beyler kız arkadaşımla hikayem

mutlu sonla bitmezse direk gtum gibilicek gibi hissediyorum. Tribe soktun amk bekliyoruz kardesim yazmano

@1637 oo panpa seni de hatırladım. vefalılardansın. tamam geldim. şimdi yazıcam yarım saat sonra gelir partlar

yapıştır kardeşim yapıştır devam

kardeş ben de başından beri olmasa da ortalardan katılanlardanım. da müptelası olduk be hikayenin

dalga gecmıyorum gayet samımıyım. Anlattıgın konu hakkın da cvp lar dedım farkındaysan sana spolier cevaplar ver demedim. 1637 o adam da arada yazmıs takmamısın daha da yazmamıs bende arada anllattıkların la ılgılı yazmıstım ama cvp vermemıstın demekkı daha cvp verılmeyen nıceler var sonra adam nıye s1klesın burda kımse kalmamıs de ? nese unıv hayatına gectıkten sonra ıyıce sündü zaten ben bıraktım diğer herkese kolay gele .

e hadi bin günlerdir bekliyoz seni

@1639 panpa ecrinle hala beraber misin diye ben sordum söyleyeyim dedim şimdi

ama arkadaş öyle bi yazmışsın bunu herkes merak ediyordur. neyse beklemedeyim devam

reserved

eyvallah kardeşlerim

Her zamanki gibi topluluktan ayrıydık. ikimiz de çok benziyorduk aslında; kalabalık sevmiyorduk, belli etmiyorduk ama ikimiz de duygusaldık aslında. Yüzünü göremiyordum ama gözlerinin kapalı olduğunu hissediyordum. Kalbini de, beni sevdiğini de. Art arda birkaç parçada dans ettik. Sonra ayrıldım ondan, artık yüzünü görmek istiyordum

-mutlu yıllar ecrin
-bunu 20 dakika sonra söylüyorsun
-olsun

Dedim, eğildim öptüm yanağından. Devam ettim

-özledin mi beni?
-soruyor musun? Bugün o kadar aradım, cevap vermedin. O kadar üzüldüm ki
-biliyorum
-nasıl?
-berfin söyledi. Ama hediye getiremedim sana
-ne hediyesi? Yılbaşı mı? Sen sevmezdin öyle şeyler?
-yok yılbaşı değil. Ne bileyim o kadar istanbul’dan geldim, elim de boş
-ali sana bir şey diyim mi
-de gülüm
-belki klagib olacak ama gelmen sanırım şimdiye kadarki en güzel hediye. Ne kadar şaşırdığımı görmedin mi?
-gördüm
-konuşma o zaman. Hadi dışarı çıkalım biraz

Ankara’nın ayazında çıktık dışarı. Dediğim gibi soğuk hava. Biraz sessizlik oldu.

-ecrin
-efendim
-aklıma palandöken geldi

Ecrin bana döndü gülümsedi
-sana kolye vermiştim o soğukta

Başını salladı ve paltosunu, elbisesini aşıp boynundaki Satürn kolyeyi gösterdi bana.

ince beyaz gerdanında tüm asaletiyle duruyordu hala.

-takıyorsun?
Dedim hafif bir tebessümle

-hiç çıkarmadım ki. Çıkarmayı da düşünmüyorum.
Arkasından dolanıp ecrin’i kucakladım. Yüzünü göremiyordum ama ellerimle üşümüş pembe yanaklarını okşuyordum.

-bir zamanlar Zeynep, enes vardı.
-evet.
-ne oldu onlara?
-enes yurt dışında, zeynep’i bilmiyorum umrumda da değil
-biliyor musun onları özledim
-ne diyorsun ali?!
-özledim işte
-nasıl yani, hiç komik değil.
-özledim. Ama aslında enes’i, zeynep’i ya da onların ortalığı karıştırmasını değil. O zaman lisedeydik.
Ve sen vardın, Seni görüyordum. koruluk vardı, sohbet ediyorduk. Her şeyden önemlisi benimleydin.

