-
1951.
0annanananananananananananananaannananananananananananan
-
1952.
+4Pizzacıdan çıktığımızda dicle konuşuyordu
-bade ben şeytana pabucunu ters giydiririm. Ama sen de benim pabucumu ters giydirirsin hahahah
Herkes gülmeye başladı bense mal gibi bakıyordum. Bu kadar saf salak kız cidden nasıl cazgırlaşmıştı?
istemeyerek de olsa derse girdik. Hoca aralıksız 2 saat ders işledi, beynimizi eritti. Sonra yine evlere dağıldık.
Günler böyle geçiyordu beyler. Derken ekim ayına girdik. Okul fena değildi. Gruba yeni bir kız daha katılmıştı: feride
Minik boyluydu ama kız taks yapıyormuş amk. duyunca şaşırdık tabi bir de ortaokul ve lisede ödül falan kazanmış. Kocaeli’nden geliyormuş o da.
Hepimizle iyi anlaşıyordu, özellikle de bade ile. Kız biraz sessiz sakindi. Bade konuşuyor, saçma sapan rüyalarını anlatıyor; feride de bunları dikkatle dinliyordu.
Bade yine rüyasını anlatıyordu: rüyamda hong kong’dayım. Ama çöpçü olarak çalışıyorum. Çöpçü olduğum halde de villada yaşıyorum. Üstelik villanın bahçesinde yunan mitolojisiyle bağlantılı heykeller var. Komşularım da çöpçü. Beni evlerine davet ediyorlar, ben de kırmayıp gidiyorum.
Kendi aralarında çince konuşuyorlar. Televizyonu açıyorlar, televizyon altyazılı. Sonra adamın karısı kapaklı bir tabak getiriyor, önümde eğilip kapağı açıyor. Tabakta ölü bebek var!!!
Ben de bebeği alıp poposunu ısırıyorum. Bebek ağlıyor. Ama hareket de etmiyor. Bebeğin poposunu öyle sert ısırmışım ki kopuyor, bacakları falan yere…
-yeter!
Gündüz artık dayanamadı beyler. Herkes iğrenerek bakıyordu.
-ne biçim rüya bu be!
Serkan devam etti
-bade senin bilinçaltında neler var?
Bade ise saf saf bakıyordu. Feride devam etmesini istiyordu. Ama bade devam etmedi. -
-
1.
06 yıl sonrasından bildiriyorum gibtiğimin çinlileri iğrenç beslenme alışkanlıklarıyla dünyanın dıbına koydular.
-
1.
-
1953.
+3Ertesi gün okula gittiğimde dicle beni buldu.
-yarın bade’nin doğum günü ali
-yarın ayın kaçı?
-5’i
-ee napıcaz
-hiç bilmiyorum
-sen nereden biliyorsun doğum günü olduğunu?
-benim yanımda telefonu çaldı, arkadaşı erken kutlamış konuşmalarından öyle anladım
-tamam hediye alacak mısın?
-yani alırım sonuçta iyi anlaşıyoruz bir kötülüğünü de görmedim
-ben ne alayım?
-ee ben ne bileyim?
Oflaya puflaya girdik derse. Bade bir şeyler çiziyordu galiba, baktığımda gerçekten de iyi çiziminin olduğunu gördüm. Zaten mühendislik okuyordu, avantajlıydı. Sanırım bir anime karakteri çiziyordu ama kim bilmiyorum. Çizdiği bir kızdı, üzerinde hizmetçi kıyafeti vardı.
Feride de hayranlıkla bade’yi izliyordu. Onu gerçekten seviyordu galiba.
Dersten çıkınca çimlerin üzerine oturduk. Bade ile feride altlarına gazete gibi bir şey koydular.
Dicle voleybol oynayalım diye tutturdu itiraz etmedik biz de. Hepimiz idare eder derecede oynuyorduk bir kişi hariç: bade. Ciddi anlamda hiç oynayamıyordu zaten sakarın tekiydi, top kafasına burnuna, ya da serçe parmağına falan geliyordu ve her seferinde ortalığı yıkıyordu.
