beyler sevgilim dogum gunumde bugun oldu aramızda

devam ediyorum beyler... ama çok yazamayacağım evden cıkıcam birazdan arkadaşlar durumum nasıl diye evden alacaklar

annenin neyi var dedim. ben küçükken annem çok şişmandı bu şişmanlığın verdiği bir insanlardan kaçma eğilimi vardı. bu yüzden arkadaşlarım benimle dalga geçerdi dedi. anladım dedim. sende anlat bi şeyler dedi. ne anlatıyım ki dedim. bilmiyorum mesela anlat bir şeyler dedi. tamam dedim. ben kucukken su evde yaşıyordum filan derken. bi dk. dedi sen benim ortaokuldaki halimi hatırlıyor musun dedi. hatırlamaz mıyım dedim. güldü nasıldım diyerek. şimdiki kadar güzel dedim. bi daha güldü. sen beni o zaman da güzel mi buluyordun diye sordu. evet ne oldu dedim. dur dedi. durduk yolun ortasında. yaklaştı bana ve dedi ki ...

e o zaman neden söylemedin deli dedi. neyi dedim. beni güzel buldugunu dedi. bilmem o zamanlar biraz utangaçtım ve de sen beni aşarsın diye düşünüyordum dedim. yine güldü. neden aşarım dedi. bilmem o kadar güzelsin ki seninle olmaz diye düşündüm. yaklaştı daha fazla ve dudaklarımız birleşti. belki öpüşmemiz 20 saniye sürmüştür ama beyler bana o 20 saniye 20 dakika gibi geldi. ben hayatımda öyle yumuşacık pürüzsüz dudak görmedim. sonra dudaklarımız ayrıldı birbirinden fakat benimki ayrılmanın üzüntüsüyleden midir bilmem hafifçe titriyordu. gecen seferlerde böyle olmamıştı nedenini bende anlamadım. sonra ebru lafa girdi ve dedi ki

peki şu an hala öyle mi düşünüyorsun. hayır dedim. ne yani çok mu basit biriyim diye takıldı. hayır dedim. ben biraz bozulmuştum amk. tabi. gülerek şaka yaptım canım filan dedi. bende gülmeye çalıstım sonra da onu eve bıraktım. onu eve bıraktıktan sonra gittim evime annemle biraz konuştuk yurtdışı konusunda.ben dersaneye gidicem filan edim. yurtiçini de denemek istiyorum dedim. ( beyler kızla kalak için resmen 9. sınıf mufredatına filan yeniden başlıyacaktım) annem saçmalama olum gibi sözler sarf etse de tamam anne sonra konuşalım dedim çıktım odama yattım.

sabah oldu. bizim öss ci arkadaşları aradım hangi dersane iyidir sordum soruşturdum. en son final e mi gitsem şakirt lerin dersaneye mi diye arada kaldım. babam ölse göndermez şakirtlere abilere ama amk. çalışmam lazım en iyi seçenek de o gibi gözüküyordu o zamanlar da. tamam dedim babama hangi dersaneyi söylemeden kayıt yaptırmaya karar verdim. zaten okulların açılmasına son 1 hafta kalmıştı. ebru ya da durumu açıkladım. haftaya gittiğimi de söyledim. bi an sessizlik oldu. sonra dışarı çıkar mısın dedi. tamam olur dedim. neresi olsun dedi. farketmez dedim. bi cafe adı verdi geçen gittiğimiz cafeydi beyler. gittik oraya nasıl yürütücez bu ilişkiyi muhabbeti açıldı tabi.

ben dedim 2 haftada bir en az gelicem. amk. ucak parası zaten almış başını gidiyor. iki mırın kırın etti. sen neden korkuyorsun dedim. seni görememekten dedi. beyler o lafı derken zaten benim kalbimi fethetmişti. sandalyemi yanına çektim gel yaslan dedim. yaslandı bana, elimi omuzlarına kadar doladım. sen korkma dedim. zaten son senen değil mi senin dedim.( beyler o 12 ye geçiyordu benim 1 sene hazırlık olduğu için ben hala 11. sınıf ı okuyacaktım.) evet dedi 1 sene dişimizi sıksak ne kaybederiz dedim. bunalrı derken elimi omzenda gezdiriyordum. beyler o kadar pürüssüz ve güzledi ki ...

