beyler size başımdan geçen olaylar zincirini

rizörve

boşuna okumayın belyer

hadi devam etsene

reserved

durmuş dedem iyice korkmuş ama birşeyde dememiş , yanında duran tüfeği eline almış öyle beklemeye başlamış. arı vızıltıları iyice artmaya başlamış , hayvanlar bir anda huzursuzlanmış ve debelenmeye başlamış o da iyice korkmuş. sonra mehmet ali dedemin ayakları altlarında gezen birkaç karanlık gölge gibi birşeyler görmüş. zaten karanlık olduğundan tam farkına varmamış ama bir hareketlenme ve duman olduğunun farkındaymış. içinden dua etmeye başlamış durmuş dedem , o duaya başladığı an mehmet ali dedem bir adım geri atmış ve homurdanma gibi bir ses çıkarmış , durmuş dedem devam etmiş okumaya , sonra mehmet ali dedem bir adım daha geri atmış , derken bir süre sonra mehmet ali dedem durmuş dedeme bağırarak birşeyler demeye başlamış. nece konuştuğunu anlamamış durmuş dedem ama oralarda eskilerden kalan bir kaç ermeniye bir kaç kelimesini sonradan söylediğinde ibranice olabileceğini söylemişler.

belki bi şey olur
--spoiler--

--spoiler--

burasına bende gittim. devasa çam ağaçalrının olduğu bir yer. tam ormanın ortasıdır. dedemin anlatmasına göre gidiyorum şimdi ;

durmuş dedem gece kuşluğa yakın vakitte (saatin tm kaç olduğunu bilmiyormuş) aniden bir irkilme ile uyanmış. sonra etrafta bir göz gezdirince mehmet ali dedemin ağaçalar arasında durarak ona baktığını görmüş. önce bi ne yaptığını anlamaya çalışmış , sonra da mehmet ali dedeme "geçip yatsana lan ne bakıosun dik dik" demiş. ama mehmet ali dedem hiç oralı olmamış , aynen bkmaya devam etmiş. durmuş dedem de "la bak halen bakıyor ayağa kaldırma bak sıçırtırım olduğun yere lan gavat" desede mehmet ali dedemden çıt çıkmamış hiç. durmuş dedem bir an kalkacak gibi olsa da bir anda ürpermiş. arız vızırtılrı gibi birşey duymaya başlamış mehmet ali dedemin olduğu taraftan doğru. sonra kalkmaktan ve yanına gitmekten korktuğundan uzaktan bağırmaya başlamış "mehmet ali gel yat lan , mehemt aliiii , kendine gel lan" gibisinden ama ses çıkmamış hiç mehmet ali dedemden. aynen bakmaya devam etmiş dik dik.

gene mayıs ayı olmuş ve hayvanları yaylaya çıkarmaya başlamışlar dedemin dedesi mehmet ali ve onun abisi durmuş. kuşluk vakti yola çıkmışlar bir sürü inek ve koyunla beraber. tabii yol uzun. normal atla felan gitseler 10 saatte felan varılacak yol ineklerle koyunlrla oluyormuş 20-25 saat.
neyse bunlar yolu yarılamışlar ve akşam olmuş. dolayısıyla bir yerde yatmaya koyulmuşlar. tabii bu bölde ormanlık bir alan. bu arada orada yattıkları yer çobanbağırtan diye bir çeşmenin olduğu yermiş. çobanbağırtan burası beyler ;

http://www.efsaneler.net/...irtan-suyu-efsanesi-ordu/

ismininde nasıl geldiği yazmakta.

olay karadeniz yaylalarından biri olan çambaşı yaylasında başlamış ilk olarak. kışları deniz kıyısına inen karadeniz insanı yazın koyunlarını ve ineklerini alarak yaylaya çıkmaktadır o zamanlar. deniz kenarı yerleri hep tarla olduğundan ötürü hayvanların rahat yayılamamasından ötürü çayırlık olan yayla tercih edilmiştir hep. o zamanlar tabii araç felan yok , at üstünde 2 günde koyunları , inekleri süre süre çıkıyorlarmış yaylaya.

edit : yayla burası beyler ;

http://www.orducambasiyaylasi.com/

olayın başlangıcını ve nasıl olduğunu tam olarak kimse bilmemektedir. herkes ayrı bir hurafe saymaktadır sülalede. dedemin dedesi yani mehmet ali , bu olayların başlangıç noktası olmuştur farkında olmadan.

anlatmak istiyorum.

olay taa 150 sene öncesine dayanmaktadır. benim dedemin dedesinin karıştığı meseleler yüzünde şu an halen sülale olarak işkence çekmekteyiz.

edit : olay gerçektir beyler , yerlerin isimleri hatta sahıs isimlerine kadar doğrudur.

edit 2 : rezerved alan sayısına göre devam edecem.