nasıl gibtiğimi anlatıyorum. biraz uzun rez alın

öncelikle antalya akdeniz üni turizm 2. sınıf öğrencisiyim. aslen adanalıyım. okulun başlarında tanıştığım kız arkadaşım selenle bi süreden sonra çok iyi anlaşıp yakınlaşmaya başladık. ama hep bi mesafe vardı aramızda. namuslu bi kızdı elini zor tutturuyordu o derece. cinsellik yönünden aç kalınca ilişkiyi bitirmeye karar verdim ve hemen ardından vizelerin üzerine memleketime adanaya döndüm. döner dönmez hatta dönmeden önce ipek diye bi kız vardı. lisede doğruluk mu cesaretlilik mi oynarken yiyişirdik tam bi kaşardı. buna mesaj attım iki ilgi gösterdim direk tav oldu. neyse beyler memlekete gittim aileyle özlem giderdikten sonra ipekle buluştum. ilk buluşmada eve atamadım bi kafede buluştuk güzel bi hesap girdirdi bana ama içimden diyordum bunun acısını çıkaracam diye. aradan bi kaç gün geçti bizim köy evi var. ipeğe mesaj attım buluşalım diye babamdanda arabayı aldım. gittim kızı almaya.

evlerinin o civarlarda çocuk parkı var oraya çık bekle dedim. sonra arabayla köy yoluna koyulduk. mesafe çok uzak değildi 20 dk sonra köy evine geldik. sohbet muhabbet derken kıza evi falan gezdiriyorum. yatak odasına geldik. burasıda bizim mekanımız dedim. yaklaştım arkadan sarıldım. gibim azgınlıktan öyle kalkmıştı ki zütünün deliğinde hissettiğini biliyordum. altında tayt vardı ve elimi yavaşça göğüslerine doğru zütürdüm. sesini çıkarmıyordu sadece gülümsüyordu.

bir elim göğsünde diğer elim göbeğinden aşağıya doğru yavaşça iniyordu. göğüslerini son gücümle sıkıyordum ve çıkardğı ah sesi beni benden alıyordu. zaten uzun süre selen yüzünden dişi sineğe dokunamamıştım ve gerçekten kudurduğumu düşünüyordum. ipekin hoşuna gitmiş olmalı ki elini gibime doğru zütürdü. pantolunun dışından okşuyordu. o okşadıkça kendimden geçiyordum.

ipeki yatağa doğru itekledim ve yavaşça yanına doğru yaklaştım. dudağı nemli ve sıcaktı bi yapıştım o an vinç bile ayırmazdı onu benden. üzerimi çıkarmaya başlarken telefon çaldı. ipek telefona baksana dedi. gerek yok devam edelim dedim. hayır bakcaksın dedi sert bi şekilde. bende içimden hay gibeyim diyip kalktım. telefona bi baktım selen arıyor. sessize aldım hemen

kimdi o? dedi. bende bi arkadaş diye geçiştirdim ve yanına doğru tekrar geldim. kedi ciğer hesabı saldırmayı düşünüyordum taa ki telefon tekrar çalana kadar. bu sefer ipek kalktı ve dur bakalım kimmiş dedi. bi dakika demeye kalmadan aldı telefonu eline ve selenin aradığını gördü. açtı telefonu efendim dedi. sesi hoparlöre verdi ben o sırada hagibtir dedim. ipekle selen yaklaşık 30 saniye sen kimsin muhabbeti yaptılar

ben aldım direk telefonu ne istiyorsun sen neden arıyorsun hala dedim. dinle beni huur çocuğu senin orda mutlu geçirdiğin her günü burada burnundan getireceğim diyip telefonu suratıma kapattı. sonra ipek kalktı ayağa ben eve gidecem diye tutturdu. bir çuval incir berbat olmuştu. içimden söve saya bıraktım kızı evine. sonra aradan bi kaç gün geçti antalyaya döndüm.

