1. 1.
    +1 -1
    olayı yazabilirim ama çekiniyorum la ifşa olurum diye çünkü bilenler var nickimi falan akrabalardan. olay baya uzun başımdan geçen talihsizlikler dizisini içeriyor. anlatsam sel olur gider ama işte... olum olayın içinde amca vurmaya kadar giden durumlar var. anlatmak istiyorum ama bir şey beni "sus giberim dülonu" diyip durduruyor...

    hikayenin tümünü tek parçada okumak için; http://ccc.incisozluk.cc/...bir/@onnumaranamazkilarim
    ···
  2. 2.
    +1
    panpa kendimi cidden hazır hissetmiyorum ama anlatıp içimi dökmeyi o kadar çok istiyorum ki tahmin bile edemezsin çünkü içim içimi kemiriyor giberim artık susma diyorum... ama o ses de susmuyor dıbına koyim ya.
    ···
  3. 3.
    0
    buralar değerlencek beyler, birazdan laptopumu odama taşıyıp kapımı kilitleyip başlıyorum anlatmaya 5 dakika bekleyin beni...
    ···
  4. 4.
    0
    beyler başlıyorum burada olan var mı sizin haricinizde konu biraz üste çıksın dinleyen olsun, boşuna anlatmayalım amk ?
    ···
  5. 5.
    +1
    neyse ben anlatıyorum acımıyorum bismillah beyler oruçlu ağzımla anlatıyorum yalanım varsa huur çocuğuyum bunu unutmayın, eğer anlatacaklarımda bir açık yakalarsanız veya bir yalan bulursanız hikayemi anlattıktan sonra züt capsimi de sonuna iliştiricem eğer iliştirmezsem gibin beynimi; her şey bundan 3 sene önce ben liseye geçtiğimde başlamıştı beyler. kuzenimle o vakte kadar hiç bir samimiyette bulunmamıştım, neredeyse sadece adını biliyorudm bir de o çocukluktan kalma surat ifadesini. huuryu sevmezdim o zamanlar. bizim sülale 4 erkek kardeşten oluşuyor. babam, babamın büyüğü (Yani hikayenin başrolündeki huur çocuğu adı bektaş olsun) onun bir büyüğü (bu da aytaç olsun) onun bir büyüğü de var ama adına falan gerek yok çünkü hikayemde yer almıyor. neyse... liseye yeni geçmişim. kardeşim ameliyat olmuştu, geçmiş olsuna gelmiş huur çocuğu bu babamdan bir yaş büyük olan (bu muallak şirketteki hissesini yükseltip fazla gelir sağlayan, kasadan fazla alan bir huur çocuğudur, sülaledeki herkesden daha iyidir durumu) bu bektaş muallaksinin 3 kızı var, o gün geldiklerinde sadece en ufak benden bir yaş küçük olan ilkokullu kızı gelmişti, ben hoşgeldin dedikten sonra onlar salona geçtiler, ben odama. kız odama geldi, film izleyecektim. milyoner adında bir film. filmin startına bastım, sandalyeyle beraber odama gelmişti. beyler balık etli, vücut ölçüleri tam türk kızı idealinde, zütü göbeği ele gelicek bir kızmış meğersem. yakından inceleyince anladım. göğüsleri baya belli ediyordu kendini. neyse ışığı kapattık konuşmadan filmi izledik film bittikten sonra konuşmaya başladık. nasılsın napıyorsun, ne okuyorsun nelerden hoşlanırsın falan filen... sonra beni feysten ekledi o zamanlar feys yeni yeni dilleniyordu modaydı anlayacağınız. neyse bunlar kalktılar... o gece yine bu bektaş huur çocuğunun yaptıkları aklıma geldi, yine sinir olmuştum...
    ···
  6. 6.
