beyler siyaset üzerinden ülkemize giydirenler bi

şöyle konuşalım. okumayı sevdiğiniz için kasmayacağım kendimi. cahil misiniz amk, kısaca:

madde 1: ülkenin iyiliğini istiyorsunuz, çünkü insanların iyiliğini istiyorsunuz:

eğer insana böyle önem veriyorsanız materyalist olamazsınız materyalizm'de insan onuru, ruhu gibi kavramlar hikayedir. ayrıca materyalizm'in sözlükte zıttı idealizm'dir. ideal koşullardan bahsederken materyalist felsefeden bakıyorum demek cahilliktir.
i̇nsan yaşamı sizce de önemliyse temel olarak hayatta kalmak esastır. bunun güvencesini inkar eden ne varsa hatalıdır.bu ülkedeki insanlar mutlu değil, neden biliyor musunuz? doğu'ya gittiklerinde can güvenliklerinden endişe ediyorlar da o yüzden. yarın gazetelerde 2 köşe yazarının kendi etnisitesini konuşabilmek için böyle olaylar normaldir laflarına ismi, cismi,mezartaşı malzeme olacağından endişe ediyor. seçim yaklaşırken güç kaybeden ırkçıların danışıklı dövüşlerinde arada ezilmekten korkuyor. ayrıca bu yayınların gazına gelen insanların tavırlarından endişe ediyor. nokta.

madde 2: kültür haklarının savunulmasını istiyorsunuz çünkü kültürel zenginlik önemlidir:

alt kültür üst kültür vardır, kültürel uyum asimilasyon demek değildir,bu sadece önyargıdır.hem tek bayrak(ister çekiç orak, ister illuminati) altında eşitçe yaşamak isterken hem de herkesin farklı cepheleri yaşatmaya uğraşması ortaklık tabanını zedeler. misal; ağrı'da miregi(doğru mu yazdım bilmiyorum) aşireti kendine 3 kadın almayı hak görüyor, kadın ve erkeğin eşit olması kavrdıbına gülüp dalgasını geçiyor, yıl olmuş 2012 diyebilirsin ama o onun kültürüdür diye bakarsan olaylar karmaşıklaşır.bu doğrultuda neyin kültür sayılıp sayılamayacağını iyi incelemek gerekir. samimi olarak kendinizi incelerseniz aslında kabul etmediğiniz pek çok farklılıklar var coğrafyada, ve bunların hepsinin yaşatılması gerekmiyor.

madde 3: ekonomik olarak içinde bulunulan çıkmaz sokakları kaçarak değiştimek:

doğu bölgesinde yatırım olmaması insanların aslında temel gerekçesi, yatırım yok denilen sebep a)devletin desteği bir dönem yoksayması b)bununla filizlenen ırkçı bölge hareketinin devletin bölgeye destek sağlamasının yollarını tıkaması

a)belli bir iktidar döneminde evet(kenan) doğu bölgesine hiçbir yatırım, bunun tersine zulüm olmuştur.ve fakat diyarbakır cezaevi ne kadar gerçekse mamak cezaevi de o kadar gerçektir. ülke topyekûn çekmiştir kendisinden ve zihniyetinden, gurur duymuyor hiçkimse. yalnız nefreti yaşatmanın barışa yol açtığı söylenemez. kenan için darbenin olduğu yıllarda amerika'dan şu açıklama gelmişti: bizim çocuklar yine başardı, durum bu kadar net. türkiye'ye kin kusmanın anlamı yok. övünen de yok.

b)bölgesel geri kalmanın akabinde zamanında feodal politikalar benimseyen yöre güçleri kendi konumlarının sarsılmazlığı adına önderlik rolünü üstlendiler. kimileri devletçi olarak aynı konumu sürdürdü, kimileri ise isyancı önderliğe soyunarak aynı konumda.net görsel tablosu için meclis fotoğraflarına bakabilirsiniz.i̇syanın doğrultusunu üzerlerinden cambaza çeviriyorlar hepsi bu.uluslararası açıdan doğu bölgesinden gelen kaçak ürün, silah & uyuşturucu önemli bir gelir kapısı, ve esas kavga bu gelirin paylaşımında yaşanıyor. burada kavga edenler de uluslararası aktörler, daha çok kâr peşinde olmak için daha ucuza maliyet gerekir. öte yandan söz edilen büyük ortadoğu projesi işin dini felsefesini de içeri katıyor bu konuya değinmeyeceğim.irk üzerinden hakların tanınmasından çok farklılık yaratılıyor, şikayet edilen ırkçılığın en nadide örneklerini eşitlik pelerinine gizlenerek gösteriyorlar.ve 1. maddedeki yüce arayışların insanı bir anda 'kısasa kısas'' zihniyetine dönüşüveriyor gözlerimizin önünde.

madde 4: beş kegib parmak bir el etmez:

zamanında yugoslavya örneği olduğu gibi, üniter devletler global yöneticiler için tehlike arz eder, çünkü kuvvetli kaynak potansiyelleri vardır, ordu, sanayi, genç nüfus vs... oysa ki en kolayı komşusundan şüphe eden küçük devletler yaratmaktır.bu yüzden farklılıkları çeşitli süslerle ön plana çıkartmak birbirimizi insan olarak görmenin engeline dönüşür. insan'ız buradayız yerine, ben türk'üm, sen kürt'sün, tanıyacaksın! haykırışları ile esas ipleri tutanı görmeyiz. küçük ülkeler tehdit de oluşturmaz, diğer komşu ülkelere savaş açabilmek adına silah müşterisine de kolaylıkla dönüştürülebilir.

madde 5: ezilenler ezmekte gecikenlerdir:

halkın canının yanmasındaki temel etmen hayat kayıplarıdır. madde 4'te bahsedilen sebepler gözardı edilerek madde 2'deki yoz kültürel aktörlerin yaşatılması için birilerinin ölmesi, vefat etmesi baş etkendir bu yanmaya. eziklik pgibolojisi içinde yaptığı her şeyden ırkı için böyle olduğu düşüncesi aşılanan insan, çevresine karşı her ihlali, her suçu keyif alarak yapmaya başlar. i̇şin ilginci bu kişi hala madde 1'de olduğu kişi söylenen insandır. vergi kaçırmak, kaçak ürün&elektrik kullanmak, onun düşüncesine göre artık bir suç değil, hakkını aramaktaki bir araçtır, haktır. genel coğrafyanın bir sıkıntısı da burada yatmaktadır, iş bu davranıştaki insanlara gösterilen tahammül ve tölerans, yönetimin ezildiğini söyleyen ve farklı kollardan eylemlere girişen insanların aldığı edinimlere karşılık devleti savunurken can veren insanların yüzüne bakılmaması gittikçe içselleştirilmeye başlanmıştır. buna örnek vermek gerekirse; 3 fakir aileden şırnak'ta olanı için anne rahmine düşen her çocuğa para ödeneği ayrılırken edirne'de, rize'de olan ailelerin çocukları için ailesinden başka destek para bulunamaz. ayrıca vergilerini de bu aileler karşılar elektrik faturasında yazdığı gibi 'kaçak elektrik payı'.

atladığım çok şey var. konuşmak isteyen pm'den görüşebilir.