beyler korkunçlu hikaye anlatıyorumm

o an aklıma geldi.. camideki o gece olanlar, hocanın dedikleri, dedim acaba dedim. sonra hocayla selamlaştık.
sonra

ya vakit namazına daha çok var namaz kılmaya mı geldiniz dedi.
bende evet dedim daha
var yarım saat var dedi.
bende iyi o zaman dedim.
biraz sıkıntılı gibisin dedi
ya içim daraldı, bahçede oturmamın bir sakıncası yoktur heralde dedim.
oda bende gelirim deyip elindeki kutuyu biraz yükseklikteki yere koymaya çalışıyordu. senin boy biraz uzun bi el atsan iyi olur dedi.
bende içkinlenerek "hay hay" dedim kutuyu koyduk. elindeki tozları çırptı o an camdan dışarıya baktım bi adam ters ters bakıyor.

45 yaşında diyesim geldi şimdi. cidden o yaşın adamı.

okuyanlar arada uplasın..

adam bana ters ters bakıyordu. bende bi kötü oldum. imam efendi kafayı uzatıp aynı yere baktı. adama bakıp gülümseyip kafa salladı. pek tekin değildir dedi.. sürekli değişen bir tip.
ama tekin değil dedi. köylüde delirdi diye bir şey demiyor ama olay öyle değil bende dedi. sonra adam bana bakmaya devam etti. imam sözlerini bitirdiğinde arkasını dönüp gitmişti..

reserve bakarim bi ara

imamla dışarıya çıktık. muhabbet ettik biraz kişisel olarak memleket vs. neden burada oldumuzu anlattım falan derken. konuyu birden o adama getirdim.

+kimdi o adam gerçekten bi garip hissettim
-o adam gariptir. arada camiye gelir. ama neden geliyor onu bende bilmiyorum 2 ay önce babası öldü cenaze namazına gelmedi. arada vakit namazlarından önce gelir etrafa göz atar sonra namaz kılar gider
ulan dedim içimden. cidden sinir oldum kafamda bir alarm çalıyor ama ne alarm..
+vay be babasının cenaze namazına gelmiyor ama nadir vakit namazlarına geliyor ha öylemi
tarzında konuştum o an diyecek mantıklı bir şey bulamadım açıkcası. içim ürpermişti.. adamında tipinde meymenet yoktu zaten.
-çoğu zaman caminin kapısını kitlemem askerler gelir namaz kılar. bir kere askerin teki tek başına girmiş (arkadaşları abdest alıyormuş bu direk girmiş) içeride bunu görmüş garip garip şeyler yapıyormuş. bu 2. kapıyı geçtiğinde bunu farkedip bakmış. asker bana 2 gün sonra vakit namazında geldiğinde anlattı ama çok korkmuş delikanlı. bir garipti diyor. ben bu adamı normalde bir kaç kez görmüştüm böyle değildi imam efendi dedi bana. son zamanlarda iyicene değişti bu, köylüde rahatsız artık
ulan köy yerinde asker camiye gider mi bilmiyorum ama burada gidiyor sanırım. jandarma beyler hiç sorgulamamıştım bunu ama cidden sallıyor demeyin o köyde gidiyor demek ki..

beyler sabah erken kalkacağım yatıyorum ben

ulan böyle bir konuyu yazmak kolay sanıyorsunuz ya sizin aklınızı gibeyim ben. yazarken hem kafada toparlamaya çalışıyorsunuz..hem kötü etkileniyorsunuz hemde kafanız şişiyor. anlayamazsınız!! (:

okuyan 10 kişi varsa anlatayım. yoksa yarın 22:00 da başlayıp yarın sonlandırayım..

bi sigara içip geleyim çıkarsa 10 kişi anlatayım yoksa up bile yapmayan 2-3 okuyucuya anlatmayım..

evet gelen giden yok.. yarın saat 22:00 gibi belki çok daha erken başlar bitirmeye çalışırım. iyi geceler beyler.

biri daha önce yazmış. zütü kalktı diye. böyle bir kötü anıyı inanılmayacağını bile bile hatırlamaya çalışıp kafa patlatıp yazmak. hatta doğru düzgün yazamamak ne bilmiyorsunuz da o yüzden zütü kalktı diyorsunuz.

ulan 2 kişiye mi anlatayım.. yazı yazıyorum arada hayrına takipçilerden biri up yapar. ayıptır ak..

devam..

