beyler sözlüğe ibret alınması gereken bir

-Özeti yok bin-

Evet bomba gibi geri geldim konuya @1. Okuyup anlayamadığım bazı kısımlar ve bununla alakalı sorularım var.

"numarasını değiştirdi, feysbukunu kapattırdı, tüm arkadaşlarını tembihledi, yanımda olan arkadaşlarımı bilirdi"
"aradan 3 ay geçmişti, bir terslik çıkmadan, okul bitiyordu... başka bir çocukla tanışmıştım. onun feysinden ekledim yaz gülünü"

facebookunu kapattırmış, kadın anlaşılan takıntılı, üzerinden daha 3 ay geçmesine rağmen sen bir çocukla tanışıp nasıl ekliyorsun anlamadım.

"siz siz olun, hiç kimsenin size deli divane aşık olduğuna emin olmayın. emin olsanız da belli etmeyin lan. o zaman harbiden zütü rahata alıp gibtiri ilk çeken onlar oluyor."
"... kim olduğunu söylemedi c.y.'nin kavga çıkarttım gibtir git hayatımdan dedim."

Demişsin ama kavgayı çıkartıp hayatımdan çık git diyen sensin. Anladığım kadarıyla daha önce de ulaşamama sebebin huurnun sıçtığı annesi imiş kız değil.

"git anana babana söyle ? hem ne diye tehdit ediyor ? beyler meğersem kızın anası babası yokmuş"
"ve bu bin baran kızın evine anası babası yokken, öyküyü de eve getirip, yanına küçük kuzenini alıp, zorla sedaya gitmiş. evde 2 erkek 2 kız... ev kızların"

anana babana söyle demişsin sonra anası babası yokmuş diyorsun
sonra kızın anası babası yokken evine gelmiş diyorsun.
zorla sedaya gitmiş derken onu gibmiş mi yoksa evine mi gitmiş. sedaya gitmişlerse öyküye de gitmişlerdir.
şimdi baran sedanın evine zorla gidiyor (giriyor) ise öyküyü nasıl eve getiriyor?
Kıza ya da eve zorla giren birinin (sonradan okuduğum ebeni giben birinin) günahına girmek istememek ne demektir? ne bu hassasiyet?
Böyle dersen çok giberler daha, o adam annesi ve babası huur çocuğu olan katıksız bir huur çocuğudur.

-Kavgada döner bıçağını sallayan kimdi baran mıydı?
kuzeni ve baran, sen ve babana karşı mı bir kavga oldu

-Bir de annesi neden yazgülünü senden amansızca ayırmak istiyor.
Vukuatlı biri olarak mı biliniyorsun mahallende? ufak tefek de olsa.

"ama sinsi ve seri bir hareketle karşısındaki bakkala girip elime geçen ilk keskin aleti almam ve çıkmam bir oldu"
"daha 2 hafta önce babana bıçak çeken adamın üstüne baltayla yürümüştün sen "hacı!" ?"

Demişsin, ulan "bakkaldan ilk keskin aleti aldım" yazdın (en keskin alet zaten bir ekmek bıçağı olur o da olursa.) bakkalda balta ne gezer?

" kerimin orada olmaması, kerime mesaj atmam hepsi planlanmış"
Kerime mesaj atman nasıl planlanıyor?
Mesajı gökmene de atabilirdin ya da bir akrabana veya polisi arardın(durum vahim çünkü)
Anlamadım asıl konu seni yakalamışlar kuytuya çekmişler hazırlık yapıyorlar video bilmem dayak falan
akıllarına gelmiyor mu telefonu almak ya da seni göz önünde tutmak? Nasıl mesaj atabiliyorsun o hengamede?

"... babamların eski iş yerinin boş olmasını fırsat bilip oraya zütürdük... bir güzel telefondan videoyu aldık... "

Bu son konu da ise uçmuşsun kanlı bıçaklı olduğun adamı, "babanı da gibeceğiz" diyen adamı
nasıl iş yerine zütürüyorsun? Öyle kolay mı? Zorla zütürdün desek önceki kavgada bıçak çeken vukuatlı bir apaçi yanında bir kelebek taşır artık.
Videoda ne vardı bu arada seni gibti mi baran neden kıyafetlerini parça parça çıkardı o kuytuya çekme olayında? (bir an öyle sandım ama)

"önce ceydayla bir güzel beraber oldum, kan geldi, ama bu kan aktığında dünyalar benim oldu... kan aktıktan sonra bıraktım, gibiniz kalkmasın binler. o kadar da şerefsiz değiliz."