    +1
    o sene mezun olduğum okulda 3 senedir tanıştığım bir kız vardı, aynı yaşta değildik, o da bu bektaşın kızıyla yaşıttı çok iyi anlaşırdık bir sevgilim yoktu o zamanlar. o kızla çok iyi anlaşırdık, onun adı da yaz gülü olsun evet evet yaz gülü iyidir candır yaz gülü. yaz gülüyle ailelerimiz tanışırdı, kız annemi teyzemi tanırdı. dediğim gibi o zamanlar feys moda olduğundan, sık kullanıldığından kız teyzem ve annemi bile eklemişti feysine. annemlerle çok iyi anlaşırdı... ben mezun olduğum yaz, bu kızla aramız hayli çok daha bi samimi olmuştu. sonuçta mezun olacaktım ve ara açılacaktı. ben orada, o farklı yerde... olmayacaktı yani beyler. biz yazı yan yana geçirirken, annesinden aldığım bir haber yıktı beyler beni. 3 senedir her gün yüzünü gördüğünüz kız, yazın sonunda okulların açıldığı hafta, izmir'e kuş adasına taşınıyordu... yaz gülüne belli etmememi söyledi annesi, yaz gülü'nün bana değer verdiğini ve bolca vakit geçirmemi tembihledi. ben de eyvallah dedim... eyvallah. başıma geleceklerden haberdar değildim. başımdan neler mi geçti dersiniz ?
    ···
  7. 7.
    0
    beyler updullah beyler up up up okunsun lütfen
    ···
  8. 8.
    0
    bekleyin ve görün... yaz gülünün taşınacak olması içime dert olmuştu. sinirlerim daha da bir alt üst olmuştu. önceki geçe bektaşın yaptığı binlik aklıma gelmişti, sinirlenmiştim, bu gece de bu... ilk defa bu kadar fazla sinirleniyordum... neler oluyordu amk ? terslikler dizisi başlamış mıydı ? başlamıştı bence... ama ben geçer diye her nefes aldığımda bir terslik daha olacaktı... bundan habersizdim. bu derdimi anlatacak kimsem yoktu. yaz gülüne anlatamazdım... anneme anlatamazdım, anlatırdım, dinlerdi ama anlatmak istememiştim. teyzem o sıralar bizde kalmıyordu... feyste dolanırken bizim bektaş'ın küçük huursunun durum güncellediğini gördüm. mesaj attım... nasılsın ? (nasıl olduğunsan sanane ulan ? sanane yarraaaam ? ilk defa gördün kızı nerdeyse, kuzenin işte. sanane ?) -hiç yazmayacaksın sandım iyiyim sen ? * +iyi, napıyorsun ? hiç oturuyorum... konuşma böyle giderken ben ona yaz gülünü anlattım beyler. kimseye anlatamadığım o gülümü, yaz gülümü anlattım... (bu arada, o küçük huurnun adı da ceyda olsun.) ceyda baya içerlemişti. dışardan bin gibi bir görüntüm vardı çünkü, ki biraz öyleydim de o zamanlar...
    ···
  9. 9.
    +1
    kız daha samimi olmaya başlamıştı. sanırım bu yalnız erkek triplerim onu etkilemiş olmalı ki, sürekli yazar oldu. (kızım manyak mısın ? ben sadece derdimi anlatıp gidecektim. bağlama beni hadi... diyemedim ya la ?) neyse... kıza babasından dolayı uyuzum zaten, her yazdığından daha da soğuk davranıyorum, her itişimde de gelip tutup çekiyor sanki beni o fosepçiğin içine... yaz gülü derdini unutturuyordu bana kevaşe. yaz gülü hiç gitmeyecekmiş gibi hissettiriyordu. tahmin edeceğiniz gibi değildi beyler, kızla bildiğimiz, açık açık bel altı konuşuyorduk... planlar kurmaya başlamıştım, babasının yediği hakkımı, kızından alacaktım... o bundan habersizdi. git gide daha da sıkılaşırken muhabbet...
    ···
  10. 10.