ulan acaba bu adam mı düşündüğümüz kişi dedim. imamda mal mı ne bilemedim. adamı sordum seceresini döktü ortaya. yada konuşacak birini arıyordu gundi.. neyse bizim şu işlerle uğraşan kişi bu heralde diye düşünmeye başladım. imamla biraz oturduk benim eller rahat durmaz kalktım bahçedeki ağaçtan bi avuç dut aldım karadut. imama döndüm helal et dedim. o da güldü amk. namazı boş verip eve yürüdüm mesafeler yakın zaten. eve vardım dutlar bitmiş ellerimde mosmor olmuştu. çıkmazda kodumun lekesi. neyse cam kenarındaki koltuğa oturup dışarı izledim bir yandan da sigara yaktım adam yolun aşasında bekliyor. salak salak bir o tarafa bi bu tarafa gidiyor. ulan içim içime sığmıyor. adam delimi, yoksa bizim cinci mi bilemiyorum..

ev biraz tepede gibi olduğundan köyün büyük kısmını ve yolunu görüyor. ulan bir yandan tedirginim bir yandan gerginim. bizimkiler orada. köy rahat akşama doğru serinlemiş hava. büyük ihtimalle bizimkiler de çayın kenarında piknik yapıyorlardır diye düşünüyordum..

korktum bin

ben olduğum yerde kıpırdamadan oturuyorum. bir süre sonra aklımdaki her şey silindi, bizimkileri aradım geliyoruz deyip kapattılar. bir kaç dakika sonra geldiler zaten. iş olacak gibi de değil zaten. gece orada sabahlayıp eve döneceğiz gibi düşünüyoruz. gene içime bir ürperti geldi.. hava sanki gereğinden erken kararmış gibiydi ama saate baktığımda normal olduğunu farkettim. sonra kapının önüne çıktım. komşulardan biri olan nene ile muhabbet ettik biraz, üzüm falan ikram etti. muhabbetin sonunda dün gece evin etrafında canavar dolaşıyordu heralde dedi. göremedim ama hırıltılı çıkaran bir şey geziyordu. kapınızı iyi örtün uyarısı yaptı. canavar dan kasıt kurt ak öyle derlermiş. de yazın ortasında kurt yerlerşim yerine inmez inse bile evlere o kadar yaklaşmaz..bu işte bir terslik vardı. ben korktum ama yapacak bir şey yok enişteye söyledim gidelim diye. o da direk kabul etti. bir şeyi bilerek söylediğimi..

Reserved

ama size çok, çılgınca ve gereksiz bir şeymiş gibi gelecek bir hareket yaptım. ben bi gece daha burada kalacağım siz gidin dedim. evde eski çifte var. tek güvencem o olacak benim. kafayı yersem kendime yok bedeni olan bir tehlike ise karşıdakine. ulan nasıl verdim bu kararı nasıl anında böyle aptalca bir durum kurdum bilmiyorum ama bazen oluyor. korku filmlerinde ki saçmalıklar gerçekte de oluyor. orada senaryo yetmezliğinden yada beyin yetersizliğinden burada korku ve endişe ile beraber karar yetisinin saçmalamasından. normalde böyle bir kararı almam ama o onlar gider ben kalırsam peşimize düşeceği var ise benimle kalır düşüncesiydi sanırım.

enişte de sırf tartışmamak için tek sefer yunus gidiyoruz dedi. bende ben kalayım dedim. enişte aynı anda arkasını dönüp gitti. kararım kesindi çünkü. o gün o mesele ne ise orada çözülecekti. sonuca bağlanacaktı. o akşam hava kararana kadar dışarıda oturdum sürekli sigara içtim, gerginlikten de öleceğim. neyse dedim sat 22:00 oldu bi içeri bir dışarı. arada hal hatır soranlar var geçenlerden. on lar da içimi rahatlatıyor. kendi kendime telkinlerde bulunuyorum. yalnız değilsin yalnız değil gibisinden. işte tam o sıralar neden böyle bir harekette bulunduğumu düşünüyordum..o an elim telefona gitti. enişte mesaj atmış. buradan çıktıktan yarım saat sonra falan.

istediğin zaman ara 2 saate orada olurum..