kafasını kaldırdı bana baktı gülümseyerek tamam dedi. dudağıma bi öpücük kondurdu ve yeniden yaslandı bana doğru. o gün el ele tutaşarak sahilde ayakkabılarımızı çıkartıp gezerek geçti. eve geldim babam sinirli sinirli bakıyo amk. saat gece 12 filan. ne oldu baba dedim. olm 12 ye kadar ne tak yedin dışarda diye sordu. arkadaşsımla gezdim dedim. hangi arkadaşın dedi. kız arkadasım dedim. hangisi dedi. ebruyu anlattım. babam ın siniri biraz geçti sonra taşağa vurdu. olm onu da bozacaksın filan diye. tamam neyse senle okul hakkında konuşacağız dedi. tamam dedim. olum sen yurtdışında okumak için senelerini verdin ve şimdi 1 kız için vazgeçiyor olduğunun farkındayım. tamam gençliktir olur böyle şeyler ama geleceğinle oynuyorsun su an dedi. baba ben burda okumak istiyorum dedim. olm tabi sen bilirsin ama bir daha düsün dedi. tamam dedim odama çıktım telefona tam kapıdan girerken 1 mesaj geldi

açtım mesajı baktım mesaj ebrudan ve ne yapıyorsun yazıyor. hiç dedim babamla konuştuk şimdi odama girdim dedim. ne güzel dedi. yarın ne yapıcaksın dedi. seninle bulusucam dedim. peki bunu ben biliyor muyum dedi. şimdi öğrendin ya dedim. gülücük gönderdi. bu tamam demek mi dedim. evet dedi. tamam dedim.( beyler şimdi fark ediyorum da birbirimizle konuşurken canım cicimli, konuşmuyormuşuz)

beyler birisi ses versin amk. güzel gidiyosun kötü gidiyosun diye.

panpa devam et takipteyiz çok etkilendim amk bide o kelebek bini gibi
ilk başta fazla yazıp sonradan artistik yapma adam gibi yaz

tamam panpa devam ediyorum

beyler gece 3 gibi filan yattım. yani artık uyuyalım mı diye muhabbet acınca ayıp olmasın diye telefonları kapayıp uyuduk. sabah kalktım beyler hemen ebruyu aradım. nerdesin dedim evde dedi kapadım telefonu telefon çalıyor acmıyorum tabi. evin önüne gittim. mesaj attım simdi nerdesin diye. evde dedi. tamam camdan dışarı bak dedim. ev 7. katta beyler nokta gibi gozukuyorum tabi asağı indir yanagıma bi opucuk konudurdu ve..

beyler bir yere gidip geliyorum 20 dk filan surer işim hadi size kolay gelsin

cuma ya gitti gelicek

güzel güzel devam et panpa

deva met

geldim panpalar

ee nereye gidelim dedi. bilmem sen sec dedim. sinema sever misin dedi. filme bağlı dedim. hmmm ddiye dusundu filmi bosverelim o zaman dedi. tamam dedim. hiç bi fikrin yok mu dedi. bu gun seninim dedim. güldü. tamam o zaman bu gün nereyi gittiğimizi belirleme hakkını kendimden alıp sana veriyorum dedi o tatlı sesiyle. tamam dedim ama o an onun o yemyeşil gözlerinin içine kilitlenmiştim. sadece bakıyordum tamam diyerek. hani bazen 2 işi aynı anda yapamassınız ya. aynen öyle oldu beyler

anlat puşt

ne oldu dedi. bilmem sana bakarken dalmışım dedim. beyler bilmiyorum hiç yaşadınız mı ama hani bakarsınız bakarsınız da yine de bakmaya doyamassınız ya aynen öyleydi bizimkisi. tamam sen böyle yapıyosun ama bi gun bende kendimi bir şey zannetmeye başlıyacağım senın bu bakışların yüzünden dedi. bende güldüm ne diyim. şaka şaka dedi yanağımı mıncıklayarak. tamam ama hala nereye gideceğimize karar veremedik hanımefendi dedim. tamam dedi tuttu elimden yürümeye başladık. nereye gidiyoruz dedim. ayaklarımızın bizi zütürdüğü yere dedi. tamam dedim. aniden durdu. ben seni çok seviyorum dedi ve aniden sarıldı. ben de seni dedim. hayır benimki çok farklı ben sen nasılsan öyle olmaya başladım. bilmiyorum neden ama sen gülünce neden güldüğüne bile bakmadan bende gülüyorum. bunların hiç birinin nedenini bilmiyorum ve sorgulamıyorum da sadece hissediyorum dedi

ben bunları duyunca değişik oldum beyler bimiyorum nasıl anlatacağımı şu an burda çünkü o hissi daha önce başka hiç bir yerde hissetmedim. hafif ağlamaklı ona sarıldım beyler yeniden. sarılmamız bittiğinde o da ağlıyordu. gözleri hafif kızarmıştı ama güzelliğinden hiç bir şey kaybetmemişti.

beyler 1 saat e gelirim ben