beyler korkunçlu hikaye anlatıyorumm

nese dedim pek giblemedim. inanan bir insanımdır ama bana böyle basit bir meselede zarar verebileceklerine pek inanmam. yanı sonuç olarak yaratılmış en üstün varlığız ve Allah istemedikçe de kimse dokunamaz düşüncelerindeyim. o yüzden AlLah'a sığınırım. ondan dolayı pek korkmadım kediden keşke korksaydım..

nese çuvalı koyduktan sonra ben öne geçtim biraderde hali ile arkaya geçti yine. yol boyunca sürekli yer değiştirdik. radyoyu açtığım zamanda ben öndeydim o arada abi araba kullanıyordu. kısa mesafede ne amaçla yapıyorduk bunu bilkmiyorum ama. biri yorgundu heralde.

amca benim görüş alanımda değil. konuşurken arada dönüp gözümün ucuyla temas sağlıyordum ayıp olmasın diye. adam baya beli eğikyürüyordu ve sebebi sırtındaki çuval değildi.

"saolun gençler, belimde çok ağrıdıydı." dedi. amk adam baya beli büküktü hayırdır dayı dedim belde sorun mu var okuduğum bölümden kaynaklı anlarım.. "zamanında direkten düştüm ondan sonra öyle büküldüm" falan dedi. bükülmek terimi hoşuma gitti amk. dedim ne direği falan. elektirik dedi. ondan sonra anlattı zamanında benim birader direkten düştü vefat etti de ondan sonra köyde o işlere ben baktım dedi.. ben hala uyuyorum..

adamı biraz geçmiş olduğu için geri geri geldiç enişte sordu adama "amcacım nereye gidiyorsun?" diye. oda köye dedi. sigaradan çızırtılaşmış gibi bir sesi vardı. ama biraz daha konuşunda daha farklı olduğunu anlayabilirdiniz. yükün var bırakalım dedi bunlar. bende iyi hoş tarzındayım. neyse bunlar mal dedim arkada kazma kürek var adamın çuvalı arkaya koyarken adam görür diye hemen indim adamın çuvalı aldım amcacım bin bin dedim arka kapıyı açtım bindirdim bizim biraderde yardıma geldi. çuvalı aldık bagaja attık. çok ağırdı ve elimi çuvala değer değmez bir kan kokusu aldım.. sonra döndüm kediye baktım hala bana bakıyordu.

nick6 girdim biraz daha hızlı yazsan

yol köy yolu amk insan evladı diye bir şey yok hemde kilometrelerce yok bunu biliyorum. radyoyu açtım arada kapanıyor. mfö çıktı dinliyoruz falan.. yoldan hızlı hızlı geçen fareler varr. en son yolun kenarında bir tane fareye benzer bir şeyi enişte ezmeye çalıştı üstüne sürdü, son anda onun fare değil 1 aylık kadar bir yavru kedi olduğunu farkedip ezmekten kurtuldu. kedi oturmuş böyle bize pür dikkat bakıyordu. nese ezmekten kurtulduk gidiyorduk ki. ben camdan baktım ne kedi ani bir şekilde kafasını çevirdi. göz göze geldik. çünkü enişte frenlere basmış stoplar son derece muazzam yanıyordu. neden durduğunu anlamak için önüme döndüm. yaşlı bir amca sırtında çuvalla gidiyordu. hemde bizim validenin köyüne.. saat baya geçti ama ben bunu idrak edemiyordum, tamam ben edemiyorum da bizim birader ve eniştede mi edemiyordu.

benzinlikten sonra tekrar durduk. kebapçıya girdik. yaz olduğu için geceleri ya sözlükte takılıyorum yada dizi film yapıyorum. o yüzden bende zaman kavramı sıfır. siz anlarsınız beni yani o an saatin kaç olduğunun hiç bir önemi yok benim için. nese kebapçıya girdik. her öyle mekana girildiğinde yenilen şey kebap olur. enişte bu sefer yemek yiyelim dedi. bende dedim. kuru plav söyledik. ortaya salata ve bende cem yılmaz hareketi ile ortaya birde yoğurt varsa dedim. neyse yemekleri yedik yerken benim yemekten çok değişik bir şey çıktı ak daha önce hiç bir şeye benzemeyen metal tarzı bir şey di ama değildi de ağzımın tadını bozdu baya dişimide acıttı. yemekten sonra çay söyledik. ben o zamanlar winston light içeridm biladerde camel enişte içmez. abimin sigaradan aldım o seferlik. anlamazdım o zamanlar camelin güzelliğini. çay sigara içtik yola çıktık.

Panpa ben hızlı yaz diye başını şişirmeye gelenlerdenim. Ne sigaraymış arkadaş iç iç bitmedi.

Reserved degerlenir

beyler şuna bir inanın ilk önce.