Ulan şerefsiz ayrıntı vermiyorsun ki kalksın gibimiz kanı akıttım demişsin kesmişsin, kan aktığında kanı alnına sürseydin bari de adağın kabul olsaydı belki bektaşı da giberdin :D

" kanı akıttım, bir güzel pgibopatça dövdükten sonra bunu apartmandan yolladım"

Şerefsiz olmayan adama da bir bak amcasının kızını gibip kızlığını bozup piskopatça dövüyor ama biz aciz kullara ayrıntı vermekten kaçınıyor. Neden okuyoruz lan biz o zaman, neden?
"Bonus track" olarak Ceyda'yı kanırtma hikayeni istiyoruz.

"bunu kimse okuyacak mı onu da bilmiyorum"
demişsin ulan en az 15 kişi okuyorum dedi. Bilmiyorum sürekli hikaye yazılıp onun birsürü okuyanı mı oluyor incide ama derdini anlatmak isteyen adama
15 kişiye anlatmakla 150 kişiye anlatmanın farkı nedir? Senin yüzünü, adını, varlığını bile bilmeyen o kadar adam, zaman ayırıp senin yazdıklarını okuyor, bari okuyanlara biraz saygın olsun nokta bin

ya sen yalancı, popüler olmaya çalışan bir huur çocuğusun.

ya da yaşadıklarından kafayı sıyırmış paranoyak bir huur çocuğusun (annenizi tenzih ederim).

