beyler size hikayemi anlatayım

eee anlat lan

Reserverd cetin

evet anka

hal hatır sormalardan sonra kız bana dönüp "merhaba" dedi bende. şaşkınlığı üzerimden atamadığım için donuk bir sesle merhaba dedim. kız , kardeşim ile birlikte salona geçti. salondakiler ile merhabalaştıktan sonra oda kendine oturacak yer bulup oturdu.bu sırada erkek kuzen üst kattan indi.ben merdivenin başında salona gitmemi sağlıyacak bir bahane bulmaya çalışırken. kuzen çoktan kızın yanına gidip merhabalaşmış ve tam yan tarafındaki koltuğa oturmuş kız ile hafiften muhabbet etmeye başlamıştı. kendimi tam anlamıyla bir mal gibi hissettim. kendime söverek üst kata çıktım. üstümü değiştirdim. arabanın anahtarını ve cüzdanımı alıp. aşağı salona indim. boş bulduğum bir koltuğa kimsenin yüzünde bakmadan sessizce oturdum. telefonumda bir şeyler kurcalar gibi yapıyordum.bir yandan da kuzenim kız ile okul muhabbetlerine girip, gülüşmeye başlamıştı bile. kuzenimde açıkçası benden daha yakışıklıdır.

birden ortamda dönen muhabbet kesildi ve bir sessizlik çöktü. herkez birbirine bakıp, dile getirmeye değicek birşey arıyordum.onu da bende buldu ablam."Dışarı mı çıkıyorsun ?

ee sonra hızlı

kafamı hafifçe sallıyarak "hıhı" diye mırıldandım.bir istediğiniz varmı dedim. kimseden ses çıkmayınca. kapıya doğru yürümeye başladım.tam kapının kulpuna elimi uzattımki, arkadan kız kardeşimin "aaa! abi" diyen sesinin işittim."bizde seninle gelebilirmiyiz hem oda telefonunu unutmuş, evi merkezde orayada uğrarız" o an sevinçle karışık, midemi hareketlendiren bir hisse düştüm. kısık bir sesle gelin dedim. kardeşim arkadaşına seslendi.ona baktığımda kuzenimle sohbetinden kafasını kaldırmış " geliyorum" dedi. kız kalktı salondakilere durumu açıklayarak yavaş adımlarla bize doğru geliyordu. ardından kuzenim resmen bizimle gelmesiini sağlıyacak bir bahane bulmak için kıvranıyordu. bulamamış olacakki kafasını yana çevirip ahali ile konuşmaya başladı.

kardeşim üstüme bir şey alayım diyerek hızlı adımlarla yukarı çıkmaya başladı. bende kızın da onunla gideceğini düşünerek kapıyı açıp hızlı adımlarla bahçedeki arabaya doğru yürümeye başladım. fakat duyduğum ayak seslerinin benden gelmediğine emindim. kafamı arkaya çevirdim kızda benden 1-2 adım mesafe uzaklıkta arkamdan geliyordum. arkama bakıp onunla göz göze gelince neden bilmiyorum ama direk gözümü kaçırıp sanki ona değilde kapıya bakıyormuş gibi yaptım. göz göze geldiğimizde onun ne tepki verdiğini hatırlamıyorum bile.

ben bahçenin demir kapısını açarken kız arabanın yanında elleri paltosunun ceplerinde hafiçe yukarı aşağı sekerek bekliyordu. anahtardan kilit düğmesine bastım. kilitlerin açıldığını belirten sesi duyunca kız bana baktı."üşüdüysen şimdiden bin istersen " dedim. gözlerime sıcacık gülümsemesiyle bakarak sağ arka kapıyı açtı. içeri girdi. korkarcasına yavaş bir şekilde kapıyı kapadı.o sırada kapıda kız kardeşimi gördüm. koşa koşa sol arka kapıyı açıp arkadaşının yanına oturdu. bende şöför koltuğunda yerimi aldım. arabayı bahçeden çıkardım.el frenini çekip. demir kapıyı kapatıp tekrar arabaya döndüm.

kardeşim ve arkadaşı sessiz ama çok heyecanlı bir şekilde kafa kafaya vermiş bir şeylerden konuşuyorlardı. Kızın ağzı kulaklarındaydı. benim içime kurt düşmüştü bir kere.bu durumu hemen kızın, kuzenimden etkilendiği yönünde algıladım.yol boyunca resmen arka tarafa kulak vermekten çarşıya ne kaadar çabuk geldiğimizi anlamamıştım bile.bu arada onlar git gide seslerini yükselterek aynı heyecan ile konuşmaya devam ediyordu.ben ise kızın kuzenimden hoşlandığınaa artık emindim. kızdan ve kuzenimden nefret etmekten kendimi alıkoyamadım. neden ben değil de o.ah salak kız !

