1. 26.
    0
    bende 3 gündür bunları bulmaya çalışıyordum şuku panpa
    ···
  2. 27.
    0
    hepsini okudum ve ibret aldım, sağol panpa
    ···
  3. 28.
    0
    baştan sona kadar ibret alarak okudum panpa sağol. + rep
    ···
  4. 29.
    0
    çok özet geçmişsin dıbına koyim özet geçilmemiş hali yok mu
    ···
  5. 30.
    0
    tabikide hepsini okudum sağol panpa ibretlik paylaşım
    ···
  6. 31.
    0
    hepsini okudum
    ···
  7. 32.
    0
    çıktısını aldım her sabah okuyorum panpa optum
    ···
  8. 33.
    0
    parkinson hastalığında hücre naklinden amaç laboratuar ortamındaki dopamin salgılayan hücrelerin beyinde ekgib olan yerine yerleştirilmesidir. tam olarak olgunlaşmış ve gelişmiş dopamin salgılayan nöronlar, kadavralardan alındıktan sonra nakil yapıldığında yaşamazlar
    özellikle burası ilgimi çekti kardeşim
    böyle paylaşımlar yap güzel... güzel...
    ···
  9. 34.
    0
    teşekkürler +rep
    ···
  10. 35.
    0
    devamı geldi beyler lütfen özet geç bin deyin bu sefer

    sinir sistemi hücreleri, sadece sinir hücrelerini değil bedendeki tüm hücreleri oluşturabilme yeteneklerini genetik olarak taşırlar. embriyonal kök hücreler tam olarak dopamin üretme kapasitesine sahiptirler. gelecekte embriyon ya da erişkin kök hücreleri kullanarak parkinson hastalarının kendi bedenlerini kendilerinin yenilemesini sağlayabilirler.

    omurilik hasarında kök hücre
    m.ö.1500 yılında mısır’da kaleme alınmış olan edwin smith cerrahi papirüsü’nde şöyle yazar: “eğer boyun travması almış bir kişiyi muayene ederseniz… ve her iki kol ve ayağında hissin kaybolduğunu, bunları hareket ettiremediğini ve onun idrarını tutamadığını tespit ederseniz… bu bir boyun omurgasının yer değiştirmesinin neden olduğu omurilik kesilmesinden dolayıdır. bu tedavi edilemeyen bir durumdur.” aradan 3500 yıl geçtikten sonra omurilik yaralanmaları tedavisinde ne durumdayız?
    omurilik yaralanmaları genellikle kazalara bağlı ortaya çıkmaktadır. kazaların başlıca nedeni trafik kazaları. abd’de yapılan bir çalışmaya göre, yaklaşık hastaların %40’i trafik kazalarına bağlı ortaya çıkarken, şiddete bağlı %25, spor kazalarına bağlı olarak %5-10 omurilik zedelenmesi meydana gelmektedir. gelişmiş ülkeler hesaba katıldığında her yıl 32000 omuriliği hasar gören hasta ortaya çıkmaktadır. bu her 16 dakikada yeni bir hasta ortaya çıkması demektir. avrupa’da spor yaralanmaları şiddete bağlı yaralanmalara göre daha yüksektir. bunlara ek olarak multipl skleroz (yaygın adıyla ms) gibi, sinir liflerinin bütünlüğü bozulmadan hücre uzantılarının etrafındaki myelin (bir elektrik kablo telinin etrafında bulunan ve yalıtkanlığını sağlayan plastik kaplama gibi, sinir hücrelerinin uzantılarının etrafını saran yağdan oluşan kılıf) ya da myelini oluşturan hücrelerin (oligodendrositler) bağışıklık sistemince ortadan kaldırılması sonucu da omurilik zedelenmesi ortaya çıkar. omurilik hasarlarının seviyesine ve göre hastalar ya el ve kollarının her ikisini ya da sadece alt uzuvlarını kullanamazlar. yine duyusal liflerin etkilenmesine bağlı hislerde kayıp ortaya çıkabilmektedir. felçlerin ağırlığı ise hasarın tam ya da kısmı olmasına göre değişmektedir.
    omurilik hasarının ve buna bağlı felçlerin tam olarak düzeltilmesi olasılıkla gelecekte mümkün olacaktır. hasarla omurilikteki bir çok hücre tipi yok olur. esas sorun, sinir hücrelerinin temel uzantısı olan yapıların (aksonlar) kesilmesinden kaynaklanır. bir çok omurilik yaralanmasında omurilik tam olarak kesilmez ve en azından bir kısmı sağlam kalır. sağlam kalanlarda, çevredeki hücrelerin yeterli yardımını alamadan işlevlerini tam olarak yerine getiremezler. özellikle, myelin yapan ve düzelmeye yardımcı olan hücrelere (olgodendrositler) yardımcı olmak ve myelin yapımını sağlamak için araştırmacılar yeni yöntemler geliştirme çabasındadır. kök hücrelerin kemirgenlerde, meylinin yeniden yapımını sağladığı gösterilmiştir. özellikle fare embriyosundan elde edilen oligodendrositlerin deneysel hasar oluşturulmuş omurilik bölgesine enjekte edilmesiyle myelin yapımını arttırdıkları gösterilmiştir. buna ek olarak da farelerin hareket işlevlerinde de kısmen bir artış gözlemişler. kültüre edilmiş ve çevresel (periferik) sinir sisteminden elde edilmiş schwann hücrelerinin (oligodendrositlerle aynı görevi yapan ama merkezi sinir sisteminde değil de periferik sinir sisteminde bulunan hücre tipi) omuriliğe aktarıldığında sinir hücresi uzantılarında (akson) belirgin büyüme oluşturmadıkları halde, aksonların çevresinde bulunan myelin yapımını arttırmışlardır.
    son yıllarda yapılan çalışmalarla, koku alma duyumuzun omurilik hasarında yararlı işlevi olabileceği gösterilmiştir. koku duyusunu alan koku şişkinliği (olfactory bulb) burnumuzun tavan kısmında bulunur ve hücreleri yaşam boyu kendini yenileme yeteneği vardır. koku siniri bunun uzantısıdır. koku sinir hücrelerinin çevresini saran hücreler özelleşmiş glia hücreleridir. bu hücreler schwann hücrelerinden daha fazla büyüme yetenekleri vardır. bu hücrelerin tam omurilik hasarı olan farelere nakledilmesinden sonra sinir hücrelerinde akson uzamasını sağladıkları, konakçı destek hücreleriyle bağlantı oluşturdukları ve harekete kısmen imkan verdiği görülmüştür.
    ancak, bu konudaki çalışmalar henüz emekleme aşamasındadır ve pratik insan uygulamalarına geçilmesi için zaman gerekmektedir. bugün için papirüste yazan ne yazık ki hala geçerlidir…