-Özeti yok bin-

beyler, gökmen ve benim haddimizi aşan bi araba sevdamız vardı ondan önce öğrenmiştim kullanmayı bu orantıda da ondan fazla tecrübem vardı ama durum o ki ikimizin de ehliyeti yoktu... araba konusunda sürekli çekişirdi benimle gökmen başarılı olduğum, hayatta tutunduğum tek noktaya da can damarınız parmak atarsa ne olur lan ? düşünsenize ? yalan olurdunuz beyler... ve bu yüzden üstelemedim araba konusunu, ama bunlarda bir değişiklik vardı, gökmeni bu konuda dışladım dışlayalı. şerefsizler yüzüme güler arkamdan atar tutar olmuşlardı, ben de düşündüm. kaybedicek neyim kaldı lan ? bak bi ardına bak bin herif bak! kaybedicek neyin kaldı ? tamam, kafama koymuştum, yalnızlığa gömülmeye, hayatım boyunca yalnızlığı vücudumdan bir parça olarak taşımaya bir adım atacaktım, ama bu planlı olacaktı... işte asıl olay şu. ben dedim ki beyler; ben de "hacı!"ysam... sizin dünyanızı gibicem olum! önce ceydaya ulaştım, bu sefer akşam vaktine bir buluşma istedim, bu bana biraz tuzluya patladı ama işe yaradı... öncelikle gökmen ve kerime bir tane sparco direksiyon aldım... giderken uzatıp; Bunu da zütünüze sokarsınız... demek için. sonra, ceyda için bir viski ve 4 paket toblerone çikolata... ortamı hazırlamıştım... bu sefer vericektim eline kızlığını. her şeyi araştırdım... kan akacaktı, 15 dakika boyu... sonra temizleyecektim, çatır çutur gibecektim... acı yok rambo! acı yok! baban senelerce beni böyle gibti! diyecektim... baban bize hiç acımadı, benim sana acımadığım gibi deyip kökleyecektim... evet, ceydayla bodruma inmek için anahtarları gökmen ve kerimden aldım... sparco direksiyonu, bodrum katta başka bir katın bölmesine koydum... önce ceydayla bir güzel beraber oldum, kan geldi, ama bu kan aktığında dünyalar benim oldu... kan aktıktan sonra bıraktım, gibiniz kalkmasın binler. o kadar da şerefsiz değiliz. kanı akıttım, bir güzel pgibopatça dövdükten sonra bunu apartmandan yolladım... gökmen ve kerim kapıda beni kahkahalarla karşıladı; Ne yaptın lan kıza ? gösteriyim mi ? dedim ben de kahkaha atarak... göster dediler... kahkaha atarak. şu direksiyon var ya la ? dedim... bu direksiyon 270 lira dedim. süet deri kaplama... kırmızıydı direksiyon. zütünü satsan alırsın almasına, ama tecrübelerin bunu kullanmaya yetmez la dedim... senin şoförlük falan bildiğin yok la dedim... al bunu zütüne sok, o kıza ne yaptığımı anlarsın dedim... kerime döndüm ve dedim ki; o kadar ağır şerefsizsin ki arkadaşının dayak yiyeceğini bildiğin için ortalıkta yoktun ? neredeydi o ortalık malı buralardan ayrılmayan çocuk ? sana da garip gelmez miydi ? anlamayacak mıydım lan ben pusu olduğunu şerefsiz ? beyler, şimdi sizi çarpan asıl noktayı söyliycem... baran ve kuzeniyle konuştum. kerim bunlara benim bunlardan korktuğumu söylemiş... ama bilmiyordu ki içimde neler döndüğünü. korktuğumu ve bunu videoya almalarını. video olayını kerim sokmuş işin içine beyler. kerim istemiş videoyu... kerimin orada olmaması, kerime mesaj atmam hepsi planlanmış... ve bunları nasıl öğrendim biliyor musunuz ? bu elemanları bir güzel takip ettik babamla... biricik babam. dişimin öcünü alıcaktı... söylemişti bana. bu elemanlar gece caddede gezerken bunların yanına gelip özürdiledim, sonra da gezmek istediğimi, babamın da özürdileyeceğini söyleyip, babamların eski iş yerinin boş olmasını fırsat bilip oraya zütürdük... bir güzel telefondan videoyu aldık... sildik. sonra da bunları biraz patakladıktan sonra bıraktık... kerimin bunlardan haberdar olmaması çok güzeldi çünkü huur çocuğu beni pusuya düşürdüğünü sanıp mutlu oluyordu ve bir anda her şeyi bildiğimi öğrenmesi çok hoş bir durumdu. gökmen beni gibicek gibi bakıyordu, ve bu bakışların hiç birini giblemeden aralarından sıyrılıp yürürken... filmlerdeki o karizmatik sahneyi canlandırmak istedim. hee, bende emanetiniz var lan dedim. ikisinin de suratında o ne lan ? ifadesi vardı... bodrumun anahtarı olum bodrumun anahtarı yedeksiz dolaşır mı benim gibi adam ? alın la dedim... attım havaya, kerim tuttu... aç köpek. tabi tutar... eve gittiğimde çok sevinmiştim... şimdi son bir hamlem daha olmalıydı. bu hepsinin zütünden kan alıcak bir hamle olmalıydı... babanın arabayla, bir kaç tur atıp, arabayı görmelerini sağlamak. tamam çok ağır görmemişlik içeriyor bu hareket, ama hepsine cuk otururdu... gökmenin babasında a4 vardı, laf konuşur dururdu, baran torbacılıktan gelen parayla araba kiralar, müziği son ses açar, gezerdi... sırada ben vardım dıbına koyim, bu sefer sıra bendeydi, ben gezicektim. babamın arabasıyla ben gezicektim. bu arada, marka model ifşa etmiycem ama, alman malı kullanıyorum binler, arabadan anlarım, jdm kültüründen tiksinirim çünkü japon sevmem. kullanıyorsan almandan başkasını kullanmayacaksın... ve araba bendeydi... uzaktan parkları ve sisleri açmış ağır ağır gelirken, bu çalıyordu... (bkz: http://www.youtube.com/watch?v=-XVsQwRCCKg) uzaktan öyle bir bakışları vardı ki, yanlarına gelip camdan göz göze geldiğimizde, hepsinin huur çocuğu gibi dibi düşmüştü... fakat beyler, işin traji komik tarafı tamamen burada başlıyor... biraz ilerde, polis ve devrimci bir grup taşlı çatışma sırasında beni ortalarına aldılar... araba pelte çıktı denilecek derece, isteyenlere özelden arabanın son capslerini atarım. polis arabada benim olduğumu görmedi, camdan kafama bir taş yedim, şu an odamdayım, fakat kafam sarılı... evet şu an hastanede olduğumu düşünecektiniz fakat odamdayım... tüm bu olumsuzlukları bir kenara bırakın, hayatınızda ne olup ne bitiyor bilmiyorum bunu kimse okuyacak mı onu da bilmiyorum... hiç biri gibimde değil. hiç bir şekilde pes etmeyin ve hiç bir şekilde direncinizi yitirmeyin... çünkü hiç kimse yalnızlıkla sınanmış insandan daha üstün, daha sabırlı ve o dencırıs gözüken huur çocuklarından daha kibirli olamaz. unutmayın... yalnızlığı yaşadıysanız, kaybedecek bir babanız varsa... sizden korkmalılar. kalın sağlıcakla, bu kadar kısa ve fakat değerli bir hikayeyi de sizi süründürmeden hiç bi gibik paylaşmaz bu sözlükte... şimdi utanmadan upluycam, lütfen sövmeyin, daha çok yalnız kardeşimiz okuyup huzur bulsun diye varım ben. iyi geceler...

