1. 76.
    +1
    o binlerin torunları şimdi metro ağızlarında ciks için yalvarıyor goduklarım... polis dayağı yeyip yere düşerken bile protesto yapıyor nasıl bir inanç binliği varsa züt veren yavşak oğlu binoskilerde.

    menderes ile ismet'in o kurumuş taşşakları zütünüze ayrı ayrı girsin. dikkat edin iyi paylaşın hak geçmesin.
    ···
  2. 77.
    0
    @54 kanka ben şimdi dedene küfredersem kesin beni buluyo musun?

    hayır ona göre küfredicem de
    ···
  3. 78.
    +1
    @60 seviyesi yüksek başlıkta ne işin var yarraq okumayacaksan. Lise başlıklarına gitsene sen
    ···
  4. 79.
    0
    am züt meme yarak züt
    ···
  5. 80.
    0
    @52 mal mısın sen?

    benim memurum işini bilir mantığıyla hareket eden züt beyinlinin tekisin sen.
    dexer kömür de zütürdü ısınsınlar diye, bir de demokratik açılım kitabı bastırdılar insanlar en azından hayatlarında bir kitap okusun, evlerinde raflarında bulundursunlar hatıra olur diye, bu bakımdan da takdir etmek gerekir onları di mi.

    @30'larda okuduğum bir giride rabiam nickli arkadaş hasan ali yücel'den ve hakkı tonguç'tan bahsetmeye getirmiş lafı, madem seviye bu kadar yükseldi, yükseltenler de biraz sonra buraya kopyalayacağım uzun yazıyı okusunlar.
    ···
  6. 81.
    +22 -3
    bu kopyalayacağım yazıyı bir zamanlar izlediğim uğur mumcu belgesellerinden dinleyerek tek tek yazdım arşivledim. okuyacaksanız adam gibi okuyun ake.

    uğur mumcu demiştir ki :

    köy enstitüleri fikri bugün önemi daha çok anlaşılan tonguç baba'nın çalışmalarının düşünceleriyle, ideolojisiyle ortaya çıkmıştır. (hakkı tonguç) hasan ali yücel ile çalışmıştır.

    hangi iktidar din sömürüsüne dayanmış, mutlaka yıkılmıştır. cumhuriyet halk partisi iktidarı 1949 yılında din derslerini kabul etti, yıkıldı, kurtaramadı. demokrat parti 1957 de said-i nursi ' nin cübbesini bayrak yaptı, yıkıldı. süleyman demirel 1960'ların ortasında nurcuların, tarikatların, süleymancıların sakallarını okşadı, yıkıldı. hac seferlerini düzenleyen anap ne oldu, yüzde 20 ye indi. halka güvenmek gerekiyor!! her kim ki din sömürüsünü kullanır, bir süre yararlı olur belki, ama sonunda mutlaka seçim sandığında yenilgiye uğrar, halk affetmiyor, din sömürüsünü affetmiyor halk. bu çok önemli bir olgu, çok önemli bir gerçektir.

    köy endstitüleri üretim içinde eğitim, eğitim içinde öğretim ilkesini benimsemiştir ve köy çocuklarını atatürk devrimlerinin ve kemalizmin toplumsal yapısını kurmakla görevlendirilmiştir. ancak şimdi ne oluyor ? şimdi aynı köy çocukları kapanan köy enstitülerinin yerine imam hatip okullarına gidiyorlar. gidiyorlar da ne oluyor? 1983 rakamlarına göre diyanet işleri başkanlığında 46bin personel var. bu 46bin personelin 23 bini ilkokul mezunu. peki o zaman bu ilahiyet fakulteleri ne işe yarıyor, bu islam enstitüleri ne işe yarıyor, bu imam hatip okulları ne işe yarıyor. ne mi işe yarıyor? bunlar imam, hatip olmuyorlar. hukuk fakultelerine gidip yargıç ve savcı oluyorlar, siyasal bilgiler fakultelerine gidip kaymakam oluyorlar. yapılan bir araştırmada kaymakam yetiştiren bölüm öğrencilerinin yüzde 41 inin ilahiyat kökenli olduğunu kanıtlıyor. hukuk fakultesinde okuyup da daha önce imam hatip mezunlarına burs veriyorlar. burs verilen öğrenciler de sınavsız yargıç ve savcı oluyorlar. 2000 yılına doğru baktığımız da vali ilahiyat fakultesi mezunu, emniyet müdürü islam enstitüsü mezunu, kaymakam imam hatip mezunu olacak. yurttaşın oyuyla bu iktidarı değiştirmek ve devleti tepeden tırnağa ilerici düşüncelerle donatmak; ancak o koşulda köy enstitüleri de kurulabilir. bugün çeşitli siyasal rejimler depremler yaşıyor. bu depremler düşünceleri inançları yeniden değiştiriyor ; ama biz 21 yy a girerken şunu görüyoruz ki türkiye'de bugune kadar sonuç almış en güçlü örgüt kuvai milliye örgütüdür. mustafa kemal ve arkadaşlarıdır. kuvai milliye, toplumun en önemli sivil örgütlenme modelidir. ikincisi 1940'lı yıllara rastlayan köy enstitüleridir. ikisi de sivil toplumun vazgecilmez kurumlarıdır. ideolojide kuvai milliye tam bağımszlık ilkesi, eğitimde ise köy enstitüleri. iki hedef bu. ''
    Tümünü Göster
    ···
  7. 82.
    0
    bu arada ilk sayfalarda biri bahsetmiş mahmut makal'dan. aferin lan. bizim köy diye bir eseri var, öğretmenlik anılarını anlatıyor. okuyun işiniz ne ake.
    ···
  8. 83.
    0
    koy enstituleri zamaninda gorevini yapti. dahasini da yappabilirdi kapandi. artik internet virt cirt varken eski modadir. yeni ufuklar gerekir yigenler. Mekan kadar ZAMAN da hesaba katilmasi gereken bir parametredir kanimca.
    ···
  9. 84.
    0
    hahahahah
    ···
  10. 85.
    0
    amerikanın zoruyla kapatılmadı mı? cahit arf in cıktığı yer
    ···
  11. 86.
    0
    he ok..
    ···
  12. 87.
    0
    çok büyük bir huur çocukluğuydu kapatılması
    ···
  13. 88.
    0
    liseliler ne olduğunu bile bilmez. doğduğum köyde varmış kapatılmış...
    ···
  14. 89.
    0
    up be upupup
    ···
  15. 90.
    0
    up up up up up
    ···
  16. 91.
    -1
    önemli konu upupupupupupupup
    ···
  17. 92.
    0
    iyiydi tabi bak şimdi millet okuyamıyor cehaletten ne hale geldi ülke