-hala ben varım, hala beni görebilirsin; teknoloji çok gelişti. Koruluk belki hala yok ama sohbet etmemiz de bir telefonuna bakar.
O zaman seninle olmama gelince; ben hala seninleyim. Hep seninleydim. Belki sen istanbuldasın ben de ankara’da olabilirim ama istersen japonyaya git ben yine seninleyim.

Dediği şey üzerine bir kez daha ona sahip olduğum için gururlandım, daha sıkı sarıldım. Hiç bırakmayacak gibi. “beni senden ölüm ayırır sadece” dedim kendi kendime.

Ecrin’in yüzünü kendime çevirince yanaklarının gerçekten üşüdüğünü fark ettim. Tekrar binaya girdik. Bu sefer zemin kattaki cafeye oturduk. Buranın otel gibi bir yer olması muhtemeldi.

Neyse ben de çözemedim boş verin. ikimiz de gittik şöminenin karşısına oturduk. Cafe dediğime de bakmayın garson falan yok. Sadece koltuklar, şık sehpalar, şamdanlar ve şömineler vardı burada. Boş bir tezgahta kahve, çay,su,meyve suyu makineleri ve bardaklar duruyordu.

Ecrin’e ve kendime nescafe aldım. Ecrin ellerini birbirine sürtüyor, şömineye yaklaştırıyordu ellerini.
Yanına gittim, kahvelerimizi sehpaya koydum, ellerini ellerime aldım.

-ecrin nasılsın? Sağlığın nasıl? Bir gelişme var mı? Vahi amca nasıl?
-iyiyim, iyi, yok denilebilir, o da iyi
-ne biçim cevaplar bunlar?
-ee sırayla sor o zaman
-yine yaptın yapacağını, cadı
Hınzırca güldü

-alicim iyiyim, sağlığım da iyi. Babam da iyi çok şükür, iskenderunda yalnız başına yaşıyor üzülüyorum ona, bir gelişme derken üniversitede arkadaşlarım oldu gelişme bu
-nasıl erkekler var mı bu arkadaşların içinde
-ali! Ee yani benim arkadaşım olmasa berfin’in var, diğer kızların var. Haliyle ben de arkadaşsız dolaşmamak için onlarlayım
-yakışıklılar mı?
-buna takıldın yani?
-evet takıldım
-o zaman ben soruyorum. Senin grubun nasıl ve kızlar var mı?
Sinir edesim geldi.
-var. Erkekler tipsiz ama kızların hepsi taş. Sarışınından tut esmerine kumralına kadar var. Minyonundan tut at gibi olanına kadar. Çeşit çeşit. Ben de bayram ediyorum tabi.

Kafama sert bir darbe aldım. Sonra koluma, karnıma. Bir daha koluma. Sesimi çıkarmıyordum.

En sonunda hiç beklemediği bir anda kolundan tutup öptüm dudaklarından.

Ecrin cadısından bahsediyoruz burada. Hemen ayrıldı benden. Hiç öpüşür mü?

-ali ne yapıyorsun?
-ne! Sanki daha önce hiç öpüşmemişiz gibi!
-burada mı?
-evet ne var? Kimse yok zaten! Hem olsa ne olacak birkaç saniyelik bir şey yemedim seni
-of ali anlamıyorsun işte
-anlamam ben.

Sonra kahvelerimizi içtik biraz daha sohbet ettik.

-ali kızlar konusunda ciddi misin?
-ecrin buna mı takıldın gerçekten?
-ali yapma.
-ne var? Seni senin laflarınla vurmak hoşuma gidiyor
-yaa öyle demek
-evet öyle. insan sevdiğiyle uğraşır. Seni sinir etmeyi seviyorum
-yapma ama sinir oluyorum
-sinir ol diye yapıyorum zaten

Diye saçma kelime oyunumsu bir şey yaptım. Ne olduğunu ben de bilmiyorum. Omzuma bir darbe aldım yine tabi. Sabahlara kadar sohbet ettik.

insanlar hala dağılmamışlardı.

