beyler mayaların 2012 olayı

kıyamet (arapça: يوم القيامة, "diriliş günü" veya يوم الدين din günü, hüküm günü) tek tanrılı dinlerde ve birçok inanışta bulunan, dünyanın sonunun gelip bütün ölülerin dirilerek mahşerde toplanacağına inanılan zaman, hesap günü, mahşer günü.[1]
>>>>>>>kuranda kıyamet zamanı yazmaz diğer yanlışlıkları bulunca değiştirin<<<<<<< kıyamet günü için kur'an-ı kerim'de saat (6:31, 42:17), hesap günü (15:35, 26:82, 38:16, 40:27), hüküm (ceza) günü (74:46), karar (ayrım) günü (44:40) toplanma günü (42:7) ve sur'a üflendiği gün (6:73, 20:101, 23:101, 74:9-10) ifadeleri de geçmektedir.
kıyamet inancı i̇slam inancının (akide) bir parçası ve inancın temel prensiplerinden biridir. kıyamet günündeki imtihanlar ve kargaşalar kur'an ve hadis lerde tasvir edilmiş müfessirlerin yorumlarında ve gazali, ibn kesir, ibn mace, buhari gibi din bilginlerinin kitaplarında detaylarıyla ele alınmıştır. kur'an-ı kerim'e göre her insan yaptıklarından ötürü kıyamet günü yargılanacaktır. (kur'an 74.38).

kıyamet konusunda ana kaynak kur'an-ı kerimdir. çünkü onunla ilgili en sıhhatli bilgi allah teâlâ nezdindedir. kur'an'da kıyametle ilgili bir çok ayet ve sure bulunmaktadır. bu ayetlerde, bir çok hikmete bağlı olarak, kıyametin ne zaman kopacağı açıklanmamıştır. ancak, allah'ın belirlediği bir zaman içinde kainattaki hayatın sona ereceği ve yeni bir hayatın başlayacağı bildirilmiştir. kıyametle ilgili ayetlerde iki husus belirtilir:
1. fizik dünya ile ilgili gelişmeler.
2. i̇nsanla ilgili gelişmeler.
şimdi i̇srafil aleyhisselam'ın sur'a üflemesi ile başlayan kıyamet olayını kur'an ayetlerinden takip edelim:
sur'a üfürüldüğü zaman
uyuduğumuz yerden bizi kim kaldırdı? vay halimize
"sur'a üfürülünce bir de bakarsın ki onlar, kabirlerinden kalkmışlar, rablerine koşuyorlar.
"vay halimize! uyuduğumuz yerden bizi kim kaldırdı? derler. onlara "bu, rahman olan allah'ın vaad ettiği kıyamet günüdür. peygamberler doğru söylemişlerdir" denilir.
"sadece bir çığlık kopar. bir de bakarsın ki hepsi hesap vermek üzere huzurumuzda toplanmışlardır.
"bugün kimseye hiçbir haksızlıkta bulunulmaz. siz ancak yaptıklarınızın karşılığını görürsünüz.
(yasin, 51-54)
kurtuluş ve ziyan
"tekrar dirilmek için sur'a üfürüldüğü zaman, aralarında soy bağının hiçbir değeri kalmaz. ve birbirlerine bir şey de soramazlar.
"kimlerin tartısı ağır gelirse işte onlar kurtuluşa erenlerdir.
"kimlerin de tartıları hafif gelirse işte onlar kendilerini ziyana sokanlardır. cehennemde ebediyen kalacaklardır. (mü'minun, 101-103)
korku dolu anlar
"sur'a üflendiği gün göklerde ve yerde bulunan kimseler hep korku içinde kalır. yalnızca allah'ın diledikleri müstesna. hepsi boyun bükerek, o'na gelirler,
"dağları görürsün de onları (yerlerinde) donmuş sanırsın. oysa onlar bulutun yürümesi gibi yürümektedirler. (bu) her şeyi gayet iyi yapan allah'ın yapısıdır. doğrusu o, yaptıklarınızdan haberdardır. (nahi, 87-88)
gökler kapı kapı, dağlar bir serap
"o gün sur'a üflenir, bölük bölük gelirsiniz. "gök açılmış, kapı kapı olmuştur. "dağlar' yürütülmüş, bir serap olmuştur." (nebe', 18-20)
... ve o gün...
parmak uçları bile toplanacak
kıyamet gününe ant içerim,
"daima kendini kınayan nefse de...
