beyler korkunçlu hikaye anlatıyorumm

inceden yatmaya hızlanıyorum bi 10 kişi falan gelmez ise kusura bakmayın ben yatar. kafa patlamak üzere ak.

zaten okuyan fazla kişide yok...

@61-62 beyler yarın devam edeyim cidden toparlamakta zorlanıyorum..

rezerved

reserved

biraz ara verdim bi 15 dk kendime geleyim... hemde herkes bi aplasın bi rezerv alsın 2 kişiye anlatmayım yarın devam edeyim..(bu züt kalkıklığı için değil) yarın gecede hikaye olur . ve hada iyi toparlarım. o yüzden... yanlış anlamayın.. ama devam edin derseniz ederim

edit: toplaşırsanız devam ederim..

beyler dinleyen kaç kişiyiz allasen. bi yazsın ya. kafan kas katı oldu şerefsizim

bu hocayı duyumlarımı anlatayım.

bu abimizin arkadaşının babasıymış. eski imammış ve asla para almıyormuş. hayır için yapıyormuş ve bi çocukdan cin çıkardığına tanık olmuş. demiş diki kızın babasını kızın karnına oturtmuş sureleri duaları okumuş kız ayı gibi babasını kucağından fırlatmış. bizide orada birşeyy olursa tutmak için içeri almıştı dedi.
be bir kaç hikaye daha.. yani gideceğmiz adam güvenilir ve işinin ehli biri..

yola devam ettim bize mantıklı bir açıklama yapabilecek insan yok diye düşünüyorum.. her türden insanı tanıyan biri olarak çok yakından tanıdğım biraz ve daha önce bi muahbbetimiz de harbici bir hoca olduğunu söylemişti. aslında o çok inançlı biri değildir hani bazı olaylarına tanık olmuş hocanın. ondan önce öyle bir olaydan ben bahsetsem daşşak geçeceği kesin. 35 yaşlarında bi abimdir. daşaklı abilerimizdendir. abimin o hocayada gitmek istemiyorum.. belki işin ucunda o var ak bilemiyorsun.. neyse ben aradım bunu dedim neredesin evdeysen hazırlan alıcaz. diye. nereye alıyorsam daha eve en iyi ihtimal 200 km var.

nese enişte evi bahane etti çıktık yola.. yola giderken tam adamı almak için durduğumuz yerdede durmak istedim. oraları inceliyorum. kedinin odluğu yere akıyorum falan. en son tahmini durduğumuz yada durmaya yakın olduğumuz yerlere bakıyorum. yok kıvrımlı büyük ağaç var tam kıvrımın orada, ve birde tabela var. yeri kesitiroyyuz tam olarak. o an yerde kafasını ezdiğimizi sandığım ufak bir yeşil yılan görüyorum 15 cm yi geçmez. ve o an diyorum ki işte sıçtık, türk korku filmlerinde hep böyle olur ya.. o an mantık sıfır oluyor ak. ama içinde bulunduğumuz durumuda mantıkla açıklayamadığımız için o an en mantıklısı bu.. neyse ki o yılan meselenin içinde değilmiş..

olay iyicene taka sarıyordu. o an buraya girseydik acaba bizimi bekliyorlardı diye düşünmüyor değildim bi yandan. kızı pek giblediğim söylenemez..ben bizim derdimize düşdüm bi an. sonra kıza baya baygınlık geçirir gibi oldu. tabi amk o kadar strese vs. bünyemi dayanır. yemekte yememiştir muhtemelen. kısa sürede kendine geldi ayılttık vs. kahvaltı yapmışlar buna yedi iyi olur gibi oldu. enişte bizde en büyük olduğu için ben ona baktım, biz artık kaçalım tarzında çünkü benim aklıma bahane gelmiyordu ak. kızın başına gelene bak ak..daha önemli ne olabilirdi ki? az çok müdahele de edebiliyoruz..

Okuyorum anlat panpaa

reserved

beyler dinleyen yoksa yatayım ben yarın gece devam edeyim..

o an anlatmaya devam etti. işte bu bi ara çıkmış dışarıya en son kafayı mı çizdi ne yaptı bilmiyorum ama.. diyor. hepsi duman gibiydi ve gözlerinin olduğu yer çizgi şeklinde ateş di diyor. elleri pençe gibi ayaklarıda öyleydi diyor.. duman gibiydi ama aynı zamanda madde gibiydi diyor. bu kız üni mezunu beyler.. o an bunları diyor.. o an ben bildiğim sureleri okuyordum felak nas okudum diyor. ilk başta bunlar kötü olmuş yaptıkları şeyleri bırakmışlar ve güzel bir şekilde gel seni tepelerdeki mağaralara zütürelim sana orada altın veriri demişler bu okumaya devam etmiş o an bunlar çok kızmış hayvanları öldürmeye başladıklarını ona dokunamadıklarını söylüyor.