zaten çok küçük olan çarşının ortalarına geldiğimde. soğuk bir ses ile kıza adıyla bile hitap etmeden " senin evin nerede" dedim. kız evini tarif etti. hiç bir şey demeden anladığımı belli eder bir şekilde başımı salladım. bulunduğumuz yere 5-10 dakika bile uzak değildi. tarifinden anladığım yere geldiğimde aynı soğukluk ile "burasımı" dedim."hıhı" diyerek arabadan indi. koşar adımlarla gidip, apartmanın ziline bastı. ardına dönüp kız kardeşime gülümseyip kapının açlması ile apartmana girdi.

REZERVED OKUYORUM PANPA YAZ SEN

caps vericekmisin panpa

2-3 dakika kadar bekledik onu. motoru kapatmamıştım bile.sol dirseğimi kapıya koymuş sol yanağım avcumun üzerinde düşünüyordum. kız kardeşim arada bir havanın soğukluğu ile ilgili bir şeyler diyor bende ghıhı ibi mırıldanmalarla geçiştiriyordum. apartmanın kapısından görülen karanlık birden aydınlandı.o geliyordu. ağır olan çelik kapıyı zorlana zorlana açtı. hızlı adımlarla arabaya gelerek kapıyı açtı. kız kardeşimin " aldın mı ?" sorusu üzerine "aldım. birde belki sizde kalırsam diye giyecekte aldım " diyerek çantasını kız kardeşime gösterdi. kardeşim " kalıcaksın hayatta bırakmam ! " demesi üzerine kız kendini tutamayarak sesli bir kahkaha patlattı. ağzı kulaklarındaydı. artık kendini tutamıyor, gülmekten konuşamıyordu. kardeşiminde arada sesi geliyor, oda gülüyordu. tekrar içimi bir nefret sardı. kuzenimden hoşlanıyordu emindim, bütün yol boyuncaa da bunu konuşmuş olmalılar, şimdide onunla aynı evde kalacağı için mutluluğundan gülüyordu.

içim öfke le dolmuştu. gözlerimin ardındaki yaşları hissedebiliyordum.bu sırada eve dönmemize 15 dakikalık bir yol kalmıştı. artık onların seslerine bile kulak vermiyordum. öfkeliydim.daha 1 saat önce tanıştığım bu yabancı tarafından aldatılmış gibi hissediyordum. kuzenim aklıma geldikçe içimden ona küfürler ediyordum. keşke gelmeseydi !

oha lan iyi bişiye benziye sazan.avi olsada okucam

eve vardığımızda. demir kapının önüne kadar geldim. kadeşim ve kız benim kapıyı açmamı bekliyordu. kendimi tutamıyarak öfekli bir şekilde, kardeşime "şu kapıyı açsana" dedim. kardeşim hiç birşey demeden arabadan indi. hemen ardından da o...

kardeşim kapıyı açtı.ben arabayı içeri sokarken onlar eve doğru yürüyorlardı. kızın hala gülemsediğini görüyordum. motoru durdurdum. demirkapıyı kapadım. anahtarın kilit düğmesine bastım. onlar çoktan içeri girmişlerdi bile. evin kapısını benim için aralık bırakmışlardı. yavaş adımlarla kapıya doğru yürüdüm.o eve, onların yanına mümkün olduğunca geç ulaşmak istiyordum. içeri girip ardımdam yavaşça kapıyı kapadım. salona gittim. içeride büyük ablam ve kezban arkadaşı çay içiyorlardı. kız kuzen, erkek kuzen, kardeşim ve o güzel kız yoktu. Ablamlara merhaba dedim. karşılık olarak ikiside gülümsedi. merdivenin başına geldim. ordan oturdukları yer yüzünden ablam ve arkadaşı beni göremezdi.5 dakika boyunca orada dikildim. yukarıdan gittikçe şiddeti artan kahkaha sesleri geliyordu.en sonunda kendimi zorlayarak yukarı kata çıktım. sadece kardeşimin odasının ışığı yanıyordu. kapı kapalıydı. kapının önünde 1-2 dakika kadar omzumu duvara yaslıyarak bekledim.en sonunda kapıyı çalarak içeri kafamı uzattım. sanırım kapıyı çalmam onlara garip gelmişti. hepsi gülmeyi bırakarak, benden bir tepki bekliyen gözlerle bana bakıyorlardı.
erkek kuzenim sandalyede oturuyor önünde lap top vardı. kardeşi olan kız kuzenim sağ tarafında. kardeşim ve güzel kız sol tarafında, duruyorlardı.

