1. 56.
    0
    beyler, uplayın başlığı uplayın
    ···
  2. 55.
    0
    o gece bizde kaldı. annemle annesi konuştular... babalar da tanıştığından sıkıntı olmadı. uyumadık... ama sürekli yan yana koyun koyuna yattık... sarılmıştık. annem görüyordu laf etmiyordu. şaşırıp kalıyordum olanlara... rüya gibiydi lan. rüya gibiydi! rüyaydı hatta! inanamıyordum çünkü... annem ? ses çıkarmamıştı... neyse... o sabah annesine zütürüp teslim ettim... annesi kötü haberi damardan verdi. uçak biletleri alınmıştı... akşam 6 buçuğa. akşam 5.30'da orada olduk... erkenden bindiler... yaz gülü demiştim ya ? heh... yaz bitti, gül soldu beyler... yaz bitti, gül soldu! babama özel şoförümmüş gibi söyledim; tamam, gidebiliriz... ve kulaklığımı taktım kulağıma; http://www.youtube.com/watch?v=aIXyKmElvv8 beyler artık bitmişti sanki hayat... zaten öcümü de alamamıştım ve hayat benim için bitmişti. aradan 3 ay geçti, çok normal bir hayatım vardı... sınıf başkanı seçilmiştim, derslerim güzeldi. yaz gülüyle her gün telefonda konuşuyor, karşılıklı ağlamalarımıza rağmen. çok güzeldi... bu 3 ayın sonunda ne mi oldu beyler ? evet, terslikler dizisi kaldığı yerden, mesaiye devam ediyordu... lise 1 öğrencisi, sınıf başkanı, dersleri 4/4'lük olan "hacı" yavaşça eriyordu... fizikçiyle derste inatlaştık. çözdüğüm bir soruya yanlış dedi. değil dedim bağırarak. ama doğru olduğundan emindim... değilmiş. öğretmenlerime saygısızlık yaptığımı bildirmiş, sınıfta takıldığım tipler de malum... istanbulun olaylı semtlerinden birinde otururum beyler. oturduğum yerden beşiktaşa inmek için akaretler yokuşunu geçemk lazım, oraya gelmek için de biraz yürümek gerek... 2-3 km kadar... ama nişantaşından geçtiğimden sıkıntı olmuyor, rahat yürüyoruz. oturduğum semti söyleyerek ifşa etmek istemedim, ama öyle işte. bulursanız haber verirsiniz. öğretmenim beni önce başkanlıktan aldırdı, sonra da sınavdan notumu kırınca olanlar oldu. ben inatlaştıkça notlarım aşşağıya çekildi... ben de pes ettim. ilk dönem 4 zayıf getirmiştim, inatlaşarak, ama ikinci dönem pes etmem nedeniyle... 11 zayıfım olmuştu. kalmıştım o sene... yaz günüyle her gün konuşuyorduk, derslerimi iyi sanıyordu.
    ···
  3. 54.
    0
    offf o şarkıya hastayım ben yaz gülü hangi şarkıyı açıcağını biliyo pampa fakat çabuk anlat dıbını gibtigim
    ···
  4. 53.
    0
    Hacı verdiğin müzikler güzel verdikten sonra duygularını daha çok anlat düzgün cümlelerle, müziğin etkisiyle hikayenin içine daha bir çekiliyorum.
    ···
  5. 52.
    0
    http://imgim.com/ibret.gif
    ···
  6. 51.
    0
    @68 anlamadım ama olsun @67 umarım öyledir panpa
    ···
  7. 50.