"i̇nsan, bizim kendisinin kemiklerini bir araya toplayamayacağımızı mı sanıyor?
"evet toplarız, onun parmak uçlarını bile (yapıp) düzeltmeye gücümüz yeter.
"fakat insan, önündeki olacak şeyi yalanlamak istiyor da...
"(durmadan) "kıyamet günü ne zaman" diye soruyor.
"göz kamaştığı
"ay tutulduğu
"güneş ve ay bir araya toplandığı zaman
"(evet) o gün insan, "kaçacak yer neresi" der.
"hayır, sığınacak yer yok.
"o gün varıp durulacak yer ancak rabbinin huzurudur (ey insan) (kıyame, 1-12)
her nefs kazandığı i̇le...
"o gün yer başka yere, gökler de (başka göklere) değiştirilir. hepsi, tek ve kahhar olan allah'ın huzurunda durur.
"ve o gün suçluları, birbirine yaklaştırılarak zincirlere vurulmuş görürsün.
"gömlekleri katrandandır. yüzlerini de ateş kaplamaktadır.
"allah her nefsi kazandığı ile cezalandırmak için (böyle yapar) şüphesiz allah hesabı çabuk görendir." (i̇brahim, 48-51)
yıldızlar kararıp döküldüğünde
"güneş durulduğu zaman, "yıldızlar kararıp döküldüğü zaman, dağlar yürütüldüğü, on aylık gebe develer (meydana gelen olayın dehşetinden) başıboş bırakıldığı zaman, denizler kaynatıldığı, ruhlar bedenle birleştirildiği zaman... diri diri toprağa gömülen kız çocuğuna hangi günahı yüzünden öldürüldüğü sorulduğu zaman... amel defterleri açılıp yayıldığı, gökyüzü sıyrılıp açıldığı zaman... cehennem alevlendirilip, cennet yaklaştırıldığı zaman... her nefs ne yapıp getirdiğini bilir... (tekvir, 1-14)
annenin bebeğini bıraktığı gün
"ey insanlar; rabbinizden korkun. çünkü kıyametin sarsıntısı cidden korkunç bir şeydir.
"onu gördüğünüz gün her emziren, emzirdiğinden geçer. her gebe yükünü bırakır. i̇nsanları sarhoş (gibi) görürsün. oysa sarhoş değillerdir. ama allah'ın azabı şiddetlidir. (hacc, 1-2)
her ümmet kendi defteri i̇le...
"o gün her ümmeti (allah'ın huzurunda) toplanmış görürsün. her ümmet kendi amel defterine çağrılır. "bugün yaptıklarınızla cezalandırılacaksınız."
"i̇şte kitabımız, aleyhinize konuşuyor, gerçeği söylüyor. çünkü biz yaptıklarınızı yazıyorduk.
"i̇man edip salih ameller işleyenler, rableri onları rahmetine sokar. i̇şte apaçık kurtuluş budur.
"ama kafirlere gelince (onlara da şöyle denir): ayetlerim size okunurdu fakat siz büyüklük tasladınız ve suçlu bir toplum oldunuz değil mi?
"allah'ın vadi gerçektir. (kıyamet) saatinde şüphe yoktur." dendiği zaman: "saat nedir bilmiyoruz, (onu) sadece (bir kuruntu) sanıyoruz, biz ona inanmıyoruz" demiştiniz ha... " (casiye, 28-32)
arzın şahitlik yaptığı gün
"yer o yaman sarsıntı ile sarsıldığı,
"yer (bağrındaki) ağırlıklarını (hazineleri, madenleri yahut ölüleri dışarı) çıkarttığı
"ve insan: "ona ne oluyor?" dediği zaman!