    +1
    bu bana bir sabah, aşkım diye mesaj attı, yani günaydın mesajının içinde aşkım geçiyordu... dedim ki, ilk adımı o attı, şimdi içini ferah tut ve üstüne yürü... yürü ya olum! dedim kendi kendime... günaydın bitanem. dedim... sadece günaydın bitnm. bitanem de yazmadım doğru düzgün. günaydın bitnm. sağol yazdı... uzun bir süre yazmadım, o da yazmadı... akşam oldu, ben yine o günü yaz gülüyle geçirmiştim, mutluydum... o gidecekti ama mutluydum, binlik damarım tutmuştu çünkü, yolunda giden bir şeyler yapıyordum. o gitse bile artık bir şeyin öcünü yalnız başıma kendim alacaktım... neyse, akşam yazdı, yine konuşmaya başladık, yine yataktaydım ve o ergen muhabbeti başlamıştı. sanal sex yapıyorduk... tam 1 hafta ceydayla bu şekilde mesajlaştık. peki bu 1 hafta içinde neler mi olmuştu ? yaz gülüyle ilk defa sabahtan buluşmuştuk, sahile beşiktaş sahile gitmiştik... sıcak birer çay, birer simit ve karperimiz elimizdeydi... üstüne bir sigara yaktım, ama o kullanmıyordu, istedi ama izin vermedim, bunu üst üste iki gün yaptık o bir hafta içinde, ve aşırı mutluydum beyler, anlatılmazdı o mutluluğum...
    ···
  11. 11.
    0
    @21 sağol panpa
    ···
  12. 12.
    +2
    ceydayla buluşma kararı aldık, annemler evden çıktığında bize gelecekti. onu evin alt sokağından alıcaktım annemler çıktığında, o da evden arkadaşlarıyla buluşmak için çıkmıştı, buluşacaktı da, ama buluşmadan 1 saat önce benim yanımda olacaktı... artık hiç fütursuzca, acımasızca gibeceğime inandırmıştım kendimi. onu gibip, babasına kendi elimle, al bu benden aldıklarının karşılığı bektaş! al bak bu senin eserin bektaş! deyip zütürecektim... bunu istiyordum çünkü, o muallaknin de canı yanmalıydı. maddi durumumuzu cidden bilmiyordu. annem anlamış olmalı ki hareketlerimden, evden baya geç çıktı, ben de gitmesini söyledim, tabii hatun tribe bindi... ben de çektim gibtiri, ama biliyordum kevaşe gibe gibe dönecekti... beyler o gün, annem çıkarken beni uyandıracaktı... ve bana o gün bir süpriz yaptı yaz gülü. dedim ki; iyi ki anlamışsın anne! iyi ki! yaz gülüymüş kapıyı çalan. ben de giblemeden uyumaya devam ettim... annem birileriyle konuştu, ev sana emanet oğlum da dedi çıktı... tırsmaya başlamıştım. ceyda olmasın bu gelen ? dedim içimden... annemin kapıyı kapatmasıyla çaktırmadan kapıdan bakmam bir oldu... kimseyi göremeyince yattım, ses de gelmedi. bir dakika sonra mutfağın karıştırıldığını duydum... nereden geliyordu bu ses ? neydi bu ses beyler ? kafamı çok kurcalamaya başlamıştı. meraktan çatlayacaktım o bir dakika içinde...
    ···
  13. 13.
    +1
    mutfaktaki ses bir anda kesilmişti... biri ince adımlarla yanıma doğru geliyordu. babam işteydi, annem çıkarken evi beni kime teslim etmişti ? evi temizlemeye gelen karı olsa adını söylerdi, yaptığı hareketlerden çıkardığı seslerden anlardım. o değildi... kimdi bu gelen ?
    ···
  14. 14.