    0
    iki gün geçti... iki gün uyumamıştım. iki günün sonunda baş ucumda ağlama sesleriyle uyandım. heyecanlandım. ağlayanın yaz gülü olduğunu görünce rahatladım... ama endişelendim de... yanıma yer açtım, ilk defa yan yana yatıyorduk, bilgisayardan son ses açmıştı bu şarkıyı, annem evde olmamalıydı ki bu kadar rahattı... (bkz: http://www.youtube.com/wa...rOcIs&feature=related) sarıldım, sım sıkı sarıldım... o gidiyordu. ağlıyorduk... kokusu ve göz yaşlarında boğuluyordum o an... ona git gide tutuluyordum. o benim olmalıydı... ayrılmamalıydık hiç bir zaman biz. ayrılmayacaktık da... tekrardan sarıldım... kalktık... elimden tuttu... bırakma bu elleri, onların sana ihtiyacı var olur mu ? beraber yürüyeceksiniz yollarda, abilik edeceksin o ellere olur mu ? dedi... sadece gözlerimle işaret edebildim, kapatıp açtım, tamam dercesine... ağlıyorduk salya sümük. çok güzeldi lan... ona öyle bakmak. çok güzeldi... pahabiçilmezdi... 1 hafta kalmıştı açılmasına, gidiyordu...
    ···
  8. 49.
    +1
    günaydın bitnm. 3 sayfa yazmışsın ama 2 sayfasında ağlanmışsın amk bitnm. Anlat şöyle biraz daha dallandır budaklandır olmadı abart ama çok da abartma orjinalini çok bozmadan hadi bekliyorum, öptüm.
    ···
  9. 48.
    0
    anlat pampa dinleyen çok seni ses çıkarmıyolar sadece
    ···
  10. 47.
    0
    sabah oldu, yine aynı yerde, kendi parmaklarımızla kazıyarak yaptığımız bodrum odasında, o hücrede ceydaylayız... yanıma yattı. ve bu sefer cümleyi kurdum, tenini istiyorum ceyda dedim... gözlerimin içine baktı, o kadar samimi davranıyorum ki, sanki kırk yıllık karımmış gibi... bu sefer kendini teslim etmişti... bi çırpıda dudaklarıma yapıştı, üstümü çıkardı, kendi soyundu ve bir anda o büyük göğüslerini gözümün önüne sermişti... bana kendini sunuyordu resmen. benden hiç bir hamle beklemeden her şeyi kendi yapabiliyordu. eşşorfmanın üstünden sıvazladı malafatı, buraları kısa geçiyorum, çekiniyorum çünkü... o gün yiyişmenin ötesine gitmedik, ve ben anladım ki, bi gib yapacağı yok... yiyişicek sadece. o tiplerdendi... hani vardır ya ? standart yiyişen, daha öteye gidemeyen kızlar... onlardandı. ne yazık ki sandığım kadar abaza, sandığım kadar huur değilmiş kanımdan olan kevaşe. yaz gülünü bir hafta görmek istemiyordum. ya bu işi halledecektim, ya da halledecektim. 2 gün sonra konuşurken ceydayla, bir anda celallendim, dedim ya ? agresif adamımdır... sağım solum bir olmaz. gibtir git lan. dedim buna durduk yere. bana göndermeyecektin sanırım onu hayatım ? dedi... hee sana göndercektim ? ne oldu la ? dedim. gidiyorum dedi... gelmemek üzere. ve beyler... o gün gitti ceyda. öcümü alamadım ya la ? alamadım öcümü... o gün bitmişti ceyda...
    ···
  11. 46.
    0
    rezerved
    ···
  12. 45.
    0
    ceydayla bir an önce her şeyi halletmeliydim... artık yazın sonu geliyordu, yaz gülü gidecekti nasılsa deyip saldığımda oluyordu, ama yaz gülü her suratını astığında canımdan parça koparıyorlardı sanki, bir yandan ona ilgi duyuyordum... kuzenime. kanımdan parçaya... bunları düşündükçe, la gibtir et. parasız kalsan ne olacak ? diyordum. diyordum sadece... ama öcümü alacaktım. kanımdan olanı gibicektim. komik gelmeye başlamıştı bu öç alma işi, ama yapacaktım... yaz gülünün suratını asık görmeye dayanamaz hale gelmiştim, ceydayla sık sık buluşuyorduk, ama yiyişmiyorduk bile... 2'şer tane içip dağılıyorduk evlere... eylül 2 olmuştu... o sabah kalkınca telefonuma baktım. ne yaz gülü aramıştı, ne ceydadan mesaj vardı... yaz gülünün annesini aradım okullar açılacaktı artık. söylemesinin vakti gelmişti... yaz gülü ben ve annesi beşiktaş sahile gittik... söyledik. ağlamaya başladı. bana ve annesine sarıldı... ben ağladım, annesi ağladı... ceyda geldi aklıma. artık onu gibmek dert olmuştu. gibmek, kurtulmak istiyordum... o korkuyordu. bozulmak istemiyordu. ama ben o zarı alıp babasını eline vericektim. koymuştum bir kere kafaya... o gece ayrıldık annesi ve yaz gülünden, onlar eve gitti, ben eve... sabahına yaz gülüm gelemyecekti, bunu bildiğimden geceden ceydayla buluşma ayarlamıştım.
