beyler köyde yaşadığım esrarengiz olay

telefona cevap vermem gerektiğini hissetim, ve telefonu açtım babam öfkeli bir biçimde nerde olduğumu soruyor çabuk gel kafanı kırıcam diye tehtitler savuruyordu. sanırım bunların nedeni, motoru çalmam ve o kapıyı kırmamdı.. neyse telefonu kapadım içim deki o özgürlük hissi huzur,toz oldu uçtu.. çünkü bu işin sonunda köye gibe gibe dönecektim..ve o zılgıtı yiyecektim bunca yaşıma geldim babamdan bir fiske bile yememiştim.ama lafları çok dikenlidir söyledi mi ağır koyar en yüzsüz adamı bile yola getirecek niteliktedir.

neyse teyze olguna çok huzursuz oldum ben gidiyorum kuzen dedim.
boşver olm yarın gideriz gibtir et hem akşam olacak arar ben koşnurum eniştemle ver teli dedi..
boşver olm ben gideyim huzurum kalmadı sanada bulaştırcam tüm işleri berbat ettim en iyisi ben döneyim dedim.
o da pek üstelemedi anladı halimi, tamam dedi motora atladım sırada teyze oglu dur dedi.
suyu birde içinde domates köy peyniri olan bir torba verdi bana ..olm ne gerek var 2 saate giderim uçarım dedim.
neyse arkaya bağladım torbayı motoru çalıştırdım dikkat et dedi uğurladı beni.

.

reserved

içimde o özgürlüğün verdiği huzurdan bir damla bir eser yoktu artık, umursamaz biri olsam belki bunları yaşamzdım ama içten içe bir kurt gibi kemirdi beni bu huzursuzluk yolda motor tepesinde ilerliyordum ama nasıl gittiğimi neyin önünden geçtiğimi hiç anlamadım ..öyle gidiyordum hani moreliniz olmaz yanınzdan bir akradaşınız geçer slm verir görmeyi bırakın duymasınız bile aynı öyle bir his.

neyse yarım saat gittikten sonra kenara çekip yine motoru dinlendirmem gerekitiğin düşündüm..
ağaçların oluşturduğu gölge bir kenara motoru çektim. teyze oglunun verdiği poşeti aldım etrafı süzerek yemeye koyuldum teyze oglunun hakkı varmış acıkmıştım..o kovalamaca koşturmaca sonrası pek hissetmemişim ama acıkmışım.

neyse saatte epey geç oldu..yaz oldugu için günler uzun tabi zamanın nasıl geçtiği snlsşılmıyor, saate baktıgımda 8.e geliyordu motoru kontrol ettim.
biraz daha beklemeliydim. hava sıcaktı motorun yanma ihtimalini göz önünde bulundurdum o yüzden biraz daha beklemeliydim

reserved

10dk geçti motoru tekrar kontrol ettim epeyce soğumuştu, tekrar yola koyuldum, yollar o kadar engebeli ki anlatamam içime bir yorgunluk hali vasıl oldu. hafif yüzüme vuran serin rüzgar iyice mayıştırmıştı beni.. yemeğin etkisi sigara ve gün boyu koşuşturmaca epeyce yordumuştu.

göz kapaklarıma hakim olamıyordum. iyice refkleslerim düzensizleşti.kan şekerim düştü diye düşündüm.tam o sırada sersemlğimin verdiği kontolsüz davranışlarım sonucunda büyükçe bir tümseğin üstünden hızlıca geçtim motor kendini savurdu ön teker yalpaladı ayağım

pedaldan kurtuldu yere sürttü motor o toprak yolda bir yılan gibi yalpalanıyor adeta 8 çiziyordu.ve sonuç kontol tamamen gitti ve motor beni üsünden yabanı bir at misali savurarak attı.

motor bir yere ben bir yere fırlamıştım..

@11 de yazdığında anne baba dırdırı yok rahatım diyosun şimdi de babam aradı eve gel dedi diyosun bu ne yaman çelişkidir dıbına koyim

REZERVE

@11 evde yaşanan dırdırla alakalı bu, ama yaptığın bir suçun dırdırını ailenle yaşadıgın her süre zarfında çekersin.

her çocuk yazın köyüne gidiyorsa belli bir şekilde rahat eder, çünkü tüm akrabalar ordadır aile merak etmez çocuk nerede diye hayıflanmazlar ya amcasındadır ya dedesinde ya babannesinde, zaten küçük haneli bir köyde merak uyanıracak kayda değer bir şey ceyran etmez.