    kök hücre kullanımı güvenilirliği
    nakledilen insan kök hücreleri biyolojik yapıdadırlar ve konakçının yapısıyla etkileşime girerler. bu nedenle vericideki hastalıkların konakçıya aktarımına neden olabilirler. embriyo, cenin veya erişkin kökenli insan kök hücrelerinin aktarımında verici kaynakları olası hastalıklara karşı eldeki tüm testlerle taranmaktadırlar. vericide olası enfeksiyonlar, hastalıklar ve ailesindeki genetik hastalıklar sorgulanmaktadır. verici hiv-i; hiv-ii; htlv-1; hepatit a, b ve c; sitomegalovirüs, toksoplazmozis ve herpes simpleks virüsleri yönüyle taranır. ek olarak, cenin dokusu aerobik ve anaerobik bakteriler, mantarlar, herpes simpleks ve sitomegalovirüs için kültüre edilir. örnek olarak, ailesinde veya vericide kalp hastalığı olması, kalp kası dokusu oluşturmak için kök hücre alınması önünde bir engeldir. veya genetik analizde alfa-sinüklein geninde mutasyon olması, vericinin kök hücrelerinin parkinson hastalığında kullanılamayacağını gösterir. çünkü, nadir görülen ve erken ortaya çıkan parkinson hastalığında bu gende mutasyon tespit edilmiştir. dolayısıyla, aktarılacak nöral kök hücrelerin bu mutasyonu göstermesi aktarımın boş bir çaba olmasıyla sonuçlanabilir.
    kök hücreler elde edildikten sonra nakil için uygun kültür ortamlarında, büyüme faktörleri ve diğer kimyasal maddelere gerek duyarlar. dolayısıyla kültür ortamlarında enfeksiyon ajanları yönüyle sıkı kontrol altında tutulmalıdır. i̇neklerden elde edilen serumların kullanımının nasıl güvenilir hale getirileceği önemlidir. bu hayvanlardan deli dana hastalığı (bovine spongiform encephalopathy, bse) bulaşabilmektedir ve i̇ngiltere’de bir dönem salgın oluşturmuştur. dolayısıyla, bu bulaşmanın önüne geçmek için bse olmayan ülkelerden elde edilen serumlar kullanılmaktadır. bse ile bulaşmış etlerin yenmesi creutzfeldt-jakob hastalığının yeni bir türüne (nvcjd) neden olmaktadır. bu hastalık temelde beyin dokusunu etkiler ve sonuç değişmez olarak öldürücüdür. dolayısıyla sinir sistemine kök hücre aktarımı yapılacak kişilere, aktarılacak hücreler bu yönden sıkı sıkıya araştırılmalıdır. ancak, bugün için bu hastalığı tam anlamıyla ortaya koyan tarama testi geliştirilmemiştir. yine hayvanlardan alınan kök hücrelerin insanlara aktarılması beraberinde hayvan hastalıklarının da aktarımına neden olabilir.
    kök hücrelerin sinir sistemi hastalıklarında kullanımı, bugün tedavi edilemez kabul edilen bir çok hastalığın tedavisinde yeni ufuklara ve bakış açılarına neden olacaktır. işığı şimdiden görüyoruz. aydınlanmaya çok yakın bir gelecekte..
    Tümünü Göster
    ···
  11. 36.
    0
    son zamanlarda okuduğum en güzel yazılardan biri devdıbını merakla bekliyorum.bu arada sukunu masaya bıraktım çıkarken alırsın
    ···
  12. 37.
    0
    hadi amk özet geç deyin artık
    ···
  13. 38.
    0
    ekgibler var daha ayrıntılı işlenebilirmiş
    ···
  14. 39.
    0
    vay anasını 4 kere üstüste okudum gerçekten inanılmaz
    ···
  15. 40.
    0
    biriniz bile özet geç demedi amk
    ···
  16. 41.
    0
    dıbına koyum ne kadar kısa yazmışsın hemen bitti yarrağm
    ···
  17. 42.
    0
    faydalı bilgiler kardeşim hepsini okudum.
    ···
  18. 43.
    0
    yüzeysel bir değerlendirme olmuş.
    ···
  19. 44.
    0
    çok değerli bilgiler var bu başlıkta. Öğrenci kardeşlerimiz faydalanabilir belki. Büyük zevkle okudum teşekkürler panpa
    ···
  20. 45.
    0
    @50 @52 gibtirin gidin ya amuha koydunuz muhabbetin aferin..

    ayrıca özet bu işte mis gibi özet daha ne kadar kısaltsın
    ···