1- elimden gelen en hızlı şekilde yazıyorum.
2- bu hikayeyi kimseye anlatmayacaktım ama sırf sözlük şenlensin diye anlatıyorum.

rezerv aldım okurum

Reserved

var var yaz sen moruk

rez kanka okuyorum

bi sigara içip geleyim . takip eden var mı ???

nese ben hesaplamalar yapıyorum en yakın eve bakıyorum dolumu boş mu soruyorum. vs. vs. o gün enişte abi ben yola çıktık keşif için. bide ben göreyim dedim. bastık gittik. beypazarında bizim bilader bi kötü oldu tip bi sarardı. 3 çocuklu bir evin en küçüğüyüm biraz da şımartıldık ve büyüyünce de sözümüz dinleniyor. abimle aramda 11 yaş var.

neyse dedim buna ne oldu falan diye. bu da bilgilidir böyle şeylerde bi kötü oldu amk. zaten benim gitmemi hiç istemiyor. bi hoca demiş heralde beni,m bu konularda hassas olduğum ve etkilenebileceğimi yani cinlerden etkilenebileceğimi söylemiş. benden geri dönmemizi veya benim beypazarınkeapçılardan birinde kalıp keyfime bakıp dönüşte almalarını teklif etti. yola çıktığımızda saat 23.00 dı amaç ise sanki yoldan geçen biriymiş gibi bi bakıp geçip gidecektik. bey pazarındada saat 00:45 di. dedim bu saatte geri dönmek olmaz burda da kalmam, yola çıkmışım bir kere. hayır gözümde karadır ve yükümlülüğümde yok. bi terslik olsa ortaya kendimi atabilirim her zaman. kabul etmedim. yola devam ettik. normalde karşı çıkar diye düşündüm. tartışırız az diye bekledim ama olmadı. bu beni bi kötü yaptı açıkcası. tahminlerim hep çıkarda o yüzden

yıllar geçtı bundan 2 sene önceye kadar bu konular kapanmıştı yada ben öyle sanmışım. 2 sene önce ablamlarla annemler köye gittiler. yeğenlerde gitti tabi. ablamın 3 tane çocuğu var. yengemin 2 tane. ben gitmedim. abim gitmişti bide eniştem sonra döndü işi vardı. neyse. bunlar o gittiklerinde bir dua okuyup hardal atmışlar. nerde okudularsa. amaçta şuymuş hardal gömünün üzerinde toplanıyormuş bi süre sonra. ertesi gün gittiklerinde hardallar gerçekten toplanmış ama kazmamışlar. geldiklerinde büyük heyecanla anlattılar. bizimkilerde gömünün peşinde değiller ak. herkes işinde gücünde kendi düzeni olan insanlar, durumun farkındayım herkes heyecan peşinde ak. bende o kadar film izlemişim, hayal gücü hırla. onu oradan çıkarmanın en basit yolunu bulmaya çalışıyorum. mapslerden yere bakıyorum falan.

o yaz çok güzel eğlendik. köyde yaşıt çocuklarla kuş vurup pişirip yedik hatta. bizim kuzenin hayatını kurtardım falan. hisarda düşecekti 100 metreden fazladır sanırım. tuttum çocuğu o zaman. köy halkı bizi severdi ak. hiç yabancılık çekmedim..

aşağıda karı tipsiz şekilsiz bir eleman var. o günlerde kafamda şu belirdi sadece, heralde amcası dayısı küslük var vs. gelmiyor. gibi düşüncelerim vardı.

tipsizlikten kasıt hani bazı insanlarda vardır ya, böyle korkutucu bir çirkinlik. itici bir çirkinlik. öyleydi ama diyecek bir şey yoktu o gün. bunlara anlam veremezdim.

o yaz tatilinde güzelce eğlendik gezdik tozduk. geceleri korktuğum zamanlar oldu. evin arka çaprazında bir nine yalnız kalıyor. tam arkasında bir koyun dolusu ağıl var çaprazdada muhtar var. neyse her tarafımız tepe ve bizim köyde çukurun bir kısmında kalıyor. aradan da çay geçiyor. şimdi aklşıma geldi amk tam dabbe nin bir serisinde cinlerin sevdiği yeri tarif ediyorum.. ama köyün ismi cismi belli aç yandex haritadan bak bul

Reserved

o gün bunlar bağdan gelince kuzenleri alıp gezdik. biri benden 3 yaş büyük diğeri de benden 3 yaş küçük.

mezara falan gittik macera arıyoz ak (yaş 12 ve 11 sene olmuş doğru tarih) köyün çocuklarıyla muhabbet falan.

sonra bir bağartı ağıtlar. köylülerden teki elektirik direklerinin tamirini yapıyormuş heralde. yaparkende son direğe çıkarken güvenlik ipini bağlamamış, kader ya çocuğunun önünde düşüp kafayı taşa vurup ölmüş..

haliyle böyle bir durumda cenaze çok çabuk yapıldı. ertesi gün evde pide dağıtılıyor kuran okunuyor ne kadar her zaman o köyde olmasak da annemin çok uzaktandda olsa akrabaları oldukları için bizde gittik

o gün adamın çocuğu için çok üzülmüştüm camdan dışarıya bakıyordu. 3 katlı ahşap kerbin melezi bir evleri vardı. uzun ve inceydi 2. kattaydık. çocuğun baktığı yere bakmak için yanımdaki pencereden baktım.

rezerved