bide baldız diye kaydettiyse tamam amk

içeri girdikten sonra planlarımda 1 saat civarında yatmak var. ama kapı tarafına oturdum ve çifteyide hep çabuk ulaşabileceğim yerlere koyuyorum. saat 23:00 dış kapının yanındaki pencereden bakarken birden yanımdan dev bir kurt geçti. ulan dedim bu gerçek olamaz. lan ben bi noktaya bakıyordum yanımdan geçti gitti. dönüp bakamadım. normal kurttan büyükdü heralde aslandan biraz küçüktü diyelim ona. yürüyüşü de aslan gibiydi. geçti gitti. ulan diyorum tüfeği alıp çıksam mu ? yoksa. sonra bir baktım ninenin de balkon-bahçe ışığı yanıyor. dedim o da farketti silahı aldı çıktı(anadolu kadını) ben onu görür gibi oldum dışarı çıktım. yine olumsuzluk olmasın diye silahı elime almıyorum. ne derler ak bilinmediğin bir yerde elinde tüfek.. neyse kadın orada sakince oturuyordu. "ne oldu ya ?" dedim hani bir şey oldu sende farkettin mi tazında sorulur ya. kadın orada sakince oturuyordu. ne ne oldu ? diye cevap verdi. dedim geç oldu üşürsün nine. falan dedim öyle diyip battaniyyi üstüne çekti. oturduğu yerden de bizim kapı gözüküyor. aslında bakış açısına göre bizim eviin önünden ne geçerse farkedebilir. dedim dikkatli ol canavar falan iner bak dedim hafif sırıtarak.. artık mala bağladık bir kere ki bunu da kendimiz istedik devdıbını getirek bari dedim.. o an ona doğru yürüyordum. hisar'a en yakın evler bu taraftaki evler. hisar tarafından bir ses geldi içimi ürperten..

balkon tarzı bir şeyin dibine kadar geldim. yokladım biraz daha dedim. ulan hisar tarafından belli belirsiz bir rüzgar esti ulan balkona atlayıp sarıl bana nine diyesim geldi. ama tutuyoruz kendimizi. o an ne canavarı diye sordu bende akşam üstü demiştin ya köye canavar indi heralde diye. heaa sen kurt diyon oğul da kurt bu mevsimde buralara inmez ki dedi. bende evet bende öyle biliyorum dedim. kadın dedi ben sana böyle mi dedim dedi. ever dedim akşam üstüydü nine dedim. o da bana oğul benim oğlan geldi bu gün 100 metre ilerideki evi gösterdi. ışıkları yanıyor ya en dıştaki ev orası dedi. onlar bu gün geldi seher(isim değiştirildi) varya benim torun eskiden beraber oynardınız onlar oraya o evi yaptırdırlar oraya. akşama kadar ben oradaydım dedi. bi saat önce geldim gibiisinden konuştu. aha şimdi sıçmıştık.. olmayan neneyi mi gördük lan biz şimdi..

o an ne yapacağım derken. hayatımdaki en doğru kararı verdim nine benim acil ankaraya gitmem gerekiyor dedim. köyde böyle işler için kullanılan bir araba var hatta taksi. ama aksilik onlarda bugün orada değil. kimsedende birşey istemem öylede gururluyum. nene direk akıl verdi. 4 km uzaklıkta bir kömür madeni var onun arabaları çıkar her zaman seni bey pazarına kadar hatta ankaraya kadar atarlar dedi. bende gittim o ıssız yolun kenarında bekliyorum. lan köyün ışılandırmasıda öyle çok iyi değil. korkutucu. bekliyorum bekliyorum. iç sesim bana korktun mu diye sordu. ulan cevap veremedim. sanki başkası sorumuş gibi. o an bir araba geliyordu uzaktaydı ama geliyordu hatta kamyonetti. hiç olmadı kasa boşsa orada giderdim ama sonuçta giderdim. yarım saattir oradayım ve 4 sigara içtim.. o an aklımdan kapının eşiğine bıraktığim içi dolu ve kurulu çifte geldi. hememn sırt çantamı takıp eve döndüm. eve gidiliğinde eve ilk çocuklar girer ve şımarırılar. yiğenlerin birden onunla oynadığını düşündüm ve kan beynime sıçradı . koşarak eve gittim. tüfeği aldım sinirle kırdım mermiler yere düştü girişte bi beton yer var ora böyle ayakkabı ile gezilen yer birazda alçak. o filmlerdeki ağır çekimde yere düşen kovan sesine yakın bir ses geldi. öyle değil ama ona benzer. hafiften kafayı kaldırdım. salonun ortada arkası dönük biri. ulan rüyalarımda ki gibi oldu. hani bağarmak istersinde cılız bir ses dahi çıkmaz ya. o oldu o an işte.

okuyan var mı ??

rezerved