dinleyen...

o an bende kızla ilgileniyor gibi yapıyorum. dedik ya okuduğumuz bölümden kaynaklı.. ben bilmişcesine soruyorum. belli bir hastalığı var mı? alerjisi var mı? kronik veya pgibolojik rahatsızlığı var mı? ne desem yok diyorlar. ama kız genç dedim yeni ortaya çıkıyor da olabilir gibisinden artisleniyorum. bi an olayı unutmuşu o derece doktorculuk oynuyorum. işte tuzlu bir ayran yapın. bide kahvaltı hazırlayın gibisinden tabi söz dinleniyor direk..ben kıza sorular soruyorum nasıl oldu gibisinden. tabi bilir kişiyiz ya herkes dinliyor. yakından görmüş biri olarak anlatıyor.

korkunçtular, değişik sesler çıkarığ zıplar ibi hareket yapıyorlardı, bakmak istiyordum ama bakamıyordum!!! o derece korkunçtular diyor

araba su kaynattı ayakları köye kadar zor dayandık gibisinden.. nese köyde bi gelinleri kalmış oda geliyordu. dün gelmişler sen neredeydin kızım dediler. bunun surat gitmiş. korkudan bembeyaz. konuşmuyorda. oturdular nedense bizimle pek konuşmadılar. ben bi yandan gitmek istiyorum ama bi yandan da kalıp olayı dinlemek istiyorum bizimkilere baktım oonlarda aynı ruh ahlinde. dün işte bahçede değişik değişik mahklukların( bu kelimeyi kullandığı an bana bir şey oldu)bir şeyler yaptığına tanık olduğunu söyledi.. bunlar şaşırd.. biz garipsemedik bile.. onlar buna da şaşırdı. bahçede ki 2 köpek ölmüş ve tavuklar falanda ölmüş.. hasgibtir dedim ben direk..

uzatmadan devam ettik dönüş yolunda o akraba dediğimiz kişilerle karşılaştık tam evlerinin oraya dönüş tolunda durduk onlarda arabayla karşıdan geliyodu. dedim amk dün misafirler vardı onları bırakmaya gittiler dedim. indik gelin bi çay içelim, nereden? yemek yediniz mi ?? niye uğtamadan gidecektiniz tarzdda sorular. amk annemin akarabaları ne kadar cana yakın.. bende "siz nerelerdeydiniz ya" bi zarf atayım dedim niyeyse öyle bir aptallık yaptım dün ki karışıklıkları çözmek için yaptım ama nedense işe yaradı. dün barajın karşısında bir yer var oradaki bi akrabanın kına gecesine girmişler geç oluncada kalmışlar.. ulan dedim olan adamlar gözükmüyor olmayan adamlar gözüküyor. peki evde kimse yokmuydu. uğradık geçerken su lazım oldu kimse bakmadı telefon ettirecektik evdekilere de sonra vaz geçtik dedim.

nese uzatmadan köye girdik. her şey yerli yerindeydi. köye bu taraftan girince biraz ileride bakkal oluyordu. bi sigara alayım dedim. bakkal bizi tanır , köydeki çoğu kişi tanır. ben sigara bahanesiyle girdim içeri şunu çok iyi hatırlarım. köy yerinde elektirik çok sık kesilir. ve gece elektirikler kesildiyse sabaha mutlaka tezgahta mum kutusu dururdu. nereden aklıma geldi bilmiyorum ama her gittiğimizde elektirikler 1 kere olsun kesilmiştir ve mum almaya ben gitmişimdir. ertesi gün de onu gördüğümden hatırlamışımdır.

nese adam arabaya baktı ne taraftan geldiğimizide biliyor.

nereden geldiyorsunuz böyle hoş geldiniz falan. ulan dün gece olayları yaşamışız kendimi frodo gibi hissettim o an hani han kapıcısına atar yaptığı an. parayı uzattım parlement dedim. eskişehirden geliyoruz. mihallıçta acil işimiz çıktı dün gece geçtik şimdide dönüyoruz dedim öyle bir muhabbet geçti aramızda.. bi an yumuşadım ve dedim ki abi dün elektirikler kegibmiydi geçerken ışıklar yanmıyordu dedim. o da yoo dedi. dün elektirikler vardı. hatta kahvede sabaha kadar açıktı dedi.. ulan dedim keşke aradan girseydik belki görürdük kahveyi dedim ama başka ihtimallerde mevcut..