Hiçbir tepki veremdim. kız kuzenim "off abi gel şunu izle koptuk !" demeseydi.o kapının ağzında o şekilde sonzuza kadar kalabilirdim. onun bu lafı üzerine iöçeri girdim. farkında olmadan hemen güzel kızın yanı başında dikiliyordum. kuzenim facebook sayfasında. içki içen maymunlarla ilgiili bir vidyoyu tekrar oynatmaya başladı.ben hariç herkes kahkaha atmaya başladı. bende çok eğreti gözükmemek için sadece gülümsüyordum.

arada bir kardeşim ve kuzenlerim, bana bakarak ne kadar komik bir vidyo olduğunu teyit ettirmek istercesine kahkaha patlatıyorlar, ben kafamı hafifçe sallayarak gülümsemeye devam ediyordum. vidyo bitti. gülmekten yaşarmış gözler silindi.bir sessizlik.bir anda güzel kız. kuzenimin sol omzunun üzerinden uzanarak. kuzenimin sayfasında belliki daha önce izlediği bir vidyoyu işsret parmağı ile gösterdi.

ben o an öldüm, bittim, hani hayatınızda yer yarılsada yerin dibine girsem dersiniz ya işte öyle bir andı. kızın tarçın rengi o güzel saçları kuzenimin sol omzunun üzerinden adeta yumuşak bir dokunuş gibi geçti. kardeşim bile bu anın anldıbını kavramış olucakki hınzır bir bakış ile kızı izledi. bende anlamıştım.bu tesadüf falan olamazdı. güzel kız kur yapıyordu. hoşlandığı erkek ile flört ediyordu. benimle değil onunla. çok acayip düşüncelere düştüm.ah güzel kız ne kadar oldu sen bu adamla tanışalı ? 2, 3 saat ? nasılda bu kadar çabuk kaptırdın kendini. kafamda kızı kötülemeye, onun basit bir sürtük olduğuna inandırmaya çalışıyordum kendimi. daha yeni tanıştığı bir erkek ile nerede ise kokoş bir aşk yaşıyordu.ama bir an geldi ve bu tabloda kendimi gördüm. peki ben neydim bu durumda ?

şüphesiz aptaldım. bende bir gün önce varlığından haberdar olmadığım bu meleği görünce bu kadar çabuk tutuldum. sevdaya düştüm. küçük bir çocuk gibi güçsüz hissediyordum. kendime sövüyordum "yuh be bu kadar çabuk bu hale gelinirmi değmez ! sen güçlüsün, güçlü olmalısın !" diyordum kendime.

1 dakika kadar orada dikildikten sonra. kendime geldim. hafif bir gülümseme ile " güzelmiş" dedim. hızlıca kendimi odadan dışarı attım. kapıyı kapadım. hayatımda ilk defa aşık olduğumu düşündüm.bu aşk ise bundan öncekiler ne idi ? bu farklıydı, tamamen farklı. onun yanında karnım parçalanıyor, heyecandan ne yapacağımı bilemiyordum. sırıl sıklam aşıktım, it gibi.

sigara içmeliydim.o an aklıma daha iyi hiç birşey gelmedi. aşağı indim. salondan geçerek ön taraftaki büyük verendaya çıktım. ablamların yüzünde bile bakmamıştım. masadaki bir sandalyeyi alıp verandanın korkuluğun dibine kadar çektim.bu sırada saat 20:00 olmuştu bile. cebimden sigaramı çıkardım.bir dal çektim. diğer cebimdende zippo çıktı. ateşe verdim sigaramı.ilk nefesi çölde susuz kalmış bir bedevinin bir tas suya sarılışı gibi içime çektim. böceklerin tatlı müziklerinden, ağaç yapraklarının seslerinden başka hiçbirşey duymuyordum. rahatlamıştım.doğa, sigara ve ben.