    ···
  13. 44.
    0
    http://inciswf.com/anlatamk.swf
    ···
  14. 43.
    0
    akşama kadar bizdeydi yaz gülü, gülüp eğlenirsin de, içini bir bin kurcalar ya ? içinde savaşları bitirmeye çalışırsın, ama dışın şen şakraktır ? aynı öyleydim. akşama kadar... biraz kendimi toparladıktan sonra gitti yaz gülü, feysime zor baktım. ceyda... yazmıştı. heyecanlandım açıp okudum... özet geçiyorum; sabah yaptığı hakkında pişmanmış, benimle her şeye rağmen beraber olmak, bana oradaki yatakta sevgilim deyip sarılıp yatmak istediğini söyledi... cevap attım ve dedim ki; ceyda... sevgilim deyip sarılmak bahane. hehe neyse mizah yeter... cevapta anlayışla karşılayacağımı, ama beni bir daha yanlış anlamamasını söyledim... gülümsedi... 4 dakika sonra... telefonum çaldı. açmadım. numarayı tanımıyordum. 2 dakika sonra feysten aynı anda yaz gülü ve ceyda yazdı... yaz gülü; seni annemden aradım la o numara annemin hattını değiştirdi kaydet diye aradım şimdi de kendimden arıyorum meşgul hayırdır kimle konuşuyorsun ? ceyda yazdı; sanırım meşgulsün... telefon konuşman bitince beni ara olur mu ? Lan ne diyecektim ? dürüstümdür genelde... ama diyemedim la. ceydaya o kız diyemedim. o istanbuldan gidecek olan kız diyemedim... yaz gülüne desem ki, ceyda aradı... aynı anda aramışınız. siniri bozulacak, somurtacak. kıl olur... diyemedim hiç bir şey. ceydaya dedim ki, şimdi ara, kontörüm bitti dedim. aradı... çok mutluydu. benimle olan hayallerinden bahsetti... ben de yine ceydayı kazandım diye taviz vermemeye, kendime bağlamaya devam. hee hee tamam tamam diyerek geçiştirdim... ve 5 dakika sürdü... bir anda suratıma kapattı. güldüm... onu sinir edebiliyordum. hemen yaz gülünü aradım... bütün kontörlerimi ona saklamıştım. uzun uzun konuştuk... ama bir terslik vardı. ona hayallerimi anlattım... hep onun yanında olacağımı söyledim ve bana; hee hee tamam tamam... dedi... ilginç değil miydi bu ? gülme komşuna gelir başına... gülme lan komşuna huur çocuğu! gülme komşuna!
    ···
  15. 42.
    0
    beyler biraz uplayalım başlığı, gelen okusun...
    ···
  16. 41.
    0
    (bkz: http://www.youtube.com/wa...6woTBI&feature=g-vrec)

    şarkıyı 5-6 kez replayledikten sonra... hepsini, her şeyi unut dedi... ve çıkıp gitti. beni hiç tanımadın, tanımayacaksın da... seni seviyorum. dedi çıktı ve gitti! ne oluyor lan ? diyemedim. demek istemedim... onun bu hareketi... beni etkilemişti. gitme demedim... eğer dersem bu onu zor durumda bırakırdı. kıza çok belli etmişim. eve döndüm hemen... yaz gülü eve gelebilirdi bir süpriz yapıp, hemen yattım... gözlerim doluydu, yattım, uzandım... yarım saat sonra kapı çaldı; annem açtı... elinde açma poğaça börek falan almış gelmiş bizim yaz gülü... onu gördüm, yine dedim ki; gibtir et olum, o burada işte... o değer verdiğin kdın, gelecğein olacak, senin peşinden koşacağın kadın burada. hayatını kuracak kadın burada işte dedim... sarıldım buna kapımı açar açmaz... annem görmedi. ama bu birden değişik bir surat ifadesiyle; noluyoruz lan ? dedi resmen... çok mutluyum. sen varsın... seni seviyorum! sana aşığım... diyemedim ya la ? diyemedim işte. derdim, karşılığını da alırdım... hissediyordum. ama demedim... ceyda, beni etkilemişti o hareketiyle... hemde çok! neler oluyordu bana ? nasıl bir yola gidiyordum ben ? ne yapıyordum ?
