi sabahı hazırlıklarımı kontrol etmiş.
Yola cıkmıstım...
Önce mustafayla bulusucaktık. Daha sonra Süleyman ve Muratla durakların orada bulusacaktık...
Mustafa'yı bir hayli üzgün görmüştüm.
Hemen aklıma gelen ilk düşünceyi sormustum;
-Pazar günü Zeliha'yı cıkarıcam demiştin. Dünde bahsetmedin???
Mustafa:Ya aslında çok güzel geçti. Berk'ten bahsedince biraz garip davrandı.
Merakla;
-Naptı mesela?? diyebilmiştim.
Mustafa:Sen ne diyosun falan dedi. Güzelde bir tokat yapıstırdı.Bir süre görüşmeyelim dedi.
Ama mesaj attım biraz konustuk.
Daha fazla düşünmek istemedim şayet kız mevzusundan hiç anlamadıgımı farkettim bu ay ve hemen mustafa'ya dönerek;
-bugün rahatız o zaman hem kafa dagıtırız. Sende az kıskandırırsın ? diyip gülüşmüştük.
Bulusacagımız yere gittiğimizde süleymanla murat coktan gelmişlerdi.
Hemen selamlasmıstık.
Gidiceğimiz yere dogru gitmeye basladıgımız sırada murat;
-bymuhendisss anlat bakalım ya sen bu aralar cok gizemli takılıyorsun demişti.
Acaba ağzımdan laf almak için mi çağırmıslardı bizi.
Hemen murat'a dönerek;
-sana öyle geliyordur demiştim. ciddiyetle.
Murat biraz tebessüm etmişti.
Daha sonra denize gireceğimiz yere gelmiştik adını yanlıs hatırlamıyorsam altınkum'du.
Bizim çocuklar denize girmiş bense güneşleniyor telefonumla ugrasıyordum.
Tam o sırada ebrar beni arıyordu.
Endişeyle açmıstım çocuklarda farketmişti. Denizden kim diye işaret ediyorlardı. Bende kafa sallayarak önemli bir şey olmadıgını söylüyordum.
Ebrar:bymuhendisss napmaya calısıyorsun sen???
Diye atılmıstı.
bymuhendisss:Sakin ol bi noldu gene demiştim.
Ebrar sanki hiç düşünmeden direk;
-Muratları çağırmıssınız.Sen beni deli etmek mi istiyorsun. Demişti.
Gene hüzünlenmiştim. Zamanında bir çok sey yasamıstık onunla simdiyse Murat diye
çırpınıyordu.
Daha fazla konusmak istemiyordum bu yüzden;
-Ben çağırmadım onlar izi çağırdı. diyerek telefonu kapatmıstım.
Günüm pek güzel geçmemişti. Aksam eve geldiğimdeyse bir sürü mesaj gelmişti.
Hepside ebrardandı;
-bymuhendisss kırdım seni gene özür dilerim.
-Lütfen bir kere olsun aç şu telefonunu bir şey konusabilirmiyiz?
Diye mesajlar atmıstı. Anlamıyordum ne yapmaya calısıyordu.
Mesajların hiçbirine cevap vermemiştim.
Hatta silmiştim onları bir an nefsime uyup mesaj atarım diye...
Sabah oldugunda...

Sabah oldugunda okul için hazırlanmıstım. Fakat denizde çok yanmıstım. Kıyafet giymekte cok zorlanıyordum.
Çantayı da elimde zütürüyordum. Dışardan gören herkes yandıgımı farkede bilirdi.
Esmer tenim kapkara olmustu.
Aslında birazda hosuma gidiyordu.
Güneş yanıklarını yakıstırmıstım kendime...
Okul bitiyordu yaz tatiline cok az kalmıstı.
Sınıfa girdiğimde bizim grup arkada toplanmıs sohbet ediyordu.
Mustafa yanıklarını gösteriyor gülüyorduk.
O an cok mutluydum aslında...
Daha sonra muratlara bakmak istediğimdeyse...
Ebrar yanında oturmus murata elleriyle bir şeyler yediriyordu.
Hemde herkesin içinde...
Onlara bakarak biraz dalmıstım.