Sonra yine derse girdik. Hocanın dediklerini az buçuk anlamaya başlıyordum denebilirdi. Yasemin teyzenin torunu ilayda’nın ercan’ı niye tanımadığını anlamıştım kız hazırlığı atlamış zaten.
Bana ince ingilizce hikaye kitapları vermişti ve onları okuyordum. iyi geliyor denebilirdi.
Hoca aralıksız 2 saat ders işledi. Sinirimiz bozulmuştu zaten benim 2 saat bir şeye konsantre olmam imkansız! Masa başında ders bile zor çalışıyorum ben, nasıl 2 saat kıçımın üstünde oturayım. zütümü hissetmiyordum zaten. Bir yerde uzun süre oturmak berbat.
Sonunda adam insafa geldi bırakacaktı ki yarım saatlik bir konu kaldı bir daha ara vermeye gerek yok dedi orayı da anlattı. Çıkanlar oldu tabi. Ben saygısızlık gibi hissettim beyler çıkamadım.
imza denemeleri falan yaptım kağıda, vakit geçiverdi.
Sonrasında da evlere dağıldık -
1954.
0bu hikayede ecrin ölürse dıbına korum senarist bin
-
1955.
0ramazan bereketiyle geldi lan ard arda atıyon partları
-
1956.
0reserved
-
1957.
0rez mk rez
-
1958.
0reservedd
-
1959.
+3 -1Ama ben eve gitmedim beyler. Zaten saat daha erken sayılabilirdi. Bade’ye hediye almam lazımdı aslında bir bahane bulup doğum gününden yırtmayı düşünüyordum ama bunu yemezdi sanırım.
Ne diyecektim? Hastayım, arkadaşla buluşacağım, temizlik yapacağım? Bunların hepsi klagib yalanlar ve gruptaki diğer kişilerin de tepkisini çekerdim.
Topluluğa uymadığım ve kaytardığım için.
Bade ile tartıştığımızdan haberleri yoktu, tuhaf biri de olsa onu benimsemişlerdi. Sürekli espri yapıyor, gruptakileri güldürüyordu.
Onun bu fırlama hali de insanların kendisine bağlanmasına sebep oluyordu.
Ercan’a telefon ettim. Belki o bilirdi. Matrak mı ne öyle tişört satan bir yer var dedi, tarif etti telefonla. Ben de gittim. bir sürü sünger boblu yüz olan bir tişört aldım. Bana göre de gayet iyi bir hediyeydi.
Okula gittiğimde dicle mesaj attı: bade’nin çantasından anahtarı kaptık, ondan önce evde olacaz, feride de bade’yi oyalayacak
Bu kadar uğraşmaya ne gerek vardı ki? Sürpriz falan? Son derece gereksiz bence. Daha tanıyalı bir ay olmuş, ne bileyim. Neyse ben kötü görünmemek için itiraz etmedim beyler.
Sadece üzerime düşeni yapacaktım. Aramızda para topladık pasta poğaça için. Biz de gündüzle gidip alacaktık, gerisi çok da umrumdaydı.
Dersler bittikten sonra gerideki iş feride’deydi.
Ama bade dinlemiyordu “eve gitmem lazım sherlock izlicem!” bir şeyin de içine etme amk. ama feride anneannesinin çok yaşlı olduğunu ve ona hediye beğenmek istediğini söyleyince yumuşadı. “gelirim o zaman” dedi sırıtarak.
Ben de pusat’ı arayıp geç geleceğimi haber verdim. Gündüzle gerekenleri aldık. Eve gittiğimizde gördüğümüz manzara karşısında şoke olduk. -
1960.
+3Bu nasıl evdi amk? hayır bu nasıl evdi? Bu kız daha yeni temizlik yapmamış mıydı?
Salonda nefes alınmıyordu çünkü duvarın iki yanı boydan boya kitaplıktı. Sehpahaların üstünde 1 metre kalınlığında kağıtlar duruyordu. Pis değildi aslında ev ama müthiş bir incinlık vardı.