şehir hayatıyla bir değildir.

ancak onca şey yapıp sonra baban seni aradığında fırça atarsa bu dırdırla alakalı da değildir..

kendime geldiğimde elim ayağım titriyordu. toparlanıp silkelendikten sonra motorun yanına gidip yerden kaldırdım. motor hala çalışıyordu. direksiyonu yamulmuş, aynanın biri kırılmıştı, hemen motora atladım gaz kolu çalışmıyordu ne kadar çevirsemde gaz yemiyordu kafayı yiecektim. motorun hiç bir düzeninden anlamam inip şöyle bir altına üstüne baktım ama nafile.. orada kalamazdım.

şehir merkezinden hem uzak hem ana yola ortalama 12km falan uzaktı. havada iyiden iyiye kararıyordu hemen telefona sarıldım ellerim tüm ceplerimi kontrol ettiyordu ancak telefonu bulamadım.ya düştüğümde fırladı ya yolda gelirken savurulmalımdan dolayı bir yerlere düştü..

hemen telefonu aramaya koyuldum saat 20.30 civarıydı hava kararmadan telefonu bulmalıydım. çalıların yeni sürülmüş tarlaların topraklarına kadar her yere düşme ihtimaline karşın aradım .

... hem orada kalmanın tırsısı hem köye gittiğimde babamda ve dedemden yiyeceğim zılgıtlar omuzlarıma bir yük gibi binmeye başladı adeta kamburlaştım.

bir köşeye moturu çektim ve oturdum tek dileğim birinin geçmesiydi.. yarım saat kadar bekledim. sigaram vardı ama çakmagım da yoktu oda düşmenin etkisiyle fırlamıştı sanırım tam bilmiyorum..

derince nefes çekip ne yapacağımı düşündüm. korkaklıgın bir kız gibi hallenmenin faydası yoktu. motora yönelip itmeye başladım.

havanın kararması beni iyiden iyice tırstırıyordu.. köydeki saçma efsanaler aklıma gelip kendimi şartlıyordum..

ama dular ede ede usul usul yol aldım..

hafif tümsek tepelere geldiğimde motora biniyor yerçekim ivmesiyle kendimi tepeden aşşağı salıyordum. düzlüğe geldiğimde yine motoru itiyordum..

neyse hafa iyiden iyie karardı.. tabi yabana alışık biri olmadıgımdan korku iyice bastırdı bünyeyi saat 21:30 falandı..

ağustos böceklerin sesleri, uğultular gibimsonik bir korku filminin hemen hemen her sound'u kulaklarımda çınlıyordu..o kadar yorgun düşmüştüm ki yığılacak gibiydim. çok susadım son damla suyuda içtim. artık suyumda yoktu..

acil su bulmalıydım motoru bırakmayı düşündüm.ama yapamazdım zaten çok büyük bir kabahat işlemiştim. mahçuptum da birde kendimi bu durumlara soktum tam dayaklıktım hatta o kadar korkuyordum ki artık ne yapacağımı şaşırdım bağırmak istedim, imdat demek isedim ama tek tırsım çevredeki bazı hayvanlara savaş sinyali vermek olacaktı.ne bileyim, orası yaban hangi hayvan olur bilmem ama bir çok korku ve saçmasapan filmlerle büyüyen bir nesilin akılına gelebilecek türden ,vampirde geliyor zombide, ayı da kurtta. hayal gücü geniş.bir başına yabandasın. yolu görmüyorsun kutup yıldızı ve pusula gibi yön bulma şeylerinin hiç birinden haberin yok..

gib gibi bir başına ordasın hakketimişmiydim... belkide ..

artık yol tamamen karardı hiç bir şey görümüyordum gökyüzünde sisli ayın şafkından başka ışık kaynağım yoktu..

yürüdkçe kenarda farkettim örme duvar gözüme ilişti. yaklaştıkça buranın bir yer oluğunu anladım sonuçta örme bir duvar bu bir medeniyet böyle bir yapının varlığı hemen yamacında yaşayan birilerinin oluğuna işarette olabilirdi.ya da başka bir şeyin...

rezerved

@19 a.q okadar okuduk at kafasi

devamı akşama reserveleri alın .

dalgamı geçiyon lan züt sktir okuyanın amk

sanki okuyonuz amk ..

reserved

reserved oç cabuk yaz

reserved

o kadar okuduk amk devam et işin yoksa