Mustafa hemen;
- abi gel bakma o tarafa diyerek ikaz etmişti beni..
Çünkü şaşırmış şaşırmış bakıyordum.
Bunu herkes bir anda farkedebilirdi.
Daha sonra hiç konusmadım.
2-3 ders sonra mustafa;
-iyi misin konusalım mı artık diyebilmişti.
Kafa sallayarak;
-olur demiştim masumca.
Aslında zelihayla aralarının nasıl gittiğinide merak ediyordum.
Mustafa'ya bunu sordugumdaysa üzülüp şöyle demişti;
-Kanka yaa Berkin dedikleri dogruymus galiba berk zeliha beni seviyor demişti. Bunu zelihaya söylediğimde bir anda değişti zaten...
Üzülmüştüm bütün kızlar böylemiydi...
Belki aralarından gizem böyle değildir. Gizem'i de bizim hergele itmişti. Bence çok büyük bir kayıp...
Merakla bir daha muratların sırasına bakmak istediğimdeyse ebrarların grubuyla muratların grubu bir arada toplanmıs sohbet ediyorlardı.
Tabi ebrarın başı muratın omzundaydı.
Mustafa'ya dönerek;
4.ders boş ya dısarı cıkalımmı? diyebilmiştim.
Çağla'yı görmüştüm gine ama bu sefer farklı gülüyordu.O parlayan beyaz dişleriyle hemde.
Bir an durumu anlayamamıstım. Daha sonra neye gülüyor diye düşünürken lavobada farketmiştim.
Her tarafım yanmıs soyuluyordu.
Aslında gülmeside hosuma gitmişti.Pek konusmamıstık ama cok iyi anlasıyorduk uzaktan...
Belki o diğerleri gibi değildir ama bana bakar mı diye düşünmedende edemiyordum.
Hiç yakınlasamazdım ona.
Oda hayır derse benim için üstüste ikinci büyük olay olur. Bunları düşünürken bahçeye cıkmıstık.
Mustafa bana dönerek;
-Hadi kanka voleybola girelim mi? demişti. Gülmüştüm ona dönerek;
-ciddi misin? Ordakileri tanımıyoruz bile ?
demiştim.Ama daha sonra farketmiştim. Gizem de aralarındaydı.
Mustafa hatasını anlamıs gibiydi...
Mustafayı yalnız bırakmak istemediğim için;
-hadi girelim bakalım demiştim.
5-10 dakika oynadıgımız sırada mustafayla gizem sürekli bakısıyordu.Ama bunlar flört bakısları değildi.
Gizemin bakısları cok sertti.
O sırada çağlalar da gelmişti gruba girmek istemişti.
Anlamadıgım bir şekilde heyecanlanmıstım.
Zilin çalmış teneffüs olmustu. Teneffüsü de birlikte geçirdikten sonra bir çok kişi dağılmıstı.
Bizim 5.dersimizde boştu.
Çağlalarında öyle...
Gizemle çağla aynı sınıftalardı.
4 kız 2 erkek kalmıstık.
Biraz eğlenerek oynamıstık.
Top çağlanın parmağına gelmişti.
Acımıstı...
Yüzünün buruşuklugundan belliydi.
Topta baska bir yere gitmişti. Hemde topu almaya gidiyordu.
Hemen arkasından giderek...
Elimi omzuna koyarak;
-iyi misin?
diyebilmiştim.
Çağla korkmus heyecanlanmıstı. Hemen omzunu cekip;
-iyiyim teşekkürler demişti.
Daha sonra kaldıgımız yerden devam etmiştik ki..
Yavuz ve semih gelip;
-Kanka adam bulduk maç var demişlerdi.
Hemen oraya gitmek istemiştim mustafaya dönerek;
-ben kaçıyorum keyfine bak dediğim sırada.
Gizem;
-Ah şu erkekler maç kelimesini duydular mı akılları başlarından gidiyor. demişti.
Gizem cok güzel giyinmişti o gün ama benim gözüm çağladaydı.
Çağla bu laftan sonra güzel bir tebessümle gülmüştü.
Gülmek ona yakısıyordu...