Biraz gezelim dedik. Banyoda bile iki kitap vardı, lavobonun kenarında duruyordu.
Kapısı ardına kadar açık bir oda gözüme çarptı. 4 duvarlı odanın üçü boydan boya kitaplıktı. Pencerenin perdesi kapalıydı ve bir minderin üzerinde o kara kedi duruyordu. Kıçını kaldırıp miyavlamaya bile zahmet etmedi. Bir süre kediyle bakıştık. Odanın ortasında bir masa duruyordu. Üzerinde birkaç tane angiblopedi vardı. Vay be dedim kendi kendime.
insanlar ilim irfan sahibi, insanlar okuyor. Bade ya da abisi fark etmez. Sonuçta abisi böyle olduğuna göre kendi de elbet okuyordur dedim kendi kendime. Saygı duymaya başladım hafiften bade’ye. Okumaktan kafayı yemiş de olabilirdi sonuçta.
Ki sanırım abisi o kategorideydi. Yani okumaktan kafayı yiyen. Bazı geceler eve gelmiyormuş zaten, öğrenmek bitmez diyormuş. böyle insanlara gerçekten saygı duymuşumdur.
Çoğumuzun amacı “bitse de gitsek, emekli olmak istiyorum, tamamen yatmak ve tatil yapmak istiyorum” iken, adam “öğrenmek bitmez” diyor. Yani hayatı boyunca çalışmayı kafasına koymuş. Rahatlık gibi bir beklentisi de yok.
Ülkeyi kurtarırsa böyle adamlar kurtarır dedim kendi kendime. -
1961.
+4Artık son hazırlıklar yapılıyordu. Mum falan dizmişlerdi ama aslında pek de gerek yoktu. Feride dicle’ye mesaj atmış: “bade beni eve davet etti 5 dakikaya oradayız”
Son hazırlıklar yapıldı. Bekledik, bekledik…
kapıdan bağrışmalar geliyordu
“ya anahtarımı unutmuşum hayır si..” cümlesini tamamlamadan kapıyı açtım.
“sürpriz”
Geldi ayağıma tekme attı. “agggh, napıyosun ya”
“anahtarım nerde? Napıyorsunuz?”
Dicle el çırparak geldi
“ee bade insaf doğum gününü kutlamaya gelmiştik ama”
Bade sanki çok büyük bir şeymiş gibi gözlerini açtı, ben de bugün doğum günü diye azarlamadım. Ama çok fevri çıkışları vardı ve beni sinir ediyordu. içimden kütüphaneyi geçirdim. Kız salak mıydı zeki miydi yoksa zeki olduğu için salak mıydı? Bu paradoksumsu şeyden sıyrılıp, bade’yi içeri davet ettik, kutladık falan. Bu da ne gerek vardı havalarına girdi. Maytabı eline alıp halay çekti. Hep bunu yapmak istemişimdir dedi.
Gündüz de beni dürterek “bence salağa yatıyor. Çok akıllıca” dedi.
Ben hasbinallah diyorum tabi gerçekten davranışlarına bakan biri bunun zeka yaşı 10 diyebilirdi ama kazandığı bölüm, çizimleri, o kütüphane dahilikle delilik arasında ince bir çizgide olduğunu gösteriyordu.
Herkes sofraya oturdu, yiyecekler yendi. Hediye faslına geçtiğimizde ilk dicle verdi, bol pantolon almıştı. Gündüz geyikli bir biblo almıştı. Sonrasında ben hediye verdim “aa çok beğendim” dedi.
Şu anda bile üzerinde breaking bad tişörtü vardı. Ama üzerinde yazmıyordu walter’in karkatürize edilmiş hali gibi bir şeydi. Tişörtü görünce yüzümdeki tebessüme engel olamadım zaten. -
1962.
0panpa ne kadar kaldı bıtıse
-
1963.
0Reserved devam panpa amk başak ercan ecrin bunlardan da bahset panpa be
-
1964.
