1. 1.
    +2
    niye kapitalizm ? dünyada milyonlarca evsiz insan var , milyonlarca aç var ? niye kapitalizm ? nasıl açıklıyorsun bunu ?? zengin doğmadıysan tutunman için boğulmak üzere havuza atılan biri gibi düşün, yüzemezsen boğulursun gidersen yüzersen kendini kurtarırsın kapitalizm güvence sağlamaz .. ve herkes tutunamaz milyonlarca evsiz var. çıkar için insanlar zehirleniyor gıdalarla oynanıyor kar amacıyla sana daha tonlarca sayayımmı?
    ···
  2. 2.
    +1
    @49 insan aç gözlü olduğuna göre, bu durumda yapılması gereken o insanın eline devlet gibi afedersin bütün insanları gibebileceği bir aygıtı mı vermek olmalı? yoksa, bütün insanları bu şekliyle kontro altına alıp eziyet edebileceği bir sistem oluşturmak yerine, mümkün olduğunca yapıyı küçültmek midir yapılması gereken.

    bir insan, aç gözlüyse ve şirketin başındaysa, marxistlerin iddiasına göre işçisinin emeğini sömürüyorsa, devletin başında bulunan kişi ya da kişiler, bütün bir toplumun emeğini, hasiyetini, şerefini, parasını, pulunu sömürüyor. yapıyı ne kadar parçalarsan, o kadar çok adil bir sistem olur. çünkü, yalnızca bir kişinin adil deyip milyonlara dayattığı şeyle, milyonların kendi içinde oluşturduğu adalet ölçüsü birbirinden oldukça farklıdır. ve çok doğaldır ki tek bir odağın -devletin- milyonlara dayatacağı adalet algısı, beraberinde milyonlarca adaletsizlik doğuracaktır. ama local düzeyde bulunan milyonlarca merkez, kendi adaletini kendi sağlar ve bu her zaman daha denetlenebilir, birebir sorgulanma imkanı daha yüksek bir mekanizmadır..
    ···
  3. 3.
    +1
    @13 özet geçmiş gardaşım..
    ···
  4. 4.
    +1
    sevgili @13;

    neden dıbına koyduğumun memleketinin %60'ı orta direk peki? alayı mı salak bunların? senelerce çalışıp üç kuruş emekli maaşı alanlar, çalışırken işi başında ölenler, bunların hepsi mi birer salak? şimdi sen bana diyeceksin ki, ellerine geçen fırsatları değerlendirmiyorlar. fırsat ne ulan? zütünden para mı yaratıyorsun akışı sağlamadan? ondan bundan rüşvet alıp, zimmete para geçirip, borsada spekülasyonlar yaparak (ve hatta işi manipülasyonlara vardıranların lehman brothers'i batırdığını gördük -gerçi batsın o muallakler ama-) kazanılan paranın akıl işi olduğunu mu düşünüyorsun? zeka bir hediyedir, kullanana diyeceksin. annenin sana aldığı doğum günü hediyesi bir saati düşün, e onu da sat öyleyse güzel kardeşim, nakde çevir hemen, sıcak para ne de olsa! david harvey'in sermaye muamması adlı kitabını okumanı tavsiye ederim. siz sayın oportünistler, gelir dağılımındaki adaletsizliğin farkında değil misiniz? şu mikro mülkiyetçi kafadan artık çıksanız olmuyor mu? bir bireyin zenginliği tüm ulusun zenginliğidir derken farkında değil misiniz, kendinize düşman kitleler yarattığınızın? düşman kitleleri ihtiyaçlardan yoksun bırakarak sindirdiğinizde gururunuz nerede kalıyor ulan? söyleyin dıbına koyayım? yaşadığım birkaç olaydan dolayı duygusal konuşmuş olabilirim, ama boş da konuşmuyorum. yanlış hatırlamıyorsam 2007 yılında dünya genelindeki üretimin nakdi değeri 55trilyon dolar iken, mevduat kayıpları 600trilyon doları buldu! (2008'de olabilir, kaynağı hatırlamadığımdan belirtemiyorum) bu mu güzel kardeşim kâr etmek, sizin zihniyetinizde bile yaklaşık %1100 zarardasınız ulan!

