beyler son 4 yılımı anlatıyorum gelin

@80 isteyen okur panpa sorun değil yani

upupupupupup

lise sonlardan kılıçarslan ve mehmet abi ile aram çok iyiydi. kılıçarslan ve mehmet abi beni kardeşi gibi severdi. sahur yaptıktan sonra namaz kıldık ve kılıçarslan abi yanıma geldi;
k:abicim bak ramazana giriyoruz abazalık yapmayın orucunuz bozulur dikkat et.
ben:abi ne zaman abazalımı gördün ayıp ediyosun.
k:ben seni uyardım abicim. zaten okulda bi bizim yurt oruc tutuyo.
ben:tamam abi sağolasın

kendi kafamda şekillendiriyordum. acaba seline yavşasam falan orucum bozulur mu diye. bi arkadaşıma sormayada utanıyodum o kız sana bakmaz falan derler diye.

2 hafta geçmesine rağmen ben hala selinle tanışamamıştım. daha doğrusu hiç bir kızla tanışamamıştım. nedeni ise kızlar konusunda çekingen, heyecanlanan ve kendine güvenmeyen bir tip olmamdı. platonik yaşamayı seviyordum o zamanlar.
gel zaman git zaman ramazan da bitti. ve ben hala salak gibi kıza bir merhaba bile diyememiştim. bu arada arkadaşlarımla resmen kardeş gibi oluyorduk. beyler emre diye biri vardı sınıfta bu ismi aklınızda iyi tutun sağ gösterip sol vuran oç teki çıkıcak sonradan.

hacı sen yaz ben orucumu açcam

feyyaz ile kan kardeşi gibiydik adeta. yediğmiz içtiğimiz ayrı gitmez olmuştu. ben de ona güvendiğimden dolayı yurtta bi gece yarısı kütüphanede muhabbet ederken kız konusunu açtım. aramızda konuştuklarımız bu kız hakkında milletle dertleştiğim ilk muhabbet olduğu için dün gibi aklımda ;
ben:ya feyyaz sana bişey açıklamam gerek kanka.
f:söle kanka her zaman dinlerim
ben:ya kanka ben birine fena vuruldum heralde
f:kime kanka hayırdır?
ben:bizim sınıftaki se... (bir an aklımdan geçti duraksadım birden. acaba söylesem taşşağa mı alır diye ve artık geçti. se harflerini ağzımdan kaçırmıştım. kaçırmasaydım hiç söylemeyecektim.)
f:hadi lan. selinden mi bahsediyosun?
ben:evet kanka selin.
f:ya oğlum o kız 9 ların en güzellerinden. okulda o kadar daha çok sana bakabilecek kızlar varken neden onu seçtin neden?
ben:kanka bilmiyorum. ciddiyim vuruldum kıza. okulun ilk günü gördüğümde kalbim hızlıca atmıştı heyecanlanmıştım adeta.

@86 bende oruç aççam birazdan ezan okunur okunana kadar devam

ben:oğlum öyle bi vuruldum ki alt tarafı arkadaş amacıyla yanına gidip bile tanışamıyorum. kendi kendime beni terslicek diye düşünüyorum hep. okul açıldığından beri sadece göz teması var amk.
f:kanka sana bişey sölicem ama darılma
ben:söle kanka nedir?
f:o kız sana gibsen bakmaaazzzz

en yakın arkadaşım feyyaz bile inanmıyordu kızın manitam olacağını. (keşke inansaymış manitam oldu..)ve o feyyazın söylediği gibsen bakmazlafı benim umudumu adeta yıpratmıştı. ondan sonraki bi kaç gün suratım hep asık gezdim. nedenini bilmiyorum halbuki kız beni reddetmemiş çünkü tanışmamışım bile bu tripler niye o zamanlar hiç anlamıyordum.

bu tripli hallerim işe yaramış olacak ki kızın bazen bana neyi var dercesine baktığını görüyordum. ve o arada ders müzikçi mustafa hocanın dersiydi. bizim okul tam gündü. sabah 8 akşam 15:40. o adam okuldan sonra evine gider, ardından akşam doğru ambar dediğimiz ve sonradan mekanım olacak bar tarzı bi yerde takılırdı. bi kaç sabah sarhoş geldiği de olmuştu okula.