-ecrin ben bu akşam dönerim herhalde
-hayatta bırakmam. Hem teyzem de kızar.
-olmaz öyle ecrin. Döneceğim bugün
-dönmen kadar saçma bir şey yok! Hem tatil zaten 1 ocak!

Evet öyleydi beyler. Hemen lafı kıvırdım

-şaka yaptım zaten!
-he iyi. Tamam o zaman bize geliyorsun. Hadi berfin’lere veda edeyim, hem seni de tanıştırırım sonra bize gidelim
-olmaz
-ya bak yine.. neden olmaz!?
-otelden yer ayırttım ben zaten, parasını da ödedim
-nasıl ayırttın?
-e internetten ecrin.

Allahtan iptal etme olayı aklına gelmemişti o uykulu kafayla da böyle bir şey teklif etmemişti.

Yanımda pijama falan yoktu.

Ben “aptal aşık” lafının beden bulmuş hali olduğuma yemin edebilirdim. Ecrin’in aşkından, onu görme heyecanından pijama, iç çamaşırı ve kıyafet almayı akıl edememiştim. Üstelik daha saçması da 1 ocak’ın resmi tatil olduğunu unutmuştum!

iyi ki yanımda param vardı, artık bir otel bulup kalacaktım. Yarın güzel bir gün geçirmek istiyordum, sevdiğim kızla beraber.
Ecrin elimden tuttuğu gibi berfin’lerin yanında buldum kendimi.

Hepsi hayranlıkla bakıyorlardı. Ama büyük ihtimalle bana değil, aramızdaki ilişkiye. Gerçi ben liseden bu yana daha yakışıklı olduğumdan eminim.
En azından biraz kilo almıştım. Yasemin ablanın hamur işleri sağ olsun…

Yüzüme de renk gelmişti, üstelik bu yaz yüzmeyi ve spor yapmayı planlıyordum. Kara kuru bir vücuttan kurtulayım diye.

Ecrin arkadaşlarına tanıttı beni. Aralarında birkaç erkek vardı. Sonra ecrin’i tuttum kolundan “iyi geceler memnun oldum” diyip gittik. kızların “ayy” nidalarını duyabiliyor gibiydim.

içimden nazar değmesin falan dedim. Hatta elimi kulağıma zütürüp “muck” diyip tahta olarak da kendi kafama vurdum. Ecrin görmeden yaptım bunu. ilişkimiz açısından bu davranışımı görmemesi daha hayırlı olurdu zaten.

Taksiye bindik.

-ee ali sen nerede ineceksin
-biraz daha ileride.
-tamam o zaman. Yarın mutlaka mesaj at tamam mı?
-tamam ama çok uyuma. Gün bize kalsın. Tatil günü benim için erken uyanıver
-uykuyu çok seviyorum ama seni daha çok. Hadi görüşürüz
Dedi.

Yanaklarından öptüm ve geçici bir veda ettim ona.

Taksici amcaya yakınlarda otel olup olmadığını sordum. “iki üst sokakta var, mütevazı da bir otel “ dedi.

Gittim otel’e. Taksi parası da bir güzel girmişti. Evet dendiği gibi mütevazı, şirin bir otel. Yer ayırttım, fiyatı da ucuz sayılırdı. Odama çıktım. Kıyafetlerimi yarın da giyeceğim için tamamen çıkardım

ve bugünün güzelliğini düşünerek uykuya daldım.

sevgıye bak dıbına koyım

oooo devam panpam

prim vermeyin şuna ya

devam etsene oküz

biz eski değilmiyiz lan ilk günden beri okuyorum

helal panpa gelmişinnn