    +2
    gözlerim kısık bir şekilde, belli etmeden kapıyı kesiyorum... birden kapı açıldı, ve o uzun sarı saçları, yeşil gözleri ve endamıyla kapıyı yaz gülü açtı beyler... evi annemden o teslim almış. annemle sözleşmişler akşamdan. bana kahvaltı hazırlamaya gelmiş annem yarın işi olduğunu söyleyince böyle bir karar almışlar... hiç çaktırmadan uyumaya devam ettim, geldi odamı kurcaladı biraz... baya baya karıştırıyordu. donlarıma el attı, güldü müldü kapattı. baya çekinmiştim... birden geldi yatağın yanına diz üstü eğildi... yanaklarımı okşadıktan sonra, yanağıma bir buse kondurdu... bende artık vakti geldi dedim... yavaşca sızlayarak uyanır gibi oldum... günaydın dedi... günaydın dedim hiç bir şey olmamış gibi, her sabah onunla aynı yatakta uyanıyormuşuz gibi. hâlbu ki, o olmasaydı, şu an o yatakta çatır çatır öz kuzenimi, kanımdan olan kuzenimi gibiyor olucaktım... azgın huuryu! yaz gülü kurtarmıştı resmen beni... bana dedi ki; sen uyanana kadar ben kahvaltıyı hazırlıyım, çağırınca gel ama hee. yaptı... kafamı salladım, gülümsedim... içim huzur dolmuştu beyler... ilk defa bu kadar yakındım ona. bu beni o kadar çok heyecanlandırmıştı ki... anlatamam size. kokusu o kadar derinden geliyordu ki... gözleri, bakışı.
    ···
  15. 15.
    +1
    5 dakika sonra kahvaltıyı ettik, sonra biraz salonda oturduk. evli çiftler gibiydik, gazete okurum sabahları yaz tatilinde... saldım sepeti aldım gazeteyi. okumaya başladım. açtı televizyonu mal mal kadın programlarına bakındı... gazeteyi okudum baya... okulda öğretmenini öldüren, karısını pazarlayan, ve kocasının gibini kesen antalyalı karının haberinin uzatılmasına sinirim bozulmuştu ki attım gazeteyi bir kenara. yanına oturdum. film izleyelim dedim... tamam dedi... not:seni seviyorum'u izledik... o ağladı sonunda, benim de gözlerim dolmuştu ama belli etmedim kıza... bir şeyler yedik, 2'şer bira aldım, kalan mısırlarla bitirdik... annem geldi eve, al bu oğlun dedi, anahtarı verdi, bu da evin... sağ sağlim teslim ediyorum ikisini de dedi. güldüler falan. tam çıkacakken arkasından gittim. metroya bırakmak için... metroya bırakırken öyle bir sarıldım ki... anlatamam size. metrodan çıktım. merdivenlere doğru yürüyordum... bir sinsilik doğdu içime... bilemedim içim karardı. bir binlik vardı o ortamda sezmiştim. ama neydi beyler ? neydi o binlik ? o içimdeki karartının sebebi neydi ?
    ···
  16. 16.
    +1
    bir kaç saniye sonra arkamda, seni yakaladım diye bir fısıltı duyduktan sonra gözlerimin kapatılmasıyla arkama dirseği geçirmem bir oldu... ben bu dirseği kime geçirmiştim ? kimdi bu huur çocuğu ? neydi o ? kimdi o başımdaki huur çocuğu ? neden gözlerimi kapatmıştı ?
    ···
  17. 17.
    0
    arkamdaki kevaşenin ta kendisiydi beyler, huur ceydaydı... merdivenleri çıktıktan sonra suratına büfeden buz aldık. buz morluğunu aldı, krem sürdüm eczaneden alıp... iyi olmuştu. özürdiledim. gibtir git deyip çekip gitti... içime dert olmuştu. huur mhuur, öcümü alacaktım kafaya koymuştum, ama o çığlığı bana dokunmuştu. ne biliyim lan ? kız canı işte...
    ···
  18. 18.
    0
    arkasına bakmadan gitmişti, ben yine aynı ben, taviz vermemiştim. eve gittim aceleyle, evlerimiz yakındı. o da gitmiş olmalı ki eve geldiğimde feyste onlayndı... hiç bir şey yazmadım. bir kaç saat geçti, hava kararı... hiç taviz vermeyen ben uzun bir özür mesajı attım, ve bir daha sevgiline öyle yaklaşma diye ekledim... huur ya ? hemen cilve yaptı ben de daha sert yaklaşırım. hardcore sever misin ? diye abes bir cevap aldım. noluyoruz lan ? huurlar bu kadar hızlı muamele yapmazdı! bu benim kanımdandı... o gece yine sanal sex muhabbetine daldık... 2 kere boşalttım huuryu. ama gram zevk almıyordum. yazışıyorduk lan sadece ? nesinden zevk alayım...