beyler dinleyen yoksa boşuna anlatmiyim tepki verin?

devam ediyorum. antalyaya döndüm. okula bi girdim en yakın arkadaşım semihe selam verdim adam selemımı almadı. neyse üstelemedim direk sınıfa gittim. ders başlıyordu. semih ve selin aynı sırada ve el ele tutuşuyorlardı. ulan beynimden vurulmuşa döndüm. nasıl koydu bi görseniz. belli etmek istemezdim ama dayanamadım çıktım sınıftan hızla uzaklaştım. sahil kenarına gittim içim içimi yiyordu.

bir şey yapmalıydım güçlü olmalıydım yenilmek bana yakışmazdı. içimdeki ses hala seleni sevdiğimi söylüyordu. söz geçiremiyordum kendime yakıp yıkasım geliyordu ama sakin davranmalıydım ve öyle bi intikam almalıydım ki. selen bir daha beni ömrünün sonuna kadar unutmamalıydı.

okula her zamanki gibi gitmeye devam ettim. çok sakin ve giblemez tavırlarda takılıyordum. içimde volkanlar patlıyordu ama susuyordum. günler haftalar geçti. selenin en yakın arkadaşı gizem. izmirli ve taş ötesi bi kızdı. arada kesişirdik. burnu hep havada maddi durumu iyi bi kızdı. ben bunu facebooktan ekledim. bi fotoğrafını beğendim aradan beş dakika geçti o da benim bi fotoğrafımı beğendi. gülümsedim ve haykırarak sizi yeni gibtim diye bağırdım.

gerçektende o günden sonra gizem bana derste falan uzun uzun bakmaya başlamıştı. farkediyordum ve bu durum planın takır tukur işlediğini gösteriyordu. aslında çok sabırsız biriyimdir hayatımda ilk defa bu kadar sabredebilmişimdir. ders bitti ve okul çıkışında gizemin yanına gittim. selen hastaydı ve gelmemişti. tamda zamanıydı. bi kahve içelim mi? dedim. buna vereceği cevap dönüm noktamdı ve neden olmasın diyip gülümsedi

kahve içmek için sahil kenarında lüks bi kafeteryaya zütürdüm. övünmek gibi olmasın ağzım iyi laf yapar beyler. kızlar özgüvenli erkekleri hep sevmişlerdir. biraz espri ve kahve falından sonra gizemin gözlerinin içi gülüyordu ve bana numaranı versene ya dedi. o an suratımdaki tebessüm olacakların fragmanı gibiydi ve numaralarımızı verdik birbirimize. ilk mesaj atan ben olmamalıydım. gün boyu telefon başında mesaj bekledim tam umudu kesmişken gece 1 sularında 'uyudun mu' diye gizemden mesaj geldi

biraz giblemez tavırla, hayır canım uyumadım noldu? diye cevapladım ve gizem artık cepteydi. sohbet sohbeti açtı ve o gece sabah 6ya kadar mesajlaştık beyler. cumartesi günü öğle civarlarıydı uyandım ve telefonda kahvaltıya bekliyorum mesajını gördüm. gözümün çapağını silmeden duşa girip hazırlanmaya koyuldum. mutluluktan havaya uçuyordum. çok uzun sürmeden hazırlanıp gizemin kaldığı apart otele gittim. kapıdan aldı beni odasına çıktık. 1+1 de tek başına yaşıyordu.

krallar gibi bi kahvaltı sofrası hazırlamıştı. zaten acele çıktığımdan epey açtım, atıştırdım bir şeyler ve beraber sigara yakıp sohbet etmeye devam ediyorduk. ben her yakaladığım noktada ince espriler yapıp güldürüyordum bunu. ağzımın içine bakıyordu ve gözlerinde beni istediğini görebiliyordum. öğleden sonra teşekkür edip çıktım otelden. ona dokunmadım bile. unutmayın beyler ilk ev buluşmasında kıza direk atlamayın. bu kızı kendinize daha çok çekmenizi sağlar.