upupuupup

ve beyler amacıma ulaşmıştım sonunda. okul açılalı 1.5 ay olmuştu. evet çok uzun zamandı ve ben sonunda tanışabilecektim.
zil çaldı ve ders bitti. ben uflaya puflaya başım eğik ayağa kalkıcakken birden omzumda bir el hissettim. evet o el selinin eliydi. aramızda geçen muhabbet şuydu.
selin:ya merhaba ben selin aslında yoklama zamanları ismimi duymuşsundur da yinede söyleyeyim dedim.
ben:evet duydum. ben de liseligibis memnun oldum.
selin:dikkatimi çekti de bi kaç gündür durgunsun nedeni nedir?
ben:(amk şimdi kızın sorduğu soruya bakın)

beyler k.bakmayın iftar açmaya gidiyorum gelirim birazdan.

seni düşünmekten oldu desem kaçar gider gözünde abazadamgası da yemek istemiyordum. hemen bi yalan geldi aklıma ve;
ben:dedemde kanser çıkmış h.sonu ist. a gidicem hastaneye (dedem halbuki ben doğduktan birkaç yıl sonra kanserden vefat etmişti)
selin:hadi yaa:( üzüldüm gerçekten allah acil şifalar versin.
ben:teşekkür ederim.

beyler gerçekçi olsun diye az tribe daha geldim. hani dedem daha çok aklıma gelmişte giblemiyormuşum selini tribi.

selin:ya böyle durma ama üzülüyorum (amk ne samimiyet bu daha 2 kelime laflaşmışız hemen samimiyet ama memnun da oluyorum he)
ben:iyi peki sen istedin madem... (bi gülücük attım)
selin:vay be demek güldüğün zaman da böyle oluyorsun hep gülersın umarım.
ben:umarım...

kızla başladık benim masada muhabbet etmeye. beyler o gözlerine öyle bir kilitlenmişimki normalde asla cesaret edemezdim bakmaya. resmen aşık olduğumu belli edercesine sadece gözlerine bakıyordum kızın. o da memnun oluyordu bakışlarımdan belliydi.

aralığın sonlarına doğru gelmiştik artık. tekirdağ tarafları soğuk oluyordu kışın. ben de hakkaten ailemi özlemeye başlamıştım. yurt sistemi şöyleydi; ya 2 haftada bir haftasonları evine git ya da ayda bir git 2 gün ne temizlik yap ne çamaşır yıka kısacası 2 gün özgürsün istediğini yap. ben de ist.da işim olmadığı zamanlar gitmezdim eve ama bu aralar 2 haftada bir gider olmuştum. çünkü soğuklar başlamıştı kışlık kıyafetler almam gerekiyordu.

upupupup

rezerved

koğuş arkadaşım oğuz ile oturduğumuz semtler çok yakındı birbirine. o yüzden otogarda indikten sonra bile metroya biner aynı durakta inerdik. hem de dersleri iyiydi. o beni matematik çalıştırırdı zaten sayısal okumak istediğini söylerdi hep. benim de ingilizce derslerim iyi olduğundan dolayı ingilizce çalıştırırdım. zaten sınıfta ingilizceden tek 4 ve 5 alan bendim. bizim yurt özel bi otobüs şirketi ile anlaşmıştı. yurt öğrencilerini ist. a kadar zütürüceklerdi. nerdeyse diğer turlara göre yarı yarıya geliyordu fiyatı. benim için çok iyiydi para kalıyordu elimde.

tekrar yurda döndüğümde yazlık kıyafetlerimin yerini artık kışlıklar alacaktı. hemen dolabımı düzelttim ve uyudum.
ertesi gün yani pazartesi günü inanılmaz birşey oldu benim için beyler. yine selinle ilgili birşey

beyler bi kız arkadaşım (sevgilim değil) durmadan mesaj atıyor dışarı çıkabilirim her an o yüzden ağır yazıyorum k.bakmayın