    ···
  17. 40.
    0
    ceydanın numarasını istedim feysten. verdiği gibi aradım... konuştuk. sürekli onu etkileyecek şekilde konuştum... yarın sabahtan buluşacaktık. öyle konuşmuştuk... ama bizim evde değildi bu buluşma. mahalleden arkadaşlarım vardı. kerim, ve gökmen... ikisiyle beraber takıldığımız bir yer vardı. kerimlerin apartmanın alt katı. bodrumdu... orada onlara ait olan bölümü oda haline getirmiştik, kerimlerin evden elektrik çekmiştik, internet çekmiştik, kendi imkanlarımızla oraya bir bilgisayar, bir kaç halter vücut çalışmak için gerekli aletler. fazla olarak da bir taks torbası... mini buz dolabı. içinde envayi çeşit alkolümüz olacaktı. kafayı dağıtmak istediğimizde orada olacaktık. kız geldiğinde orada. hepimizde apartmanın, bodruma inen kapının ve odanın anahtarı vardı. çocuklara haber verdim, böyle böyle kız getiriyorum. ilk kızı ben atacaktım oraya... heyecan yaptılar tabii. kim olduğunu sordular... söyleyemedim. anlatırım deyip geçiştirdim. ceyda oraya gelecekti, bekledim, aradı... kapıdayım dedi. bize geçmiş olsuna geldiğinden beri ilk defa görüyordum. daha bir güzel gelmişti gözüme... sürekli beni boz diyen, türlü fantaziler kurduğum o kız karşımdaydı, sonunda benimdi diye düşünürken... dudaklarına yapışlmamla tokadı yemem bir oldu. gibtir git burdan diye bağırdım... çıkmadı. hemen olmaz "hacı" hemen olmaz dedi... neden ceyda dedim ? neden ? konuşmaya gelince bin bir türlü varsın ? neden olmaz ? dedim... bir an önce bitirmek istiyordum, sanki sevişmek için değil de dövmek için çağırmıştım kızı; saat 8.30'da şu şu apartmanın kapısında ol, o dakika kapılar açık olacak 5 dakika içinde kapatırım gelmezsen sıçtım ağzına. diye çağırmıştım kızı... anlamış olmalı. sen beni kullanıyorsun "hacı" dedi... nasıl yani ? dedim... benden şüpheleniyor musun ceyda ? dedim... ben bu yükün altına seninle girdim muhabbetleri yaptım... o gün sadece ikişer bira içtik... oturduk. yüzüme bakmadı... sadece içti... müzik dinledi. sadece müzik dinledi...
    ···
  18. 39.
    0
    rerörezerved
    ···
  19. 38.
    0
    reserved
    ···
  20. 37.
    0
    karşıya geçirmiştim onu, ama keyifsizdi... bütün gün somurttu... eve döndük erkenden. eve döndüğümde düşündüm. ya bu işi hemen bitirmeliydim, ya da her şeyi unutup, her gün parasızlıktan gibilmeyi göze almalıydım ? Parasızdım lan. paramız vardı ama orta halliydik... bizim yaşam tarzımıza uymayan bir gelirimiz vardı. koca şirkette... sadece %10 ? komik... ya hemen kesecektim bu bektaşın hesabını. ya da gibtir et, yaz gülüm kızar. diyecektim... ama hesabı keserken yaz gülümün haberi olmaması lazımdı. ama bu nasıl olacaktı ? neredeyse her gün beraberdik...
    ···