aradan günler geçti. okula gittiğimde gizem selenle takılmak yerine gelip benim yanıma oturuyordu. artık benim safıma geçmişti ve şah mat yapmak dahada kolaylaşmıştı. o günün gecesi doğum günümdü. gizem kendisine gelmemi söyledi. başta yok falan dedim ama içimden ısrar etsin diye geberiyordum. gizem ısrar etmeye devam etti ve bende eh tamam o zaman dedim ve akşam hazırlanıp yanına gittim.

odasının kapısını çaldım sarılarak karşıladı beni. içerisi çok sıcaktı ve gizemin altında mini şort vardı. bacakları pürüzsüz görünüyordu. beni azdırtmak için yaptığını biliyordum. sakindim hatta mümkün oldukça bacaklarına bakmamaya çalışıyordum. ben ne kadar giblemezsem o kadar içime düşecekti biliyordum. gece oldu saat 12 sularında doğum günümü kutladı ve kücük bi pasta kestik. onda kalmanın heycanı vuruyordu beni. aklımda acaba nerde yatacaktım sorusu yankılanıp duruyordu

odasında 2 tane yatak vardı. salonda uyursam üşüyeceğimi söyledi. bende pişkin pişkin bana uyaar dedim. neyse yatakları serdik. uzandık. karşılıklıydı ve birbirimizi net görebiliyorduk. saat 2 ye gelmişti susmuştuk. bana uyumayacak mısın dedi. bende uykum yok dedim. seni uyutayım mı diyerek yataktan kalktı. oluuur dememle beraber yanıma geldi. ilk başta yatağa oturdu ve başımı okşuyordu. tepkisiz ve hareketsizdim. daha sonra yanıma uzandı ve başımı okşamaya devam etti.

başımı okşadıkça ellerinin ovalama şeklinden beni nasıl istediğini anlayabiliyordum. yavaşça ona doğru döndüm. ve yavaşça elimi beline doğru attım. elimi koyar koymaz bana biraz daha yaklaştı. o pürüzsüz bacakları bacaklarıma değiyordu. benim ipler artık kopmuştu ve yılan gibi sessizdim. dudağımı dudağına değdirdim. birden irkildi ve gözlerini açtı. yaklaşık 10 saniye göz göze bakıştık beyler. sonra yatağın kenarındaki lambayı eliyle kapatıp birden yapıştı

dudaklarımı parçalayacak gibi öpüyordu. resmen yiyordu beni ve dilini neredeyse gırtlağıma kadar soktu. ve o anda bu kızın izmirli olduğu aklıma geldi. ayak bi kız olduğu prof öpüşmesinden belliydi. yaklaşık 10 dakika kadar öpüştük. artık dudaklarımda derman kalmadı ve usulca boğazına doğru indim. bu süreçte ikimizdende tek kelime ses çıkmıyordu. taa ki boğazını somurmaya başlayana kadar. morartma sakın! dedi. tamam merak etme diyerek göğsüne doğru yalamaya indirdim dudaklarımı. göğsüne yaklaştıkça gizemin elleri dıbına doğru gidiyor ve yavaşça okşuyordu

o sırada üzerimi çıkardım ve yaklaşmaya devam ettim biraz daha yaladıktan sonra gizemde üzerini çıkardı ve ardından südyenini... beyler yemin ederim hayatımda böyle güzel göğüsler görmemiştim. dayanamayıp son gücümle sıkıyordum ve meme uçlarını ısırmamı istiyordu. ben ısırdıkça çığlık atıyordu ama zevkten altımda titriyordu. onu tamamen tatmin etmemeliydim ki benimde istediğim muameleyi yapmalıydı. kendimi usulca geri çektim. onu hiç olmadığı kadar azdırmıştım. kaçan kovalanır misali üzerime çekmeye çalıştım