    edit: ingilizce iktisat 3. sınıf okuyorum, sadece ders kitaplarını değil ekonomiyle alakalı teorik kitapları takip etmeye çalışıyorum. kapitalizm, merkantalizm, feodalizm, komünizm. gibi.
    ···
  5. 5.
    +1
    sürekli şu şöyleyse böyle olur demekkki şöyle olmalı tarzı yazdıgınzdan devam etmedim,
    sistemin ne oldgunu anlatmayın, zaten biliyoruz, zaten dedikleriniz kac seneden beri söylenen kapitalist savunma mekanizmalarının aynısı
    hele şu zengin fakire yardım ederdi vicdan hırs felan derken elim titremeye başladı
    1 onların sistemini savunmayı bırak
    2 panpanın yanında ol zenginin degil
    3 hayatın boyunca hayallerle yaşamak yerine gerçekçi ol
    4 hayat size ögretilmiş iktisat teorileri ve savunmalarından cok farklı.
    ···
  6. 6.
    +1
    proleterya ananı gibsin senin
    ···
  7. 7.
    0
    leonid brejnev annesi ile ukrayna kıyısındaki sarayına gider. annesine "bak anne sen burda yaşa sıcak ve temiz hava iyi gelecektir" der. annesi o sarayın kimin olduğunu sorduğunda brejnev "benim" diye cevap verir. annesinin verdiği cevap "aman oğlum komunistler duymasın" (: (:
    ···
  8. 8.
    0
    @30 fırsat eşitliği dediğimiz şey bu dünya'da yaşıyor olduğumuza göre mümkün olmayan bir şeydir. imkanlar bu dünya içerisinde hiçbir zaman bir eşitliği sağlamaz. başta da söylediğimiz gibi, bütün insanlar farklıdır, kimisi ekgib, kimisi fazla.

    mesela kimi insanlar sakat doğarlar. eşitliği bozuyorlar diye doğar doğmaz öldürelim mi ne dersin? öjeni spartalılar'da varmış. hitler de uygulamaya çalıştı ama tutmadı.

    mesela, dünya'nın her coğrafyası, birbirinden farklı öyle değil mi? kimi yerler doğal bitki örtüsü, yeraltı kaynakları, yiyecek stoklarıyla, oldukça geniş imkanlar sunarken, bir başka yerde, kaynaklar her açıdan oldukça kıt olabilir. bu durumda, bütün insanları her imkanıyla oldukça gelişmiş bir coğrafya'ya yerleştiremeyeceğimize göre, birileri de kaynak bakımından yetersiz topraklarda yaşamak zorunda olacak. bu durumda bir adaletten bahsedebilmemiz mümkün mü?

    burada, hep bu kapitalizm bu eşitsizlikleri yarattı geyiklerini bir tarafa bırakalım da, avcı-toplayıcı topluluklar döneminde de bazı insanlar daha iyi yerlerde yaşarken, bir başka insan topluluğu, dha zor coğrafyalarda yaşam sürmek zorundaydı.

    örneği basit veriyorum ki anlayasın güzel kardeşim..
    ···
  9. 9.
    0
    @41 kapitalist sistemde hiç kimse acından ölmez. emek piyasasında belirlenen ücret düzeyinde, kişi kolayca iş bulup çalışabilir.

    ancak sosyalist sistemde açlar ölür. sistem doyuramadığı insanı doğrudan öldürür. (dramatik bir örnek için bkz. stalin)
    ···
  10. 10.
    0
    @40 onu sana bütünleştirilmiş öğretmişler de ondan
    rekabetiniz de dürtünüzde batsın sokakta karılara saldıracak kadar hayvan olmadık ama dürtüden, kafayı biraz da buna çalıştırsaydık keşke
    ···
  11. 11.
    0
    @31 merak ediyorsan o konuyu kurarsan adam akıllı aile hekimligini edersin takibini büyüme gelişme grafiklerinden cocugunun
    kime ne gerektigini vermesi kölelik ekonomisini bile batırmaz
    sosyalizmi gibmek icin herşeye eşit kelimesini sokmayın
    ha bu nasıl olacak ha bu nasıl diye sayacagınıza sisteminizin aç bırakıp öldürdügünü hatırlatayım
    ···
  12. 12.
    0
    @32 insan mutluluğu alım gücü ile orantılıdır. bunu ayrıştıramayız ki.