"i̇şte o gün (yer), haberlerini söyler. "çünkü rabbın ona vahyetmiştir.
"o gün insanlar, ayrı ayrı gruplar halinde (i̇lahi divana) çıkarlar ki, yaptıkları kendilerine gösterilsin.
"artık kim zerre ağırlığınca hayır yapmışsa onu görür.
"ve kim zerre ağırlığınca şer yapmışsa onu görür, (insana ameli gösterilir). (zilzal, 1-8)
herkesin tartıya çıktığı gün.
"o gün insanlar yayılmış pervaneler gibi olurlar. "dağlar atılmış renkli yün gibi olur. "kimin tartıları ağır gelirse, "o, memnun edici bir hayat içindedir. "kimin tartıları hafif gelirse "o'nun anası (gideceği yer) uçurumdur.
"onun ne olduğunu sen nereden bileceksin?
"o kızgın bir ateştir!" (kaaria, 4-11)
ak yüzler, kara yüzler
"o gün bazı yüzler, ağarır, bazı yüzler kararır. yüzleri kararanlara:
"i̇nanmanızdan sonra inkar ettiniz ha? öyleyse inkar etmenize karşılık azabı tadın!" (denilecektir).
"yüzleri ağaranlar ise allah'ın rahmeti içindedirler. orada ebedi kalacaklardır. (al-i i̇mran-106-107)
göğüslerde olanın devşirildiği gün
"bilmez mi o, kabirlerde olanlar dışarı atıldığı,
"göğüslerde olanlar devşirildiği zaman,
"(evet), o gün rableri onların her halinden haberdardır. (adiyat, 9-11)
ey i̇nsan, nasıl i̇syan edersin?
"gök yarıldığı zaman
"yıldızlar (etrafa) saçıldığı zaman
"denizler (kaynaşarak birbirlerine) akıtıldığı zaman,
"kabirlerin içi dışına getirildiği zaman,
"her can, ne (yapıp) öne sürdüğünü ve ne (yapmayıp) geride bıraktığını bilir.
"ey insan, seni engin kerem sahibi rabbine karşı ne aldatıp isyana sürükledi? (i̇nfitar, 1-6)
kişinin kendi derdine düştüğü gün
çarpınca kulakları sağır eden o gürültü geldiği zaman,
i̇şte o gün kişi kaçar: kardeşinden,
anasından babasından,
"eşinden ve oğullarından
"o gün onlardan her kişinin, kendisine yetecek derecede işi vardır.
"yüzler var ki o gün parıl parıl.
"güleç, sevinçli.
"yüzler var ki o gün tozlanmış.
"onları karanlıklar bürümüş.
"i̇şte onlar kafirler, hak'dan sapanlardır. (abese, 33-42)
çürümüş kemiklerin dirileceği gün
"o gün o sarsıntı sarsar
"ardından başka bir sarsıntı gelir.
"o gün kalpler, (kaygıdan) oynar.
"gözler (korkudan) donakalır.
"diyorlar ki: "biz çukurda tekrar hayata döndürülecek miyiz"
"biz çürümüş kemikler olduktan sonra ha?"
"öyle ise bu ziyanlı, bir dönüştür dediler.
"(zor değil bu olay), bir tek haykırmadır.
"sonra onlar uyanırlar. (naziat, 6-14)
i̇lk yaratıldığı gibi herkes huzurda
"o kıyamet günü dağları, yürüteceğiz ve sen yeryüzünü çırılçıplak dümdüz göreceksin.. biz hiçbir şey bırakmadan insanları bir araya toplayacağız.
"o gün bütün insanlar hesap vermek için saflar halinde rabbinin huzuruna çıkarılacaklardır. allah onlara şöyle diyecektir. şüphesiz huzurumuza ilk yarattığımız gibi geldiniz. halbuki dünyada sizleri hesaba çekmek için bir yer ve zaman tayin etmediğimizi sanıyo