0hikayenin konusunu çok saptırdın be panpa kız arkadaşımla hikayem oldu üniversite hayatım
-
1965.
0@1640 a katılıyorum
-
1966.
0hıkaye tutunca uzatmaya basladı
-
1967.
0bu kadar uzun olduğunu anlayınca 2. sayfada bıraktım . yazık etmişsin panpa iyi de yazıyormuşsun gibi.
-
1968.
0Panpa bak şimdi geç oğlum hazırlığı falan asıl hikayeye gel @642 haklı :}
-
1969.
+4Daha sonra tabu falan oynadık, evlere dağıldık. Anahtarla kapıyı bir açtım, salona girdim ilaydayla pusat sarmaş dolaş oturuyor. Vay amk.
Hem de televizyon izliyorlar. Film gibi bi şey. Hayır bir de izledikleri şey galiba yeşil yol. insan aşk filmi ya da korku falan bulur.
ilaydaya sessizce hoş geldin dedim pusata da göz kırptım herif beni takmadı bile. ilayda mutfağa yemek bıraktım diye seslendi arkamdan. Mutfaktaki fırında makarnayı görünce kahkahama engel olamadım ve bir güzel tıkınıp yattım.
Günler çabuk geçiyor denemezdi. Çünkü ben yaz için gün sayıyordum, onu görmek için. Ama yazı bekleyemeyeceğim açıktı beyler. Dersi falan gibtir edip yılbaşında ankaraya gidecektim, o kadar!
Ercan’a haber verdim. “gelmemin anlamı yok” dedi. Haklıydı. Biz yine ecrin ile beraberken yanımızda sap gibi kalmak istemiyordu.
Günleri sayarken 30 aralık geldi çattı.
Ecrin ile yaklaşık 5 gündür konuşmadık ve ben buna daha çok seviniyordum. Hiç beklemediği bir zamanda yanında olacak, onu sevindirecektim. -
1970.
+3Otobüse atladım beyler. Akşama ankarada olurdum büyük ihtimalle. Saat 5te (gündüz) atladım arabaya. Aslında daha erken binmem gerekiyordu ama bilet bulamadım beyler. Anca bu.
Yolculuk 5 saat sürecekti büyük ihtimalle. Yine de sonuç olarak yeni yıla girmeden orada olacaktım, önemli olan buydu.
Yolda giderken elbette uyku tutmadı bir önceki gün uykumu almıştım zaten.
Birkaç saat gittik. otobüs durdu. Yanımdaki amcaya sordum
-amca niye durduk?
-kar var yolda en az iki saat gecikiriz
-
düşünsenize o kadar galaksi
-
ccc rammstein ccc günaydın diler 26 12 2024
-
gran torino adlı yazarı öldürmekkk
-
incisözlük görgü kuralları
-
ulkenin icinden gecmisler adam hala kurt turk
-
hesabı çocuğuma devretmeme az aldı
-
sözlüğün yeni gerizekalı kezbanına
-
kıtabın sonunda
-
tyler dursun adlı yazarın bacısı foto atdı
-
sozlugu hwngi uwuspu cucwgu yavaslatiyorsa
-
twitterde cuckold videolara bakarken
-
beyler endonezya baliye gitmeyi planlıyorum
-
eskiden interneet
-
cinsel engellilik
-
golge reyiz
-
kayra ne haber dostum nasılsın
-
31 mutluyken yapılir
-
motorkız bana angut demiş başlıkta
-
yabancilar inceste nasil bakiyor
-
kürt olsaydım pkklı
-
nerdeyse günün 24 saati radyo dinliyorum
-
evde duvarlari yumraklarim genelde
-
olm bu mustafa şoray
-
2008li biriyle ayni sozlukte yazmak
-
beyler sizee ciddii birr sorum var
-
kizil gomunistler isciler devrim yaparken
-
ben anal sex sonucu klozete sıçıldım
-
düzensiz vücutlu milf kadın
-
beyler endonezyalı sevgilimle avm ye gittim
-
düşünsene sudi arabistanda doğmuşsun
- / 2