    açgözlülük insanın içinde var olan bir dürtüdür. olmasa bile @31de belirttiğim tarzda bir açmazda, a kişisi (insan olduğundan dolayı) eşitlik vad edilmesine rağmen eşit olunmamasına tepkisini gösterecektir.
    ···
  13. 13.
    0
    var mı başka sorusu olan?
    ···
  14. 14.
    0
    biri seviye dedi amk am züt meme am züt meme
    ···
  15. 15.
    0
    bahsettiğin konu adaletle ilgili bir konu. eğer ki sosyalizmi ütopya olarak ele almıyorsak, (ki diğer türlü tartışmanın anlamı yok) bu adalet ve yasa dışılık sorunu sosyalist sistemlerde de var olacaktır. devlet yöneticileri yada bireyler de hırsızlık yada rüşvetle iş yapabilecektir. Nitekim SSCB'de polit büronun malvarlığını biliyoruz. bu dediğim gibi adalet sorunudur. başka bir tartışmanın konusudur.
    ···
  16. 16.
    0
    eğitim başlığı altında, yine bir kaç örnek daha verelim. örneğin, ülkemizde devlet eliyle yaygın ve örgün uyugulanmaktadır ve bu durumda bütün ülkede okullar aynı günde açılıp aynı günde kapanmakta, aynı mevsimlerde tatil olup, aynı aylarda eğitime devam edilmektedir.

    takdir edersiniz ki, ülke genelinde bırakın farklı bölgeyi, birbirine bitişik iki il'de bile bazen farklı hava koşullarına rastlayabilmek mümkün. çarpıcı bir örnekle meseleyi daha da açalım: örneğin; ülkemiz'de okullar eylül ayında eğitime başlamakta, aşağı yukarı ocak-şubat ayına kadar eğitime devam etmektedir. 15 günlük ara tatilin ardından eğitim yeniden başlayıp, haziran'da sona erer. bu ülkemizin batısında yer alan izmir ilimiz için görece müsait bir zaman dilimidir. ancak, aynı zaman diliminde, bırakın ülkemiz'de kar nedeniyle aylarca ulaşım olmayan van, ağrı, erzurum gibi illerimizi, yine ege'nin biraz iç bölgelerinde, rakımın arttığı köylerde de hava koşulları sebebiyle eğitime ara vermek zorunda kalınmaktadır. bu da çok normal olarak, bütün ekgiblere bir de bu yerleşim birimlerimiz için dezavantaj oluşturmaktadır.

    bu durumda yapmamız gereken nedir diye soracak olursak, bırakalım herkes istediği zaman diliminde eğitim-öğrenim görsün. bunun içinde, devlet eliyle bir merkezden eğitim yerine, devletin müdahil olmadığı, insanların kendi eğitim ve öğretim yapılarını kendilerinin oluşturduğu bir özgürlük alanı bırakalım..
    ···
  17. 17.
    0
    @1 hasgibtir lan o kadar kitap okusam burda ne işim var.

    amk sende o kadar okuma contayı yakarsın.
    ···
  18. 18.
    0
    @42 kapitalist sistem senin bu duygulara sahip olup güçsüz ve fakirlere yardım etmene karşı çıkmaz. sadece devlet eliyle sosya-devlet sloganıyla insanlardan topladığı vergiyle insanlara zorla hayır yaptırtmaz. ister yap, ister yapma sana kalmı..
    ···
  19. 19.
    0
    @45 güzel bir nokta. örneğin, ülkemizde istanbul'da varolan yalılar, sosyalist bir devlette kimlere tahsis edilecek. madem eşitlik var, neden birileri hakkari'nin dağında bir köyde yaşamak zorunda oluyor da bir diğeri istanbul'da yalıda oturuyor. bu yalılarda, ya da gibtirettim yalıyı, boğazda kimin oturacağına, kim, neye, hangi kritere göre karar verecek?
    ···
  20. 20.
    0
    am züt meme
    ···