    okuyan adamdan korkanların yaptığından hayır mı gelir
    ···
  18. 93.
    +1
    reserve kalsın merak ettim amk bu saatte okunmaz öğlen kalkınca okurum artık. niye bu kadar detay verdiysem artık reserve yap çık demi hiç amk
    ···
  19. 94.
    0
    Neyse
    bitti işte yirmi iki sene
    yumuşak bir şehir ve gürültülü bir gece
    çantasına sarılmış terli ve yalnız kadın
    hantal hantal dolaşan hamile yorgun köpek
    bir ben unutamadım sevmeyeni bu gece

    geçiyor süslü zaman ne çok hızlı ne yavaş
    takılır arabalar köpeğin gözlerine
    birazcık diri olsa kovalardı onları
    dumanlı çay yudumları
    ve ucuz sigaralar
    dertleşiyor hep yorgun
    hep fakir çalışanlar
    bir ben hatırlıyorum
    uyuyan terkedeni
    arda yirmi iki yıl
    ve mazime bir gece

    bir yağmur çiselese ne olurdu şu vakit
    saklansalar köpekler gecenin gizemine
    trafolar patlasa yansalar karanlıklar
    tekmil sarhoş eşrafı toplansa etrafıma
    dinleseler sessizce yağmurda yağan sesi
    düşse kelimelerin toplasam birer birer
    kesip bölüp aşk yapsam
    döner misin o zaman
    tüm bedenim ıslansa

    Neyse
    bitti işte yirmi iki sene
    albenili bir şehir köşemde huurlar
    bitip tükenmek bilmez sevdanın pazarlığı
    bir andır abartılır yalancıdır yalnızlar
    bir ben ekgib içimde
    bir de dönmeyen bahar

    geçiyor puslu zaman ne gündüz ne karanlık
    umarsız süregidiş takvime söz geçmiyor
    voltada serserisi bir gecedir ki yolsuz
    biraz da sarhoştur belki belki divane aşık
    kesin aşıktır çocuk habire duman soluyor
    yürüyor beceriksiz belki de düşünüyor
    mutlak ki düşünüyor
    duymasam da eminim
    çocuk şarkı söylüyor
    bir ben ve kahır sessiz
    ne senden konuşuyor
    ve ben dilim kilitli
    dudaklarım üşüyor

    bir yıldız kaysa şimdi görseydi uyumayan
    uyumadan görseydin
    çıkıp gelseydi köpek biraz et dileseydi
    çöpçü ev dileseydi
    bir apartman dairesi şehre yakınca biraz
    kira ödemeseydi eşi üzülmeseydi
    bitseydi fasl-ı kahır güzel günler görseydi
    elinde telefonu paketi bitmiş çocuk
    son kibriti yakıyor
    o yıldızı görseydi
    çalsaydı telefonu gülüp eve dönseydi
    kadın adını anmadan bir ülkeye gitseydi
    gecesi olmasaydı kadın hiç korkmasaydı
    affetseydi babası abisi unutsaydı
    bu hikaye bitseydi
    bir köşede ölseydim
    sana bir mektup yazıp
    dileğe karıştırıp
    belki yorgunca biraz
    kalbimi gönderseydim.

    çocuk sesleri çınlıyor kulaklarımda
    katlanamıyorum dayanamıyorum da
    Yeter.

    semender
    ···
  20. 95.
    0
    kapatan zihniyeti gibim alın bugünkü haber bunun sorumlusuda kapatanlardır http://www.hurriyet.com.t...ndem/18311061.asp?gid=381 çocuğunu alıp ölüme zütürdü
    ···