eve gelmiştim, bi ton azar yedim annemden babamdan deli muamelesi yaptılar 1 ay boyunca, iş yerinde yanından ayırmamıştı babam. en sonunda düzelceğime söz verdim, bi kızla tanışmıştım feysbuktan, kız düzgün bi kıza benziyodu, bigün buluşalım dedik, kızla ciddi düşünüyordum, her şey yolundaydı ki, kız leoparlı taytla gelene kadar. hayvan gibi bi baldırı vardı, ama buna rağmen ince bir leoparlı tayt giymişti... artık kaşar kız potansiyeli taşıyan kızlarla değil de daha çok oturmasını kalkmasını bilen kızları tercih ediyordum, bu da benim için büyük bir kayıp olmuştu ki, ceyda ortaya çıkıverdi... istemiyordum artık öcümü almak falan, ama eninde sonunda Allah'ından bulacağından emindim bektaşın. ceydayla yine aynı yerde, kerim ve gökmenle yapmış olduğumuz bodrum katında buluştuk... yine film yine biralar vardı... 2 şer tane içtikten sonra bu ateş bastı diyerek üstünü çıkardı karşımda sütyeniyle duruyordu o dolgun göğüsleri karşımdaydı ama artık gram zevk almıyordum. hani bi caps vardı ya ? çıplak bi karının yanında ps oynayan adam ? aynı onlar gibiydik karı ilgi bekliyordu yani ceyda, ama gibim kımıldamıyordu desek yeridir, filmin ortalarıydı, ceyda altını da çıkardı, tanga giymişti huur. tamam gibim kımıldamıyor dediysek de tahrik olmuyor da değildim dıbına koyim. kucağıma yattı kafasını gibimin üstüne dayadı, bu sırada gibim şahlanınca bana baktı, gülümsedi... ama film bitene kadar bir şey beklediyse de benden hareket bile etmedim... uyuz olmuştu film bittikten sonra giyindi gitti... kerim ve gökmene anlattım her şeyi başından sonuna kadar. kerim biniyle kavgadan sonra pek içli dışlı olmasak da konuşuyorduk. gökmenin işi varmış beyler. hemde hayırlı bir iş, belki de o dönemlerde aldığım tek iyi haber diyebilirim. gökmen amca olmuştu beyler, küçük yaşta amca. bir yiğeni olmuştu, abisi ve yengesi 1 senelik evlilerdi sonunda çocuk yapmışlardı. aslan gibi bi yiğenimiz vardı artık, adı buluttu... bulutu severdim... neyi sevdiysem kaybettim ya la ben ? sırf içime kapanık biri olduğumdan böyle düşünüyorum belki de... ama beyler bulut... çok anlamsız bir şekilde yatağında kendi tükürüğünde boğularak öldü lan... hastaydı sümüğü akıp duruyordu, daha 8 aylıktı... yaşına bile basmamıştı ama hasta olmuştu işte, çok kötü durumdaydı, kendi balgdıbınıda boğulmasa üşüttüğünden ölecekti belki de bebek... beyler, bulut o 4 ay benim her şeyimdi, ve o 4 ay boyunca ne yaz gülümün adını andım, ne ceyda vardı, ne de o leopar taytlı kız... hiç biri yoktu, ne kavga ne gürültü. sadece gökmen ve ben çocuk aşkımızı gideriyorduk. düşünsenize lan ? konuşmaya başladığında ilk size "apcaaa" diyor. amca da diyemiyor lan apca diyordu apca... beyler ben kime değer verdiysem çekti gitti hayatımdan. belkide ben lanetliydim lan ? artık böyle düşünüp bulutun ölümünden de suçlamaya başladım kendimi, ve artık tamamen potansiyel katil olarak hissediyordum kendimi, insanlara değer vermeye korkuyor, bunun yanı sıra kimseyle konuşamıyordum gökmen ve kerim haricinde... beyle, günümüze yaklaşıyoruz, kısa ama özlü bir bitiş yapıcam... topu topuna 3 sayfa entry girmişimdir, ama sözlüğün belkide en bahtsız, en şansız, en talihsiz adamın hikayesiydi bu... bu adamın kimsesi yok artık. tek inancı Allah'ı, yanında kalan tek adam babası, ve bir de araba sevdası var artık... kısa ve özlü bir bitiriş yapıcam... size bunu yazdığım yeri tahmin edin... kısa bir tahmin. tabii takip eden varsa... eğer yoksa 10 dakika sonra kendim söyliycem zaten...