birinci sigaram bittim. hemen ikinciye davrandım. yaktım sigaramı. tekrar bir nefes. evde sigara içen tek bendim.ne ablam ne kardeşim nede kuzenlerim içmezdi. sadece ben. yalnız başıma sigaramı içerken salondaki hareketliliği gördüm. yukardakiler inmişti. hepsi çabucak oturucak yer bulup oturdular.hep bir ağızdan heyecanlı bir şekilde izledikleri vidyoları ablama ve arkadaşına anlatıyodu. ablam ve arkadaşıda gülümsüyordu. kardeşim ayağı kalktı bir şeyler mırıldanıyordu sanırım, duyamıyordum. kuzenlerim onun dediklerini onaylar gibi kafa salladılar.tam o anda güzel kız ayaklandı. kardeşimin yanına gitti. hafifçe kulağına eğildi. kardeşim bir şeyler dedi.oda kafasını sallayıp verandaya, benim tek başıma sigara içtiğim evde en çok sevdiğim yerin kapısına geldi.

kapıyı açtı. sırtı dışarı dönük bir şekilde kapıyı ardından kapadı. beni fark etti gülümsedi."bende sigara içmeye çıktım" dedi gülümseyerek. karanlığa güvenerek, benim yüzümü görmediğine inanarak hiç bir tepki vermedim. sadece bir iki saniye içinde bunun kabaca olacağını düşünerek.en makul sürenin son anlarında kafamı sallıyarak. burnumdan hava vererek gülümsedim.oda yüzümde bakarak gülümsedi. demek yeterince karanlık değildi.

cebinden winston light çıkardı.bir dal aldı. dandik, turuncu bir çakmak ile sigarasını aleve verdi. ayakta durmak istememiş olacakki oda sandalyeyi aynen benim yaptığım gibi 1-2 metre yanıma, korkuluğun önüne çekip oturdu.o sırada ben üçüncüyü yakmıştım bile.

devam devam devam giberun bu arada yaş kaç ?

"siz ne zamandır içiyorsunuz ? " diye sordu bana." 7 yıl oldu" dedim."benim daha 1 yıl olmadı, aslında ne kadar erken bırakırsam o kadar iyi ama işte." dedi. kısık bir sesle "doğru" dedim. Verandanın kapısı açıldı. erkek kuzenim gelmişti."ne yapıyorsunuz ulen ! " dedi esprili bir şekilde. kızın hoşuna gitmiş olacakki, olağanca güzelliğiyle gülümsedi.ben hiç bir şey demedim. kafamı önüme çevirdim. ağaçları, çiçekleri izlemeye koyuldum.oda bir sandalye kaptı. hemen kızın yanına çekti."eee anlat, daha neler yaparsın" dedi kuzenim. kızda yeni işten ayrıldığından, tatili bitince nasıl bir işe girmek istediğini anlmaya başladı.o an fark ettim onların aralarındaki çekimi. sanki 40 yıldır birbirlerini tanıyor gibi rahat ve samimiydiler."siz böle içiyosunuz, şimdi benimd ecanım çekti" diyerek gülümsedi. kız hemen bir dal uzattı. sigarısını yaktı. birbirlerine baktılar. işte o bakış her şey ortadaydı. kuzenim kızı seviyormuydu yoksa sadece yatağamı atmak istiyordu bilemem ama kızın her ikisinede hazır olduğunu düşündüm.

panpa az hızlı ya

kuzenim benim onun sigara içmediğini bildiğimden açıklama yapma gereği duydu."kuzen bende arada içiyorum işte, daha senin kadar olamadık." dedi. kız bu kadar salak bir cümleye bile gülümsedi.o an çok sevdiğim kuzenimin ne kadar yavşak gözüktüğünü kelimeler ile anlatamam. onun bu cümlesi üzerine hiçbir tepki vermedim, ağaçları izlemeye devam. kızın sigarısı çoktan bitmişti.bir tane daha yaktı. bende dördüncüyü yaktım.
muhabbet ediyorlardı. konular kişisel zevklere, görüşlere kadar geldi.bu iki genç birbirini tanıyorlardı.ben ise onun için sadece adını bildiği bir odundum belkide. sigaram yarılara saat 20:45 sularına gelmiştiki kız artık sarf edilen her cümleye gülmeye başlamıştı. belliydi artık, kuzenim kızı tavlamıştı. onundu artık o güzel kız.

artık hiçbir umudum kalmadığını düşündüm.bu yüzden neden uğraşayımki diye düşündüm.ama olmadı. nefret ile doldum. gözlerimin ardındaki yaşlar inanılmaz bir baskı uyguluyordu.bu göz yaşları aşktan yada üzüntüden değil azgın bir öfkeden ötürü çıkmak istiyorlardı. tüm hayatıma sövmeye başladım. benim yanımda ne akademik nede mesleki açıdan 5 kuruş etmicek kuzenim beni unufak etti. istediğin kadın ile olamadktan sonra ne anlamı var malın, şöhretin.