    ···
  19. 19.
    0
    uyudu... ama ben uyuyamadım. düşündüm, günün özetini geçtim kafamda. yaz gülü gidecekti ? ve ben hâlâ öç alma peşindeydim... kendine gelmeliydin hacı ? toparlamalıydın kendini... kız melek gibiydi, ona odaklanmalıydın. abi kardeş gibisinin tamam ama ? ama işte ? ama ? o gün bir şeyler hissetmemek elde değildi. çok fazla kızla birlikte olmuştum. sevişmek değildi, ama çıkmıştık... huursuna da, kevaşesine de denk geldim... 3 tanesini gibmiştim. ama huurydu lan ? hepsini tanımıştım... delikanlı kızı da, huuryu da ayırt eder hale gelmiştim. neyin ne olduğunu biliyordum... ceydaya karşı hiç bir şey hissetmiyordum, tamam zevk alıyordum ondan, ama yaz gülü farklıydı... onunla hayatımı geçirmeliydim, onun peşinden gitmeliydim... kendimi bunları düşünerek deli edecek dereceye getirmiştim.
    ···
  20. 20.
    0
    telefonun sesine uyanmıştım. telefonu açtım uyku sersemi, kapındayım şapşal hala uyuyo musun ? uyan da balığa gidelim dedi. ne diyon yaaaaaa ? dememle zilin çalması bir oldu. kapıya çıktı... annemden müsade istedi odama geldi. balığa gidelim mi lan ? dedi. ne diyon kızım ya dur giyiniyim çık iki dakika dedim. arkasını döndü... hay dıbına... dedim giyindim. nereye gidiyoruz ? dedim... ben hiç karşıya geçmedim, geçmek istiyorum dedi... düşündüm o an beyler. öğrenmiş miydi acaba gideceğini ? neden böyle davranıyordu ? sanki istanbul'u son kez tadacaktı ? biz avrupa yakasında oturuyorduk, anadoluya geçmek bizim için o kadar büyük dert değildi. ben de hiç geçmemiştim, ama nasıl geçileceğini az çok biliyordum. beşiktaş sahilde çok vakit geçirdiğimden üsküdar vapurlarını bilirdim... zütürdüm bunu beşiktaş sahile... sürekli koluma girmişti o gün. üsküdar'da indik. bildiğim kadarıyla kız kulesinin tarihini, geçmişini anlattım. üşüdü... sarıldı bana... yaz diye kısa giyinmiştik. sım sıkı sarılıyordu... artık bu beni mutluluktan havaya uçuracak hale getirmişti... gözlerinin içine baktım, o yeşil gözlerinin içine. aldı telefonumu, kurcalamaya başladı... ben de hiç ses etmedim. her takumu bilirdi. osbir çekicem telefonu kapatıyorum dediğim bile olurdu ona... gülerdi abazasın olum derdi suratıma kaptatırdı. 10 dakika sonra arar duşa girdin mi lan ? derdi... o yüzden hiç taviz etmedim, okuyacağını biliyordum. feysimi kurcaladı. ilkten verdi... telefonu alırken şaşkın bir ifadeyle bakınca tekrar istedi. inene kadar bir şeyler yaptı, ben denizi izledim, gözlerini izledim... yüzünü izledim. güzelliğini izledim... inerken ne yapmaya çalışıyorsun sen ? dedi... sana hiç anlatmadım dimi ? dedim... başladım anlatmaya. amcam var dedim. bu da onun kızı... onu anladım dedi, özet geçer misin ? dedi... yok geçemem bak şimdi detaylı analtayım dedim. bu amcam bektaş... huur çocuğu şirketin gelirinşin %70'ini alıyor ve geriye kalan %30'unu 3 kişi pay ediyor birbirine dedim. hakkımızı yiyor huur çocuğu bunlar kardeş oldukları için birbirlerine sesleri de çıkmıyor ama benim dayanıcak gücüm kalmadı yaz gülüm dedim... suratıma baktı pis pis.
    ···